30 Kasım 2010 Salı

BARCELONA:5 - real madrid:Zero

Bu maç için çok güzel manşetler atılır benimkilerden birini siz seçin;
''Nou Camp'ta fuhuş'',
''Ukala tercüman Mourinho'nun Dumuru'',
''El Clasico'da Barca dehşeti''.........

Waldes,Pique,Puyol,Xavi,Busquets,İniesta,Messi,Pedro,Bojan,
Jeffren....
Altyapıdan gelen ve takımdaşlık olgusu içinde eriyen bu çocuklar dehşetengiz fitbollarıyla toplama takım Real Madrid'i 5-0'la duman etti.

Higuen'in yokluğunda Mourinho'nun forvette Benzema tercihi bence yanlış tercihti.

İki takımın orta sahalarına bir bakın...
Barca'da tek önlibero Busquets,oyunu iki yönüyle oynayabilen Xavi,İniesta
karşısında
Real Madrid'de yavaş ayaklar Alonso,Khedira ikilisi...
Bu ikilinin birde Sarkık Santrafor Benzema'yla,Mesut,Ronaldo,Di Maria Üçlüsünün yükünü çekmek zorunda kaldığını hesaba katın.İşte maçın 90 dakika boyunca Barca kontrolünde geçmesinin kendimce açıklamasıdır.

Orta sahadaki bu üstünlüğünü skora yansıtan Barca 9.dakika'da Xavi,17.dakika'da Pedro ile bir anda 2-0'lık skora ulaştı.El Classico Real Madrid için kabusa dönüştü.
II.yarının başında Mourinho orta sahadaki Barca üstünlüğünü kırabilmek Mesut-Diarra değişikliğine gitti.Bu değişiklik hiçbir işe yaramadı dahası 54 ve 58.dakikalarda Messi'nin asistleri Villa'nın golleriyle skor bir anda 4-0 oldu...

60.dakika'da Mourinho'nun Arbeloa hamlesi farkın artmasını önlemeyi amaçlayan 60'ların fitbolunu oynamaya yönelik bir değişiklikti.

Barca'nın 65'le 72.dakikalar arasında yaptığı fitbol şovu esnasında Real Madrid'li topçular şapşal ördeklere döndü.
5-6 dakika Barca ayağa paslarla topu Real'lilere vermedi.Oley oley sesleri arasında Real Madrid'li topçuların moralman çöküşüne tanık olduk..

Guardiola'dan oyuncu değişikleri 76.dakikadan sonra geldi.
76'da Bojan-Villa ile
86'da Xavi-Keita ile 87'de Pedro-Jeffren ile yer değiştirdi.

Bojan-Jeffren işbirliğinden 90+1'de Barca'nın 5.golü geldi.Bu gol sonrasında Barca maç içinde galibiyeti erkenden kutlamaya başladı.

Maç 3 dakikalık eklenen sürenin bitimiyle sona erdi.
Maçı izleyen Guti bu kötü tablo karşısında heralde''Ulen iyi ki Beşiktaş'a transfer'' olmuşum diye Allah'a şükretmiştir.

Çakma antipatik yıldız Ronaldo gerçek yıldız Messi karşısında gene paçavraya döndü.

Ronaldo'nun ilk yarıda kenarda bekleyen Guardiola'yı itmesi iğrençti.

Messi'nin Ramos'un faulüne maruz kalmasından sonra sahada sergilediği olgunluk şahaneydi.
Ramos bu faul sonrasında kırmızı kartla oyun dışında kaldı..

Real'li Khedira'nın forması maç içinde renk değiştirdi.(Fotosunu bulursam koyacam)

Ne kadar transfer o kadar çok başarı zihniyeti bir kez daha tökezledi.
Real seneye Alex ve Pino'yu alırsa belki Barca karşısında galibiyetle tanışır :)

Kibirli Mourinho bugünkü utançtan sezon sonunda Chelsea'ye gitmenin hesaplarını yapacaktır.
Maç sonrası konuşmasında Mourinho'nun maçtan çok Barca'yla arasındaki puan farkının az olmasına dem vurması gülünçtü.Hoca Takımının rakip kaleye şutu YOK,Sen ne diyorsun :)

Hiç bitmesini istemediğimiz bir maçtı..Ama gene bitti :)

28 Kasım 2010 Pazar

Galatasaray:1 - Beşiktaş:2

Ali Sami Yen'de ki son derby maçında Galatasaray'a karşı alınan galibiyet Lige tutunma açısında tüm Beşiktaş'lılar gibi beni de mutlu etti.
FAKAT
Beşiktaş'ın oynadığı fitbol Schuster klasiğinin çok uzağındaydı.
Gene de Schuster'in bu geceki oyun planına saygı gösterilmesinden yanayım.
Bu gece Beşiktaş oyunu önde kabul eden asıl oyun planını Ali Sami Yen'de uygulasaydı 3 puanı alabilir miydi ?
Bence hayır.
Ha şu eleştiriye can-ı yürekten katılırım;
Bu galibiyet sadece günü kurtardı,Beşiktaş'In gelecekte oynamak istediği fitbola hiç bir şey katmadı.
Olan budur.
Genede yarın ki gastelerde ''Beşiktaş Ali Sami Yen'de 60'ların fitboluyla 3 puanı aldı'' yorumlarını şimdiden okur gibiyim.
Maçın başlamasıyla klasik ev sahibi baskısı Beşiktaş kalesinde etkili olmaya başladı.
Oyunun henüz başında oyunu kendi sahasında kabul eden Karakartallar,Holosko'nun kazandırdığı penaltı ve Guti'nin attığı golle 1-0 öne geçmenin moral mutluluğunu yaşadı.
Attığımız gol sonrasında gelişen ve etkili olan Galatasaray ataklarında Cenk ayakta kalarak 3 net golü önledi.
İlk yarı sonuna kadar oyunun kontrolü ve atak üstünlüğü Galatasaray'da idi.
60.dakika'dan sonra Galatasaray'In oyundan düşmesiyle oyunun kontrolünü tamamiyle ele geçiren Beşiktaş rakip kale önünde ardarda gol pozisyonlarına girdi.
Bunlardan birini Guti'nin asisti Nobre'nin kafa vuruşu ile gole çevirerek maçı kopardı.
Skor 2-0 olduktan sonra yenen gol kaleci Cenk'İn bir anlık konsantrasyon eksikliğindendir.
MAÇIn Dikkat Çeken Anları:

8.dakika Maçın ilk ciddi atağı..Holosko orta sahadan aldığı topla sol kanattan Galatasaray ceza sahasına doğru akmaya başlar.Holosko 50 mt topu sürer Galatasaray ceza sahasına girer fakat arkadan Ali Turan'ın faulüne maruz kalır.Cüneyt Çakır direkt penaltı noktasını gösterir.
Penaltı vuruşunu kullanan Guti yüzüne tutulan lazere aldırmadan ve kaleciyi dikkate almadan topu kalenin ortasına vurur,Beşiktaş'I 0-1 öne geçirir.

20.dakika Sana'nın uzun pasına Elano tek topuk pasıyla Pino'yu kaçırır.Kaleci Cenk'Le karşı karşıya kalan Pino,Cenk'İ de çalımlamak isteyince Cenk Pino'nun topunu ayağıyla uzaklaştırır.Açılan topu kapan Kewell önce Hilbert'i sonra da Toraman'I geçer ve Cenk'le karşı karşıya kalır.Kewell'ın vuruşunu Cenk ayaklarıyla çıkarır Mutlak bir golü önler.

23.dakika'da Ersan'ın topunu kapan Sabri pasını Pino'ya çıkarır,kaleci Cenk'le karşı karşıya kalan Pino'nun vuruşu Cenk'in ayaklarından döner.Dönen topu Sabri kafayla kalemize yollar ancak top kaleyi tutmaz.

II.yarı

47.dakika'da Elano'nun serbest vuruşu kaleyi bulmaz.Kamera yakın çekime girdiğinde Elano'Nun ''Ben Türkiye'den gitmek İstiyorum'' diyen yüz ifadesi gözlerden kaçmaz.

48.dakika'da Nobre Nell'e yaptığı hareket sonucu Sarı kart görür.Centilmen Nell sarı kart değil diye hakeme itiraz eder :) Cüneyt Çakır aldırmaz.

61.dakika'da Hilbert'in ortasından gelen topa Sabri'nin arkasındaki Nobre kafayı vurarak ağlarla buluşturur.Cüneyt Çakır Nobre'nin Sabri'yi ittiği gerekçesiyle golü vermez.Pozisyonu defalarca izledim evet Nobre'nin Sabri'nin yükselmesini engelleyen UFAK bir itmesi var.

63.dakika'da Nobre kornerden gelen topa çok güzel kafa vurur ancak gol olabilecek bu top kaleyi bulmaz.Şanssızlık..

67.dakika'da Tabata'nın ceza sahası yayı önünden vuruşu rakipten döner.Dönen topu Holosko aşırtma bir vuruşla kaleye gönderir ancak top kale direklerin 90 tabir edilen yere çarpar ve geri döner,dönen topa Hilbert şutu yapıştırır rakipten dönen top taça çıkar.Gene şanssızlık.

69.dakika'da Toraman'In kaptırdığı topla ceza sahamıza giren Kewell biraz ağır davranır.Kewell'ın ayağındaki topa dokunan Toraman hamlesi Pino'ya güzel bir asist olur.Pino'nun şutu Cenk'ten döner.

71.dakika'da Kewell'ın sert ortasına hiçbir Galatasaray'lı ayağını koyup gol yapamaz.

73.dakika'da seyircinin isteği üzerine Baros oyuna girer Elano oyun dışına alınır.
Baros-Battal yanyan oynamaya başlar Elano'nun çıkışıyla Galatasaray orta sahası Çöker.
Acemi Hoca değişikliği :)

74.dakika'da Schuster Tabata'nın yerine NEcip'i sahaya sürer.Düşen Galatasaray orta sahasını teslim alan değişikliktir.
Büyük Hoca değişikliği :)

79.dakika'da İsmail sol kanattan topu taşır rakip ceza sahasına yaklaştığında topu Guti'ye aktarır.Guti kafasını kaldırıp cezasahası içindeki Nobre'ye topu keser.Nobre topu kafayla ağlara yollar.(0-2)

90+1'de Mehmet Battal'ın sol kanadımızdan ortasına Kewell kafayı vurur yerden seken top hız alır kaleci Cenk'İ yanıltarak ağlarla buluşturur.(1-2) Seyircinin bu gole tepkisi Yönetim İstifa'dır.


