30 Haziran 2009 Salı
En Gıcık olduğum 5 Basketbolcu
2.Andrew Bogut (tam dayaklık) Hırvat kökenli Avusturalyalı, yaptığı hareketlerle ekran başındakileri deli eden sahadakileri ise tahrik eden sporcu demeye bin şahid isteyen yaratık..2006 Dünya basketbol şampiyonasında Türkiye-Avusturalya maçlarından nefretimi kazanan oyuncu 2005'ten bu yana NBA'de basketbol yaşantısını sürdürüyor.Ersan İLyasova'nın da takım arkadaşıydı.
3.Pau Gasol (aslında tüm İspanyol milli takımı ama en çok Paul) BArca doğumlu İspanyol oyuncu,İspanya Basketbol milli takımının delikanlılığa sığmayan Tiyatrocu vari hareketleriyle göze çarpan oyuncusu.Son Avrupa Basketbol şampiyonasında sırf bu yüzden Rusya'yı tutmuşumdur. Bu sene Lakers'ın şampiyonluğu ile birlikte Şampiyonluk yüzüğünü parmağına takmayı profesyonelliğiyle hakeeden adamlığı ile sınıfta kalan birisi..
4.Gregor Fucka Tanyeviç yetiştirmesi aslen Sloven İtalyan pasaportlu oyuncu.Her yerde oynayabiliyor sağ açık,sol açık,sağ haf,sol haf, yedek,Pivot santrafor..Oyunculuğu müthiş.Adamlığı sıfır.Efes Pilsen'in Avrupa maçlarında her sezon yaptığı çirkef hareketlerle aklıma kazınmış oyuncu.Ekranda Fucka'yı izlerken sakatlayın şu adamı dediğim çok olmuştur.
5.Mirsad Türkcan (yerli Lugano) Efes-Panathikos maçlarının unutulmaz genç yeteneği..Fenere transfer oldu ne olduysa da ondan sonra oldu zaten..Fenerin havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez Lugano ile aynı provakasyon virüsünü taşıdığına inandığım oyuncu.Bu sene Efes-Fener Türkiye şampiyonluğu maçlarına antipatikliği ile görüntü kirliliği yarattı ama Federasyondan ceza almayı başaramadı..
Transferde Acele Etmeyeceğiz..!
Takım sözde idmanlara başladı.Ama yarısı yok..
Takımın Teknik direktörü transfer görüşmlerinin devam ettiğine dair basına demeç veriyor,yönetim ise ses getirecek iki transfer yapacaklarını söylüyor,başkanımız Bobo'ya teklif gelmediğinden ve yola Bobo ile devam edileceğini Mustafa Denizli'nin imza töreninde basına açıklıyor.
YAni işler karmakarışık..Şu anda forma mücadelesi için İdman yapan futbolcuların psikolojisini düşünsenize kalacaz mı gidecez mi..belli değil.Yabancı kontenjanı fuLL dolu bile değil Gordon Shildenfeld'le taşmış,Basın Gordon'la Beşiktaş'ın yollarının ayrıldığını duyuruyor bakıyoruz Gordon gene kadroda..
Gökhan Zan'dan kurtulduk diye Millet bayram yapıyor Mustafa Denizli meğersem Yönetime Gökhan ZAN'la anlaşılsın diye rapor vermiş..
Kadroda verim alamadığımız çok yabancı topçu var ve bu adamların kapı gibi de sözleşmeleri var.Delgado,BOBo ile yolları ayırmaya kalksanız ekonomik bakımdan sallanırsınız.Bu adamlar da kadroda olduğu sürece de sahada başarılı olmanız zor.
Metzelder ? Ferrari ? mi bende diyorum ki BOBO ? DElgado ? Tello ? ZAPO ?
Çok değil bir hafta sonra yönetimimiz Transferde Acele Etmeyeceğiz demeçlerine başlar.
Elde ne plan var ne program artık transferde kime denk gelirse.
COla TURCa değil AlaturCA(Türk işi)
27 Haziran 2009 Cumartesi
World of Goo
Windows XP / Vista, 1 Ghz işlemci, 512 MB RAM, 5 yaşından daha yeni ekran kartı, 140 MB hard disk alanı
Oyun türü:Bulmaca Zeka
Çıkış Tarihi:2008
Yayıncı:2D
Worl Of Goo;Fizik kurallarını kullanarak Goo dünyasından karşınıza çıkan bulmacaları çözün hem eğlenin hem düşünün..Adam öldürmece,zombi kovalamaca yok bu oyunda biraz stres var tabii ama keyifli bir stres..Müzikleri gerçekten pekçok büyük bütçeli oyunlara taş çıkartır.Oyunun sizden istediği dandik bir ekran kartı ve 140 mb'lık hard disk alanı..Bilgisayarında yeni oyunları oynayamayanlar için de biçilmiş kaftan..Hemen burun kıvırıp oynamamazlık etmeyin,benim gibi bir kere oynayıp müptelası olursanız da şaşırmayın(face bookta Worl of Goo grubuna bile katıldım)..Akıllıyım becerikliğim iddialıyım diyenler Goo dünyası sizi bekliyor.
