15 Ekim 2017 Pazar

Oğuzhan Özyakup'un Ölümü !


Şu manzarayı kafanızda tahayyül edin.

Beşiktaş hücuma çıkıyor top Oğuzhan'ın ayağında karşısında beş kişilik Gençlerbirliği duvarı savunma vaziyeti almış.

Oğuzhan topu pasla ileri taşımak uğraşında arkadaşlarını arıyor.Lakin Oğuzhan'a pas istasyonu-duvar olacak takım arkadaşları ortalarda yoklar.

Rakip defans kalabalığının içinde statik hale top bekleyen Negredo kayıp,sol açık Cenk Tosun Negredo'ya yanaşmış rakip ceza sahası içinde eli belinde gol pası bekliyor.

Bu ikilinin arkasındaki Talisca kendisini Monaco maçına sakladığından aheste,forvet hattının arkasında bağımsızlığını ilan etmiş öyle kafasına göre takılıyor.Oğuzhan'a pas istasyonu olma isteğinin yanından geçmediği gibi hücum preste yok,savunma vaziyeti almada yok,yok yok yok,Talisca yok.

Buraya kadar şimdiden üç oyuncu ıskartaya çıktı.

Sağ bek Gökhan Gönül sakatlık dönüşü henüz form tutamadığından orta sahaya Oğuzhan'a pas istasyonu olma işlerinin çok uzağında.

Sol bek Caner devamlı surette forvetteki Negredo-Cenk ikilisini uzun topla buluşturup direkt gole gitme derdinde.

Pepe uzun pasçı,Tosiç zaten uzun pas atayım derken ikinci gole sebep olan stoper.

Fabri'nin kısa pas oynaması uzun süredir yasak,nedense ?

Alan hakimiyeti pas üstadı Adriano da yok.

Atiba da Oğuzhan'ın arkasında  ve herkesin ayağına baktığı oyun kurucu Oğuzhan beş kişilik Gençlerbirliği müdafaa duvarı karşısında bir başına ve çaresiz.

İlk devre Oğuzhan sağ açıkta Lens'i iki kez topla buluşturmaya çalıştırdı ama mesafe uzun olduğundan o iletişim bir türlü sağlanamadı.Pas seçeneği bulamadığından bir kere defans kalabalığın arasındaki Cenk'e uzun hava topu şişirdi sonuç alamadı.

Oğuzhan sorumluluk almıyor,Oğuzhan topla dikine katetmiyor :) :) :)

Top Oğuzhan'da karşısında beş kişilik Gençlerbirliği duvarı,Oğuzhan'la 45 mt'lik santrafor hattı arasında pas istasyonu oluşturmak isteyen tek oyuncu yok,Oğuzhan ne yapsın ? En son yapması gereken şeyi rakip defansın arasına topla dalsın diyeni çözüm olarak sunanı bile gördük.

Şenol Güneş'li ilk şampiyonlukta rakip ceza sahası önlerine kadar driplingle,pasla gelebilen o Oğuzhan Özyakup'a ne oldu ? hemen aklınıza Bursaspor deplasmanının son dakikalarında kısa pas sanatının icrasının ardından Oğuzhan'ın attığı kritik gol gelsin.

Aslında Oğuzhan'a bir şey olduğu yok değişen çevresi.

Oyunu doğru okuyup boş koşularla rakip defansı yanıltan,orta sahaya,Oğuzhan'a alan açan,gerektiğinde pas istasyonu olan Mario Gomez kaybedildi.

Oğuzhan'ın sahadaki 1 numaralı ortağı Oğuzhan'ı rakip ceza sahası önlerine kısa pasla taşınmasına imkan yaratan Sosa da kaybedildi.

Misal ben beğenmem lakin kısa pas oyununun pas katalizörü Olcay artık takımda yok,misal Gençlerbirliği maçında Cenk'in yerine Olcay olsaydı daha sağlıklı hücum edebilirdik.Babel niye ilkonbirde değildi Şenol Güneş'e sormalı.

Mario Gomez'li-Sosa'lı ilk on birdeki Oğuzhan'ın rahatlığıyla;Cenk Tosun'lu-Talisca'lı-AbouBakar'lı şimdilerde Negredo'lu-Cenk'li-Talisca'lı ilkonbirdeki Oğuzhan'ın müşkül durumunu,Beşiktaş'ın değişen fitbolunu analiz edemeyen çok büyük bir kitle var.

Dikkat ederseniz bu idraksız kitle her kötü sonucun ardından faturayı hep Oğuzhan'a kesiyor.Ve çözüm önerileri de gene ezbere:Tolgay niye oynamıyor :)

''Oğuzhan büyük maçların oyuncusu değil'',''Oğuzhan daha fazla sorumluluk almalı'' bu laflar hep sahada olup biteni doğru analiz edemeyen,renkli medyanın üfürmelerine kapılan o kitlenin fikir sandığı ezber cümleler...

Süper Lig'in 8.haftasında Beşiktaş'ın liderin sekiz puan gerisinde kalmasının en büyük sebebi klüpte olmayan fitbol aklı ve transfer de yapılan hatalardır.

Elalemin fitbol aklı Monchi iken bu ismin Beşiktaş'taki karşılığı Fikret Orman,Metin Albayrak.

Bizimkiler TV'ye çıkıp gayet rahat şekilde kadro mühendisliğine,transfere nasıl müdahil olduklarını övünç duyaraktan anlatıyorlar :) İyi de kardeşim hangi bilgi birikimiyle hangi vasıfla ? Siz kaynatanızın apandisit ameliyatında ameliyathaneye dalıp doktor sen dur ben daha iyi ameliyat ederim diyor musunuz ? Siz çocuklarınız üniversitede dersteyken aniden anfiye dalıp bir dakika Hoca dersi ben daha iyi anlatırım diyor musunuz ? Siz evde plazma Tv arızaladığında elinize murakabe kalemini alıp TV'yi daha beter bozma eylemine mi girişiyor musunuz ? Bu fitbolu,kadro mühendisliğini,transferi en iyi ben biliyorum iddianızın kaynağı nedir ?

Fitbolun lokomotifi Barcelona,Mancester City,Napoli'nin oynadıkları fitbolu düşünün.Bakın felsefeleri aynı olan bu üç takımda bugün itibariyle Liglerinde liderler.

-kısa paslarla oyunda hakimiyet kurup rakibi canından bezdirme
-set hücumunda kısa pasla rakip ceza sahasına yanaşıp hızlı ters paslarla rakip kaleye olabildiğince yaklaşıp golün garanti yüzdesini artırma

Bayern Münih bile Pep Guardiola'yla fitbolun geliştiği yöne,bu ilkelere tutunmaya çalıştı,beceremedi.

Beşiktaş ise kısa pas trafiğiyle yakaladığı ilk şampiyonluğun ardından kısa pas kazanımını yanlış transferler yüzünden her geçen sezon kaybetti.

Şampiyonlukla sonuçlanan sezonun ardından Beşiktaş yönetimin yaptığı hatalar:

1.Sezon öncesi kampı iyi planlamadı:İstanbul sıcağında çalışmak zorunda kalan takım,Çin seyahati,Şenol Güneş'in haklı olarak isyanı yönetimin kulağın üstüne yatması.

2.AbouBakar'ın gidişinin ardından yırtıcı Arap-Zenci bir santrafor yerine Cenk Tosun benzeri statik Negredo'nun transferi

statik Negredo veya Cenk Tosun oyunda hızı yükseltip,alan yaratamadıklarından Talisca'nın da hücum gücünü düşürüyorlar.

Negredo+Cenk'li Talisca'yla,,,AbouBakar'lı Talisca bambaşka mevzular

Cenk Tosun Süper Lig'te,Şampiyonlar Ligi'nde gol kralı olsa dahi Beşiktaş'ın aradığı tipteki bir santrafor değil,Negredo zaten hiç değil

Cenk Tosun'un golcülüğü Cenk'i atlet koşan dikine topla giden yırtıcı bir santrafor yapmıyor.

Beşiktaş'ın santrafor klasiği Ferdinand,İlhan Mansız,Amokachi,Carew,Mario Gomez,Demba Ba bu çizgidir,Bobo,Almeida,Cenk Tosun,Nobre,Ailton,Negredo değildir.Bu sezon Negredo'yla Demba Ba-Mario Gomez-AboUBakar geleneği de bile çiğnedik.

Dahası takımı lokomotif gibi ileriye çeken AbouBakar'sız Negredo'lu Cenk Tosun'lu Beşiktaş'ta Oğuzhan ve yaşlı Atiba'nın yükü bir level daha artmış oldu

3.34'lük Atiba'nın yerine Medel'in transferi ???

Beşiktaş'ın en önemli transfer hatası,Fernando tipinde genç enerjik uzun boylu bir Arap alınıp Atiba'yı yedekliğe soyundurmak varken menajerlerin peşine takılıp Medel'i aldık.

4.Oğuzhan'ı rahatlatmak babında Sosa tipinde bir 10 numara arayışına hiç girmedik,AbouBakar'da gidince statik Negredo+bayık Talisca'yla mevzu daha çetrefilli hale geldi.

5.Üç sezondur pasör hızlı bir stoper transferi yapamadık,iki Gençlerbirliği golünde de Tosiç hatalı.

Vida'da Beşiktaş'ın aradığı adam değil.Pepe'nin uzun top şişirmelerini Beşiktaş orta sahasındaki uyumsuzluğa,pas istasyonu yetersizliğine bağlayabilirsiniz.

6.Takımın yükselen yaş sınırı Adriano,Gökhan Gönül'ün istikrarsız maç performansları haliyle Oğuzhan'ın orta sahadaki etkinliği de düşürüyor.

uzun top şişirme hastası Caner ? forvetimsi bir başına beylik Talisca ? ileride eli belinde top bekleyen Negredo-Cenk Tosun ? uzun top oynayan Fabri,Pepe ? pimi çekik el bombası Tosiç ? bu oyuncuların bu işleri Beşiktaş'ın kısa pas klasiğini,hücumun kaptanı Oğuzhan'ın fitbolunu bozan sebepler.

çözüm ??? Babel santrafor mevkiine çekilip burada ısrar edilmeli,sağ açık Lens sol açık Q7 arkalarında Atiba-Oğuzhan...

eldeki malzemeden ancak böyle hücumda o atraksiyon pas akışkanlığı yakalanabilir.

Ama Şenol Güneş ligte üç golünün ikisini penaltıdan atan Cenk Tosun ve golsüz Negredo'yu küstürmemek için bu tip radikal çözümler denemeyecektir.

Beşiktaş'ın oyun amacı Oğuzhan'a pas istasyonu,alan yaratmak olmalıyken bizse yaptığımız hatalı transfer ve ilkonbir seçimleriyle tam tersini yapıp Oğuzhan'ı bitiriyoruz.

Oğuzhan'ı rakip ceza sahası çevresinde eski etkinliğine tekrar kavuşturmadığımız sürece bu sezon Şampiyonluğun S'sinden bile bahsedemeyiz.

Oğuzhan,kısa pas,Oğuzhan,Oğuzhan,Oğuzhan... yan pasçı Tolgay değil Oğuzhan Oğuzhan Oğuzhan

Oğuzhan'ın özelinde fitbolun geliştiği yöne de dikkatleri çekmeye çalıştım,meseleyi hala anlamayan varsa Napoli,City,Barca'nın oynadığı fitbolu da anlamamıştır.




26 Ocak 2015 Pazartesi

Tolgay Arslan Beşiktaş'ta

 

    Beşiktaş fitbol takımının en elzem ihtiyacı orta saha da oyunu iki yönüyle oynayabilen:Gökhan İnler,Emre Belezoğlu,Selçuk İnan,Xavi,Gerrard,Emre Can,Ki Sung Yueng,Xabi Alonso,Pirlo,Gustavo Colman...tipinde,

Beşiktaş orta alanında oyunun liderliğini üstlenip sazı eline alacak,hücum zekası üst düzey,liderlik vasfı yüksek bir beyindir. 

Necip'i Atiba'yı safkan defansif orta saha oyuncusu olarak tahtaya yazarsak yukarıdaki görevi şu an üstlenen oyuncu kabiliyet düşmanı Veli Kavlak

soru:''Veli Kavlak'ın mevkisinde formayı alır diye düşündüğümüz Tolgay Arslan,bu görevi layıkıyla yerine getirebilecek oyuncu mudur ?''

Hamburg'da Tolgay Arslan'ın hangi Bundesliga maçını izlediysem,Tolgay özellikle hücumda silik fitbol oynadı.

Tolgay'ın sahaya karakter koyup oyunun sazını eline aldığı izleyenlere ''ben ne yaptığımı çok iyi biliyorum'' mesajını verdiği bir maçını maalesef hatırlamıyorum.

Zaten Tolgay Arslan'ın Bundesliga istatistikleri de yukarıdaki görüşlerimi doğrular nitelikte.

2012-13 sezonu 25 maç sıfır gol 1 asist 8 sarı kart
2013-14 sezonu 32 maç 1 gol 3 asist 10 sarı kart

2014-15 yani bu sezon 17 lig maçının 13'nde forma giymiş,sıfır gol 2 asist üretmiş,2 tane de sarı kart görmüş.

Tolgay tempolu,pas seçenekleri bol oyunda,boş alanda pozisyon denk gelirse parlayan,Veli Kavlak'ın bir tık ötesinde bir oyuncu.

Tolgay'ın oyun görüşü Veli Kavlak'a göre gelişkin...Lakin Tolgay'ın bu oyun görüşü sahanın bütününü bir kaç saniye de analiz edebilecek nitelikte değil,

Veli kapalı pozisyondaki arkadaşına ezbere pas atıp,bol bol pas hatası yapabilen bir oyuncuyken

Tolgay kapalı pozisyona ezbere kolaydan pas atmayan,top kaybı olabilir zannıyla sakince düşünüp hareket eden,topu boş pozisyondaki arkadaşına aktarabilen bir oyuncu...

Veli pas şiddeti ayarlayamayan bir oyuncu...Çoğu zaman Veli'nin attığı pas yerine ulaşsa dahi,topun şiddeti fazla olduğundan pası alan oyuncumuz topu ya zor kontrol edip alır yada çoğunlukla topu kaybeder...