Oyuncu Performansları;
Guti,
Dar alanda yaptığı güzel işlerle rakip fitbolcuya fitbolu bilmediği belletiyor.
Attığı pasları,oyunu okuması,sazı eline alması....bir golü ve asistiyle maçın adamıdır.

Cenk,
Zor anlarda ayakta kaldı,3 gollük top çıkardı.
Büyük kaleci.Umarım ileriki maçlarda gene kesik yemez.

Ersan,
Topu oyuna sokma yeteneği kısıtlı olduğundan bazen hatalı paslarıyla rakibe atak şansı verebiliyor.Bu gece Galatasaray'a hava toplarında hiç şans tanımadı.

İsmail,
Savunması beğenilmeyen İsmail Pino'ya hiç geçit vermedi.Konsantrasyonunu ve enerjis,ni maç sonuna kadar korudu.

Toraman,
Bugün rakini arda arda gol pozisyonlarına sokan zincirleme hatalar yaptı.Tandem oynamayı beceremiyor.

Hilbert,
Büyük profesyonel.İlk yarı fazlaca ataklara katılmayarak sabırla doğru anı bekledi.İkinci yarıda her atağa çıkışını gol pozisyonuna dönüştürdü.Erken sarı kart görmesine rağmen sarı kartın ağırlığını maç sonuna kadar taşımasını bildi.

Aurelio,
Fazlaca oyun içinde görünmüyor.Zor anlarda yumuşak bilekleriyle oyunu rahatlatıyor.Defansif anlamda iyi işlere imza attı.

Ernst,
Sakatlığından mı kaynaklanıyor bilmiyorum eski enerjisinden ve formundan uzaktı.1 Maçlık olur o kadar.

Holosko,
Schuster'in oyunu geri de kabul etme planında verimli hale gelen oyuncu.Her atakta Galatasaray defansını karıştırtı.Bir penaltı yaptırdı bir şutu direkten döndü.

Nobre,
Azimli Nobre bu gece geri döndü.II.yarıda geniş alanda iyicene çoştu bir gol attı 2 gollük kafa vuruşunda şanssızdı.

Tabata,
Asab bozucu..

Sonradan oyuna girenler,

Necip,
Tabata'nın yerine bir girdi enerjisiyle kendini hemen farkettirdi.Daha fazla süre almalı.Tabata'nın olduğu bir kadroda yedek beklememeli.Kaptırdığı bir topla gene rakip atağı başlattı.Bu hatasından bir türlü kurtulamıyor.

Ali Kuçik,
Sabri'yle girdiği omuz omuza mücadeleyi kazandı gole gidecekken Cüneyt Çakır'In düdüğüne takıldı.Ah Hakem Ah

Fink, ? zaman geçirmek için oyuna dahil oldu.

Sonuç;
...Schuster Dayı bu geceki kadroyu,İdeal oyun sistemini oynatmak amacıyla sahaya sürerse Konya,Kasımpaşa maçlarındaki kazaların benzerlerini yaşamamız muhtemeldir.
Bu Maç Schuster Dayı'nın sadece bugününü kurtarmıştır.
Devre arasına doğru giderken liderden puanca uzaklaşmamak için Schuster ideallerini kısa süreliğine bir kenara bırakıp taktiklerini maç maç planlamalıdır.


27 Kasım 2010 Cumartesi

Manuel Fernandes

Haber 1903 ve Ntvspor haber sitelerinde yer alan Fernandes haberleri bu transferin ciddiye bindiğini gösteriyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse Fernandes çok fazla takip ettiğim ve belleğimde olan oyunculardan biri değil.(Onun yerine Ledesma Olsaydı Üff ne yazı yazardım burada)
Fernandes'i en son izlediğim maç Valencia'nın Bursa'yı 0-4'le geçtiği maçtı.
O maçta 81.dakika'da oyuna dahil olmuştu,
O maçta sadece oyuna girdiğini anı hatırlarım o kadar :)
Bu yüzden Fernandes hakkında performans,transfer bilgileriyle
You Tube'taki video görüntülerine bakarak,
Salladığım bu yazıyı okurken bunları göz önünde bulundurun..
Yarın bir gün Fernandes'i izlemeden benim gibi ahkam kesen ama bunu size itiraf etmeyen çok adam olacaktır..

Fernandes ?
Youtube'dan izlenimler,
Asıl mevkii önlibero,
Defansif yönü ofansif yönüne göre daha ağır basmasına rağmen oyunu iki yönüyle oynayabilen bir oyuncu.
Defans önünde iyi pozisyon alıp rakibe faul yapmadan,inceden top çalabiliyor.
Sırtı rakip kaleye dönükken rakibin şarjına rağmen top alabiliyor,topu kaybetmiyor.
İkili mücadelelerde inatçı ve biraz sert.
Dar alanda kısa çalımları top hakimiyeti ilgi çekici.
Q7'nin Trivela vuruşlarına benzeyen şutu ve uzun pasları var.
Hücuma çıkışlarını daha çok sağ kanattan gerçekleştiriyor,atak esnasında nereye koşacağını biliyor.
Ancak,
Hücumda fazlaca etkili olmadığını aşağıdaki performans bilgilerine bakarak da söyleyebiliriz.

Şunları unutmayalım;
Fernandes hep iyi takımlarda forma giymiş.
Holosko,Tabata,Nihat,Nobre gibi takımı eksik oynatan oyuncuların olduğu bir Onbirde Fernandes nasıl performans sergiler pek bilinmez.Fernandes'in Türkiye Ligi'nin kırıcılığı içinde yaşacağı performans düşüklüğünü de hesaba katılmalı.

Soru ? Fink,Aurelio,Tabata,Ernst,Necip gibi oyuncuların bulunduğu bir kadroya Schuster Fernandes'in alınmasını neden istemiş olabilir.

Aklıma ilk gelen sırtı rakib kaleye dönük top alabilen,
Rakibin şarjından etkilenmeyen Fernandes'in Beşiktaş'ın ortasahadaki direncini ve pas yüzdesini artıracağı düşüncesidir.

Fernandes transferinden alınması gereken diğer bir ders.
Fahiş bonservis bedeli ödemeden iyi bir oyuncuyu kolaylıkla kadronuza katabildiğiniz gerçeğidir. Bu gerçek bize her daim Tabata,Nobre,Nihat transferlerinde yapılan hataları hatırlatmalıdır.

Bunlardan başka;
Ara transfer döneminde Zapo,Bobo,Tabata,Holosko,Nihat,Yusuf,Nobre,TORAMAN kümesinden pek çok topçuyla yollar ayrılmalıdır.
Bu takıma Fransa Lig 1'den sistemi işletecek Zenci-Arap bir Santraforun transferi gene kiralama yoluyla gerçekleştirilmelidir.
Sağ bek için Young Boys'tan Degen tipi bir oyuncunun arayışlarına şimdiden başlanmalıdır.
Oyunu defanstan başlatma özelliğine sahip bir Stoper'in transferi için harekete geçilmelidir.
Sivok ve Ferrari'nin sakatlıkları Beşiktaş'ı ligin II.yarısında da yarı yolda bırakabilecek cinstendir.


Manuel Fernanades Performans Bilgileri;
04-05 sezonu Benfica Lizbon forması altında;
Portekiz liginde 29 maça çıkmış 1 gol hiç asist'le oynamış,
2 Uefa kupası maçında hiç gol hiç asistle oynamış...

05-06 sezonu Benfica Lizbon forması altında;
Portekiz liginde 28 maça çıkmış 1 gol 3 asist'le oynamış,
8 Şampiyonlar Ligi maçında 1 gol atmış..

06-07 sezonunda Porsmount'a bedelsiz transfer olmuş.
06-07 sezonu Porsmount forması altında;
Premier Ligte 20 maça çıkmış 2 gol 1 asistle oynamış.

07-08 sezonunda Benfica Lizbon'dan Valencia'ya 15 Milyon Avro karşılığında transfer olmuş.
Sezona Valencia'da başlamış sezon içinde Everton'a kiralanmış.
İspanya ligi 7 maç
Premier Ligde 12 maç 3 asist

08-09 Sezonunu Valencia'da geçirmiş.
İspanya liginde 27 maç'da 2 gol 3 asistle oynamış.
Uefa kupasında 8'maçta 2 asist yapmış.

09-10 Sezonu gene Valencia..
İspanya liginde 15 maç'da 1 gol o da kendi kalesine :) asist yapamamış.
Uefa Avrupa Ligin'de 4 maçta oynamış.

10-11 yani bu sezon Valencia
İspanya liginde 7 maç'da hiç gol 1 asist
Şampiyonlar ligi 4 maçta oyuna sonradan 75'Li dakikalarda dahil olmuş.
Portekiz Milli takımının Kıbrıs Rum kesimi ve Norveç maçlarında görev yapmış.

Roger Ackroyd Cinayeti

Polisiyeseverlerin en çok bayıldığı romanlardan Roger Ackroyd Cinayeti'ni okumak bugüne nasipmiş,288 sf'lık kitabı kolayca bir oturuşta devirdim..

Hikayeyi sıradışı ve zekice kurgulayan Agatha Cristie'ye hayran olmamak elde değil.

Yazar okuyucunun ne düşüneceğini tahmin ettiğinden hikayenin içinde okuyucunun olası hipotezlerini de tek tek çürütüyor.

Romanın sonunda kendinizi ters köşeye yatırılmışlıktan çok Eşşek yerine konulmuş gibi hissediyorsunuz.Kitabı bitirdikten sonra balkona çıkıp 1-2 dakika anırıp rahatladım.

Sıkıcı kitaplardan sonra arada böyle polisiyeler iyi gidiyor.

_70. sayfa'da ben katilin kim olduğunu anlamıştım zaten :) diyenlere pek kulak asmayın okuyun ve eğlenin..