26 Haziran 2009 Cuma
İstanbul Parkı Kurtlar Bastı
Haber aynen şöyle;Renault Formula 1 takımının patronu Flavio Briatore, Türkiye Grand Prix'sine olan ilgi eksikliğini eleştirdi. Ünlü işadamı, "Türk organizatörlerden para değil, seyirci dolu tribünler istiyoruz. Boş tribünler için o kadar para harcanmasınını hiçbir anlamı yok" sözleriyle Türkiye'ye gelmek istemediklerini dile getirdi.7 Haziran'da İstanbul Park'ta yapılan Türkiye Grand Prix'sini yalnızca 32 bin kişi izledi. Bir sonraki yarış Britanya Grand Prix'sine sahne olan Silverstone Pistinde ise yarış günü izleyici sayısı 130 bini buldu.
Yorum; Gül gibi Antalya ve İzmir varken spor müsabakalarına ilgisiz bir şehre Formula pisti yaparsanız doğal sonucu da seyircisizlik olur.Planlama olayını bir türlü beceremiyoruz.En azından İzmir ve Antalya konaklama olanakları ve turizm potansiyeli ile Formula 1'e gereken seyirciyi toplayabilirdi.Ama akıl edemediler.15 milyonluk şehirden 100 bin kişilik seyirciyi rahat toplarız diye düşündüler sonuç fiyasko..
Türk insanı spor yapmayı sevmiyor.
İzlemeyi ise hiç sevmiyor.Türkiye'de futbola çok ilgi alakanın olduğu da çok büyük yalandır.Türk insanı ya taraftarı olduğu takımın maçını izler yada İddia kuponu yapmıştır kahvede ortak arkadaşlarla eğer o kupondaki takımın maçı varsa Tv'de onu izler.Akşam da Erman'la Sansar'a takılır onların dediği kanun olarak kabul eder.Bi koşayım yüzeyim dalayım balık tutayım yoktur.Tüm sevdası kahvede çift okey bekleyip gelinceye kadar da dönmektir.
Formula 1 bizden alındıktan sonra İstanbul parkı kurtlar bastı yada İStanbul parkı Camışlar istila etti haberleri İstanbul basınının (Ulusal basında derler hahah) heyecanla atmayı beklediği manşetlerdir.Bir Formula1 eki vereyim 2 hafta öncesinden halkın ilgisini Formula 1 e çekeyim yoktur bizim basınında..Ön sayfa güzeline yer verdiği kadar yer vermez Spora..Zaten bünyesinde spordan anlayan spor adamı da çok azdır.Olsaydı zaten Bloglar ortaya çıkmazdı.
Kötü film..
Oradan oraya koşuyorlar.Amaç ne anlayana aşkolsun.
Film sanki misyonerlik filmi,filmi izledikten sonra Katolikliğe özenebilirsiniz.
İlluminati,illuminati hahah..Filmi dikkatli izleyenler Roma PAGAN inanışın Vatikan Katolikliği içinde ne kadar önemli yer tuttuğunu mekanlardan ve heykellerden anlayabilir.
Bizim memlekette şu an moda Katoliklik değil Yoga(yoga aslında bir dini inanış bazı ahmaklar jimnastik falan sanıyor ya cehalet kötü şey) ama olsun.. OmmmMMMMMMMMM..! Önce 200 avroyu ver sonra aydınlan..Cem Yılmaz milleti aydınlattı ama ahmaklığın sınırı yok tabii.
Beşiktaş-Adidas Flörtü resmiyete döküldü.
25 Haziran 2009 Perşembe
VUVUZELA Öttürme,Öttürttürme..!
Yasağın etkisi tartışılır.Koyacaksın kapıya iki tane Türk polisi bakkın bakalım iki maç sonra VUVUZELa kalıyor mu? Arkadaşım elindeki NE ? VUVUZELA abi..Alalım Arkadaşı..
Şimdi Tv'de Berezilya-Güney Afrika maçı var Vallah kafam şişti..
Bu Vuvuzela 90'lı yıllarda Afrika stadlarında popüler olmaya başlamış.
Avrupa'ya bu modanın geleceğini ise hiç sanmıyorum.Onu üflemeye kuvvet ciğer ister.
Zulu Kabilesinde de ne ciğer varmış arkadaş..
Nihat Değerlendirmesi
08-09 sezonunda Nihat'ın İspanya performansı.
La Liga 38 hafta
38 haftada Nihat'ın La liga görev aldığı maç sayısı 19
19 maçın 13'in de Nihat ilkonbir maça başlamış.
İlk onbirde başladığı 13 maçın 11'inda oyuncu değişikliğiyle kenara alınmış.
90 dakika sahada kaldığı 2 maç Espanyol ve Sevilla maçları..
Sonradan oyuna girdiği maç sayısı ise 6..
Attığı gol sayısı 3
Champion Leaague Performansı
Oynadığı maç sayısı 4
4 maçın 3'ünde ilkonbir de oyuna başlamış ve gene 3'ünde oyundan alınmış.