Tolgay'ın paslarının şiddeti Veli'ye nazaran kıvamında

Gene Tolgay Ayağa pas yapmasını bilen,dar alanda hızlı düşünüp,pasla veya topla adam geçip çözüme ulaşabilen bir oyuncu.

Dikkat ederseniz Tolgay'ın olumlu bulduğum özelliklerini Veli Kavlak'ı kriter alarak yazdım,yazılanları lütfen başka şekilde algılamayınız.

Misal Tolgay'ın bazı özelliklerini FM usulü puanlarsak:
olumlu pas özelliği 20 üzerinden 14
dikine ölümcül gol pası 20 üzerinden 11
topla adam eksiltme 20 üzerinden 11 gibi...

Velhasıl kelam Tolgay Arslan mevkisi itibariyle tam Beşiktaş'ın ihtiyacı olan oyuncu lakin Tolgay Arslan asla Beşiktaş gibi üst düzey bir takımın orta sahasının ihtiyaçlarını karşılayacak kabiliyette bir oyuncu değil.

Bundan ötürü şu an Bundesliga piyasasında Tolgay'ın bonservis değeri sıfır Avro

Hemen soracaksınız :)
takımının orta saha rotasyonundaki oyuncu ihtiyacı,klubün ekonomik şartları ve devre arası transfer döneminde olunması...
bu şartlarda Tolgay Arslan hamlesi iyi olmaz mı ? Olur :) hahaha rahatladın mı şimcik :)

Olur da lakin mevzunun başka boyutları var

Tolgay bir derby maçta sahaya karakter koyup,oyunun sazını eline alıp,derby'i kazandırabilecek bir oyuncu değil...gene Tolgay derby'lerde kırmızı kart görmeye yatkın bir oyuncu.

Lakin gene tüm Lig maçları derby'lerden oluşmuyor,Tolgay'a üç kulvardaki yarışta çok iş düşer hele Necip,Veli Kavlak ve transfer belirsizliği yüzünden performansında düşme beklediğim Atiba'nın olduğu bir takımda...

Neyse Tolgay mevzusunu bitirip diğer transfer mevzuları hakkında da iki kelam edelim.

Beşiktaş'ın transferdeki çıtası Sosa,Demba Ba seviyesi olmalı (para yok para yok )

Paran yoksa transfer yapmayacaksın kardeş !

Olcay,Serdar,Veli,İsmail,Tolga Zengin,Oğuzhan,Pektemek hatta Gökhan Töre...Beşiktaş artık bu defolu oyuncuların seviyesini aşmalı.

Bu da yavaş yavaş klubün ekonomik şartlarının düzelmesi ve scout sisteminin tam anlamıyla işlemesiyle olacak gibi.

Not:bu yazı Tolgay Arslan,Tuhaf Babası,Trabzonspor mevzuları yaşanmadan önce kaleme alınmıştı,tüm bu yaşananlardan sonra düşüncem Tolgay gelmeseydi daha iyiydi...

24 Eylül 2014 Çarşamba

kriter SOSA !

 

   Bursaspor deplasmanında,oyuna 43.dakika da Oğuzhan'ın yerine dahil olan Jose Sosa'nın,55-60 dakikalık performansı,
Beşiktaş kadrosunda görev yapan fitbolcuların hücumdaki defolarını gözler önüne sermeye yetti.

Jose Sosa oyuna girene değin oyunda bariz bir Bursaspor etkinliği gözlemledik.

Bursaspor'un ilk tehlikeli atağı Oğuzhan'ın orta alanda topu kaybetmesiyle gelişti.Bellushi'nin pasıyla topla ceza alanımızda topla buluşan Fernandao'nun değerlendiremediği top.

Bir başka Bursaspor atağında Volkan'ın Pedro'ya çarpıp kornere giden şutu.

Gene Aziz Behiç zorunlu sağ bek Necip'i kolayca geçip topu ortalaması,Ozan Tufan'ın dağlara taşlara giden şutu.

Necip'in sağ bek bölgesindeki zaafından yararlanmak isteyen Bursaspor'un bu bölgede,Aziz Behiç,Josue,Bakambu'yla kurduğu üçgen sonrası Bakambu'nun sol çaprazdan çektiği şut.
(merak etmeyin Bakambu şutu çekmeden önce Atiba,Gökhan Töre Necip'in yardımına gelmişler)

Oğuzhan'ın rakip ceza sahası önünde kaptırdığı,harcadığı top sonrası Serdar Aziz'e yaptığı klasik Oğuzhan faulü.

Bakambu'nun Necip'i ekarte edip ceza alanımıza ortalığı topa geride kalan Bursaspor'lu oyuncuların vuramayışları.

Sol açıktan Bursaspor ceza sahası önüne kadar topla akan İsmail'in 3 mt yanındaki boştaki Oğuzhan'a topu veremeyişi,
akabinde gelişen Bursaspor kontra atağında Veli'nin Belluschi'yi faulle durdurma çabasının sonuçsuz kalması,çaprazdan ceza sahamıza giren Fernandao'nun çektiği şutun Tolga tarafından çıkarılışı,
pozisyonun bitiminde Veli'nin Belluschi'ye yaptığı faulden ötürü sarı kartı görmesi,
Oğuzhan'ın İsmail'le bana neden pas veremedin yüzünden tartışmaları Tolga'nın araya girmesi :)

bu kez Gökhan Töre'nin Bursaspor ceza sahası önünde topu kaptırması,gelişen Bursaspor atağında Josue'nin pasıyla sol açıktan kalemize giren Volkan'ın çektiği şutun Tolga'da kalışı.

Şener'in uzun pasında sağdan ceza alanımıza sokulan Bakambu'nun sonuçsuz kalan şutu.

Volkan'ın sol bek bölgemizden sıfıra inip ceza alanımıza yerden çevirdiği Tolga'da kalan top.

VE BU ATAĞIN 1-2 DAKİKA SONRASINDA KENARDA KALKAN DEĞİŞİKLİK TABELASI...
BİLİÇ BEŞİKTAŞ'IN OYNADIĞI LEŞ FİTBOLA DAHA FAZLA TAHMMÜL EDEMEMİŞ OLACAK Kİ OĞUZHAN'I OYUNDAN ALIP SOSA'YI OYUNA SÜRER...

Sosa oyuna girene değin iki atak yaptık:
İlki Gökhan Töre'nin sağ açıktan içeri kat edip sol ayakla çektiği şutun ofsaytta'ki Demba Ba'ya çarpması,
İkinci Gökhan Töre'nin sağ açıktan girip Bursaspor kalesine yolladığı şut mu ? orta mı ? olduğunu henüz NASA'nın tanımlayamadığı top...

Buraya kadar Beşiktaş'ın sahadaki rezilliğini iyice anlaşılsın diye,pozisyon pozisyon sahada olup bitenleri yazdık.Maç çok da umurum da değil yani.

ASIL SORULAR ŞUNLAR !

   Beşiktaş SOSA oyuna girene değin Bursaspor kalesine gitmeyi boş verin,neden oyunda bir 5-10 dakikalığına da olsa hakimiyet kuramadı ?
Forvetinde Demba Ba gibi üst düzey bir santraforu olmasına rağmen neden ileri de top tutamadı ?

cevap basit ve net: ''Beşiktaş'ın kadrosu kalitesiz''

Olcay Şahan ???
Geçen sezon Süper Lig'te 8 gol 9 asistle takımın skor yükünü çeken oyuncularımızdan.
Bu sezon Beşiktaş 3 maçta 3 gol atabilmiş gene bu gollerin 2'si Olcay Şahan'a ait.
Lakin bu istatistiki bilgiler dışında Olcay sahada yok,bildiğin Casper.

Top sol açığa Olcay'ın ayağına geldiğinde Olcay şunları yapıyor.
Topla rakibin içinden geçmeye çalışıyor topu kaybediyor,topu kapalı pozisyondaki arkadaşına vermeye çalışırken topu kaybediyor,topu ofsayttaki arkadaşına verip topu kaybediyor.

Dikkat ederseniz cümlelerin sonunda hep top kaybı var.

Olcay'ı sol açıkta topu ayağına aldıktan sonra kafasını kaldırıp çevresini analiz ettikten sonra topu olumlu şekilde kullandığı anlara çok ender rastlarsınız.

Olcay boş alanda toplu veya topsuz devamlı dikine yada yana gidip gol kovalayan bir oyuncu.

Klasik bir kanat oyuncusundan ziyade,içe kat eden,geniş-boş alanda etkili olabilen,Beşiktaş'ın istediği seviye de kaliteye sahip olmayan bir kanat oyuncusu.

Gökhan Töre ???
Asteras Tripolis maçında Beşiktaş'ın hücumdaki en etkin ve tek golü atan oyuncusu.

Geniş alanda boş alanda bulduğunda bu alanı değerlendirecek fiziki kapasiteden yoksun.

Çağın istediği hızlı kanat veya içe kat edebilen skor yapan oyuncu (Adnan Januzaj-Di Maria-Emenike-Kuyt-Bruma-Bakambu-Babel) tipine uymuyor.

Gökhan Töre dar alanda şansı yaver gittiğinde iş yapabilen bir oyuncu.

Oyunu önde dar alanda oynayan takımlarda daha verimli olabilecek bir oyuncu lakin Beşiktaş'ın oyun tarzı Gökhan'ın özelliklerine ters.

Yukarıda Olcay'ın ayağında top tutamasından bahsettik,Olcay'ın tam tersine Gökhan Töre topla buluştuğunda topu ayağında tutup takımı rahatlatabilme özelliğine sahip...

Lakin Gökhan ne zaman topla hareketlense rakip alanda başını bolca derde sokan bir oyuncu.Basit oynamak varken fütursuzca iki üç rakip arasına topla dalabilen,bu sebeble top kaybı yapan bir oyuncu...

En yukarıda Bursa maçının pozisyonlarından bahsederken Gökhan'ın yaptığı top kaybı sonrası gelişen Bursa kontra atağını Gökhan'ın durumuna örnek gösterebiliriz...

Veli Kavlak ???
Atiba ön libero,Veli oynadığı mevki itibariyle oyunu iki yönlü oynaması lazım gelen orta alan oyuncusu...
Lakin kabiliyetsizliğinden ötürü bu mevkiyi oynayamıyor

Veli'nin rakiplerdeki karşılığı:Selçuk İnan,Belezoğlu Emre,Alper Potuk,Meireles,Dzemaili...

Veli'nin sahadaki en önemli görevi arkasındaki stoperden topu alıp bu topu hücumda verimli hale getirmek
Veli'nin en zor yaptığı ya da yapamadığı iş bu

Atiba iki stoperden topu alıp oyun kurmaya çabaladığı anlarda Veli'yi toptan kaçıp saklanır halde görüyoruz
Dolayısıyla Beşiktaş her hücum etkinliğine bir kişi eksik başlayıp böylece devam ettirmek zorunda

Veli pas şiddetini ayarlayamayan bir oyuncu
Veli rakip alanda arkası dönük bir arkadaşına pas attığında pasın gittiği oyuncu top şiddetli geldiğinden çoğunlukla topu kontrol edemiyor,topu kapan rakipte hızla kontra atağa çıkıyor.

Veli'nin derinlemesine yerden paslarının ara sıra verim verdiğine şahit oluyoruz.Boş alanda arkadaşının önüne attığı hızlı derinlemesine attığı pasların nasılsa şiddetini ayarlamaya gerek yok

Yukarıda Veli'nin muadili olarak saydığım oyuncularla Veli'nin şut kabiliyetini karşılaştırın ?

Veli pas veremez,şut çekemez,çalımla adam eksiltemez peki ne yapar ? yaptığı en iyi şey rakibe kene yapışır.
Faul yapar o kadar...

Beşiktaş'ta defansından top çıkarıp orta alanda top alanda kuramaz ve devamlı surette ileriye top şişirir ve bu toplarda rakip atağı olarak geri döner.

Pektemek ???
Santrafor değildir,Santrafor arkasında serbest oyuncu göreviyle nasıl oynanacağını bilmez.
Uzak forvet oynadığında topla içeri ne zaman ve nasıl katedeceğini bilmez.
Pas-Şut özellikleri Beşiktaş'ın istediği kalitenin çok uzağındadır..
Hızlı bir oyuncu olarak algılanır,lakin kısa bacaklı olduğundan çok hızlı koşsa da alan kat edemez.
Sakin,basit,hızlı oynamayı bilmez
Topla rakiple her daim kavga halindedir.
Veli Kavlak'la beraber taraftarın üzerinde uzlaşamadığı iki oyuncudan biridir.

Oğuzhan ??? 
Sezonlardır fizik kondisyonunu bir tık yukarıya taşıyamamış oyuncu.
Bu sebeple oyunun 55 ve 60. dakikalarından sonra oyundan düşer.

Takım baskı yerken inisiyatif alıp oyunu soğutma aklından yoksundur.
Misal Tosun Cenk top ayağındayken rakipten faul almasını bilir Oğuzhan bilmez.
Oğuzhan atağı ne pahasına olursa olsun-rakip kontra atak tehlikesine dönüşme durumu olsa bile-sonuçlandırma niyetiyle hareket eder.

En olmayacak pası dener top kaybı yapar
En olmayacak şutu,çalımı dener top kaybı yapar
Top kaybı yaptığında sinirlerine hakim olmayıp rakibe faul yapar ve basit kartlar görür.

Oğuzhan'da tıpkı Olcay gibi maalesef sadece açık alanda demarke vaziyette hücumda etkili olabilen bir oyuncu...

SONUÇ: 
Beşiktaş'ın hep aklen ve fiziken yavaş fitbol oynadığını söylüyorduk
Jose Sosa geldi,55-60 dakikalık performansıyla ile fiziken ve aklen nasıl hızlı,basit fitbol oynanabileceğini cümle aleme gösterip,mevcut Beşiktaş kadrosunun defolarını ortaya dökmüştür.