26 Kasım 2010 Cuma

Anket:Galatasaray-Beşiktaş Maçı

HaftaSonu fİtbol

26 Kasım Cuma

20.00 Eskişehirspor – Manisaspor (LİG TV)
21.30 Mainz – Nürnberg (TRT 3)

27 Kasım Cumartesi

14.00 Mersin İdman Yurdu – Giresunspor (TRT 1)
14.30 Konyaspor – Kasımpaşa (DIGI)
16.00 Gaziantespor – Trabzonspor (LİG TV)
16.30 Bayern Munich – Frankfurt (TRT 3)
17.00 Gençlerbirliği – Sivasspor (DIGI)
17.00 Manchester United – Blackburn (SPORMAX / PL TV)
17.00 Stoke City – Manchester City (SPORMAX / PL TV)
19.00 Sampdoria – Milan (TV 8 / SPORMAX)
19.00 Zaragoza – Villarreal (NTVSPOR)
19.00 İstanbul Belediye – Fenerbahçe (LİG TV)
19.30 Borussia Dortmund – Mönchengladbach (TRT 3)
21.45 Juventus – Fiorentina (TV 8 / SPORMAX)
22.00 Bordeaux – Lille (KANAL A)

28 Kasım Pazar

13.30 Inter – Parma (TV 8 / SPORMAX)
13.30 Karabük – Ankaragücü (DIGI)
14.00 Diyarbakırspor – Kayseri Erciyes (TRT 1 / TRT 6)
15.30 Newcastle – Chelsea (SPORMAX / PL TV)
16.00 Lazio – Catania (TV 8)
16.30 Werder Bremen – St. Pauli (TRT 3)
17.00 Bucaspor – Antalyaspor (DIGI)
18.00 Tottenham – Liverpool (SPORMAX / PL TV)
18.30 Köln – Wolfsburg (TRT 3)
19.00 Galatasaray – Beşiktaş (LİG TV)
19.00 Samsunspor – Orduspor (TRT 1)
21.45 Palermo – Roma (SPORMAX)
22.00 Valencia – Almeria (NTVSPOR)
22.00 Lyon – PSG (KANAL A)

29 Kasım Pazartesi

20.00 Bursaspor – Kayserispor (LİG TV)
22.00 Barcelona – Real Madrid (NTVSPOR)

25 Kasım 2010 Perşembe

Valencia:6 - Türk Fitbolu:1

Mestella'nın çimlerinde Türkiye Süper Ligi'nin Son şampiyonu Bursaspor Valencia önünde hiçbir varlık gösteremedi.

Ertuğrul Sağlam'In Bursaspor'U;
Tek santRafor Sercan,
Arkasında Volkan,İnsua,Turgay üçlüsü,
Defansın önünü kapatmaya çalışan Ergiç,Svensson,
Defansta Vederson,İbrahim,Ömer,Keçeli dörtlüsü
Kalede gecenin bahtsızı İvankov....

Ertuğrul Hoca'nın umut bağladığı Oyun planı;
Hızlı Sercan'a yerden atılacak paslarla Valencia defansının arkasına sarkılacak,
Ortada İnsua solda Volkan Sercan'a destek sağlayacak :)
ÜHH !

İyi de Turgay gibi bir SantRaforu Sağ kanada hapsetmenin Kerameti neydi ?

Valencia 6.viteste oynarken geri viteste oynayan Bursa sahada nasıl ayakta kalacaktı ?
Tabiki 60'ların fitbolunu oynayarak:)
ANCAK Ertuğrul Sağlam bu kolaylığa kaçmadı.
Oyuncuları kalitesiz,oyun planı dandik bile olsa kendi düşündüğünü sahada uygulamaya çalıştı,takımı da maç içinde hezimete uğradı.

60'Ların fitbolunu Oynatan adam Mustafa Denizli'dir :)
Trabzon,Mancester deplasmanlarında 5-3-2 oyun planıyla,tanrıların Beşiktaş kalesini koruduğu maçlarda,
Mustafa Denizli;60'Ların külüstür sistemiyle günü kurtaran,geleceği karartan gaibiyetler almayı başarmış bir teknik adamdır.
Denizli'nin O takımına bakıp;Schuster Dayı ile İlla 5 senelik sözleşme imzalansın diye diretmemiz bundandır.

Valencia ? Soruyorum
Valencia'da İnsua,Tabata,Alex,Alanzinho gibi tek santRafor arkası oynayan bir oyun kurucu Var mıydı ?
Valencia'da Sarkık oynayan eli belinde ileride top bekleyen Bobo tarzı bir Adam var mıydı ?
Valancia'da top rakibe geçtiğinde pres yapmayan Bobo,Tabata,Nihat,Yusuf,Holosko benzeri adam var mıydı ?
Valencia'da takımın beyni MATA NEDEN TEK SANTRAFOR ARKASINDA DEĞİLDE SOL AÇIKTA GÖREV ALDI ?
Valencia hücumdayken neden herkes Boşa kaçmak için Uğraş verdi ?
Valencia'lı bir topçunun İNsua,Sercan yada Volkan gibi tek başına çalım atmaya kalkıştığı göreniniz Var MI ?
Valencia'lı oyuncuların oynadığı tek paslı anlayışta topun bir an sektiğini gören var mı ?

Valencia bu oyunu belki 30 senedir oynamaya çalışıyor.
Shuster'in Beşiktaş'ı ise 6 aydır :)
Ziya Doğan'ı yenemeyen Schuster nasıl Türk fitbolunu eleştirir ?
İşte Türk fitbol basınının Zihniyeti bu..

Alex Buca'ya 3 gol atıp Fener tarihine 3000'inci golü atan fitbolcu olarak geçiyor,Türk basınında yalakalık,abartı diz boyu...
Bu fener sezon başında Avrupa kupalarından elendiğinde Alex nerdeydi diye soran yok !
Alex'in sistemin katili olduğunu modası geçmiş bir oyuncu olduğunu irdeleyen Yok.


Bursa şampiyon oluyor Ertuğrul Sağlam'In Transfer ettiği oyuncular Bobo tarzı Nunez,Alex tarzı İnsua.

Sonuç bu gece maç boyu pas manyağı olan Ergiç ve Svensson

Sonuç:6-1

Sonra hayat devam ediyor !

I LOve İreland !

Avrupa Liglerini ilgiyle takip eden teknik direktörlerimiz acaba izledikleri maçlardan hangi dersleri çıkartıyorlar.

Çok merak ediyorum.

24 Kasım 2010 Çarşamba

Şah & Sultan

İskender Pala'nın 390 sayfa çok satar kitabını bayramda bir cafe de arkadaşları beklerken canım sıkılmasın diye satın aldım.
Bir haftadır elime yapışan kitabı keşke almaz olaydım.

Uzun Hasan,Şeyh Cüneyd,Şah İsmail,Yavuz Sultan Selim'in akademik kitaplardan derinlemesine okumuş biri olarak söyleyeceğim şey Şah & Sultan Kitabı koca bir tatava..

Kitapta anlatılan olaylardan bazıları tarihi gerçeklerle örtüşmüyor.
Yazarın gerçek ana hikaye üzerine yazdığı yan hikayecikler yaratıcılıktan uzak ve uyduruk.
Yavuz Sultan Selim'e ait olduğu konusunda tartışmalı olan bazı farsça şiirler bu kitapta direkt Yavuz'a ithaf edilmiş.

Sanki yazar Kitabın arkasında verdiği akademik kitap listesinden hiç yararlanmamış..Garip !
Yazar'ın duruluktan uzak anlamsız Süslü üslubu da sonlara doğru iyicene can sıkıyor.
Aşkı anlattığı söyleyen edebiyatçı İskender Pala aşk konusunda kitabın başından sonuna kadar mıy mıy lamış..

Karakterlerin iç dünyasını yansıtacam diye her şeyi eline yüzüne bulaştırmış.

Eeeee,
Kolaydan Ahmet Hamdi Tanpınar Olunmuyor.

100 bin adet satan bir kitaba salladığımı unutmayın.
Okuduğum diğer kitap Mustafa Armağan'ın Abdülhamid'in Kurtlar'la Dansı serisinin II. yani son kitabı..İçinde resmi tarihi delen gerçek bilgileri belgeleriyle veren bu kitap günümüz Türkiye'sini anlamak açısından çok önemli.

Yazar bu kitabında tarihi iyi bilen ancak tarihi gerçekleri işine geldiği gibi anlatan Murat Bardakçı'ya laf atmayı da unutmamış.

23 Kasım 2010 Salı

Göttingen Maçı Naklen TRT Haber'de


Maçın yayını son anda ayarlandığından TRT haber'in yayın akışında Maçın Naklen yayını görünmüyor.
Maçı merakla bekleyenler bu gece 20:30'da ekran başındaki yerlerinin alsınlar.

Kaynak:İsmet Badem

20 Kasım 2010 Cumartesi

I Saw The Devil (2010)

2010 Kore yapımı sapık bir seri katilin hikayesini anlatan Gerilim türü film..

Konu klasik başlayıp sonrasında kopuyor.
Kore Gizli Servisinde çalışan Dae-Hoon'un hamile nişanlısı seri katil Kyung-Chul tarafından önce kaçırılır sonra feci şekilde katledilir.
Dae-Hoon nişanlısının intikamını almak için polisin şüphelendiği seri katil adaylarını tek tek bulur ve onları konuşturmaya başlar.Nişanlısını öldüren katili Kyung-Chul'u bulduğunda bir temiz dövüp önce sinirini çıkarır sonra katili polise teslim etmek yerine katili ıssız bir yerde içi para dolu bir zarfla öylece bırakır..Ancak Kyung-Chul Suç işlemeye davrandığında ortaya çıkan kahramanımız Kyung-Chul'u yavaş yavaş cezalandırır ve gene serbest bırakır.Sonrasını merak edenler izler..

Film'de Pornografik görüntülerin yanında kesip biçme sahneleri de bol bol mevcut.Yönetmen germeden mide bulandırmayı başarmış.Filmi izlerken ünlü yönetmen Ji-Woon Kim'in ruhsal bakımdan rahatsız olduğunu düşündüğüm anlar oldu.

Kore'de yaş sınırı kısıtlaması getirilen filmin Türk sinemalarında gösterilme olasılığı düşük.
Hatta gösterilmese bence daha iyi olur.