1 maçta ise oyuna sonradan dahil olmuş.
Attığı gol:Yok
Sakatlık Problemi:Dizinden ve halen devam ediyor.
Euro 2008 'de sakatlandıktan sonra geçen sezon La Liga'da eski performanslarını aratan bir görüntü çizdi.
2002 sezonunda Beşiktaş'tan Real Sociedad'a 4 milyon 500 bin Avroya transfer olmuş.
Beşiktaş'ın Villareal'e ödeyeceği transfer bedeli ise henüz belli değil.
Yıllık alacağı ücretin 2 milyon 200 bin Avro..
Daha önceden Blog'ta Nihat'tan İyi haber başlığı altında,Nihat'ın Beşiktaş'ın ilk teklifini red edişinden sonra yaşadığım memnuniyeti anlatan bir yazı yazmıştım.Bugünde fikirlerimde herhangi bir değişiklik olmadı..
Soru:Beşiktaş'ın Forvet bölgesindeki en önemli sorunu nedir ?
Cevap:Tek forvet oynama kabiliyetine sahip Batuhan ve Nobre dışında oyuncusunun olmamasıdır.
Bu oyunculardan Nobre'nin teknik özellikleri kısıtlıdır ve geniş alanda yanındaki Holosko ile pas alışverişinde bulunacak yeteneğe sahip değildir.Gene Nobre'nin ceza sahası dışından şut etkinliği zayıftır.
Batuhan ise Beşiktaş'ın ve çağdaş futbolun aradığı tüm özeliklere sahip bir oyuncudur.
Beşiktaş'ın oyuncusu olmasaydı Batuhan şüphesiz transfer döneminin en gözde oyuncusu olacaktı.Batuhan'ın en büyük handikapı onun kıymetini anlayamayan bir klubun oyuncusu olmasıdır.(O yaşta hergencin küçük problemleri olabilir,öğretmenim bilirim)
Soru:Mustafa Denizli Bobo'yu neden göndermek istiyor ?
Cevap:Bobo Beşiktaş baskı yediğinde takımı ileride tutacak özelliklere sahip oyuncu olmadığından.Bobo pres yapmaz,Bobo top ayağındayken en ufak rakip şarjında topu rakibe teslim eder,hava toplarında etkinliği yetersizdir,hava toplarını yanındaki arkadaşlarına servis yaptığı bugüne kadar görülmemiştir,oyunun belli bölümlerinde sahada kaybolur,yanındaki Nobre pres yapar Orsahadan Ernst pres yapar Bobo izler.Kritik maçlarda golleri vardır ve bu yüzden iyi oyuncu sanılır.
Soru:Nihat Beşiktaş'ın aradığı oyuncu mu?
Cevap:Kesinlikle hayır.
Enerjisi kısıtlı Bobo gibi tek forvet oynadığında sahada kaybolur.
Oynayacağı iki yer var ya tek forvet oynar bu da ortasahası zayıf bir Beşiktaş'ın baskı yemesine neden olur yada nobre ile 2 forvetten biri oynar ve gene takımını 1 kişi eksik oynatır.
4-3-3 sisteminde sağ ve sol kanatta oynar ama sadece hücumda..Defansif anlamda bölgesini zayıf bırakır.
Kısacası Beşiktaş'ın Bobo ile yaşandığı sıkıntıları Nihat'la yaşaması mümkündür.
Neden sahamızdan çıkamıyoruz,neden rakipten bu kadar çok baskı yiyoruz sorularını yeni sezon maçları esnasında kendinize sorarsanız ? Bakın sahaya,ya Bobo tek forvet oynuyordur Ya da Nihat..Nobre ile Batuhan yedektir.
Soru:Ya arkadaş Nihat transferinin hiç mi olumlu tarafı yok ?
Cevap:Var elbette..Beşiktaş'ın sahada lider vasıflı sayısı oyuncu Nihat'la birlikte artmıştır.(Fink'te liderdir)Sahadaki oyun kilitlendiğinde ise Nihat'ın olağanüstü vuruş tekniği her kilidi açacak özelliklere sahiptir.
Kaptanlık görevi Nihat için biçilmiş kaftandır saha içinde ve dışında bu görevi rahatlıkla yürütebilecek özeliklere sahiptir.Kaptanlığa uygunluk açısından Beşiktaş'ın altyapısından yetişmesi büyük artısıdır.Gelecekte Nihat Kaptan olarak anılması kuvvetle muhtemeldir.
Bir başka olumlu tarafı Spor basınının üvey evladı Beşiktaş Nihat transferiyle gündeme damgasını vurmuştır.
Sonsöz;Yusuf'un transferine de karşı çıkmıştım ve geçen sezon Yusuf gösterdiği performansla beni morartmıştı.Umarım Nihat'ta Beşiktaş'ta verimli olur.