İki pozisyonda çok basit ve hızlı oynayan Sosa Olcay'ı yüzde yüzlük gol pozisyonlarına sokmuş,Olcay'da bu pozisyonlardan birini gole çevirip Beşiktaş'ın hanesine üç puanı yazdırmıştır

Olcay,Pektemek,Veli topla pozisyonla kendileriyle maç içinde kavga eden oyuncular
Gökhan zaman zaman dar alanda,Oğuzhan zaman zaman geniş alanda verimli olabilen oyuncular
Necip fitbol oynamayı bilmeyen sağ bekte veya orta alanda forma aldığında fitbolu katleden bir oyuncu
dünkü maçta bu kötü oyuncularımıza İsmail'de kötü oyunuyla katıldı
 
ve doğal olarak özellikle maçın ilk yarısında Bursa'dan sürekli baskı yiyen,pas yapamayan,topu ön alan taşımakta zorlanan,
son dakikaları zor zahmet Demba Ba'nın şahsi zenci-arap çabalarıyla vakit geçirip 3 puanı alan bir Beşiktaş izledik...

Bu kadrodan ilk gitmesi lazım gelen oyuncular Veli,Pektemek,Necip,Olcay...
Bu oyuncular hiç olmazsa yedek olarak kenarda otursun diye sakın düşünmeyin,kenarda oturmaya layık oyuncular Oğuzhan ve Gökhan Töre'dir...

Siz sahada Beşiktaş'ın çektiği acıyı göremeyenler siz Veli Kavlak,Pektemek hayranları sözlerim size değil lütfen üstünüze alınmayın...  

31 Ağustos 2014 Pazar

Hoş Geldin Jose SOSA !


29 yaşında sağ ayaklı Arjantin'li fitbolcu
Asıl mevkisi sağ açık,yan mevkisi üçlü orta alanın sağı
Sosa'nın Avrupa macerası Estudiantes'ten Bayern'e 9 Milyon Avro bedelle transferiyle başlar

buraya kadar yazdıklarım geri zekalı fitbol blogger'larının mevzuya girmeden önce olayı jan jan lı hale getirecem diye sıçıp batırmalarına güzel örnek teşkil eder
Artık sizi düşman belledim canlarım benim...benim için bi Ozan Rasim'den,bi Ümit Özat'tan farkınız yok sistemin çocukları.

Sosa'yı Bayern günlerinden bilirim,oyun içinde silik bir görüntü çizerdi.
Bayern'e bir türlü tam uyum sağlayıp performansını yukarılara taşıyamadı.
Bayern'de 53 maç oynadığına bakmayın üretimi 2 gol 3 asist
07-08
08-09
09-10
üç sezon Bayern'de top oynayan bu çocuk pişsin diyerekten 09-10 sezonunun ortasında tekrar Estudiantes'e geri yollanmış...orada ne yaptı ne etti hiç bilmem...geri dönüşünde bu kez Serie A'nın yolunu tutar...

Napoli'de de Bayern'deki istikrarsız hallerine devam eder,tam bir rotasyon oyuncusu...24 maçta 90 dakikanın tümünü tamamladığı maç yok,üretimi 1 gol 3 asist...

Bayern'de Sosa oyuna girdiğinde ''ya gene nereden çıktı bu adam'' der,Sosa'nın Bayern formasıyla Bundesliga'da oynamasına şaşırırdım...aynı haline Napoli'de devam etti.

E haliyle merkez Avrupa'da tutunamayanların sürgüne yollandığı Doğu Avrupa liglerinden Ukrayna'da kariyerine devam etmek zorunda kalır
11-12 sezonu
Ukrayna Ligini takip edecek halimiz yok,Sosa'yı Napoli macerasında da olduğu üzere maç özetlerinden,You Tube'Dan arada izledik durduk...
Ukrayna Ligi Sosa'nın tam dişine göredir
Sağ açık,Orta Alan Sağ  mevkilerinde görev alır 5 gol 7 asist üretir...

ben oyuncuları değerlendirirken genellikle Lig performanslarına bakarım...
Avrupa Kupaları Ukrayna Kupası Dostluk maçları Süt kupası benim radarım dışındadır...

12-13 sezonu Ukrayna Liginde Sosa'nın performansı biraz daha yukarı çıkmaya başlar...
Ukrayna Ligi'nin hızlı kontra ataklara müsait,temponun artığı anlarda bulunan boş alanlar Sosa'nın arayıpta bulamadığı ortamdır...Bu sezon üretimi 7 gol 11 asist youTube izlediğimiz görüntüler hep bunlardır işte

VE 2013-14 GEÇEN SEZON :)
Sosa sezona Metalist'te başlar sezonun ikinci yarısında Atletico Madrid'e transfer olur...
Atletico Madrid'le:

Şampiyonlar Ligin'de Son 16'da Milan'a karşı,çeyrek Finalde Barcelona'ya karşı,Finalde Real Madrid'e karşı oynar...finale uzanan bir maçlık Milan maçı hariç 4 maçlık serüvenin hepsinde oyuna girer lakin 90 dakika'nın tümünde oyunda kaldığı maç yoktur.

Sosa'yla alakalı Real Madrid-Atletico Madrid Şampiyonlar Ligi final maçı esnasında şunları twitlemişim...
1.https://twitter.com/LafGuzaf/statuses/470303790009430023
2.https://twitter.com/LafGuzaf/statuses/470669304321814529
3.https://twitter.com/LafGuzaf/status/470860283179958274

yani gene kötü bir performans,belki de kupaya mal olan kötü bir peformans...

Simeone'nin finalde verim alamadığı bir hamlesi...

Gene La Liga'da şampiyonluk yaşadığı sezonda 17 maça çıkar 6 maçta forma giyemez gene 90 dakika'nın tümünde oyunda kaldığı maç yoktur.

Metalist dışında istikrar yakalayamayan Sosa neden Bayern,Napoli,Metalist performansı üzerine Atletico Madrid üçgeninde dolaşır ?

cevap basit :) Sosa baya bir yetenekli adam.

yetenek membağı Arjantin' A Milli takım formasıyla 19 maça çıkmak Messi'ye yan yana oynamak bu da az buz şey değil...

buraya kadar okuduklarınız istatistiğe bulanmış bir geyik muhabbetiydi...dikkat ederseniz mevzuyu hep uzatıyorum,bu fitbol bloggerlarının fitbolun her bir bokunu ben bilirim türünden yaptıkları bir taktiktir,acemi bir okuyucunun bunları anlaması zordur...

Asıl mevzuya geliyorum Sosa Beşiktaş'ta ne yapar ?

Bakın ! Sosa'yı Atletico Madrid'in La Liga ve Şampiyonlar Ligi maçlarında hepiniz izlediniz lakin size Sosa nasıl bir oyuncu diye sorsalar net yanıt veremezsiniz.

Çünkü yukarıda bahsettiğim üzere Sosa o Bayern günlerindeki silik fitbolunu Napoli ve Atletico Madrid'de bir türlü aşamamış bir oyuncu...

Küçük Liglerde daha iyi performans veren ve benim Beşiktaş'ta özellikle Süper Lig'in kazma Anadolu takımlarına karşı bir anahtar olabileceğine inandığım bir oyuncudur

Beşiktaş'ın hücumdaki en büyük sorunu HIZ ve Telaşa Bağlı Savrukluk

Olcay'ın Beşiktaş'ın kontra ataklarındaki savruk,kararsız halini biliyorsunuz.
Gökhan Töre'nin geniş alan oyuncuyu olmadığını biliyorsunuz
Mücadeleci Pektemek'in hücumda nasıl hatalı tercihler yaptığını ve topları ezdiğini biliyorsunuz
Kerim'i bu üç oyuncudan biraz ayırıyorum :)

İşte Sosa bu üç oyuncudan farklı olarak hücuma bir düzen bir akıl kazandırır diye düşünüyorum...
Sosa tam benim istediğim hızda bir oyuncu olmasa da sağ açıktan boş alan buldu muydu akıp gider,kanat oyuncusu olarak sağ açıktan Demba Ba'ya orta da yapar,direk içe kat eden forvet olarak gole de gider..

sağ ayağı,gol vuruşu iyidir,duran topları gene verimli kullanır

LAKİN,Beşiktaş'ın bu sezon ki kadro planmasını yapan kişi ben olsaydım Sosa'yı transfer listeme almazdım...
Lanzini,Ruiz,Ben Arfa, gene benim transfer listeme giremeyecek diğer oyunculardır...
Ha bu dört oyuncu içinde hangi oyuncuyu isteseydin diye sorsalar cevabım Sosa olurdu...

gene 29 yaşındaki Sosa'nın bonservis ücreti ödenerek transferi ne kadar doğru orası da tartışılır,hemen Demba Ba'da 29 yaşında ama diye soru sormayın...Demba Ba başka o bir fenomen zenci-arap daha ne ?

benim transfer listem netti;
sol açığa Demba Ba'ya ayak uyduracak santrafordan bozma bir siyahi Kalaou,Elvis Manu,Mayuka
orta alana Veli Kavlak'ın yerine oyunu iki yönüyle oynayabilecek bir oyuncu Okay Yokuşlu
Atiba'nın yedeği olarak Jones
sağ bek'e Linnes'e kabul
stoper isteğim Atınç'ın iyi performansıyla törpülendi

zorunlu hallerde orta alanda Veli Kavlak'ın yerine Sosa oynar mı ?

ikili orta alanda Atiba+Sosa önlerinde Oğuzhan olmaz
üçlü orta alanda orta da Atiba sağında Sosa solunda Oğuzhan Süper Lig'te kurtarır
Biliç 4-2-3-1 formasyonunu tercih ettiğinden üçlü orta saha fikri başlamadan söner

Sosa Oğuzhan'ın yerine 10 Numara Pozisyonunda oynar mı ? verim verir mi ?

oynamışlığı var,belki de bu alanda Oğuzhan'dan daha verimli olur ama bu seferde Oğuzhan klubeye çekilirse Oğuzhan'a yazık olur.

son söz Sosa Hayırlı olsun,

öngörüm sadece Sosa transferiyle bu kadro Süper Lig'i veya Türkiye Kupasını kazanamaz....

1 Aralık 2013 Pazar

Fenerbahçe:3 - Beşiktaş:3


İki takımın ilk onbirleri belli olduğunda,Biliç'in Atiba'yı solbeke çekip;Motta'yı yedekte bırakmasının az da olsa şaşkınlığını yaşıyordum.
Kendi kendime Biliç'in bu seçiminin sebeblerini düşünürken ulaştığım sonuçlar şunlardı:
1.Motta ısınırken sakatlandı.   
2.Biliç sol bek bölgesinde Gökhan-Kuyt ikilisini durdurmaya Motta'nın yetmeyeceğine inanıyordu.
3.Biliç,Motta'nın riskli pozisyonlarda topu durmaksızın taça yada kornere atıp rakibe duran top kullanma imkanı vermesinden bıkmıştı.
4.Duran toplarda çok etkili olan rakibe karşı Biliç,kısa boylu Motta'nın yerine uzun boylu Atiba'yı bu bölgede oynatıp hava topu zaafiyetini ortadan kaldırmak istiyordu.(Biliç'in korkusu Kuyt'un golüyle gerçeğe dönüştü ) 

Kadrosu dar Beşiktaş'ta bir Motta'nın yedek bırakılıp Atiba'nın solbek bölgesine çekilmesi sahada çok şeyi değiştirdi.

Ön libero oynamayı bilmeyen Veli'nin gene bu pozisyonda görev almasına yol açtı.

Maç başladı Alper'in ara pasıyla buluşan Kuyt Tolga'yla karşı karşıya kaldı.Rakibe verilen bu ilk pozisyonun baş sorumlusu ön libero oynamayı bilmeyen Veli'dir.

Veli geride kaldığından savunması gereken bölgede YOK,Sivok Alper'in pasını kesme amacıyla öne doğru hareketlenip bölgesini terk ediyor ve Sivok'un bölgesine boş koşu yapan Kuyt'ta,Tolga'yla karşı karşıya kalıp Beşiktaş kalesinde gol tehlikesi yaratabilecek bir pozisyona giriyor...

Aşağıdaki foto ÖN LİBERO oynayan Veli'nin olduğu yer ve olması gerektiği yeri gösterir.

  Bu foto da aynı pozisyonun yandan görüntüsü.
Fernandes orta alanda Alves'in faulüne maruz kalıp yere düşerken oyunu oynamak isteyen Almeida sol açıktan kaçan Olcay'a nefis bir pas atarak topla buluşturur.
Olcay'da önce Gökhan'ı yatırır,sonra da Volkan'ın yanından topu filelerle buluşturur (1-0)
Cüneyt Çakır'ın pozisyonu faulle kesmeyip oynatması bizim şansımızadır.

Rakibi önde karşılayıp,oyun kurmasını önlemek amacıyla yapmaya çalıştığımız pres aslında tesirsizdir.
Orta alan çizgisine yakın sol kanatta ayağında top varken sıkışan Caner'in önündeki fitbolcu Oğuzhan'dır.Caner pas opsiyonlarının yetersizliğinden uzun top oynamayı tercih eder.Sow'a uzun bir top atar.Bu esnada Serdar ileri doğru hamle yaparken ofsayt'ı bozan oyuncumuz Ersan'dır.
Sow topla buluşup şutunu çekerken Serdar katrajda dahi değildir.Tolga'nın kurtardığı şut Sivok-Ersan-Atiba üçlüsünün tam orasındaki Emenike'nin önüne düşer Emenike'de boş kaleye golü atmakta zorlanmaz.(1-1) 

Golü yememizin akabinde bir başka önemli pozisyonda Veli defansımızın önündeki topu ön alana taşımaya çalışırken panik yapar ve topu bu kez havaya diker.Ersan'la hava topuna çıkan Kuyt bu ikramı kaçırmaz hava topunu kafasıyla Emenike'nin önüne indirir.Topu süren Emenike yanında kendisine eşlik eden Atiba'nın hafif dokunuşlarına maruz kalır,Tolga'yla karşı karşıya kaldığı anda da vuruşunu yapar Tolga golü çıkarır. 