Yavan oyunculuklarıyla beni sıkan,bu Filme 10 üzerinden 2 veriyorum..
İMKB'deki notu 8'miş..
Sakın kaçırmayın izleyin :)

19 Kasım 2010 Cuma

Maradona'nın Valdebebas Ziyareti


HaftaSonu fİtbol

20 Kasım Cumartesi
14:00 Altay-Mersin İY / TRT 1
14:30 Kasımpaşa-Gençlerbirliği / Digi
14:45 Arsenal-Tottenham / PL TV
16:00 Manisaspor-Bursaspor / Lig TV
16:30 Schalke 04-W.Bremen / TRT 3
17:00 Birmingham-Chelsea & M.United-Wigan / PL TV
17:00 Sivasspor-K.Karabükspor / Digi
19:00 Beşiktaş-Konyaspor / Lig TV
19:30 Liverpool-West Ham / PL TV
19:30 Leverkusen-Bayern / TRT 3
21:00 Almeria-Barcelona / NTV Spor
21:45 Milan-Fiorentina / TV8 & Spormax
21:45 Ajax-PSV / Beyaz TV
22:00 Nice-Montpellier / Kanal A
23:00 Real Madrid-A.Bilbao / NTV Spor

21 Kasım Pazar
13:30 Orduspor-Tavşanlı Linyit / TRT 3
13:30 Genoa-Juventus / TV8
14:00 Denizlispor-Diyarbakırspor / TRT 1
14:30 Antalyaspor-Gaziantepspor / Digi
15:30 Groningen-Feyenoord / Beyaz TV
15:30 Blackburn-Aston Villa / PL TV
16:00 Chievo-Inter / TV8
16:00 Trabzonspor-Eskişehirspor / Lig TV
16:30 Stuttgart-Koln / TRT 3
17:00 Ankaragücü-İBB / Digi
18:00 Fulham-M.City / PL TV
18:00 Lille-Monaco / Kanal A
18:30 St Pauli-Wolfsburg / TRT 3
19:00 Kayserispor-Galatasaray / Lig TV
19:30 Ç.Rizespor-Boluspor / TRT 1
21:45 Napoli-Bologna / Spormax
22:00 Lens-Lyon / Kanal A
22:00 Real Sociedad-A.Madrid / NTV Spor

22 Kasım Pazartesi
20:00 Fenerbahçe-Bucaspor / Lig TV
22:00 Sunderland-Everton / PL TV

18 Kasım 2010 Perşembe

Eee Ne Olacak Şimdi ?

Hollanda:1-Türkiye:0

Dünya Kupasında final oynayan Hollanda ile oynadığımız dostluk maçını kaybettik ancak oynadığımız iyi fitboldan dolayı kazanmışız kadar sevindik.

Son Azerbaycan maçında oynayan Özer,Emre,Semih,Tunçay,Toraman gibi oyuncular değil sahada kadroda bile yoklardı.

Burak-Umut-Hamid'li Forvet hattı
Selçuk-Nuri-Sabri'li Ortasaha
İsmail-Kesimal-Servet-Gökhan'Lı Defans
90 dakika boyunca 4-3-3 sistemini sahada harika uyguladılar.Oyuncu değişiklikleri sistemi sekteye uğratmadı.

Top rakipteyken tüm takımın kollektif uyum içinde pozisyon alması uzun zamandır görmediğimiz güzel gelişmelerdendi.

Hücuma çıkışlarda Burak,Umut,Sabri,İsmail,Gökhan gibi oyuncuların doğru yerlere koşular yapması,rakib defansın yerleşme düzenini bozarken orta saha Virtiözümüz Nuri'ye güzel paslar atma imkanı verdi.

Eeee sahada böyle hareketli oyunculardan kurulu bir kadro olunca doğal olarak Pas alışverişlerimiz daha isabetli hale geldi.

Dün gece Azerbaycan maçında olduğu gibi ileride Top Kaybı Şampiyonu Tunçay'la,Umut'a göre daha hareketsiz olan Semih görev alsaydı,
Nuri'nin O öldürücü pasları gözümüze çarpar mıydı ?

Defansta Kesimal'ın güven veren fitbolunu bir uzun zamandır Ömer'den ve Toraman'dan görebiliyor muyduk?

Sol kanatta Hakan Balta'yı mı tercih edersiniz ? Yoksa dün gece golü yememize vesile olan İsmail'İ mi ? 4-3-3'ün sol bekine yakışan oyuncu İsmail midir ? yoksa Hakan Balta mı ?

Sonradan oyuna giren Engin Baytar'ın kısa sürede ortaya koyduğu hırsı ve yaratıcılığını biz uzun süredir Tunçay'dan görebiliyor muyduk ?

Dün gece sahada çok güzel şeyler gördük te bundan sonrası için tekrar soruyorum;

Eeee ne olacak şimdi ?

Dün gecenin kazanımlarını Hiddink ileri ki maçlara taşıyacak mı ?
Biz önümüzdeki Güney Kore maçında bu kazanımları sahada görebilecek miyiz ?
Yoksa,
Dünkü maçta ''Türkiye gol atamadı,golcüsü yoktu'' sığlığına takılıp,4-3-3 sisteminde oynadığında sistemin katili olabilecek sarkık Santrafor Semih'e geri mi dönülecek ?

İşte önemli olan bunlar..
Kendini meşale ile ifade eden Gurbetçilerimiz iyi oynadığımız maçta maçın sık sık duraklamasına yol açarak Milli Takım Aleyhine etkili oldular.

16 Kasım 2010 Salı

Iverson Bayramı

Beşiktaş:91 - Hemofarm Stada:94

Bu akşam izlediğim Beşiktaş basketbol takımı,hatırladığım Beşiktaş basketbol takımları içinde en kötüsüydü.

Takımda Laubalilik,savunma yapmamaZlık had safha da.

Çöp adamlardan takım kurup,üstüne Iverson'u getirmek ise tam Türk işi..

Takımda,Chatman dahil dişe dokunur bir tane oyuncu yok.

Bizim takımda 20 sayı atan Ogilvy diye bir Avusturalya'lıyı izlerken,efsanevi sol kanat oyuncumuz Alan Walsh'ı hatırladım :)
Elinde top dahi tutamayan sakar Ogilvy'i kim ? neyine bakarak transfer etmiş ? diye maç boyu düşündüm durdum.Bu adam bir de maçın en iyi oyuncusu...

Oyun kurucumuz siyahi Chatman tam bir arsa oyuncusu :) Oyunu okuma,tempoyu ayarlama,takımı yönetme diye bir şey yok adamda.
Diğer yabancılarımızdan,
6 sayı atan,savunma da iyi iş yapan Likholitov,
4 sayıda kalan Polonyalı İgnerski...İkisi rakip takımdaki bir Macvan etmiyor.
Macvan oyunun tümünde bildiği vasat basketbolu oynayarak takımını ayakta tutan adamdı.
Yerlilerden Bekir,Mustafa Abi,Cevher'i dikkatle izlediniz mi ? Ölmüşler..

İlk yarı da Serhat iyi oynadı ama maçın sonunu getiremedi.Cüneyt ise boş kaldığında bildiğimiz üçlükleri attı O kadar..

IV.Periyodda farkı bir ara 16 sayıya çıkardıktan sonra..Adamlar lüp lüp Üçlükleri atıp lehimize olan farkı kapatırken tüm takım sahada olup biteni izledi.

Maçı 14 sayı ile tamamlayan İverson,24 dakika parkede kalırken eski günlerini hatırlatan bir kaç hareketiyle seyirciyi çoşturdu.

Maçın kaybedilmeye doğru gittiği dakikalarda Iverson'ı savunmada yaptığı hatalar için eleştirmek yanlış olur.

Eleştirilecek biri varsa o da takımına savunma yaptıramayan Burak Bıyıktay'tır.

Bu Ne laubalilik HOCAM ?

Usain Bolt ve Ferrari

Kimin Eli Kimin Ayağı

14 Kasım 2010 Pazar

Gençlerbirliği:0 - Beşiktaş:2

Ankara 19 Mayıs Stadında Schuster Dayı'nın Beşiktaş'ı,ilk otuz iki dakika;
oyunu dar alanda oyna,oyunu rakip sahaya yık,ayağa paslarla oyunun kontrolünü elinde tut prensiblerini sahada başarıyla sergiledi.

Otuz ikinci dakikadan sonra oyundan düşmeye başlayan Beşiktaş takımı ortadan ikiye bölünerek, Forvetiyle-Ortasaha arasındaki bağlantıyı kopardı ve maç sonuna kadar oyunu kendi sahasında kabul etti.

Bu OLUMLU Otuz iki dakika da Beşiktaş Gençlerbirliği kalesini Muhasara altına almasına rağmen SANTAFORSUZLUKTAN gol atmaya muvaffak OLAMAdı.

Yok efendim Fatih ilkonbir de olsaymış,yok efendim Bobo olsaymış,yok efendim Nobre oyunun daha oyunun başında sahada olsaymış.

Geçiniz bunları !

Biz Nobre'Li,Bobo'Lu,Fatih'Li,Nihat'Lı kadrolarının oynayacağı Fitbolun hangi kalibrede olacağını da az çok tahmin ederiz.

Her maç yüzümüze vurulan acı gerçek;Beşiktaş kadrosunda bırakın gol atmayı,sistemi işletecek Santafor yokluğudur.

Beşiktaş karşı kaleye şut çekmiyor ? diyenlere..Topu rakip cezasahası yayı civarında tutamayan bir takım rakip kaleye nasıl şut çeker diye soruyorum..

Bobo top kaybı,Holosko top kaybı,Nihat top kaybı,Geçimsiz Fatih Tekke top kaybı,Tabata top kaybı...peki böyle bir takımın sistemi nasıl işleyecek ?

Tek bir adam,bu sezon Villareal'de kadroya zor giren bir Altidore kadromuza sene başında kadroya katılmış olsaydı,Beşiktaş şampiyonluk yarışından bu kadar uzakta kalmazdı.

MAÇ;

5.dakika'da Q7'nin vuruşundan seken topu Tabata golü yapamaz.Sebebi;Q7'Nin hızına uyum sağlayacak,Beşiktaş'ın bu golleri atacak Santraforunun Olmamasıdır...

11.Dakika'da Üzülmez'in sol kanattan ortasına sağ kanatta kafayı vuran adam Q7...

18.dakika'da Guti itirazdan sarı kart görerek cezalı duruma düştü.