Beşiktaşlı Nihat Beşiktaş'ta
İspanya : 0 - Abd : 2
Maçın son 10 dakikasına yetişebildim.0-2'den sonra skorun altından kalkmaya çalışan İspanya, skoru korumaya çalışan canını dişine takmış bir ABD gördüm..Ben açıkcası Konfederasyon kupası maçlarının sonuçları üzerine ciddi görüş bildirmeyi doğru bulmayanlardanım.Tamam sonuç çok şaşırtıcı ve süpriz ama İspanyol oyuncuların geçen sezonda neler yaptıklarını bildiğimden ha şu Brezilya rekorunu kırmayıversinler ne olacak diyorum ve sonucu fazla önemsemiyorum.HOCA Bradley'e ayıp etti.
24 Haziran 2009 Çarşamba
Rıdvan Şimşek 'in Beşiktaş'a transferi Tamam
Rıdvan Şimşek Hakkında Bilgiler Uğur Meleke'nin Milliyetteki yazısından alınmıştır.
Futbol aşığı babası, ona dönemin efsane forveti “Rıdvan Dilmen”in ismini vermiş.
2003'te Karşıyaka futbol okulunun kapısından içeri girmiş.
08-09 sezonunda Reha Kapsal tarafından milli takıma çağrılmış.
Eylül 08'de Kasımpaşa maçında formayı kapmış ve bir daha da kimseye vermemiş.
Karşıyaka A takımında ilk kez forma giydiği günden yalnızca 2 ay sonra U19 milli takımına seçilmiş Rıdvan.Son 7 ayda U18 ve U19 takımlarıyla tam 10 ulusal maça çıktı.
Rıdvan, sağ bekte görev almasına rağmen hücuma hızlı çıkışları ile de dikkat çeken bir genç. İsmini aldığı ağabeyi gibi çabuk hareket ediyor, hızlı düşünüyor. Yine onun gibi saha içinde de saha dışında da sakin, centilmen ve yaşından olgun duruyor. Sezon ortası ile sezon sonu arasında kat ettiği mesafeye bakılırsa, gelişmeye de açık bir yapısı var.Türk futbolunun kronik bek problemine ilaç olma potansiyeline sahip gözüküyor.
İsmail Köybaşı Beşiktaş'ta
Üzülmez :İkimiz de 3 numaralı formayı giyiyoruz,bir takıma iki 3 numara fazla Gringo
Köybaşı:Usta ben senin öğrencin olmak istiyorum bana bildiğiniz bütün teknikleri öğretin,
Üzülmez: O zaman başka çekirge..İşe arabalarımı cilalayıp parlatmaya başlayarak başla.Hadi Koçum cilala parlat cilala parlat
Köybaşı:Peki Sensei..(10 dakika sonra)Bay Mİyagi bişii sorabilirmiyim ?
Üzülmez:Miyaki değil çekirge İbrahim,İbrahim.heheh
Ernesto Abi'nin Kemikleri Sızlatan Foto
Sabah gazetesinde Engin Ardıç bugünkü yazısının bir bölümünde Che'nin torununun protesto amaçlı da olsa çıplak resim çektirdiğinden bahsetmiş..Hemen Google'da küçük bir araştırma al sana çıplak Lydia Guevara.. Kafasında Ernesto abinin beresi,sol eli havada,bir ağzında purosu eksik.Yuh.Ailenin yüz karası....
Fanatik'in Benayoun uydurması
Fanatik'in bugün Beşiktaş sayfasında çıkan haberi şöyle;
Mustafa Denizli’nin rüyası: Benayoun
Tecrübeli teknik adam, Yossi Benayoun´u takımda görmeyi çok istiyor. Yönetim transfer için çalışıyor ama İsrailli yıldızı, Liverpool´dan kopartmak oldukça zor...
İyi de kötü gazete fanatik,Benayoun uyduruk haberinin basında uydurma olarak çıkacağını iki gün önce bu blogta bizzat kendim yazmıştım.Uydurma tahminim de böylece doğru çıktı.Ledley King bombasını da bekliyoruz mümtaz Türk basınından..
Bakınız;Ledley King başlığı altında yazdıklarımız.
23 Haziran 2009 Salı
TRAİNSPOTTİNG İzlemeyenlere Tavsiye
Yönetmen : Danny Boyle
Senaryo : John Hodge , Irvine Welsh (Kitap)
Görüntü Yönetmeni : Brian Tufano
Müzik : Johann Sebastian Bach , Brian Eno , Iggy Pop
Yapım : 1996, İngiltere , 94 dk.
Jimnastik Klubü Kuralları
2-Jimnastik Klubü'nün gelişmesinin ikinci kuralı yeni bir stadyum yapılmasıdır.Çünkü kurumsal kimliğin temeli; bu köklü tarihi kulübün baba parasıyla doğuştan paralı başkanların ve yöneticilerinin şımarık çocuklar misali Türkiye standartlarında sahip olabilecekleri en büyük oyuncak olarak görülüp, borç batakları ile kendilerine bağımlı hale dönüştürülmesinin engellenmesinin tek yolu yeni stadyum ile kazanılacak, kendi taraftarlarından elde ettiği başta stadyum gelirleri ile Beşiktaş’ın kimseye muhtaç olmayan bir kulüp olabilmesidir.