Bu pozisyon size neyi hatırlattı ? 
+sen söyle çocuğumm   

örtmenim,
Galatasaray maçında Veli topu ön alana taşımaya çalışırken aniden panikler ve o topu alakasız pozisyonda bulunan Burak'ın koluna nişanlar.Topu koluyla düzelten Burak Drogba'yı görür,Drogba'da Beşiktaş'ın baş aşağı gitmesine sebep olacak o golü atar...

Veli Galatasaray maçında yediği haltın aynısını dün gece Kadıköy'de yemiştir lakin yaptığı hata gol yememize sebebiyet vermediğinden bu pozisyonun üzerinden kimseler doğru düzgün durmamıştır.

Bin kere aynı şeyi yazdım ''VELİ'Yİ ORTA ALANDA OYNATMAK FİTBOL CİNAYETİDİR.'' 
Veli ön alan savunmasını bilmez,Veli'nin tekniği Beşiktaş orta alanında oynamak için son derece yetersizdir.
Veli bu dezavantajları sebebiyle olmadık anlarda,sahada başınızı belaya sokar.
Veli çok koştuğundan,fitbolu az bilen efkar-ı umumiye tarafından iyi oyuncu sanılır.

Efkar-ı Umumiye'yi boşverin,daha geçenlerde bu işin profesyonellerinden Bağış Erten Veli-Necip-Oğuzhan üçlüsünün beraber oynaması gerektiğini ekranlardan zikretti.
Ne yazık ki ben sesimi Bağış Erten kadar duyuramıyorum ve dahası TV'ye çıkan fitbol yazarlarının fikirlerinden zehirlenen ergenlere karşı Blog ve Twitter üzerinden hiç kazanamayacağım tartışmaların mücadelesini veriyorum.

Bakın ! vakt-i zamanında Pato-ROnaldinho,Robinho üçlüsü Milan'da forvet hattında beraberce oynarken bir Chievo maçının ardından bu blogta şu sözü etmiştim:''Milan'ın bu üçlüyle turnuva kazanması imkansız''

Aynı sözleri orta alanında Veli-Necip ikilisini oynatan Beşiktaş için de söylüyorum.Bu tip oyuncularla büyük maçları ve Lig,Kupa gibi turnuvaları kazanmak imkansıza yakındır. 

Veli asist yaptı Veli Almeida'ya asist yaptı Veli asist Veli koşuyor Veli şöyle....
iki dakika bi sakin ol kardeşim !

Hadi Veli'nin tekniği yetersiz,ya Fernandes'e ne demeli ? Veli'nin yaptığı hatanın aynısını bu pozisyonun hemen ardından Fernandes yaptı.
Defanstan top çıkarmaya çalışırken Fernandes'in kaptırdığı top sonrası,Kuyt'un pasında topla buluşan Mehmet Topal'ın çektiği şut kalemizin üstünden auta gitti.
Pozisyonun sonunda Fernandes arkadaşlarından özür diledi :) bu pozisyondan sonra Fernandes bir daha defanstan top çıkarmaya tövbe etmiş olacak ki maç boyu bir daha kendisinin sorumluluk aldığına şahit olmadık.

Bu kez Veli ve Fernandes'in yaptığı hatalara canı çeken Tolga var sırada.
Tolga eliyle topu sol açıkta bekleyen Oğuzhan'a atmak isterken Mehmet Topal araya girip topu kapar ve sağ açıktaki Kuyt'a aktarır.Kuyt'un ortasında top defansımızdan seker,o anda Emenike sinsice araya dalar ve gol vuruşu yapar lakin top yan ağlardan auta çıkar.
Bu pozisyonda Tolga'nın geç çıkışı da gözlerden kaçmamalı,Tolga bu tip pozisyonlarda Cenk'in aksine kalesini terketmekte hep geç kalıyor.

Peşpeşe üç farklı oyuncudan aynı hata...Defanstan top çıkarırken rakibe top kaptırma hastalığı,inanılır gibi değil !

Dakikalar 30'u gösterirken Beşiktaş'ın gene defansından top çıkarmakta zorlandığı bir anda,Meireles'in Veli'ye yaptığı gaddarca hareket gecenin esas oğlanı Cüneyt Çakır tarafından kırmızı kartla cezalandırılır.Rakip artık on kişidir.

Fenerbahçe 10 kişi kalmıştır lakin Fenerbahçe'nin baskısı devam etmektedir.
Alper Potuk topla ceza sahamız yayı önüne geldiğinde o bölgeyi savunması gereken Veli Reis gene geride kalmıştır.Sol bek bölgesindeki Atiba ön libero iç güdüsünün kendisini dürtüklemesiyle bölgesini terkedip,Alper'i durdurmaya çabalar.Üç Beşiktaş'lı arasında kalan Alper,Atiba'nın boşalttığı bölgeden sarkan Emenike'ye nefis bir top atar, Emenike tek top oynar Sow'da golü rahatça atar.(1-2) 
Alper Emenike'ye pası atarken ofsaytı bozan oyuncu Serdar'dır,dahası Serdar arkasındaki golü atacak Sow'u engellemeyi başaramaz.
İşte Veli'nin ön alan savunma beceriksizliğiyle başlayıp ard arda yapılan hatalarla yenilen gol öncesi an.
 
Sow'un attığı golün üzerinden henüz altı dakika geçmişken Oğuzhan geriden tek topla orta alanda Veli'yi görür,Veli'de Fenerbahçe defansının arkasına sarkan Almeida'ya nefis bir pas atar.
Almeida kendisinden beklenmeyen bir klas sergileyip tek vuruşla topu Fenerbahçe ağlarına gönderir.(2-2)
Veli'nin bu pası atış anındaki rahatlığı,rakibin orta alanda bir kişi eksik oynamasının katkısı da vardır.

Attığımız golün iki dakika sonrasında orta alanda Oğuzhan-Gökhan arasındaki paslaşmalar Fenerbahçe defansının dengesini bozar.Önce Mehmet Topal sonrada Alves oyundan düşer ve Oğuzhan boştaki Almeida'yı topla buluşturur.Almeida bekletmeden topa abanıp rakip ağları bir kez daha sarsar. (2-3)
Cüneyt Çakır golün ardından maçın ilk yarısını bitirir.

Takımlar soyunma odasına giderken,Cüneyt Çakır'ın maçın ikinci yarısında Beşiktaş'ı haksız yere on kişi bırakacağına dair korkumu Twiter'dan dile getiririm...

İkinci yarı başlar başlamaz eksik Fenerbahçe Beşiktaş'ın üzerine dalga dalga gelmeye başlar.Bu anlarda Oğuzhan,Fernandes,Gökhan,Olcay (Veli'yi boşverin) gibi sahaya karakter koymasını umut ettiğimiz fitbolcularımız ortalarda yoktur.

İlk tehlikeli şutu Tolga çıkarır.
Mehmet Topal top ayağındayken rahatça ceza sahamız önüne kadar gelip şutunu çeker,topu görmekte zorlanan Tolga şutu çeler.Bu pozisyonda Mehmet Topal'ın şutunu önlemesi gereken adam Oğuzhan'dır lakin fitbolcumuz rakibe o anda sadece eşlik etmektedir.

Bu pozisyonun bir kaç dakika sonrasında,fitbolcularımızın saçmalıklar silsilesiyle bir türlü topu rakip sahaya taşımayı başaramayız.En sonunda pozisyon,Oğuzhan'ın bir frikikte topu elle oynaması sonucunda ceza sahamız önünde rakibin bir frikik kazanmasına kadar dayanır.Alves'in kullandığı frikiği Tolga çıkarır,sonrasında ceza sahamızda oluşan karambolden rakip gol çıkaramaz,pozisyon en son Tolga'nın ellerinde erir.

Fenerbahçe kendi sahasından Alper'le hızla çıkarken biz Yugoslav faulünü yapmakta geç kalırız,Alper topla ceza sahamıza yaklaştığında arkadan yetişen Necip rakibini indirir ve son derece haklı şekilde sarı kartını görür.
Necip'in sakatlanan Veli'nin yerine oyuna girdiği dakika 50. Necip'in sarı kartı gördüğü dakika 54 :)
Şaka gibi...

Kuyt'un sağ açıktan dalıp sol açıkta bekleyen Sow'a çıkaramadığı bir top var ki tam akıllara zarar.O topu kesen Serdar'dır,tam Serdar ağzıyla bir kuş tuttu derken,Serdar'ın kestiği top Kuyt'a bu sefer asist olur.Kuyt topa bekletmeden vurur golü Tolga çıkarır.

Fenerbahçe'nin üstümüze çullandığı ve dakikaların geçmek bilmediği bu anlarda baş rolde hep Alper vardır.
Alper ne zaman topu ayağına alsa ön alan savunmamızı hızla geçer ve defasımızın dengesini bozmayı her seferinde başarır.
Gene böyle bir anda Oğuzhan ve Gökhan'ı ekarte eden Alper sol açıktaki EGEMEN'i görür,yanlış okumadınız sol açıkta bekleyen adam rakibin stoperi Egemen'dir.Egemen'in pasında Sow golü atar lakin gol ofsayttır.

Alper'in pası attığı an,ofsaytı bozan oyuncumuz Atiba...

Alper bu kamikaze dalışları çok yaptı ve çoğunda da başarılı oldu,işte bu anlarda Biliç biz defans önünü neden savunamıyoruz diye bir kez olsun kendine sormuş mudur ? Hem bu anlarda rakip bir kişi eksik.

Maçın devamında Caner'in kullandığı frikikte Kuyt'un Tolga'ya yaptığı faul ve hakemin golü iptal edişi...Bu pozisyonun üzerinde durmaya gerek yok sanırım.

Ve maçın kader anının fotoğrafı,ilk önce bir fotoya göz atın.

50.dakikada oyuna giren,sahada ön alan savunma sorumluluğuyla,ön libero göreviyle oynayan Necip'in,on kişi mücadele eden rakibin,sol bek bölgesinde,rakibin sol bekini kovalarkenki ibretlik hali.

Yukarıdaki Foto bir ön liberonun sahada en son olması gerektiği yeri gösterir.Biz Beşiktaş'ın kadrosunda Atiba'dan başka ön libero oynamayı bilen topçu yok derken işte hep bunları kastediyoruz da bizi takan yok ki !

50.dakika'da Veli sakatlandığında harbiden sevindim,işte dedim şimdi Motta Veli'nin yerine oyuna dahil olacak ve Alper'i savunmakta zorlanan ön alanımız Atiba'nın o bölgeye kaymasıyla düzelecek derken bir de baktık ki kenarda Motta değil Necip var :)

O an mutfağa gidip ekmek pıçağıyla kendimi pıçaklayasım geldi...

Maalesef  Veli'nin Necip'in ön libero oynamayı bilmediğinin farkına varamamış Önder Özen'in de buna dahil olduğu bir teknik ekibe sahibiz. 

Rakipte Baroni,Mehmet Topal,Selçuk gibi üç tane ön libero varken bizde bu oyuncuların karşılığında sadece Atiba var.Teknik ekipte Atiba'yı her ne hikmetse Motta'nın sağlam olduğu maç günü sol bek oynatmakta ısrarlı hakikaten yuh yani !

sol bek Atiba maç içersinde benim yanıma gelse ve şöyle dese : ''Teknik Direktörüm Hüsam,bir Ön liberonun yeri defansının önüdür'' 
dese,ben o Atiba'yı alnından öper, ve onu ön liberoya koyardım lakin nerdeeeee bizimkilerdeki o çap !

Pozisyonun devamını biliyorsunuz Caner'le ikili mücadele giren Necip karşılıklı fauller sonucunda kendini yere bırakır ve kafasında kırmızı kartları eşitlemek olan Cüneyt Çakır'da bu pozisyonu fırsata çevirip,haksız yere Necip'i oyun dışına yollar.
Omuz omuza mücadelelerde sarı kart gösteren Cüneyt Çakır,maçın ilerleyen dakikalarında Alves'in,Mehmet Topal'ın,Selçuk'un faullü müdahalerine bazen faul çalar bazen es geçer ama sarı kartını ise hiç kullanmaz...  

Nitekim böyle bir pozisyonda Emenike'nin Sivok'a atmaya çalıştığı kafayı Cüneyt Çakır sarı kartla geçiştirir.Sivok o pozisyonda kafasını geri çekmese suratı çok rahat dağılırdı. 

Fitbol çok tuhaf bir oyun,saha içi hadiseleri size doğruya gösterse de kenardaki teknik adam doğru hamleyi yapmamakta ısrarcı olabiliyor.

Biliç özellikle maçın ikinci yarısında sahada gezinen Gökhan'ı kenara almayı anca 73.dakika akıl edebildi. 
Motta oyuna dahil olur,Atiba da nihayet asıl bölgesine geçer.
Bu geciken değişiklik Beşiktaş'a Necip'in oyun dışına atılmasına ve rakiple oyuncu sayısının eşitlenmesine sebep olmuştur.Nitekim Atiba'nın orta alana geçmesiyle o bölge biraz toparlanır.

Dakikalar 83. gösterdiğinde Caner'in sol açıktan kestiği topa ceza sahamız içinde Ersan kafayı vuramaz,geriden gelen Kuyt sert bir kafa vuruşuyla golü atar.(3-3) Caner'in ortası öncesi Oğuzhan'ın Caner'i kapatamayışı,Ersan'ın ve hemen ardındaki Motta'nın Kuyt'a kafayı vurdurması hatalar silsilesidir.

Belki Atiba sol bek bölgesinde maça devam etseydi Kuyt o golü atamayacaktı.Şimdi Biliç haklı mı çıktı :)  

Golü atan Fenerbahçe sahada durur ve Beşiktaş'ın atakları başlar.

Motta'nın ortasına 81.dakikada oyuna giren Pektemek'in vurduğu kafanın Egemen'den dönmesi,pozisyonun devamında Oğuzhan'ın topu boştaki Pektemek'e çıkarmayıp topu sert bir şutla harcaması bize saç baş yoldurur.

Gene Pektemek'in sol açıktan getirdiği topta Oğuzhan'a yapılan asistin Mehmet Topal tarafından kesilmesi maçın sonlarında bizi heyecana boğan bir başka atağımızdır.

maç 3-3 sona ererken maçı izleyenler fazla adrenalinden dayak yemişe döner...