19.dakika'da Tabata'nın serbest vuruştan gelen yumuşak topunu Serdar Kulbilge kolaylıkla çeldi.Tabata Serbest vuruş kullansa ne olur? kullanmasa ne olur ? Tabata kalecinin uzanamayacağı yere topu gönderiyor ama Tabata'nın vuruşları Balon yavaşlığında.

Bu dakikalarda üst üste gelişen ataklarımıza rağmen akılda kalan anlatılacak bir pozisyon yok.
Gelişen ataklarımız sonunda rakip kale önünde atılan bir şut yok,yaratılan bir tehlike yok atağı sonlandırma yok..

44.dakika'da Üzülmez sol çizgiden sıfıra iner Tabata'ya güzel bir orta çıkarır.Tabata kafayı vuracakken rakibin müdahalesine maruz kalır hakem penaltı noktasını gösterir.
Penaltı kararı bence doğru..Bu pozisyonun akıllarda soru işareti bırakma sebebi Türkiye Liglerinde hakemlerin böyle pozisyonlar da penaltı düdüğü Çalamaması.

Geçen hafta penaltıyı kaçıran Guti gene topun başına gelir ve topu kalecinin uzanamayacağı yere gönderir.(1-0)

Gole kadar taraftara gol atar umudu vermeyen Beşiktaş'Imıza,bu Gol ilaç gibi gelir.

II.yarıya Beşiktaş aynı Onbirini koruyarak sahaya çıkar.

Schuster Dayı'Nın İlk yarı boyunca sahada dökülen Holosko'Yu kenara almaması garibime gider.Kenarda bekleyen Onur herhalde Holosko'dan daha kötü top oynayamaz.

49.dakika'da Q7 inanılmaz çalımlarla cezasahasına girer.İyi de kime çıkarsın topu.Cezasahası içinde olamayan Holosko'ya mı yoksa Tabata'ya mı yoksa geride kalan Ernst'te mi ? Q7'nin hızına takım ayak uyduramayınca işte böyle güzel pozisyonları da Mundar olup gidiyor.YA ADAM İKİ KİŞİYİ ÇALIMLIYOR ARTIK BELLİ TOPU ORTAYA ÇIKARACAĞI AMA RAKİP CEZASAHASI İÇİNDE TOPA VURMA ŞANSI OLAN TEK BEŞİKTAŞ'LI KALABALIK İÇİNDE KALMIŞ GUTİ :) Nerdeeee ön direğe koşu yapacak bir İlhan Mansız veya Nouma !

55.dakika'da HURŞUT Q7 variye özenmiş olacak ki bizim sol kanadımızdan çalımlarla sıfıra indi pasını Serkan'a çıkardı Serkan'In şutundan sonuç çıkmadı.

62.dakika'da Gençlerbirliği'nin arkada bıraktığı boş alanda Q7 Guti'yi tek pasla gol pozisyonuna sokar.Guti Serdar Kulbilge ile karşı karşıya kalacakken Rakip savunmanın müdahalesi sonucu pozisyonunu kaybeder.

64.dakika'da Hilbert'in sert ortası diğer kanattan taca çıkar.BU POZİSYONDA HİLBERT ORTA YAPMAYI BİLMİYOR DİYENLERE SÖZÜM BEŞİKTAŞ RAKİP CEZASAHASI İÇİNDE ÇOĞALAMIYOR OLACAKTIR.

73.dakika'da Tabata yerini Necip'e bırakır,düşmeye başlayan Ortasahamız için doğru fakat geç kalınmış bir değişikliktir.

79.dakika'da Serkan Çalık'In şutunu Rüştü çeler..Direğe çarpan top kornere çıkar.

83.dakika'da Guti-Nobre değişikliği gelir Nobre maç sonuna kadar kalemizi savunur :)

87.dakika'da Schuster Dayı nihayet oyunun başından beri sahada dökülen Holosko'yu kenara alır ve Erhan Güven'i sahaya sürer.Erhan Güven sağ bek mevkiine geçerken Hilbert asıl mevkii sağ açıkta oynamaya başlar.

İşte bu değişiklik Beşiktaş'a 90+'larda II golü getirir..

Sağ kanattan kaçan Hilbert'e Q7'nin verdiği pas,Hilbert'in kaleciyle karşı karşıya kalışı ve golü rahatlıkla yapışı.(2-0) Holosko'nun oyunda kaldığı 87.dakika boyunca yapamadığı hareketi Hilbert yapar.

Sezon başından beri Hilbert'in sağ açıkta oynaması konusunda ısrarlıyım.Sağ bekte ki fitbolcuların sakatlanmasından ötürü zorunlu olarak sağ beke çekilen Hilbert bu bölgede resmen harcanıyordu.Bugün Erhan kadrodayken,Schuster Sağbekte Erhan'a görev verip sağ açıkta Holosko yerine Hilbert'le oyuna başlasaydı oyun Beşiktaş lehine çoktan kopardı.

Hilbert gol vuruşu,devamlılığı,Ciğeri,fitbol aklı ve profesyonelliği ile Sağ Açıkta oynamalıdır.

Taraftar Bobo'ya gösterdiği ilginin Onda birini maalesef Şu Hilbert'e göstermiyor.

Bir Bobo hayranlığıdır gidiyor,Yazık gerçekten !

Maç bu skorla sona erer.(0-2)
Oyuncu performansları;

...Q7 ? Beşiktaş sözde 3 forvetle oynuyor,Sahada forvetlerden iş yapan tek adam Q7..
87.dakika'da Q7'nin yanına başka bir iş yapan adam Hilbert geldi maç 2-0 oldu.
Q7 hızı ve oyun aklıyla Türkiye liglerinin çok çok üstünde bir oyuncu..Q7'nin en büyük handikabı Bobo,Holosko,Tabata,Nihat gibi kötü topçularla beraber oynaması.

...Ersan ? İki kişilik oynadı.Toraman'ın tüm hatalarını süpürdü.

...Toraman ? Ayıp sana ! bu kadar kötü top oynanmaz.
Adam kaçırma,pozisyon alamama,kendi arkadaşlarına el kol hareketi yapma Toraman'da ne ararsan var.
Rakipten kendi ceza sahası içinde yediği bir çalım var akıl alacak gibi değil.En büyük şansı Ersan'la birlikte oynaması.

...Üzülmez ? Kendi bölgesini savunmakla yetindi.İki kere atağa çıktı birinin sonucunca penaltı geldi.

...Aurelio ? Beşiktaş bugün eğer gol yemediyse bunun Birinci sebebi Ersan,İkinci sebebi Aurelio'nun müthiş pozisyon bilgisidir.Rakip ataklarında defansımızda açılan bölgelere hızla kanalize oldu.Bazen Bek oldu bazen Stoper.Biraz enerjisi toplarsa çok süper olacak !

...Hilbert ? Sezon başında bir türlü kimseye beğendiremediğimiz adam.O kadar övgü yazıp arka çıktığımız Hilbert'e şu Blog'Ta Bobo'ya verilen desteğin yarısı gelmedi.90.dakika aynı istikrar ve enerjiyle oynayan,Stutgart'la Bundesliga şampiyonluğu yaşamış,Alaman Milli takımı formasını giymiş gerçek istikrar abidesi Hilbert.
Bugün golü attığı dakika 90+...Herkesin yerlerde süründüğü dakikada Hilbert depar atıp takımının II.golünü atıyor.
Beşiktaş Taraftar forumlarında yapılan Hilbert hakkında yorumları okudukça kendimden şüpheye düşüyorum :)

...Tabata ? Penaltıyı Beşiktaş'a kazandıran bıdı bıdı topçusu..
Oynatmayın şu adamı artık.

...Holosko ? Bugün Gençlerbirliğinin öne çıkıp arkada boş alan bırakmasına rağmen Holosko gene sahada yoktu.Eleştirilemeyecek kadar Kötüydü!

...Guti ? RAKİP KALEYE Olabildiği kadar YAKIN OYNAMALI.
Enerjisini ortasahada boşa koşup harcamamalı.
Tabata'nın yerine Necip,Tabata'Nın mevkiinde Guti olmalı.
Guti bugün Tabata Ve Holosko'nun varlığından sadece Q7'ye pas atma durumunda kaldı, vasattı..

...Ernst ? Aurelio'nun en büyük yardımcısı..Beşiktaş 32.dakika'da ikiye bölündükten sonra ileri çıkmayıp kalesini korumayı seçti.

...Rüştü ? Maça konsantrasyonu Hakan'In çok üstünde.Rüştü'Nün sakatlığında Schuster'in Hakan'I tercih ettiğini unutmayın..

Sonsöz;
Gençlerbirliği galibiyeti Schuster Dayı'nın sadece bugününü kurtarmıştır.Takımın toparlandığı söylemek zor.Bu takım ligin I. devresinin sonunu nasıl getirir ? hakikaten bilmiyorum.

13 Kasım 2010 Cumartesi

HaftaSonu fİtbol

13 Kasım Cumartesi

14.00 Adanaspor – Orduspor (TRT 1)
14:30 Bucaspor – Ankaragücü (DIGI)
14:45 Aston Villa – Manchester United (PL TV / SPORMAX)
16:00 Bursaspor – Trabzonspor (LIG TV)
16:30 Wolfsburg – Schalke (TRT HD)
17:00 Manchester City – Birmingham (PL TV / SPORMAX)
17.00 Tottenham – Blackburn (PL TV / SPORMAX)
19:00 Eskişehirspor – Antalyaspor (DIGI)
19:00 Gaziantepspor – Fenerbahçe (LIG TV)
19:00 Athletic Bilbao – Almeria (NTVSPOR)
19:30 Mainz – Hannover (TRT 3)
19:30 Stoke City – Liverpool (PL TV / SPORMAX)
21:45 NAC Breda – Twente (BEYAZ TV)
21:45 Juventus – Roma (TV 8)
22:00 Caen – Lille (KANAL A)
23:00 Barcelona – Villarreal (NTVSPOR)
23:30 Corinthians – Cruzeiro (SPORMAX)

14 Kasım Pazar

13:30 Lazio – Napoli (TV 8)
14:00 Boluspor – Gaziantep Belediye (TRT 1)
14:30 Kasımpaşa-Sivasspor (DIGI)
15:30 AZ Alkmaar – Ajax (BEYAZ TV)
16:00 Palermo – Catania (TV 8)
16:00 Genclerbirliği – Beşiktaş (LIG TV)
16:00 Everton – Arsenal (PL TV / SPORMAX)
16:30 Hoffenheim – Freiburg (TRT HD)
17:00 İstanbul Belediye – Karabükspor (DIGI)
18:00 Lorient – PSG (KANAL A)
18:10 Chelsea – Sunderland (PL TV / SPORMAX)
18:30 Bayern Munich – Nürnberg (TRT 3)
19:00 Samsunspor – Denizlispor (TRT 1)
19:00 Galatasaray – Manisaspor (LİG TV)
20:00 Sporting Gijon – Real Madrid (NTVSPOR)
21:00 Fluminense – Goiás (SPORMAX)
21:45 Inter – Milan (TV 8)
22:00 Lyon – Nice (KANAL A)
22:00 Valencia – Getafe (NTVSPOR)

12 Kasım 2010 Cuma

Orhan Gülle A Milli Takım Kadrosunda

Sezon başında Gaziantespor'la 4 senelik sözleşme imzalayan Beşiktaş'ın eski A2 oyuncusu Orhan Gülle,A Milli takımın Hollanda ile oynayacağı maç için Hiddink tarafından kadroya alındı.