3-Jimnastik Klubü'nün gelişmesinin üçüncü kuralı yeni bir stadyum yapılmasıdır.Çünkü saha içinde ne olup bittiği ile ilgilenmeyen, başta indirimli-ücretsiz bilet olmak üzere her şeye sahip olabilme hakkı psikolojisi(şampiyonluk kutlamalarındaki kupa töreni sonrası en yakın örnek) içerisinde hareket eden, diğer taraftarlardan kendini ayrıcalıklı gören, “Beşiktaş taraftarı” kimliği ile yetinmeyip kendi oluşturdukları ve her geçen dönem ticari bir yapıya kavuşan öncelikli “marka” kimliklerinin ayrıcalıklarını kaybetmemek için birilerine! bağımlı olmak zorunda olan arabesk, popülist yapılanmalar yerine sorgulayan, bağımsız, özgür taraftarlar yaratabilmenin tek yolu yeni bir stadyumdur.
4-Jimnastik Klubü'n Transfer politikası; yapılabilecek en iyi transfer skandal bir sözleşme imzalanan Delgado’nun sözleşmesinden kurtulularak satılabilmesi ve daha büyük bir skandal sözleşme imzalanan Nobre’nin sözleşmesinden bir şekilde tadilata gidilmesidir.Hadi bunları yapamıyorsun.Bari 24 yaşındaki futbolcunu satarak onun bütün parasıyla 31 yaşında topçu getirmemeye bile razı olmak gerekir.Asla yurtiçinden bonservis bedeli ile 25 yaşınıın üstünde futbolcu alınmamalıdır.İlla alınacaksa 20’li yaşların başında bulunan Kayserispor’dan Eren, Gaziantepspor’dan İsmail ve Murat, Cska’ dan Caner eldeki mevcut kadronun takas yoluyla daraltılarak (Başta Serdar Özkan) makul bonservis bedelleri ile transfer edilebilir.Günümüzde en iyi futbolu ilk 11’inde 6 adet altyapı futbolcusu oynatan bir kulübün oynadığı gerçeği kesinlikle unutulmamalı, Popülist transfer beklentisi çocuklarımızın kupalarını çalmak ile eş anlamlıdır.
Unutmayalım kral 2 kupayla kral adeb yerlerini örtmeye çalışsa da hala maalesef çıplak!!!
Eğer bu Jimnastik klubünde ilk gecenizse Dövüşeceksiniz,
Sadece iki kişi dövüşür.
Her sefer sadece bir dövüş olur.
Tişört yok, ayakkabı yok.
Dövüş sürebildiğince uzun sürer.
Birisi dur derse ya da sakatlanırsa kavga biter.
TyLer Durden
Kleberson
Ertesi gün Beşiktaş forumlarında beklediğimiz tepkileri okuduk.
Delgado'ya Milyonlarca Avro bonservis öde iki kuruşa yolladığın Kleberson Berezilya milli takım kadrosunda şak diye kendine yer bulsun.Nasıl kaçırdık bu adamı,büyük hata yapmışız gene.Yazılanlar daha çok bu görüş üzerinde toplanıyordu.
Bu görüşte olanlara söylüyorum;Kleberson gelsin bugün Beşiktaş'la bir iki maça çıksın ertesi gün taraftar gene aynı şikayetlere başlar.Kleberson'lu,Rico Paşa'lı Beşiktaş Tigana Döneminde karşı kaleye gitmekten acizdi.Ne çabuk unutuldu o günler.Kleberson Avrupa'da tutunamayan Berezilyalılardan ve bu günlerde tekrar Avrupa'ya dönebeileceği üzerine yorumlar yapılıyor.Ben diyorum ki dönsede iş yapmaz oynadığı takımında temposunu düşürür.
Top kovalamayan adamın Avrupa'da işi yoktur.Kleberson ancak ayağa top yapan temposu düşük bayık takımlarda top oynar.Berezilya lig takımları bu kategoriye girer.
İtalya Berezilya maçı da resmi bir maç olsaydı sonucu çok farklı olurdu.
Ledley KİNG
Muhtemelen yarın(saat şimdi 2:52) internet basınında asparagas Ledley King haberlerini hep birlikte okuruz.Ledley King olmadıysa Yossi Benayoun'u uydurur bizim basın..Olsada uydurur olmasa da uydurur..
22 Haziran 2009 Pazartesi
10 kişi oyna Gökhan ZAN'la oynama
Beşiktaş taraftarı Gökhan Zan'dan çektiği azabı bugüne kadar hiçbir topçudan çekmedi.Baki bile 2 sezon oynadı sonra gitti.
Gelecekte ''Bir Defans Oyuncusu Nasıl OYnamamalı'' isimli bir kitap yazılırsa bu kitabın kapak resminde mutlaka Gökhan Zan yeralmalıdır.Topu oyuna sokamama,yan toplarda zaafiyet,kendisinden kısa adamlara kafa vurdurma,kademe hataları,Ofsayt pozisyonlarında yanındaki stoperleri bozma,çıtkırıldımlık..