Oyuncu Performansları

Maçın yıldızı sahaya karakter koyan Alper Potuk'tur.

Beşiktaş'ın en iyi oyuncusu Tolga'dır.Gol toplarını çıkararak yıllar sonra özlediğimiz eldiven olarak kaleci işte budur dedirtmiştir

Sahanın en kötü oyuncusu Necip'tir.
Necip fitbolu iyi oynadığı sanan zerre fitbolu bilmeyen bir oyuncu.Önder Özen Necip'le yolları ayırmayı denemelidir.

Beşiktaş'ta bir diğer kötü oyuncu,takımda en çok parayı alan Fernandes'dir.
Maç boyu Alper Potuk'un ortaya koyduğu karakterin onda birini gösterememiş,fevkalade silik top oynamıştır.

Gene Gökhan Töre özellikle maçın ikinci yarısında sahadan silinip giden bir başka oyuncumuzdur.

Sivok Ersan ikilisinden Ersan beklenen hava topu hatasını yapıp Kuyt'a kıyağına geçmiştir.Sivok her zamanki vasat fitbolunu oynamıştır.

Serdar Kurtuluş defansta ve ofansta ne idüğü belirsiz bir top oynamıştır.Fenerbahçe'nin yenilen ikinci golde ofsaytı bozan adamdır

Çok koşan Oğuzhan bu kondisyonla anca 60.dakikaya kadar sahada var olabiliyor,Oğuzhan'ı az koşturup onun oyun zekasından yararlanmak için Fernandes'i geriye Oğuzhan'ı ileriye atmak gerek lakin Biliç hiç oralı değil

Atiba sol bek bölgesinde sadece savundu,asıl bölgesine geçtiğinde orta alanı biraz toparladı.
Veli'den yukarıda bol bol bahsettik,boşa koşmasıyla izleyenleri kandıran bu tip oyuncuların Beşiktaş'ın kadrosunda yeri yok.Veli'yi beğeniyorsanız bence fitbol izlemeyin başka spor dallarına yönelin.
Ha Necip'in oyuna girişinden sonra Veli'yi bile aradık mı evet aradık...

hayırsız Pektemek,az kalsın 90.dakika yaptığı penaltıyla maçı rakibe hediye ediyordu.Cüneyt'in basireti bağlanmış olacak ki penaltıyı çalmadı.Pektemek'in yerine Enaramo oyuna dahil olmalıydı.

Motta yorulan Fenerbahçe'yi oyuna girişinden sonra bir kez zorladı.Maçın başından itibaren sahada olmalıydı.

Almeida'ya Portekiz milli takım kampı sonrası bir şeyler olmuş.Dünya Kupasında oynama isteği bu oyuncumuzun derby'de iki gol bir asist yapmasına vesile olmuş gibi.Böyle oynasın canımızı yesin !  

Son Sözler

-Maç berabere bitmiş olabilir lakin oyunun galibi tartışmasız Fenerbahçe'dir.
Fenerbahçe,fiziken kuvvetli oyuncularıyla maç boyu Beşiktaş'ın nefes almasına izin vermemiştir.

-Biliç ve teknik heyeti bu maçta sınıfta kalmıştır.

Biliç maçın başında Motta'yı yedek oturtarak ilk hatasını yapmış,Veli'nin sakatlığı sonrası bile Motta'yı oyuna almayıp Necip'i sahaya sürerek hatasının üzerine mum dikmiştir.
Biliç'in bu hatası Beşiktaş'ı olası bir Kadıköy zaferinden etmiştir.

Biliç'in ve teknik heyetin sol ve sağ beklerde Atiba'yı hor kullanması,Veli-Necip ikilisinin ön libero oynamayı bilmediğinin farkında olmaması akıl alır cinsten değildir.

Geçen sezon Beşiktaş'ta safkan bir Ön Libero yok diyerek geçti,bu sezon da Beşiktaş'ta safkan bi Ön Libero var lakin o Ön Libero yerinde oynamıyor diyerek geçiyor.

Neymiş bizim şu ön libero çilemiz anlamadım gitti ya !

Biliç bu maçın ardından taraftar ve Fikret Başkan'ın gözünde güven kaybına uğradığının umarım farkındadır.

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Beşiktaş:2 - Trabzonspor:0


Maç boyunca sahayı iyi parselleyip,iyi savunma yapan Beşiktaş;sakin sabırlı sonuca odaklı fitboluyla bize Lucescu'lu yılları hatırlattı.

En son söyleyeceğimizi en başta söyleyelim,bu tip top oynayan takımlarda Süper Lig'te her daim şampiyonluğun en önemli favorilerindendir.(at fava bekle)

Biliç süpriz olmayan bir on bir le Beşiktaş'ı sahaya sürdü.

En geride Escude-Sivok tandemi,sağ bek Serdar,güven vermeyen Gökhan ve bir türlü gerçekleşmeyen sol transferinden dolayı zorunlu sol bek Ersan,

Defans önünde Beşiktaş defanstayken çift çıpa Atiba+Veli...

Defans önünde Beşiktaş hücumdayken Atiba'nın tek çıpa rolünü üstlenmesiyle Veli'nin Fernandes'le beraber 4-3-3 formasyonundaki orta üçlünün solundaki adam rolünü üstlenmesi,

sağ kanatta Dentinho mu Gökhan mı tartışmasında hazırlık maçlarında Gökhan'dan az önde görünen Dentinho tercihi,

sol kanatta bir kanat oyuncusu aklından çok forvet aklına sahip,Fotomaç deyimiyle gizli golcü Olcay

ileride santrafor özellikleri kısıtlı,ancak Almeida,Ömer ve Eneramo'nun sakatlığında zorunluluktan santrafor oynatılan bir Pektemek...     

hücumdayken 4-3-3 defanstayken 4-2-3-1 veya 4-4-1-1 formasyonunda görünen bir Beşiktaş...

Maç 

Maça kontrollü başlayan Beşiktaş;İlk yarı boyunca rakip kalede Fernandes'le iki,Pektemek'le bir gol pozisyonu yakaladı lakin bu pozisyonlar öyle % 100'lük saç baş yolduran gol pozisyonları değildi,hatta Veli şut bilem çekti o an heyecansızlığım tavan yaptı.

Biliç ikinci yarıya da takımını aynı on birle sahaya sürerken Trabzonspor teknik direktörü Mustafa Resit Akcay 49.dakika'da sarı kartlı Colman'ı Zokora ile değiştirdi...

52.dakika'da maçın kader anlarından biri yaşandı,Trabzon kontra atağından Volkan topu taşıdı gollük pasını attı lakin bu pas Serdar Kurtuluş'a takıldı...

55.dakika'da Fernades'in gol şutu bu sefer Rambo Aykut'ta patladı...

ve sakin Biliç'ten ilk hamle 59.dakika'da geldi...Pektemek yerini Almeida'ya bıraktı.

65.dakika'da Biliç Dentinho-Gökhan değişikliğiyle ikinci hamlesini yaptı.

Bu hamlelerin ardından Beşiktaş rakip kaleye hafiften yüklenmeye başladı ve biz golün kokusunu ekran başından almaya başladık...

75.dakika'da Atiba-Fernandes arasındaki güzel paslaşmaların sonucunda en son fırça darbesini yapıp Olcay'ı gol pozisyonuna sokan adam Fernandes Reis oldu...Olcay sağ açıkta çok zor pozisyonda topa mükemmel vurdu.Aykut'un ayağının kılının tüyüne çarpan top Onur'un apışından ağlarla buluştu...1-0

Golün ardından tek düşündüğüm şu oldu maçı aldık...(Sir Samet hala daha başımızda olsaydı böyle düşünebilir miydim ? )

81.dakika'da Trabzon yediği golün şokunu henüz üstünden atamamışken Olcay Şahan ikinci golün hazırlyıcısı oldu...Olcay sağ açıkta topu ayağından geveleyen Zeki'den topu kapıp Gökhan'a kazandırdı Gökhan'da sıfıra iner gibi yapıp topu güzel bir vuruşla kalenin tavanına astı...2-0 

benim için zaten maç 1-0 olduğunda bitmişti bu güzel golde pastanın üzerindeki gül oldu... 

maçın son anlarında Batuhan'ın nefis tehlikeli şutunu Tolga çıkardı,üstüne daha da bir şey olmadan Hakem maçı bitirdi...

Oyuncu Performansları

Maçın Adamı Olcay Şahan 

Olcay 90 dakika boyunca gole odaklı fitbolunun semeresini bu gece hem atarak,hem de attırarak aldı

Maçın Görünmez Yıldızı Atiba

Geçen sezonki en büyük sorunumuz:defansımızın önündeki kara deliği muazzam oyun görüşüyle kapattı.Alanı Fevkalade kontrol etti...
Gene ince paslarıyla gol pozisyonlarımızın başlangıç noktasını oluşturdu.İlk atılan golde Atiba'nın payı büyük.
Atiba'nın pozisyon alışı,alan kaplayıcılığı Veli'nin kafasına göre alan boşaltmalarının panzehiri oldu.

Maçın En Kötüsü Pektemek 

Beşiktaş formasıyla neredeyse 60 maça çıkan Pektemek'in santrafor olmadığı bu gece bir kez daha görüldü.
Bazıları gene görmemekte ısrar edecektir :)
Pektemek Beşiktaş kalibresinde bir oyuncu değil,oynadığı her maçta takım omurgasında arıza yaratan bu oyuncudan Beşiktaş ivedi bir şekilde kurtulmalıdır.

İstikrar Sivok-Escude

Sir Samet'in Toraman sevgisi yüzünden bir türlü yakalanamayan defans istikrarı bu ikiliyle sağlanmış görülüyor

Bekler

Sağ Bek Serdar'ın hücuma çıkışlarda bazen ağır kaldığı bir gerçek,o bel bir türlü dönmüyor o ayaklar bir anda depara kalkamıyor lakin Serdar'ın savunmada ortaya koyduğu akıl da inkar edilemez...

Zorunlu sol bek Ersan ! Bu bölgeye mutlaka iyi bir safkan sol bek alınmalı...İsmail gelecek deniyorda nasıl gelecek belli değil...Ben paraya kıyılıp 2 seneliğine Holebas'la el sıkışılmasından yanayım

Reis

Fernandes Beşiktaş'ın % 51'i kalbi her şeyi...İlk goldeki asisti,rakipleri deli edişi muazzam

Dişçi

Dentinho :) bakın hala daha bu adamdan bir şeyler bekliyorsunuz,artık beklemeyin bi soğuyun şundan yahu...
Ne biçim Brezilyalı bu çalım bile atamıyor...Holosko gelir bu bayık Dentinho'yu keser

Sağ Açık

Chelsea'den bu yana transfer listemde olan oyuncu,bal yapmayan arılığıyla göze çarpan Gökhan bu gece topu Tavana çakarak çok iyi bir başlangıç yaptı...

Avusturyalı

Veli,insan biraz Atiba'dan kopya çeker yahu...Veli'nin topu,rakibi körlemesine kovalama işlerini bir yana bırakıp alanı kontrol etmesini öğrenmesi lazım diyecem lakin her zaman söylediğimi tekrar ediyorum bu Veli'yi Beşiktaş orta sahasında oynatmak bir fitbol cinayetidir...

Küskün Kaptan

Toraman Tranzon'un doldurt boşlatllarına karşı son dakikalarda oyuna girdi...Beşiktaş'ta oynamamalı çok NET
  
Kaleci Tolga

Beşiktaş'ın oyun kurgusu sayesinde çok rahat bir maç çıkardı...

Santrafor

İstikrarsız golcü Almeida kim ne derse desin Beşiktaş forvet hattının en değerli oyuncusudur...Almeida'nın oyuna girişiyle,Pektemek'li Beşiktaş'ı bir karşılaştırın derim.


Sonuçlar

...Biliç'in Beşiktaş'ı defans çizgisini orta alana yakın kurarak fevkalade iyi savunma vaziyeti alıyor.Trabzonspor'un ofsayttan gol pozisyonlarına girmesi hep bu yüzden.

   Biliç maç boyu tek laubali harekette bulunmadı hatta oyunun son dakikalarında Toraman'ı oyun alarak Trabzonspor'a doldurt boşaltlarda dahi şans vermeyeceğinin mesajını verdi...

...Halis Özkahya Colman ve Alanzinho'yu kırmızı kartan atamadı.
Alanzinho'nun Serdar'a attığı dirsek sonrası yan hakem sarı kart diye işaret etti,lakin Halis ikinci sarı karttan kırmızıyı çıkaramadı.
Malouda'nın Fernandes'e tekmesi sonucu Malouda'ya sarı kartın çıkmaması akıl alacak gibi değildi.Allah'tan yan hakemler ofsayt pozisyonlarında hata yapmadı.
Beşiktaş düşmanı hakemler geçen sezon kaldıkları yerden devam ediyorlar. 

...CAS kararından çok etkilemezsek rahatlıkla şampiyonluğa yürürüz

...Maç öncesi ilk on birlerin hatalı verilmesiyle Twitter başında yaşadığımız streste baya iyi geyik oldu,emeği geçen TFF'yi öpüyorum...

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Schalke: 1 - Beşiktaş: 1


Sezon öncesi hazırlık kampında Beşiktaş en ciddi sınavlarından bir tanesini dün akşam Schalke 04 önünde verdi.

Beşiktaş savunmadayken 4-4-1-1 formasyonuna yakın bir görüntü verirken,

bu formasyon hücumda Veli'nin defans önünde tek çıpa olarak kalması,Oğuzhan'ın Fernandes Reis'e destek vermek için öne çıkmasıyla,4-3-3'e yakın bir formasyona döndü.

maçın önemli anları;

6.dakika'da Veli'yle başlayan Fernandes'in harika pasıyla devam eden atağımızda sağ açıkta topla buluşan Gökhan Töre rakip ceza sahasına cepheden yaklaştı,önce rakibini geçer gibi yaptı ardından şutunu çekti ama top rakip kalecinin kucağında kaldı.