Beşiktaş altyapısında yetişen 92 doğumlu Orhan Gülle çeşitli yaş gruplarında Milli Takım formasını 62 kez giymiş..

Tebrikler Orhan Gülle,kıymete bindin şimdi.

Durun daha bitmedi ! Mustafa Denizli tarafından istenmeyen Eski Beşiktaşlı genç çocuk Batuhan'da Hiddink tarafından A Milli takım kadrosuna çağrıldı :)

Beşiktaş Altyapısından oyuncu yetişmiyor,kapatılsın diyenlere duyrulur :)

Ersan'ın,İsmail'le birlikte A Milli takımına çağrılması da güzel.

Necip-Onur maalesef Yok !

A milli takım kadrosuna çağrılan oyuncuların tümü;

Kaleciler
Volkan Demirel - Fenerbahçe
Onur Recep Kıvrak - Trabzonspor
Ufuk Ceylan - Galatasaray

Savunma Oyuncuları
Gökhan Gönül - Fenerbahçe
Sabri Sarıoğlu - Galatasaray
Servet Çetin - Galatasaray
Serdar Kesimal - Kayserispor (bu adama dikkat)
İbrahim Öztürk - Bursaspor
Ersan Adem Gülüm - Beşiktaş
İsmail Köybaşı - Beşiktaş
Gökhan Süzen - Büyükşehir Bld.Spor

Orta Saha Oyuncuları
Hamit Altıntop - Bayern Münih
Yekta Kurtuluş - Kasımpaşa
Selçuk İnan - Trabzonspor
Yiğit İncedemir - Manisaspor
Orhan Gülle - Gaziantepspor
Nuri Şahin - B.Dortmund
Mehmet Ekici - 1.Fc Nurnberg
İbrahim Akın - Büyükşehir Bld.Spor
Engin Baytar - Trabzonspor

Hücum Oyuncuları
Batuhan Karadeniz - Eskişehirspor
Burak Yılmaz - Trabzonspor
Umut Bulut - Trabzonspor
Kazım Kazım - Fenerbahçe

Gaziantep B.Belediyespor:1 - Beşiktaş:0

Maçın özeti 56.dakika'da gelişen bir Antep atağında yaşandı.
Bizim sağ kanadımızdan hızla gelişen Antep'in Kontra atağını Hilbert zorda olsa yetişip kesti,topu taça gönderdi.Sonrasında Hilbert,50mt geride kalan forvet elemanlarına nerdesiniz ? diye haykırdı,sinirle karışık tepkisini dile getirdi.

Schuster takımını hangi sistemle sahaya sürdü ? dün gece bu pek umrumda değildi ama eğer maçı zeplinden kuşbakışı izleyen biri olsaydı,Beşiktaş'In sahaya 4-2-4 sistemiyle yayıldığını rahatlıkla söyleyebilirdi.

Bu durum Mustafa Denizli'nin külüstür sistemini hatırlatıyordu.

Defansı ortasahaya yakın kurup oyunu dar alanda oynama prensibini Schuster'in Beşiktaş'Inın en belirgin özelliği idi.Bu sistemde oynamayı beceremeyen topçular ve kontra ataktan üst üste yenilen goller Schuster'in bu sistemden ödün vermesine yol açtı.

Schuster defansif çizgiyi biraz daha geriye çekerek,Denizli döneminden hatırladığımız Ortasahasıyla-Forveti arasında 50 mt mesafe olan sistemsizliğe döndü.

İŞTE,Asıl Vahim olan budur.Yani geriye Gidiş.

''İyi fitbol iyi oyuncularla oynanır''
Arsen Wenger'in iyi teknik direktörlükten önce iyi bir menajerdir.
Sahadaki fitbol bir sonuçtur.
Takımın arkasındaki teknik ekibin yönettiği organizasyonun bir sonucudur.
Beşiktaş'ta Organizasyonun arkasındaki adam teknik ekip değil,Başkan'dır :)

Sayıyorum;Nobre,Holosko,Nihat,Tabata isimlerden ziyade bu dört oyuncunun fitbolun hangi sistemi içinde ortak bir paydada buluşup sahada verim verebileceğini söyleyebilirsiniz ?

Üzülmeyin,kızmayın,sinirlenmeyin,
her sezon sonunda yaşanan transfer günahlarının sonucu bugün gelinen noktadır.

Daha önce yazdığım gibi;

Ya Yönetim sorunun kaynağının kendisi olduğunu kabul edip Schuster'le gelecek 5 sezonu planlayıp,yeteneksiz pahalı fitbolcularla yolları ayırma yoluna gidecek (ki bu imkansız kadar zor)

YA da yönetim 1-2 kötü maç sonrasında Schuster'le yolları ayırıp Mustafa Denizli,Hagi tarzında bir teknik adamla gelecek 3 sezonu da şimdiden Heba etmenin yoluna girecektir.

Maç esnasında Schuster'İn neden yedek Klubesinden çıkıp takımına talimat yağdırmadığına kızılıyor.İyi de adam hangi birine bağırıp çağırsın ki ? Adam kalitesiz topçulardan kurulu takımla uğraşmaktan bıkmış ve bence pes etmiş durumda.

Toraman'In boş kaleye vuramadığı kafa topunda,
Bobo'nun kaleye tutmayan şutlarında,
Tabata'nın 2 mt yanına pas veremediği anlarda,
Schuster'in kameralara verdiği Yılgın adam resminin sebebi budur.

Ha İlk onbir tercihlerinde,oyun sisteminde Schuster'in hataları yok mu ? var tabi ki..
Fakat Schuster'in maç öncesinde çıkardığı ilk onbire kim itiraz edebilir ?

Yahu ! bu Nihat,Bobo,Holosko ve Tabata'nın Gaziantep Belediye maçında bile iyi performans çizemeyeceği kimin aklına gelirdi.

Oysa iyi top oynayan taraf Antep oldu.
Sahanın her tarafında bizden 3 kişi fazla çoğaldılar,bizim sezon başından beri 50-60mt oynayamadığımız fitbolu dün Antep oynadı.

Erol Azgın ve ekibi normal kadrodan 4 fitbolcusunu ROTASYONLA kenarda oturtmasına rağmen Beşiktaş'In hakkından kolaylıkla gelmesini bildi.

Nerede Porto maçının II.yarısında ki O Beşiktaş...
Belki öyle bir Beşiktaş yok.Belki O Beşiktaş takımı rakip 10 kişi kaldığında ortaya çıkan bir Yanılsama..

Oyuncu performansları;

...Tabata ? Nuri Şahin,lider Dortmund'un on tane koşan adamının içinde aklıyla pasörlüğüyle sivrilen,koşmayan adamlarla dolu Türk Milli takımında ortalarda görünmeyen adam.
Tabata'nın Beşiktaş'Ta ki hali budur.
Aslen forvet arkası oyun kurucu olan Tabata Q7,Nihat ve Bobo'nun olduğu bir takımda hamallığa soyunan adam.Beşiktaş'ta başarılı olması mümkün değildir.

...Fink ? ilk geldiğinde Franfurt'un kaptanı ve oyun lideriydi.
Bu adam makine gibi işleyen bir Alaman takımının parçasıydı..Beşiktaş gibi kendini yıldız sanan oyuncuların olduğu bir takımın ise günah keçisi.Dün gece 50 mt'lik alanda çırpınan adamdı.

...Onur-Necip maçta iki tane olağanüstü pasın sahibi çocuklar.
Geberik topçulardan ziyade orta sahamıza işlerlik kazandıran topçular.

...Bobo ? belirgin istikrarlı gol vuruşu yok,hareketli toplara koşma ve vurma kabiliyeti yok
hava toplarındaki hakimiyeti zayıf,arkası kaleye dönükken top alma kabiliyeti yok,
arkasında rakip stoper varsa top kaptırma olasılığı yüksek,
kısa alanda patlayıcı deparı yok,topla adam geçme özelliği şansına bağlı,
rakip defansı rahatsız etme,presle çıkarmama özelliği yok,
idman günlüğünü takip ederseniz haftanın 1 günü idmanlara katılmadığını rahatlıkla görürsünüz..
İşte bu Bobo Beşiktaş forvet hattının bu seneki en verimli oyuncusu.
Bobo Beşiktaş'tan gitmediği sürece Beşiktaş'In gol yollarında etkili olması mümkün Değildir.

...Hilbert ? transferine Q7'den daha fazla sevindiğim oyuncu
Sağ bekte oynamaz dediğimiz Hilbert bugünlerde sağbekin değişmez ismi.
Takımda karşı kaleye şut atma özelliğine sahip nadir oyunculardan.Dün sahada olup bitene isyan eden adam..Fink'te aslında çok sinirli ve isyankardır,ben böyle tepkileri Fink'ten de bekliyordum tepki gelmemesi enteresan.

...Holosko ? Bu çocuk Anadolu'nun kendi sahasında kapanan,hızlı kontraatakla rakibi kıstırmaya çalışan takımların oynadığı 4-5-1 sisteminde saldım çayıra belki gol atar oyununu oynar.Asla ama asla 4-3-3'ün kanatlarında oynayamaz.

...Nihat ? dünkü maçın en büyük kazancı Nihat'In kasığından sakatlanmasıdır.Allah kimsenin başına sakatlık vermesin fakat benim şahsi düşüncem maalesef böyledir.