Tüm bu handikaplarına rağmen Stopersizlikten kıvranan Türk futbolunun zoraki sarıldığı İsimdir Zan..
Gökhan ZAN'ı Fenerin elinden Galatasaray almış.Hürriyetin manşeti.
Beşiktaş Gökhan Zan'ın sözleşmesindeki opsiyonu unuttuğu için Galatasaray'a gitmişmiş. Milliyet manşet.Uyduruk manşetler.Beşiktaş'tan bir futbolcu büyük takıma gitti ya basın lafı Beşiktaş beceriksizlikten Gökhan Zan'ı da kaybettiye getirmeye çalışıyor.
Şampiyon olmuş takımın stoperi.Milli takım oyuncusu..Hatta Beşiktaş'ın kaptanıymış hahahYUH
İyi güzelde son Beşiktaş-Galatasaray maçında Gökhan ZAN'ın Baros'a yaptığı asistleri ezeli rakibimiz Cim Bom nasıl çabucak unuttu.Anlaşılan üzerinde düşünülmeden Rijkaard'ın izleyip ben Gökhan Zan'ı istiyorum demeden ezbere yapılmış bir transfer.
Rijkaard Barca ile şampiyonlar liginde zirveye oturan adam.
Barca defansında tek stoper oynatan takım.
Meksika'lı Marguez milli takımda önlibero oynamasına rağmen Barca onu pas trafiğini rahatlatmak için yıllarca yanında tek stoperle birlikte defansta kullandı.
Defansında De Boerleri Popescuları Marguezleri oynatan bir takımdan gelen Rijkaard bakalım Gökhan Zan'a ne kadar tahammül edecek.Rijkaard'ın oyun anlayışına en ters adam kimdir Türkiye'de ? cevap Gökhan ZAn..
Transfer sezonunun en büyük bombasını Beşiktaş patlatmıştır.
Hem kendi takımına zararlı bir adamdan kurtulmuştur,hem de bu adamı ezeli rakibine göndererek istemeden de olsa rakibinin defansına pimi çekilmiş el bombası koymuştur.
Cimbomlu kardeşlerime benim Beşiktaş forumlarından en çok kullandığım cümlelerden biriyle selam gönderiyorum;10 kişi oyna Gökhan ZAN'la oynama...!
Benfica'nın maskotu Kartal Victoria
Şunu da söyliiim Kartal gibi soylu bir hayvanın evcilleştirip maç öncesinde bir sirk hayvanı gibi Stad da sergilenmesine karşıyım.Geçen sezonu şampiyon kapatan Galatasay'ın Ali Sami Yen'deki Aslanlı kutlaması da tam bir rezaletti.Kutlamalardan sonra depresyona giren aslancağız 15 gün yemeden içmeden kesilmiş.
Ali Sami Yen'de ki kutlamalarda ah bir açılacaktı o kafesin kapısı ertesi gün Galatasaray storelarda forma yerine en çok temiz Boxer Don satılırdı :) Kükremesi yeter..
21 Haziran 2009 Pazar
Fikret Bey
İbrahim-Bugün de bir bahse girmeyelim Fikret Bey ha!
Fikret bey-Olmaz... Gece gözüme uyku girmez... Kim şampiyon olacak?
İbrahim-Sivas...
Fikret bey-Gitti bütün paran gitti... Beşiktaş şampiyonluğu bırakmaz...
İbrahim-O iş tamam Fikret Bey! Sivas şampiyon olacak...
Fikret bey-Memati şahitsin... Hayatımın en kolay bahsini kazanacağım, şampiyon Beşiktaş...
Ahmed Apimah BARUSSO şimdi nerde ?
İtalya Serie B'de Rimini takımında oynarken keşke Beşiktaş alsa dediğim oyuncu 2007 yılında 3 milyon avro karşılığında AC Roma'ya transfer oldu.Roma'da beklenen patlamayı yapamayan Borusso Galatasaray'a kiralanmış ve Florya'da kayıblara karışmıştır..Sezon sonu Roma'ya geri dönen Borusso 08-09 sezonunu bu sefer Siena'da kiralık oynayarak tamamlamıştır.Geçen sezon Siena'da oynadığı maç sayısı 3.
Sene 2009 Borusso halen AC ROMA kadrosunda yer almaktadır.
Fiziğine bakıp üfff ÖNLİBERONUN kralı dememeyi böylece öğrenmiş olduk...
20 Haziran 2009 Cumartesi
Devlet - i Aliyye
Tartışmasız yaşayan en büyük Türk tarihçisi Halil İnalcık Hoca'nın üç ciltlik Osmanlı İmparatorluğu üzerine araştırmalar adlı eserinin ilk cildi Haziran ayında kitapçı raflarında yerini aldı.93 yaşındaki hocaların hocası (Prof.Dr.İlber Ortaylı'nın da Hocasıdır) Halil İnalcık hoca'yı Allah başımızdan eksik etmesin.
Ben tarihi çok seviyorum Osmanlı tarihine merakım var diyenler alın okuyun.
Saf sade bilgi veren bir kitap.