7.dakika'da Fernandes Reis,orta alanda topla buluştu,rakibini ekarte ettikten sonra sol açıkta bekleyen Olcay'a harika bir pas attı.Olcay rakip ceza sahasına yaklaştı,rakibini geçip şutunu çekti,top rakip kaleyi bulmadı.
10.dakika'da Huntelaar'ın altı pastan kafayla kaçırdığı bir gol pozisyonu var ki tam evlere şenlik.Bu pozisyonda Beşiktaş'ın savunma vaziyeti alamadığı maç görüntülerinden açık şekilde görülüyor.

22.dakika'da Almeida imzalı harika bir atak izledik,sol açıkta topla buluşan Almeida sağ açıkta bekleyen Gökhan'a müthiş bir pas attı,sağ açıkta pası alan Gökhan rakip ceza sahasına yaklaşırken bu arada Almeida'da rakip ceza sahası içine boş koşu yapıyordu.
Gökhan boş koşu yapan Almeida'ya harika bir hava pası attı lakin Almeida altı pastan golü atamadı.

25.dakika'da aşık leyla Olcay'ın uyuduğu bir anda,Jones,sol bek bölgemize bir uzun pas attı.Farfan topla buluşup Ersan'la başbaşa kaldı.Farfan'ın kısa pasında ceza sahamız içinde topun gelişine vuran Zalai'nin topu neyse ki kalemizi tutmadı.
Biliç bu pozisyona hafif tepki verdi.

29.dakika'da (AŞAĞIDA CAPSLEDİĞİM FOTO SONRASI) Beşiktaş takım olarak tam savunma vaziyeti almışken,Schalke Beşiktaş savunmasını ORTADAN DELDİ ORTADAN...
İki pasla Huntelaar'ı Cenk'le baş başa bıraktılar,çaprazdan Huntelaar'ın yaptığı gol vuruşu kalemizi tutmadı.
Neden EŞŞEK kadar ORTADAN DELDİ YAZDIK ? ÇÜNKÜ TAKIMDA DEFANS ÖNÜNÜ SAVUNACAK BİR ÖN LİBERO YOK

34.dakika'da Schalke korner atışı yaparken ceza sahamız içindeki bir Schalke'li hariç diğer tüm Schalkeliler ön direğe hareketlendiler,bizim defansta refleks olarak,haliyle hareketin olduğu ön direğe konsantre oldu.
Böylelikle o ön direğe hareketlenmeyip topu izleyen Schalke'li rahatça kafa vuruşu imkanı buldu.

35.dakika'da Almeida'nın indirdiği topa Olcay bekletmeden şutu yapıştırdı.Şut o kadar zayıftı ki önce ben topa Veli vurdu zannettim.

39.dakika'da yerden kısa pasların ardından,bizim sol bek bölgemize sarkan Farfan'ın harika pasında altıpastan Huntelaar tek vuruşunu yaptı ama Cenk ayakta kaldı ve mükemmel çıkardı.
(bu pozisyonda Olcay'ın savunmamızdaki yarattığı zaafiyetine dikkat edin)

44.dakika'da Veli kısa pasla topu Almeida'ya aktardı.Almeida harika uzun tek pasla Olcay'ı rakip kaleciyle karşı karşıya bıraktı.Olcay bu yüzde bir milyonluk gol pozisyonunu harcadı.

46.dakika'da sol açıktaki Almeida'nın pasını ıskalayıp,pasın hızını kesen Schalkeliler Olcay'a altın tepsi de bir gol pozisyonu imkanı verdiler,Olcay gene atamadı :)

Takımlar soyunma odasına giderken,ilk yarıdaki bizim takımın performansından ben memnundum.

56.dakika'da Beşiktaş geriden oyun kurmaya çalışırken Oğuzhan Escude'den gelen pası tek topla Sivok'a aktarmaya çalıştı ama başaramadı.Topu Huntelaar kaptı,topu tek pasla Draxler'e aktardı,Draxler'de golü atmakta zorlanmadı...Schalke 1- Beşiktaş:0

Golü yedikten sonra sahada dağılma emareleri gösterdik nitekim 63.dakika'daki Farfan'ın girdiği pozisyon bu sebebten.

VE 65.dakika'da Franko,Escude'nin yerine oyuna dahil olur  :) (aynı anda Pektemek'te oyuna girdi)
Fernandes Reis köşe atışını kullanır ve arka direkte gelen topa kafayı yapıştıran Pedro Franko oyuna girer girmez topla buluştuğu ilk anda golünü atar :)
BAL mı ? hayır,bu pozisyonun tanımı iyi zeki oyuncunun pozisyonu süzmesi ve golü atmasıdır.
Schalke:1-Beşiktaş:1

73.dakika'da Draxler'in sert frikiğini gene Cenk müthiş kurtarır.(Sambade olmasaydı Cenk yerdi bu golü)

son dakikalarda gene dağılma emareleri gösterdik.Bu anlardan 85.dakika'da gene Cenk'in bir kurtarışına tanık olduk.

86.dakika'da Santana'nın kornerden gelen topa vurduğu kafayı gene Cenk çıkardı,gene Cenk çıkardı.

89.dakika Bastos'un şutu gene Cenk :) CEnk CEnk CEnk :)

MAÇIN EN CAN ALICI NOKTASI

Bu başlığın üstünde neredeyse bir sayfaya yakın yazmışız,buraya kadar yazdıklarımın neredeyse hepsi geyik muhabbetiydi.

O yazdıklarımı unutun,mavi hapı için ve maçın 29 dakikasından capslediğim yukarıdaki fotoya odaklanın.

Foto'da,Beşiktaş'ın oyunu neredeyse 25 mt'lik dar bir alanda oynama isteği,apaçık şekilde görülüyor.

İşte benim geleceğe dair umudum bu görüntüdür.

yukarıdaki Foto anının hemen ardından,tam savunma vaziyeti alan Beşiktaş,Schalke'ye yüzde yüzlük bir gol pozisyonu verdi.Bu pozisyonun ayrıntılarını yukarıda yazdım..HATTA EŞŞEK KADAR PUNTOLARLA YAZDIM...Tam savunma vaziyetindeyken bile defans önünün VELİ'yle savunulamayacağına dikkatleri çekmek istedim.

Schuster'in Beşiktaş'ından bu yana ilk kez Beşiktaş'ı çağdaş fitbol oynamak isterken görüyorum.

Schuster Dayı,bu çağdaş fitbolun,Barcelona seviyesindeki über dead versiyonunu,Beşiktaş'a oynatmak isterken,alınan kötü sonuçlardan sonra yarı yolda,bu yoldan dönmüş ve istifa edip gerçek anavatanı İspanya'ya geriye dönmek zorunda kalmıştı.

Schuster Dayı dün Malaga'yla İzmir'e gelmişti,oteline gidip şu mübarek günde,Dayı'nın ellerini öpüp hayır duasını almak isterdim.

Benim taa en baştan transferini hatalı bulduğum Biliç,oyunu dar alanda oynama prensibinden taviz vermediği sürece amatör fitbol yorumcuların desteğini alır.

Lakin Biliç ne zaman bu yoldan döner o zaman biz de burada her zamanki cellatlığımızla Hoca'yı asmak için bekliyor olacağız.

Oyuncu Performansları

Maçın Birinci Kader Adamı Cenk

Usta kaleci antrenörümüz Sambade'nin Cenk üzerindeki etkisini dün ilk kez Schalke maçında gördük.Beşiktaş kalesine geçtiğinden bu yana istikrarsız bir görüntü çizen Cenk dün ilk kez maçın skoruna direkt etki eden kurtarışlara imza attı ve takımının yenilmesini önledi.

Maçın İkinci Kader Adamı Olcay

Olcay maç içinde kendisini bir kanat adamından ziyade bir forvet olarak görüyor.Oyununu da buna göre oynuyor.Bundan dolayı da Olcay özellikle takım savunmadayken,savunma görevini boşlayıp kafasına göre gol koklama işlerine giriyor.Bu işlerde de başarısız olduğunu söylemeyiz.

Olcay'ın dün iki tane yüzde yüzlük gol pozisyonuna girmesi hep bu forvet zihniyetliğinden,büyük takım oyuncusu da hep rakip kaleyi düşünmeli ona tamamda,arkadaşım pozisyona girdiğinde affetmeyeceksin...

Olcay dün o golleri atsa bugün kraldı .

Almeida

Maç sonu pek çok ergen kardeşimiz Almeida'nın dünkü performansından memnun kalmamış.
Hakikaten yuh yani !
Bakın yukarıda 22.dakika'da ki atak Almeida'nın eseri,35.dakika'da Olcay'ın şutu öncesi topu indiren gene Almeida,44.dakika'da Olcay'ı tek pasla gol pozisyonuna sokan gene Almeida,46.dakika'da Olcay'ın ikinci yüzde yüzlük gol pozisyonunda gene Almeida var...

Tüm bunlar bir yana Almeida,tüm Beşiktaş kadrosunda takım omurgasını ayakta tutan tek safkan santrafor özellikli adamdır.
Pektemek'le,gündemde olan Enaramo'yla bu işler yürümez.

Almeida'yı gönderirseniz gelecek sezon bizim için başlamadan biter.

Gökhan Töre

Gökhan özellikle maçın ilk yarısında,sağ açıktan geliştirdiğimiz ataklara sağladığı katkıyla,kanat adamı özelliğini ortaya koymuştur.İki gollük atak Gökhan'ın eseridir.Bunun yanında Gökhan sol açık Olcay'ın tam tersine savunma görevini maç boyu aksatmadan yerine getirmiştir.

Oğuzhan

Geçen sezonun harika çocuğu bu sezon öncesinde henüz ortalarda yok.Dün Schalke'nin attığı gol Oğuzhan'ın hatalı pası sonucunda gerçekleşti.Oğuzhan zamanla form tutar diye ümit ediyorum.

Pedro Franko

Transferini çokca övdüğümüz fitbolcu...Oyuna girdi ve golünü attı,çünkü kendisi iyi bir oyuncu ve topta oyun içinde iyi oyuncuların üstüne yapışır.

Beşiktaş'ın pas ve topu oyuna sokma kalitesini artıran bir oyuncu da Pedro'nun önünde oynayan adam Veli :)

Ver topu Veli'ye kaybetsin yada geriye oynasın.

Biliç'ten dün akşam ön liberoda bir Pedro Franco denemesi beklentim gerçekleşmedi.

Veli Kavlak

Profesyonelliğin getirdiği zorunluluktan Veli'yi basın toplantısında öven sportif direktör Önder Özen bir yana,bugünlerde Veli'yi öven saftirik blog,forum yazarları özellikle Twitter'da fink atıyor.

Tekrar aynı şeyleri yazıyorum:sol açık Veli'yi,Beşiktaş orta sahasında,defansif orta saha olarak oynatmak bir fitbol cinayetidir.

Bakın dün,maçın 29.dakikasında Beşiktaş tam savunma vaziyeti almışken,(yukarıdaki foto)Schalke'ye verilen gol pozisyonunun baş sorumlusu alan kaplamayı ve pozisyon almayı bilmeyen Veli'dir.

Gene Necip'te alan kaplamayı,ön libero oynamayı bilmemektedir.

Biliç bu bölgeye bir transfer için şayet Necip'in iyileşmesini bekliyorsa vay bizim halimize.

BEŞİKTAŞ'IN TRANSFERE EN ÇOK İHTİYAÇ DUYULAN BÖLGESİ ÖN LİBERODUR...
(geçen sezon sesimizi duyaramadık,sanıyorum bu sezonda sesimizi duyan olmayacak)

Sivok-Escude Tandemi

Geçen sezon sonunda bu ikilinin yakaladığı uyumun,bu sezona taşınmasını umut ediyorum.Belki Pedro Franko Sivok ikilisi daha iyi olur orasını şimdiden bilemem.

Ersan

Zorunlu sol bek Ersan'ın buradaki performansını eleştirecek değiliz.Benim Ersan için tek söyleyeceğim her sezon azalan yabancı fitbolcu kontenjanında Ersan'ın çok değerli bir oyuncu olduğudur.Kim ne kadar para verirse versin kesinlikle satılmamalı.

Tanju

Büyük takımın hücuma hevesli bir sağ beki gibi oynamıyor,çünkü Tanju'nun kapasitesi bu kadar...
Serdar Kurtuluş sağ bek bölgesine bir artı değer katar lakin ben bu değerin çokta büyük olacağını sanmıyorum,Forever Hilbert !

Fernandes

Ben bu teknik direktör milletini bir türlü anlamıyorum.

Balkanların Tezenesi Biliç,Valencia ve Everton'da ön libero oynamış Fernandes'i,Beşiktaş'ta önlibero kıtlığının had safhada olduğu bugünlerde bir kez olsun ön libero da denemiyor.

Holosko'yu sağ bek'te deniyor Fernandes'i ön liberoda denemiyor.

Dene bir kez olsun dene.

Dünkü maçta bir kez daha göstermiştir ki Fernandes bu takımın tek gerçek yıldızıdır.

Oyuna sonradan giren diğer oyuncularımız

Pektemek Almeida'nın yerini dolduracak tipte bir oyuncu değildir,ki bunu bin kere yazmışızdır ki çoğunlukta anlamamıştır.
Anlaşılıncaya kadar da yazmaya devam edeceğiz.
Transfer edilirse,6+0+4'den dolayı tribündeki yeri şimdiden hazır olan Enaramo'da Almeida'ya alternatif olamaz bunu da bir kez daha yazalım.

Muhammed Alex gibi tek santrafor arkasında oynamadığı sürece kendini gösteremez.Bu çocuğu şu ana kadar teknik heyetin anlayabildiğine inanamıyorum.

Son Sözler

-Çilek transferi bekleyen akl-ı evvellere sesleniyorum.

Beşiktaş'ın ekonomik çöküntü hali tüm şiddetiyle devam ediyor.

Bunların üstüne Şike davasının yeniden alevlenmesiyle Avrupa Kupalarından gelen ihrac kararını ve gelir kaybını ,stadsızlık sebebiyle kombine gelirlerinden uçan kaybı da ekleyince bu sezonunda geçen sezondan farklı olmayacağını görürsünüz.