...İsmail ? sol kanatta İsmail-Üzülmez rotasyonu bu genç çocuğu zaman zaman bozuyor.
İsmail devamlı oynamalı..Q7'nin olduğu maçlarda İsmail Q7'nin alanına rakip oyuncuları taşıyıp kalabalık yapmamalı..

...Q7 ? Q7 sahadaysa siz rakibe göre bir-iki kişi fazla oynarsınız.
Hücumdayken Sol ve Sağ açıkta rakip için en Gıcık noktada yani taç çizgisinin dibinde bekleyen Q7 rakib defansın dikkatini dağıtan büyük bir güç.
Tabii dünkü gibi takımın hiçbir hücum gücü işlemiyorsa da tüm yük Q7'nin üstüne biner.
Sakatlıktan yeni çıkmış Q7'de zaman zaman maçı bırakma noktasına gelebilir.

...Toraman ? Q7 ortayı Toraman'ın kafasına kondurdu Toraman altıpastan golü yapamadı.
Toraman gol atamaz,defansta tandem oynamayı da beceremez,yaptığı tek şey kaptan havalarında ona buna fırça kaymaktır.

...Ersan ? bakalım Hollanda maçı için Türk Milli takımı kadrosuna çağıralacak mı ?
Ersan'nın yanında oyunu geriden iyi başlatan bir adam mutlaka bulunmalı.

...Cenk ? yediği golde çaresizdi.Fakat Cenk iyi oyununa Kaldığı yerden devam ediyor.
oyunu maç boyu süzmesi takibi defans arkasına atılan toplara hızla çıkması Hakan'ın çok çok üzerinde..

Sonsöz;
Schuster Dayı kriz anında kriz yönetmeyi bilmiyor değil bence krizi umursamıyor.
Şerefli Fitbol basınımızın ayak oyunlarından etkilenen taraf grupları ve yönetim Schuster'in başını muhtemelen yiyecektir.
Bu da kısa bir sinir boşalmasından başka bir işe yaramayacaktır.Beşiktaş'ı korkarım ki daha kötü günler bekliyor.

11 Kasım 2010 Perşembe

Bayern'in Kutsal Kitabı

Bayern'in tarihini anlatan kitap 552 sayfa,32 kilo ağırlığındaymış.
Kitabın fiyatı ise biraz tuzlu 3000 avro..

Enke'ye Ziyaret

Alman Kaleci Enke'nin ölümünün birinci yıl dönümünde;
Löw,Bierhoff ve Alman Fitbol federasyonu başkanı Zwanziger'in,Alman Kaleci Enke'nin kabrini Ziyaret ederken...

A Serious Man (2010)

Cohen Kardeşlerden 2009 Abd yapımı,Kara Mizah türü film..

60'ların Amerikasında,orta halli bir yahudi ailesinin sözde reisi,zavallı Larry Gopnik'in,başına gelen sıradan olaylar,yahudi Cohen Kardeşler tarafından karamizah örneği olarak beyaz perdeye aktarılmış.

Filmi Cohen markasına kanıp yüksek beklentiyle izleyenler biraz hayal kırıklığına uğrayabilir.

Ben filmi baştan sona ilgiyle takip ettim.

Filmin finali şaşırtıcı.Finali Yok çünkü :)

Belki bu filmin normal bir senaryosunun olmamasından kaynaklanıyor.

Larry Gopnik'in yalpalanan hayatı filmin sonuna doğru düzelmeye başlayınca film pat diye bitiyor.

Zaman zaman eğlendiğim sahnelere sahip filme benden 10 üzerinde 6...

10 Kasım 2010 Çarşamba

Inception (2010)

2010 Abd yapımı bilim-kurgu türü film..

Haftalardır merakla beklediğim Inception'u iki günde zor bitirebildim :)
Cumartesi gecesi sıkıntıdan yarım bıraktığım filmi,pazar sabahı kahvaltı yaparken lakayt biçimde izleyip zorla sonlandırabildim.

Filmin konusu sıradışı,konunun işlenişi ise berbat.

Filmin evrenini kuran,bizim buradan salladığımız yönetmen de The Prestige,The Dark Knight ve Memento gibi İyi filmlere imza atmış olan Cristopher Nolan.

Filmin'de gerçek dünyadan rüyalar sanal evrenine girerek ve rüyalar arasında bağlantı kurarak insanların bilinçaltını etkilemeye çalışan bir çetenin hikayesi anlatılıyor.

Yani biraz 13.floor biraz The Matrix..İnception'da,Matrix Rüyalar alemi :)

Film 148 dakika...
İlk 70 dakika yönetmenin izleyiciyi rüyalar konusunda bilgilendirmesiyle geçiyor.
Bir birifing havasında geçen bu bölümde içsel olarak ''ulen bir saattir izliyorum,bu film dandik galiba demeye başlıyorsunuz''
Üstüne birde Cobb ve Mall'In ilişkisi derinliklerine kadar anlatılmaya başlanınca Pes deyip filmi bırakma noktasına rahatlıkla gelebiliyorsunuz.
Sonlara doğru hareketlenen filmde özellikle rüyalar arası bağlantılar kaçırılmamalı..Yoksa Ne olup bittiğini anlamak biraz güçleşebiliyor.

Film hakkında ağır reklam taarruzuna maruz kaldığımdan mıdır nedir,beklentilerimin altında kalan İnception bence büyük hayal kırıklığı..

Neyse herkesin beğenisi ve algısı farklı tabii..

Filmin efektleri harika ötesi.
Özellikle Arthur'un uyuyan çete elemanlarını toparlayıp asansöre götürdüğü sahneler Müthiş.

Oyunculuklar ? Filmi İzledikten sonra Arthur dışında aklımda kalan bir karakter yok.

İnception'u kötü izlerinden bir an önce kurtulmak için Alfred Hitchcock Dayı'nın (dayı bu aralar moda oldu) 1958 tarihli Vertigo'su bir kez daha izledim..Ve bir kez daha hayran kaldım.

İnception'a benden 10 üzerinden 5, 5'te efektlere..Sakın kaçırmayın,Mutlaka İzleyin :)

8 Kasım 2010 Pazartesi

Beşiktaş:1 - Kasımpaşa:1

Ben söylersem daha bir hoşuma gidiyor da gene de kim söylerse söylesin;'' Ben söylemiştim'' en sevdiğim laflardandır :)

Kosova Köftecisi Arnavut Schuster Dayının oyuncu tercihlerinin yanlış olduğunu,
Beşiktaş'ın ileride keskin bir yol ayrımına geleceğini,
bu keskin yol ayrımında Beşiktaş yönetiminin Hoca yada kötü topçular topluluğundan birini seçmek zorunda kalacağını,
ben daha önceden söylemiştim.

Bu ukalalık kokan gereksiz cümleleri yazma sebebim;bu cümlelerin Kasımpaşa beraberliğinden sonra hiçbir değerinin olmadığını göstermek içindir.

Bu vakitten sonra takımı veya Hoca'Yı eleştirmek sinirli taraftarın sinirini boşaltmasından başka bir işe yaramayacaktır.(az sonra benim de yapacağım gibi :) )

Sadece iki puana sahip,eksi 21 averajı bulunan,ligin son sırasında karaya oturmuş Kasımpaşa'yla kendi sahanda berabere kalmak...
Bu Hoca'yı ve fitbolcuları eleştirerek geçiştirilemeyecek kadar büyük bir problemdir.
Bence bu Problemin kaynağı;Beşiktaş'ın Örneğin Porto gibi devamlı gelişen bir fitbol kültürüne sahip olmamasıdır.

Schuster Beşiktaş'In geleceğini inşa edebilecek kapasitede bir Hoca'dır.
ANCAAAKKK Schuster yalnızdır..
Schuster'İn arkasında Porto'nun 33 yaşındaki Hocası Andrea Villa Boas'ın sahip olduğu ekip ve fitbol kültürü yoktur.

Misal;Hakan'ı kazanmak uğruna Cenk'İ kaybetme,yanlış oyuncu seçimleriyle üstüne puanlar kaybetmeye kadar giden hatalar zincirini Schuster Alamanya'da hiç bir takımda yapamaz.
Zaten ilk önce Kurumsallaşmış Alaman klublerinin yapısı buna izin vermez.

Bizim Türkiye'de ise transferi yöneticiler yapar,
sonra kadroyla uyuşmayan bir hocayı gene yöneticiler getirir,
sonra işler kötü gittiğinde aynı yöneticiler kendi paçalarını kurtarmak için Hoca'Yı gönderirler.Yakından örnek Galatasaray'dan Rijkaart'ın gönderilişi üstüne yeni yanlış Hagi'Nin takımın başına getirilişi..

Problemin kaynağı,fitboldan çakmayan para babası yöneticilerle,Türk fitbolu böyle kör topal nereye kadar gider ? bilinmez.Fitbolumuzu Problemin kaynağı yönetir.

Haa Türkiye'nin bu kötü fitbol şartlarında başarılı olacak fitbol adamı kimdir diye soracak olursanız ? benim aklıma tek isim gelir o da Lucescu..Benim için teknik direktörler ikiye ayrılır Lucescu ve diğerleri.

Yazdıklarım sakın yanlış anlaşılmasın ben gelecek beş sezonda Schuster'in Beşiktaş'In başında olmasını ısrarla savunanlardanım.
Schuster'in İlk Onbir Tercihleri;

...Forvet hattı;Sağ kanatta Holosko,Sol kanatta Bobo ortada Nihat...
Ben bu verimsiz seçimi Mustafa Denizli döneminden hatırlıyorum desem..
Yetersiz kötü topçu Bobo'nun Sol kanatta daha kötü oynadığını,
Holosko'nun dar alanda iş yapmadığını,
Nihat'ın müzmin kayıb olduğunu,
Bu üç oyuncunun savunma görevlerini yerine getirmediklerini geçen seneden ve bu seneden zaten biliyoruz desem.
Schuster'in neden ısrarla bu üçlüyü denediği sizlere sorsam ?
Ben Şöyle bir forvet hattıyla maçlara çıkılmasından yanayım desem
benden yana olur musunuz ? Hilbert...Bobo...Q7 veya İsmail

...Ortasaha; Önlibero Aurelio tamam doğru seçim,Sağında Guti,Solunda Ernst..
Böyle bir ortasahaya negatif eleştiri getirilebilir mİ? Bence evet..
Eğer bu ortasahanın önünde Savunma Fitboluna katkısı SIFIR olan bir üçlü forvet varsa maçın ilerleyen dakikalarında ortasahanız oyundan düşmeye başlar.
Hele ki bu ortasahada fizik gücü alt düzeyde olan bir Guti varsa..
Hele maçın II.yarısında bu ortasahadan en kıymetli adamınız Aurelio'yu dışarıya alıp,sakatlıktan yeni çıkmış Q7'yi sahaya sürerseniz daha KÖTÜ bir iş yapmış olursunuz.