377 sf. fiyatı18 tl
Tarih kitabı tavsiyesi isteyenler bana mail atabilir..
19 Haziran 2009 Cuma
Real Madrid 09-10 Beyaz Forma
Real Madrid'in 09-10 sezonu formalarından sadece beyaz olanı.
Formanın sağında alt resimde büyütülmüş halini verdiğimiz logo Santiago Bernabau'ya 1947 yılında geçişi sembolize ediyormuş.Muş muş ta bana sanki sahteciliğin önüne geçilmek için o logo oraya konmuş gibi geliyor.
18 Haziran 2009 Perşembe
Louis Saha'ya Hayır !
Basında adı geçen oyuncu ise Everton'da mutlu olduğunu söyleyen sakatlıklardan başı yanmış,otuzuna dayanmış Lois Saha..
Bende diyorum ki almışken Carlton Cole'u alalım ileride hem başımız ağrımasın hem satmak istersek yaş itibariyle alıcısı kolay bulunan bir oyuncu olsun.
Aşağıda iki oyuncunun karşılaştırmasını ve neden Cole sorusunun cevabını bulacaksınız;
LOUİS SAHA
Yaşı 30 boyu 1.85 sol ayağını kullanan Everton'un Fransız milli oyuncusu.
08-09 sezonunda Premier League'de 24 maç ta görev almış.
24 maçın 14'ünde sonradan oyuna girmiş.
24 maçın 9'zunda ilk onbir de görev almış bu maçlardan 8'zinde oyundan alınmış 90 dakikayı tamamlayamamış.
Bir gariplik Totenham maçında ise 11. dakika da oyuna girmiş ve 71.dakika'da oyundan alınmış.
Lois Saha'nın 08-09 sezonunda 90 dakika sahada kaldığı topu topu 1 maç var.
Attığı gol sayısı:6
Marketing değeri; 7 milyon Avro Nasıl Yani ?
CARLTON COLE
Yaşı 25 boyu 1,91 sağ ayağını kullanan Westham'ın Nijerya asıllı İngiliz Milli oyuncusu.
08-09 sezonunda Premier League'de 27 maçta görev almış.
27 maçın 1 tanesinde sonradan oyuna girmiş.
27 maçın 26'sında ilkonbir de görev almış 4'ünde oyundan alınmış 90 dakikayı tamamlayamamış.
Carlton Cole'un 08-09 sezonunda 90 dakika sahada kaldığı maç sayısı 22 yazıyla Yirmi İki..
Attığı gol sayısı:10
Marketing değeri; 5 milyon 500 bin Avro
Sonsöz;Premier League'te geçen sezon sadece 1 maçın tamamında sahada kalan Lois Saha'yı transfer etmek isteyen kulüb yöneticisi veya teknik direktörü ya futboldan anlamıyordur,ya internet kullanmayı bilmiyordur,ya okuma yazma bilmiyordur,ya bu transferden kişisel çıkar peşindedir ya IQ seviyesi düşüktür yada Klubünün kötülüğünü istiyordur.
Karar sizin İstatistikler yukarıda Benden Lois Saha'ya hayır.
Yeni Robin Hood Russell Crowe
Body Building.com
Çalıştırmak istediğiniz kas grubunu resmin üzerinden tıklayın hangi hareket hangi kas grubunu çalıştırır görün.
Front Side:
Neck | |
Traps (trapezius) | |
Shoulders (deltoids) | |
Chest (pectoralis) | |
Triceps (triceps brachii) | |
Biceps (biceps brachii) | |
Forearm (brachioradialis) | |
Abs (rectus abdominis) | |
Quads (quadriceps) | |
Back Side:
Traps (trapezius) | |
Shoulders (deltoids) | |
Triceps (triceps brachii) | |
Biceps (biceps brachii) | |
Lats (latissimus dorsi) | |
Forearm (brachioradialis) | |
Middle Back (rhomboids) | |
Lower Back | |
Glutes (gluteus maximus and medius) | |
Hamstrings (biceps femoris) | |
Calves (gastrocnemius) |
17 Haziran 2009 Çarşamba
Thimothee Atouba İstanbul'da
Kenan Öner ve Mario Berk'in NTVSpor'a açıklaması;
Atoube ile kesinlikle ilgilenmiyoruz.
Atoube'nın menajerleri ise yarın Beşiktaş ile transfer görüşmelerine başlanacağını NTVSpor Beşiktaş muhabirine söylemişler.
Yabancı kontenjanının doluluğundan transferde adım atamayan Beşiktaş'ın menagerlerin oyununu gelip Atoube'yı almayacağını düşünüyorum.Hele ki Mustafa Denizli takımın başındayken.
Atoube nasıl bir topçu merak edenlere ?
Cassio Lincoln kadar disiplinden ve profesyonellikten yoksun bir oyuncu..
Takımı kamptayken kimseye haber vermeden kampı terkedişiyle ünlüdür.
Yeteneğine hiçbişii demem..Yeteneklidir.Ama almaya değmez.
Mustafa Denizli bu oyuncuyu kapıdan içeri sokmaz.