Ben Fikret Orman yönetiminin her türlü icratına körlemesine sahip çıkıp demiyorum,benim tek dediğim yıldız fitbolcu isterken şartları göz önünde tutup biraz daha üsturuplu davranmanız..

34'lük Ronaldinho'nun transferini isteyen taraftarda en hafifinden hunili delidir...

-Basın toplantısında:''ben geçen sezon sakat değildim,Aykut Kocaman'ın tercihleri yüzünden fitbol oynayamadım'' diyen yönetimin transferi Sezer Öztürk,gene ortalarda yok.

Şayet Sezer Öztürk iki sezondur sakat değilse ve Aykut Kocaman bu oyuncuyu tercih etmemişse bu sakatlığından ötürü oynamamaktan daha kötü değil midir ?

Sezer'se tercih edilmemeyi sakatlığına değil de teknik direktör tercihine bağlayarak çok saçma bir savunma mekanizmasının modunda :) güler misin ağlar mısın !

SON SOZÜN SON SÖZÜ

Görüldüğü kadarıyla Biliç,Beşiktaş'a çağdaş fitbol oynatmak istiyor lakin Biliç'in elinde ki malzeme kötü...

Veli,Toraman,Pektemek vs sistemi her an sekteye uğratabilecek oyuncular.

Bu yüzden doğru yerlere doğru transferler yapılmalı.

Bu da ancak yöneticilerimizin fitboldan tamamen ellerini çekmesiyle mümkün.

Başarının önündeki en büyük engel Önder Özen'e sağlanan serbestiliğin yönetim eliyle yontulmasıdır...

Ne kadar çok Önder Özen,o kadar çok başarı...

15 Temmuz 2013 Pazartesi

Sezon Öncesi İlk İzlenimler


Sağlıklı Yönetilemeyen Fitbol

Fikret Orman,fitbol şubesini lağvedip,fitbolu tamamiyle profesyonellere emanet etme sözünü tutmadı.

Böylelikle Fitbol Şubesinde zihni bir devrimin kıyısından dönülmüş oldu.

Bugün Beşiktaş yönetiminde,müteahhit veya çeşitli işkollarına mensup iş adamlarından oluşan,adı fitbol şubesi olan bir birim yok.

Lakin resmi olmayan fitbol şubesi halen daha faaliyette.

Geçen sezon Samet Aybaba'yla idmanlara çıkan Ahmet Kavalcı bu sezonda takımın kamp başganı.  

Fikret Orman,Ahmet Nur Çebi,Ahmet Kavalcı mikrofonlar önlerine geldikçe her mevzu da görüş bildiriyorlar.

Bu görüşler zaman zaman Önder Özen'in görüşleriyle uyuşmuyor.

Önder Özen'in ''Fenerbahçe'den fitbolcu almayacağız'' sözü henüz tazeyken Beşiktaş yönetimi kendi kafasına göre,iki sezondur top oynamayan Sezer Öztürk'ü çok rahatlıkla transfer edebiliyor.

Önder Özen'de çaresizce mikrofonlara Sezer Öztürk için benim planmam da bu yoktu diyebiliyor.

Önder Özen menajerlerin kampa girişini yasaklayıp,menajerlerin önereceği fitbolcular için sadece ve sadece scout ekibimizi muhattab gösterdi.

Bunun sonucunda Almanya kampının ilk günlerinde ortalıkta görünmeyen menajerlerimiz bu sefer yöneticilerimiz vasıtasıyla gene kampı mesken tutmaya başladılar.

Böylelikle işimize yaramayacak fitbolcuların transfer haberleri gündemimize gelmiş oldu.
(Sezer,Enaramo,Ronaldinho,Adebayor,Bobo vs) bu kümeden Sezer alındı,Eenaramo transfer edilmek üzere..

Beşiktaş'ın fitbol planlamasında üç farklı ayak rol oynuyor Biliç,Önder Özen ve fitboldan çakmayan reklam delisi yöneticilerimiz.

Bu üç aklın uyumlu çalışması çok zor.

Lafı hiç dolandırmayacağım Önder Özen gider,Beşiktaş yönetimi de iplerini tamamen elinde tuttuğu kukla bir sportif direktörü o koltuğa oturdur.

İşte bakın fitbolda profesyonelleşme hamlemiz falanca Beşiktaş'ın çocuğuyla devam ediyor yalanını taraftara zerketmeye çalışır.

Biliç Seçimi 

Kendimizi kandırmayalım,Beşiktaş'ın harıl harıl Hoca aradığı dönemde Biliç Beşiktaş'ın gündeminde yoktu.

Hatta bir basın toplantısında Fikret Orman Biliç'in Hoca adaylarımızın bulunduğu transfer listesinde adının olmadığını bile dile getirdi.

Belki Fikret Orman bu sözü transfer ortamına uygun bir beyaz yalan olarak da zikretmiş olabilir.  

Orasını ben bilmem.

Tek bildiğim Beşiktaş'ın Biliç'i kısıtlı zaman aralığında zorunlu bir tercih olarak kabul ettiğidir.

Geçen sezon sonunda (before the Sir Samet) Biliç'in Beşiktaş'la adı anılmaya başladığında benim bu transfere karşı olduğumu bloğumu okuyanlar veya twitter'dan benimle muhabbeti olanlar bilir.

Biliç Lokomotif  Moskova'ya gittiğinde başarılı olamayacağından da adım gibi emindim,o günlerde mevzusu geçmediği için bu görüşlerimizin yazıya geçmesi mümkün olmadı.(Olsaydı zaten Ben Söylemiştim Diyerekten gözünüze sokardım :D )

Nitekim Biliç 16 takımlı Rus Liginde en fazla para harcayan 9 Rus klübü içinde takımını,9.yani sonuncu yaptığından Lokomotif Moskova tarafından kapının önüne konuldu

Bu durumda teknik direktörlüğünde toplamda 95 (resmi+dostluk) maça çıkan Biliç,teknik direktörlük hayatına ya Türkiye'de,ya Arabistan Katar'da,ya Afrika'da ya da Asya'da Özbekistanda,Çin'de devam edecekti.

Piyango bize vurdu...Beşiktaş -kariyerinde düşüş yaşayan demeyeceğim çünkü zaten Biliç'in doğru düzgün bir kariyeri yok- Biliç'e hayatının en büyük fırsatını verdi.
 
Biliç Beşiktaş'ın başına ilk geçtiğinde konuşulan mevzular:Biliç gitar çalıyor,bir Rock grubunun üyesi,Solcu Aktivist,kulağında küpe var,hukuk eğitimi almış,yakışıklı,genç kızların sevgilisi..

bu sayılan vasıfların fitbolla bağı ne ? yok...Biliç'in bu vasıfları iyi bir teknik direktörlük kariyeri olmadığı için medya tarafından ön plana çıkarıldı.Fitbolla günibirlik ilgilenen ergenlerde mevzuyu Twitter yoluyla köpürttüler.

Bielsa,Lucescu,Prandelli küpe takmıyorlar,bir rock grubuna üye değiller,aktivist değiller,solcular mı orasını da bilmem lakin bu üçlü iyi teknik direktörlerdir,bu üçlüden biri Beşitaş'ın başına gelseydi fitboldan başka şey konuşulmazdı.

Yok efendim İbrahim Altınsay'ın Avrupa Fitbol Şampiyonasında Biliç'i öven yazısı varmış,İbrahim Altınsay görevinde kalsaymış teknik direktörlükteki ilk tercihi Biliç'miş...okudum o yazıyı

Biliç'in kariyerini gözardı edip buralardan Biliç'e bir pay çıkarılmaya çalışılıyorsak yazık bizim büyük camialık iddiamıza.
Şayet Beşiktaş geçen sezon Biliç'le anlaşsaydı en ağır eleştirileri gene bu satırlardan okurdunuz.

Ali Ece'nin Biliç'la alakalı yazdığı yazı da çok doyurucu değil.Yazı Biliç hayat hikayesini içeriyor Beşiktaş'la gelecekte ne yapar sorusunun cevabı tam olarak yok.

Benim söylediğim ise basit;Üst düzey orta düzey ya da alt düzey bir Alaman,bir Fransız,bir İngiliz takımı Biliç'in bu kariyerine bakıp Biliç'i transfer etmezdi,biz Biliç'i ya tutarsa diye transfer ettik.

St Pauli ve Biliç'ten ilk izlerimlerimi bu yazının altında okuyacaksınız.

Biliç transferini ne kadar eleştiriyorsak ta Biliç'in olumlu hamlelerini yiğidin hakkını yiğide vererek gene yazarız.

Zamanında Schuster'e yaptığımız gibi..  

Fitbolcu Transferleri

Önder Özen'in transfer planının ilk amacı sahada yer alacak beş Türk'ü bulmak,yabancıyı bulmak zaten kolay

bu plan doğrultusunda yapılan ve Önder Özen imzası taşıyan Ömer Şişmanoğlu,Gökhan Töre,Pedro Franko,Günay Güvenç transferleri fevkalade iyi seçimlerdir

Lakin iyi fitbol iyi oyuncularla oynanır

Misal Önder Özen iş başı yaptığında Toraman,Veli gibi oyunculardan bir tanesini gönderseydi,biz derdik ha Beşiktaş'ın fitbol zihninde bir gelişme var

Lakin olmadı Önder Özen Veli'yi göndermeyi bırakın,bir basın toplantısında Veli'yi öven cümleler sarfetti

Bakın hatalı transfer = BAŞ BELASI'dır

Guti'nin orta alan performansından memnun kalmayan Carvalhal sol açık Veli'yi orta alana çektiğinden beridir Veli Beşiktaş orta alanının kalitesini kemiren bir virüstür.

Veli'nin görev aldığı bir orta alanla turnuva kazanılmaz.

Diğer bir misal yıllardır kurtulamadığımız Toraman.

SON St Pauli maçında Toraman-Veli ikilisi orta alanda gene yan yana oynadı,haliyle de Beşiktaş'ın fitbolunda bir gelişim göze çarpmadı.

Aynı kötü malzemeyi kullanırsanız aynı kötü fitbolu elde etmiş olursunuz...

Bakın (bu bakın lafıda Twitter'dan dilime pelesenk oldu,biriniz de çıkıp demiyor ki nereye bakayım) Beşiktaş yönetiminin Önder Özen'den izinsiz yaptığı her transfer yanlış transferdir ki transfer edilen fitbolcu İbrahimoviç olsa dahi...

Beşiktaş yönetimi Önder Özen'den izinsiz Sezer'i aldı über yanlış transfer ve şimdi de Enaramo'yu transfer etmek üzere...

Bunlar hep takımın omurgasını kemiren virüs transferlerdir..

Rıza Hoca geçenlerde Enaramo'yu şöyle tarif etti: ''Çok çalışırsa başarılı olur'' demek ki Enaramo'yu Türkiye'ye getiren Rıza Hoca Enaramo'nun performansından memnun değil hatta üstü örtülü Enaramo'ya tembel diyor.

Enaramo'nun transferde talibinin olmaması ve Enaramo'yu Türkiye'ye getiren Rıza Hoca'nın yeni takımı Rize'ye Enaramo'yu götürmeyip başka bir siyahi oyuncu Kweuke'yi transfer etmesi Enaramo seçiminin ta en başından bize yanlışlığını gösteren önemli emarelerdir.

ve acı son 500 Milyon TL borçtan ders almayan yönetim gene bildiğini okuyp Enaramo'yu transfer edecektir :)  

geçen sezonda Dentinho alınmıştı :) (WUNDER KİND)

St.Pauli Maçı

Yukarı da neredeyse yarım sayfa Slaven Biliç seçiminin yanlışlığından bahsettik.

Şimdi yiğidin hakkını verelim.

St Pauli maçında ilk önce Beşiktaş'ın sahaya nasıl yayıldığına baktım,izlenimlerim gayet iyi.

Sir Samet'in ardından Biliç'in ilk hazırlık maçında Beşiktaş'a bir şeyler kazandırdığı hemen belli oluyor.

Hatlar birbirine yakın ve ahenkli.

Defans hattının orta alana yakın olma isteği fevkalade.

Fitbolcular takımdan bağımsız şekilde kendi başlarına prese başlayıp alanlarını boşaltıp rakibe gol fırsatı yaratmıyorlar diye yazıyorum lakin St Pauli'den yenilen gol bu şekilde geldi.

Bunun üzerinde fazlaca durmuyorum Sir Samet günlerinden kalma bir kötü alışkanlık olarak niteleyip geçiyorum.

Bunlardan başka takımın fitbol oynama isteği,ciddiyeti gene fevkalade.

Biliç'in disiplini seven bir Hoca olmadığını göz önünde tutaraktan sahadaki ciddiyeti bir tek şeyle açıklayabiliriz: ''takım Hocasını seviyor takım Hocasını benimsemiş''

Beşiktaş maça aşağıdaki ilk on bir ve formasyonla başladı...

İlk on bir oyuncu seçimleri Biliç'in isteğinden ziyade kadro darlığından ötürü bir zorunluluktu.

süpriz sağ bek Holosko,sonradan öğrendik ki meğer Holosko sağ bek oynamak istemiş,Holosko'dan sağ bek olmaz,herhalde bu maçın ardından Holosko'da bu gerçeği kabullenir.

sol bek Ersan gene bir zorunluluk...