...Defans;Sağbek sakatlıktan yeni çıkmış Erhan,Tandem Toraman-Ersan ikilisi,Solbek İsmail.
Burada eleştirilecek tek nokta zorlarsak Sağbekte Hilbert'in neden ilkonbirde olmadığı olabilir..
Defans tandeminde Ersan'a tamam derken Zapo sakat olduğundan Toraman seçiminin yanlış olduğunu söyleyemeyiz.
Üzülmez'in yorgunluğunda Solbek İsmail'e de tamam deriz.

MAÇ;

Oyunun başında Guti İsmail'i sol kanattan kaçırır,İsmail'in güzel ortasına Holosko'nun zayıf kafa vuruşu beni tekrardan aynı cümleyi yazmaya yöneltir.''Beşiktaş'ın bu ortaları gol yapacak Santraforu yoktur''

12.dakika'da Guti tek pasla Holosko'Yu kaçırır,Holosko topu kontrol ettikten sonra ayağından öyle bir açar ki,Of anam of !

Kasımpaşa'nın ilk tehlikeli akınında bizim sağ kanadımızdan geliştirir ancak ortalanan topu Ersan cezasahasında müthiş keser.İtalyanvari bir stoperin doğuşuna mı tanık oluyoruz ?

36.dakika'da İsmail'in kaptırdığı topla hızla gelişen Kasımpaşa Kontraatağını Ersan bu kez faulle keser ve sarı kartını görür.

38.dakika'da Guti cezayayı civarında boş durumdaki Bobo'Ya pas atmak varken kaleye şut çekmeyi tercih eder.Pozisyon ölür.

44.dakika'da Guti'nin kullandığı serbest vuruş sonrasında Ersan'ın zayıf kafa vuruşunu kaleci Tolga rahatlıkla alır.

Maçın II.yarısına Schuster Dayı Fahiş bir hatayla başlar.

Aurelio çıkar yerine Q7 oyuna dahil olur.Aurelio'nun tek önlibero görevini de Ernst üstlenir.
Q7'nin oyuna alınması denenebilir bir karar olmakla birlikte Aurelio'nun oyundan çıkışıyla birlikte Beşiktaş ortasahası ÇÖKER.Defansla Ortasaha arasındaki bağ Kopar.Forvetle Defans arasındaki mesafe 70 mt'ye çıkar.

Soru;Schuster Dayı bu değişiklik senin fitbolu dar alanda oyna prensibine uyuyor mu ?
Şimdiye kadar ne kadar çok forvet o kadar çok gol pozisyonu fikrinin tuttuğu bir maçı hatırlayanınız var mı ?

Q7'nin küpelerini yavaş yavaş çıkarışı,Süreyya Abi'yi yanaklarından öpüp oyuna girmesi güzel emstantenedir.Q7 sanki biraz kilo almıştır.Eee bir ay da olur o kadar.Bizim Bobo son 4 senedir kilolu ne olacak sanki !

İlk atağımız Q7 İsmail paslaşmasıyla gelişir.Soldan kaçan İsmail'in ortası kaleci Tolga'nın elinde erir.

Sonrasında Aurelio'nun yokluğunun faturasını yavaş yavaş ödemeye başlarız.Ortadan hızla gelişen Kasımpaşa ataklarında yalnız kalan Ernts ve Ernst'i geçen Kasımpaşalıların bizim stoperlerle başbaşa kaldıkları anlar uzaktan kolayca denedikleri şutlar.
Seyirci lay lay Lom dadır..

57.dakika'da Holosko yerini Tabata'ya bırakır.Bir verimsiz değişiklik daha..Tabata'nın sağ kanatta verim vermediğini Hoca bunca zamandır görememişse artık buna yapılacak eleştiri yok.
Holosko'nun yerine HİLBERT GİRMELİYDİ.

59.dakika'da Q7 ortasahada rakibine gereksiz faulden sarı kartı yer.Bu pozisyon için Q7 maça hazır değildi,güçsüzdü gibi pekçok yorum yapılabilir..

63.dakika'da Q7 BArış tarafından yere indirilir pozisyonun devamında ağır davranan Bobo Gole gidebilecekken pozisyonu harcar.

Artık Kasımpaşa adına gol geliyorum diye bas bas bağırıyordur.İleride bekleyen Bobo-Tabata-Nihat-Q7 üçlüsü arkalarında oyundan düşmüş Guti geride defansın önünde tek kalan Ernst ve gelişen Kasımpaşa atakları.İlk önce Hüseyin sonra Yekta'nın şutları golle sonuçlanmaz.

Schuster Hocam Gör bunları !

74.dakika'da Erhan'ın yerine Hilbert oyuna dahil olur.Sağ kanada işlerlik kazandırmayı amaçlayan iyi bir değişikliktir.Ama çok geçtir.

77.dakika'da Şahin'İn ortasına Toraman'ın kontrolündeki Ersen MArtin acaip bir kafa vuruşu yapar ve top uzak direkte ağlarla buluşur.(1-0)

81.dakika'da Ernst'in güzel şutu çerceveyi bulmaz.

85.dakika'da Tabata korneri İsmail'le paslaşarak kullanır.İsmail cezasahasına sert kavisli bir orta yapmak isterken top rakibe çarpıp ağlarla buluşur.(1-1) Şayet bir adamın ayağı düzgünse o top mutlaka rakip kaleye gider.İsmail'İn golü,Üzülmez'den hiçbir zaman göremeyeceğimiz acaiplikteydi.

86.dakika'da Ernst'in gollük pasında kaleciyle karşı karşıya kalan Nihat topu kaleci Tolga'ya çarptırmayı başararak Beşiktaş'ı bir golden daha eder..

91.dakika'da rakip cezahası içinde yaşanan karambolde Q7 topu ağlarla buluşturur ancak hakem Bobo'nun ofsaytta olduğu gerekçesiyle golü vermez.Hakem bu pozisyonda haklıdır.Ah Bobo ah..

92.dakika'da Guti'Nin pasıyla cezasahası içinde topla buluşan Nihat rakibin omuz darbesiyle yerde kalır.Hakem penaltı noktasını gösterir.Vuruşu kullanan bitik Guti'nin topunu kaleci Tolga çeler arkadan gelen Bobo'da topa yetişemez penaltı kaçar.Yıkıldığım andır.

Bülent Yıldırım'ın düdüğü ile maç böylece 1-1 sona erer.

Oyuncu Performansları;
...Beşiktaş adına maçın adamı;Ernst
Aurelio'nun çıkışından sonra Ortasahayı tek başına ayakta tuttu.
Defansif görevini böylece yerine getiren Ernst Ofansta'da boş durmayarak şutları ve paslarıyla takımın devamlı ileriye oynamasını sağladı.On Numara Topçu.
Bir diğer yüzakımız Ersan.Defansta Toraman handikapına rağmen kusursuza yakın oynarken ofansta gol için ataklara katılması bir diğer artısıdır.
Aurelio enerjisizi bir türlü toparlayamamasına rağmen olağanüstü pozisyon bilgisiyle Beşiktaş defansının önündeki olmaz ise olmaz isim..
İsmail savunmada bir türlü nerede duracağını bilemiyor ancak hücumda çok büyük güç.
Rüştü bir top geldi onu da yedi ama bence kalesinde güven vericiydi.
Bu iyi adamlara Porto'dan moralli Nihat'ı da eklemek isterim.
Defansif görevini aksatan Nihat Forvet hattı içindeki en hareketli topçumuzdu.

Gelelim vasatlara;
Erhan ? elinden geldiğince sağ bek bölgesini savunmaya çalıştı.Hücum da yoktu.
Toraman ? Yediğimiz golde Ersen'in kafa vuruşuna bir şey yapamazdı.Bu gece gene iki kez rakibe pozisyon yaratacak pozisyon hataları yaptı.Hücumda yoktu.
Hilbert ? Erhan'ın yerine oyuna girdikten sonra sağ kanadımıza anında işlerlik kazandırdı.Maçın başında oyunda olmaması büyük handikaptı.
Q7 ? haliyle eski formundan uzak..İkinci sarı karttan atılacak diye beni çok korkuttu.

Kötüler;
Bobo bu gece takımın en kötüsüydü.Porto maçından mıdır bilinmez ayakta duracak hali yoktu.Aldığı tüm topları ezdi,koşu yoluna atılan toplara yetişemedi bol bol top kaptırdı.Sayılmayan golümüzde ki İştahı bize galibiyete maloldu.
BOBO Beşiktaş'In Santaforu olabilecek özelliklere sahip bir oyuncu değildir :) (bu cümleyi son 5 sezondur belki bin kere falan yazmışımdır)

Holosko ? yok yok Holosko,Bobo'dan da kötüydü.Porto maçının sağ açıktaki başarılı topçusu eski kötü günlerine bu gece yeniden döndü.

Bobo-Holosko Ulen İNsan Rakip Kaleye bi Şut çeker bişii yapar !

Guti fevkalede bitkindi.Önündeki Üçlünün boşa kaçma gibi bir huyu olmadığından sık sık sol bekteki İsmail'le topu buluşturmaya çalıştı.Ortasahada yaptığı pas hataları rakibe yaradı.

Tabata ? Sevgili Capon bu maçtan sonra ben senden soyunma odasında sakladığın kılıçla Onurlu bir şekilde fitbolsuzluğunun gereğini yapmanı bekliyorum.Caponsun,Sana da bu yakışır.

Sonsözler;
...Beşiktaş bu gece Lige tutunma şansını kolayca harcadı.
Bundan sonra Schuster'in Beşiktaş'ta ki geleceği de konuşulmaya başlanacaktır.
İnşallah yönetim basının gazıyla Schuster'i gönderme gibi bir işe kalkışmaz.