16 Haziran 2009 Salı
Trabzon İçin İdeal Hoca
Sadri Şener ve Trabzonsporlular,göreve başladığı sezonda kurduğu takımla Trabzonspor'u başa oynatan Ersun Yanal'ın kıymetini önümüzdeki sezonda çok daha iyi anlayacaklardır.Şunu da özellikle söyleyelim dünyanın en iyi Hocalarını para ile Trabzona getirin başarılı olmazlar.İlk neden para Trabzonun cansıkıntısının çaresi olamaz İkinci neden Trabzon'da o kadar çok Futboldan çakmayan ama futbola müdahale eden adam var ki gelen teknik direktörü rahat bırakmazlar.
Cevat Hoca'dan daha iyi bir isim söyleyin Türk Hocalardan ? Aykut Kocaman derdim yeni işbaşı yaptı,Abdullah Avcı derim ilk yarıyı bitiremez.
Tam yetkili Cevat Hoca bana göre en iyisi de Trabzonlulara Cevat Hoca ismini kabul ettirmek Deveye hendek atlatmaktan zor..Bizimkisi de fantez işte.
Altyapısından son yıllarda yıldız çıkartamayan Trabzonspor mutlaka Cevat Güler gibi birini bulmalı ve sabretmeli..
Haftaya Halilhodziç gelir sene ortasında da kovulur sonra da gene bildik Trabzon kaosu devam eder.
Kelepir Topçular
Kroldrup (27),PasQual (27) Fiorentina
Maxwell (27) İnter
Zannetti (32),Cannavaro (35) Juventus
Pandev (25),Mauri (29),Dabo (32) Lazio
Simplicio (29) Palermo
Ze Roberto (34) Bayern
Pantelic (30) Hertha
Toure (28) Arsenal
Lucio (31) Bayern
Kuranyi (27) Schalke
Chamackh (25) Bordo
Govou (29) Lione
Yepes (33) Chievo
Terzi (24) Bologna
Not;Palermo'dan Simplicio'yu hiç tanımamama rağmen ismi güzel olduğu için listeme aldım.Simplicio ismi kulağa ne kadar hoş geliyor Simplicio....:)))
15 Haziran 2009 Pazartesi
Özer Hurmacı Fener'De
Lugano'nun ayrıldığı bugün Teknik Direktörü olmayan Fener'de Aziz Başkanın koltuğunu kurtarmak için yaptığı başka bir transfer.Kime denk gelirse..4 milyon Avro Allah akıl fikir versin.Ya Aziz Yıldırım klubün borcunun artırıp olası erken seçimde diğer başkan adaylarının gözünü korkutmak amacıyla bu transferleri yapıyor ya da Çıldırmış..
14 Haziran 2009 Pazar
Stephen King'in Sinemaya Uyarlanan Eserleri
2.The Shining (1980 / Yön: Stanley Kubrick)
3.Creepshow (1982 / Yön: George Romero)
4.The Woman In The Room (1983 / Yön: Frank Darabont)
5.Christine (1983 / Yön: John Carpenter)
6.Cujo (1983 / Yön: Lewis Teague)
7.The Dead Zone (1983 / Yön: David Cronenberg)
8.Children Of The Corn (1984 / Yön: Fritz Kiersch)
9.Firestarter (1984 / Yön: Mark Lester)
10.Silver Bullet (1985 / Yön: Daniel Attias)
11.Cat’s Eye (1985 / Yön: Lewis Teague)
12.Stand By Me (1986 / Yön: Rob Reiner)
13.Maximum Overdrive (1986 / Yön: Stephen King)
14.The Running Man (1987 / Yön: Paul Michael Glaser)
15.Creepshow 2 (1987 / Yön: Michael Gornick)
16.Pet Semetery (1989 / Yön: Mary Lambert )
17.Tales From The Darkside: The Movie (1990 / Yön: John Harrison)
18.Paranoid (1990 / Yön: Jay Holben)
19.Graveyard Shift (1990 / Yön: Ralph Singleton)
20.Misery (1990 / Yön: Rob Reiner)
21.Sleepwalkers (1992 / Yön: Mick Garris)
22.The Lawnmower Man (1992 / Yön: Brett Leonard)
23.Needful Thinks (1993 / Yön: Fraser Heston)
24.The Dark Half (1993 / Yön: George A. Romero)
25.The Shawshank Redemption (1994 / Yön: Frank Darabont)
26.The Boogeyman (1995 / Yön: Jeffrey Schiro)
27.The Mangler (1995 / Yön: Tobe Hooper)
28.Dolores Clairborne (1995 / Yön: Taylor Hackford)
29.Thinner (1996 / Yön: Tom Holland)
30.Ghosts (1997 / Yön: Stan Winston)
31.Night Flier (1997 / Yön: Mark Pavia)
32.Apt Pupil (1998 / Yön: Bryan Singer)
33.The Green Mile (1999 / Yön: Frank Darabont)
34.Hearts In Atlantis (2001 / Yön: William Goldman)
35.Dreamcatcher (2002 / Yön: Lawrence Kasdan)