Defans tandemi Sivok-Escude ikilisi bence geçen sezonun sonunda yakalanan bu uyum devam ettirilmeli...

orta alanda Toraman tek çıpa,yanında fitbol katliamcısı Veli...ve bu ikiliden bağımsız tek başına bir şeyler yapmaya çalışan,tek ayağı düzgün orta alan elemanımız Fernandes...(Oğuzhan sakattı oynamadı)

kanatlarda Gökhan ve Olcay,ileride tek santrafor Almeida.

oyuncu performansları:

en kötü oynayan fitbolcumuz Veli Fernandes'e yardımcı olmamak için sahada kaçtı durdu  (hayır zaten Veli Fernandes'e yanaşsa Fernandes Veli'ye gene pas vermezdi) Veli ilk maçında ortaya performansla silikliğini abarttı...

bir diğer kötü oyuncumuz Toraman,artık o bir kangren...Ön liberoların stoper oynadığı 2013 yılında Toraman'ı yermek bile gereksiz. (Bielsa gelseydi anında giderdi)

asıl gerçek stoper olarak alınan Pedro Franko'nun Veli ve Toraman'dan daha teknik bir oyuncu olması

Gökhan Töre bu maçta bir başka etkisiz oyuncumuzdu

Kalecimiz Cenk,Sambade'ye rağmen gelişim göstermemekte ısrarcı.Gelişim zaten kalıtım ve yetenekler ölçüsünde olur Cenk'ten bir şey olmayacağına artık kesinkes inandım.Gene bir topu elinden kaçırdı gene kalesinde güven vermeyen bir görüntü çizdi...

bunun tam tersine Beşiktaş'ta yeni transfer olan Günay Güvenç fevkalade iyi bir kaleci olduğunu daha ilk günden belli etti..Cenk üçüncü kaleci olursa şaşırmayın

Olcay geçen sezon kaldığı yerden devam ediyor.

Atınç'ın ayakla yaptığı son müdahalalerde gelişme var.

Muhammed biraz daha olgunlaşmış,Muhammed'in sorununun mental olduğunu düşünüyorum.Çocuğun devamlı surette top oynamaya ihtiyacı var..

Almeida ise hala daha takım omurgasının tek safkan santraforu...Pektemek Almeida'nın yerini dolduramaz.

Ömer Şişmanoğlu için bir şey yazmıyorum çünkü yerinde oynamadı...

Ha bu arada Türk fitbolcu kıtlığında Ersan'ın Schuster'in yanına göndermekte büyük mallık olur..

Beşiktaş'ın ihtiyacı olan fitbolcu mevkileri;

en acil ihtiyaç ön libero ya safkan arap tayı çok koşan bir değil hatta iki zenci topçu

sağ bek ve sol bekler herkesin gene malumu

kaleci sıkıntısı Sinan'la giderilmez...Sinan+Cenk'le gelecek sezonun sonu gelmez diyorduk Günay Güvenç oynadığı fitbolla içimize su serpti..Tolga gelirse süper olur,

Almeida'nın yerine gene safkan bir santrafor alınabilirse iyi olur lakin bu adam Enaramo olmamalı...

16 Nisan 2013 Salı

Samet Aybaba Kalmalı !


Beşiktaş'la alakalı gündemdeki konulardan aklımda olan ne varsa ortaya yazıp içimi dökeceğim...

Yazının başlığına ise en son değineceğim...(sabret iki dakika,hemen patlama !)

Antalyaspor maçını baz alarak Beşiktaş'ın kronik arızalarından söz edeceğim. 

Maç öncesi Oğuzhan'ı ilk on bir de göremediğimde her Beşiktaş'lı gibi bende hafiften kızdım...

Lakin şöyle de bir durum var:

Oğuzhan ilk on bir de başladığı çoğu maçta özellikle maçların 65.dakikasından sonra oyundan düşüyor.

Bunun temel sebebi Fernandes tek santrafor arkasında Alexvari serbest adam rolünde top oynarken, ''Oğuzhan'ın Veli yada Necip'in yanında ekstra savunma göreviyle oynaması...''

Samet Aybaba'da bu duruma çare olarak maçlara,iki çok koşan adam Veli-Necip ikilisiyle başlayıp,maçın ilerleyen dakikalarında,bu ikiliden birini dışarı alıp,Oğuzhan'ı sahaya sürüp,hem Oğuzhan'dan full verim almaya çalışıyor hemde takımının saha içindeki savunma rahatsızlıklarını en alt düzeye indirmeye çalışıyor,diye düşünüyorum.    

Benimse fikrim belli...

Veli'yi orta sahada oynatmak,''fitbol cinayetidir.''

bu noktadan Samet Hoca'ya seslenecek olursam,Ya Samet Hoca !

Mendes'in adamı Carvalhal (dün gece tribündeydi) Veli'yi orta alanda oynattı diye illa sende aynı yanlışı sürdürmek zorunda mısın ?

Elinde Everton ve Valencia'da ön libero oynamış bir Fernandes varken bu adamı bir kez olsun,ön libero da denememek neden ?

Şöyle bir Omurgayı insan bir maç olsun denemez mi?

Escude-Ersan----Necip-Fernandes---Oğuzhan---önünde tek santrafor Niang veya Almedia...

Beşiktaş'ın hücumda en önemli gücü bana göre Fernandes değil Oğuzhan'dır,Oğuzhan Beşiktaş kadrosunda takımı gole götürecek yegane oyuncudur.

Fernandes topu kaybetmemek uğruna orta alanda gereksiz işlere girerken,ben Oğuzhan'ı risk alıp,gole dönük,dikine paslar atan oyuncu olarak tanımlıyorum.

Samet Hoca Fernandes'i tek santrafor arkasından oynattığında Beşiktaş'ta ön libero ihtiyacı ortaya çıkıyor.

Şöyle ki :
Necip çok koşan lakin bir Zokora gibi alan kaplamayı beceremeyen bir oyuncudur.
Veli aslı sol açık olup,orta alanda yaptığı top kayıplarıyla sık sık takımın başına dert açabilecek bir oyuncudur
Hasan Türk defansif bir orta sahadan çok,4-3-3 formasyonundaki üçlü orta sahanın sağ iç oyuncusudur.

Toraman aslı stoper olup,takım kadrosu içinde ön libero da görev aldığından bu işi en iyi yapabilen oyuncudur ama bir Melo ya da bir Baroni gibi tam bir ön libero değildir...

Lakin Samet Aybaba Toraman'ın ön libero mevkiinde verdiği verimi görememiş,prensi Toraman'ı oynatmak uğruna Escude'yi yemiş,Ersan'ın ayarını bozmuş,dahası Toraman'ın Beşiktaş savunma hattında yarattığı sıkıntıları sezon boyu görmezden gelmeyi yeğlemiştir.

Dün Toraman sahada değildi,Ersan Escude ikilisi maçın başında biraz bocaladıktan sonra güven veren bir görüntü verdiler...

Aslında boşuna yazıyorum Toraman iyileşsin ilk maçta stoper olarak görev alacaktır :)

Mustafa Pektemek gol demek :)

''Pektemek santrafor değildir''

Pektemek santraforda görev aldığında takım omurgasında arızalar yaratır...(bunları özellikle geçen sezon Pektemek'in santrafor oynadığı maçların akabinde binlerce kere yazdım)

Pektemek rakip stoperlerle vücut vücuda sert mücadeleye girecek tipte bir oyuncu değildir,
Pektemek'in hava hakimiyeti zayıftır,
Pektemek'le siz ileride top tutamazsınız,
Pektemek'in gol vuruşu Almeida'dan iyidir lakin Pektemek ileride tek santrafor oynadığında bu gol vuruş maharetini gösterecek boş alanı ve zamanı bulamaz..

Pektemek'in en iyi oynayacağı tek yer Santrafor Almeida'nın arkasında dün Fernandes'in oynadığı yerdir.
Almeida gol yollarını,boş alanları açar ve Pektemek'le bu alanlarda gol vuruş yeteneğiyle gole giden adam olur.

Nitekim dünkü maçta Pektemek maçın en bariz gol pozisyonunu yakaladığında Antalya ceza sahasının içinde Antalya defansını yanıltıp Pektemek'in gol poziyonuna girmesine yol açan iki Beşiktaşlı vardı...Pektemek bu iki oyuncunun yarattığı boş alandan yararlanıp gol vuruşunu yaptı ama topu kalecinin üstüne vurdu...

Bu Pektemek için en ideal olan olanıdır.

Pektemek sağ açıkta da verim vermez,geçen sezon Edu'nun yerine bu mevkiide bir kaç maçta görev almış ve bu uzak forvet görevini sahada katletmiştir.

Pektemek TV'ye çıktığından ne diyor ''En çok oynamayı sevdiğim yer en ileri uç''

Bu çocuk daha nerede verimli olabileceğinin farkında değil...

Ben Beşiktaş'ın menajeri olsam Pektemek ilk göndereceğim adamlardan biri olurdu.

hakeza Holosko'da santrafor değildir lakin dünkü maçta Niang ve Almeida'nın yokluğunda santrafor mevkiinde yegane oynaması lazım gelen adamdı...

Samet Hoca'nın santrafor da Pektemek tercihi,Samet Hoca'nın Beşiktaş'ın geçen sezon ki maçlarını iyi izlemediğinin en büyük kanıtlarındandır...

Bir santrafor nasıl oynar ?

Sırtı dönük nasıl top alır,arkadaşlarına nasıl boş alanlar yaratır,en uygun anda öldürücü pasları nasıl atar ?

33 yaşındaki Niang bunun dersini Fenerbahçe Mersin maçlarında verdi.

Pektemek santrafor oynar diyenler,bu dersleri ölçüt alıp Pektemek'i bir daha değerlendirsin derim.

Gökhan Süzen Sol Bek değildir :)

İyi de sevgili spor yazarı Allame-i Cİhan fitbol duayenleri,hiçbiriniz Gökhan Süzen'in transferi söz konusu olduğunda,''Gökhan Süzen sol bek değildir'' lafzını dile getirmiyordunuz.

ne zaman Gökhan Süzen alındı yani testi kırıldı birden sizler ekranlardan şakımaya başladınız.

Gökhan Süzen Türk fitbolcular sol bekler kümesinden alınabilecek tek oyuncuydu,bu sebepten bu adam alındı.

Razvan Rat'ın alınmama sebebi yabancı kontenjanının bu transfere imkan vermemesi ve gelecek sezon yabancı sayısının düşecek olmasıyla transferde bir kontenjanın şimdiden kaybedilmek istenmemesidir diye düşünüyorum.

Hasan Ali'nin sol bek müdafaa performansından memnun olmayan Fenerbahçe neden bir Türk oyuncu yerine Ziegler'i geriye çağırdı ?

ya da Galatasaray sol bek mevkiinde neden aslı sol bek olmayan Riera'yı oynatıyor ?

''Çünkü sol bek mevkiinde transfer edilebilecek eli yüzü düzgün bir Türk oyuncu YOK.''

Samet Aybaba'nın buradaki en büyük hatası Tanju'yu gönderip Uğur Boral'la riske girmesi ve bu riski Gökhan Süzen'le devam ettirip maçların 30'lu dakikalarından Gökhan-Emre değişikliğine gidip cümle alemi kendine güldürmesidir.

Halbuki Tanju geçen sezon sol bek ve sağ bekte 1-2 maçlığına görev almış ve fena da oynamamıştır.

Yukarıda yazdım ya Samet Aybaba geçen sezon Beşiktaş'ı iyi izlememiş diye.    

İsmail'i unutmayalım...Razvan Rat'la kontenjan harcanacağına Gökhan Süzen'le yarım sezon idare edilir planının yarım sezonluğuna dahi tutmadığının altını çizip sol bek mevzuunu kapatalım  

Yanlış transfer Escude :)

Sezon başını hatırlayalım:
Egemen para deyip Fenerbahçe'ye gitmiş.
Sakatlıktan yeni dönen Ersan'ın durumu belirsiz.
Sivok'la henüz sözleşme imzalanmamış.
El de var Genç Atınç ve bir de pimi çekik el bombası stoper Toraman.

İşte Escude Beşiktaş'a transfer olduğundan durum buydu.Unuttunuz değil mi ?

Bu sezonun transfer hataları zikredilirken Escude'nin ismi neden en başta söylenir bunu da anlamış değilim.

Escude'nin hatalı transfer olduğu fikrine nasıl kapıldınız ? Escude Samet hoca tarafından fazla oynatılmadı ki ?

Dahası Samet Hoca Fenerbahçe maçında hemde KADIKÖY'de Escude'yi sol bek oynatıp iyicene bu adamı bitirmeye kalkmadı mı ?

Escude şahane bir kariyerle Sevilla'dan Beşiktaş'a gelmiş I.sınıf bir stoperdir.Beşiktaş'ın oyun planının bu sakin adama uymaması ve Samet Hoca'nın saçma tavşan sevgisi,Toraman ısrarı,Escude'nin fitbol kamuoyununu maalesef yanlış tanınmasına yol açmıştır..

Sıradan bir fitbolsever olarak ben yıllardır Escude'yi beğenerek izlerim.

Samet Hoca gençlere gereken fırsatı vermiyor :)

Türk fitbolunda altyapı eğitimi diye bir şey yoktur,bunun en büyük sebebi  andaval maganda iş adamlarımızın anlamadıkları bok olan fitbola her seferinde müdahil olmalıdır...

Bu cahillik adi fitbol basınımız tarafından kamuoyuna ''PİŞECEK,ŞIMARMASA BARİ'' cümleleriyle yutturulmaya çalışılır...

Ulan yetiştiremediğin adamın neresi pişecek ?

Zamanında Ali Kuçik'ten hiçbir şey olmaz demedik mi? Ali Kuçik topa vurmayı bile bilmiyor diye yazmadık mı ?

Sezer Öztürk'ten hiçbir şey olmayacağını,Atınç'ın özellikle ayakla yaptığı müdahalelerde zayıflığını dile getirmedik mi?

Batuhan büyük topçu olacak demedik mi ? hala daha adam olmaz kafasında değil miyiz ? nitekim adamda olmadı :)

 ''BEŞİKTAŞ ALTYAPISINDAN YETİŞEN NECİP TOPA VURMAYI BİLMİYOR'' var mı itirazı olan ?

Muhammed Tabata'nın genç hali,5 metrekarede top oynamaya çalışıyor.Fizik gücü sahanın tümünü kullanmasına yetersiz.

Hasan Türk koskocaman soru işareti ?

Beşiktaş'tan giden hangi genç fitbolcu bir şey olmuş ?

Beşiktaş U17 takımımız şampiyon olmuş :) Geyik muhabbeti...

Alman U 20 fitbol takımı Türkiye'de düzenlenecek Dünya şampiyonasına katılamıyor...
Nedeni bu yaş grubundaki tüm topçuların zaten Alman takımları tarafından kapışılmış olması,adamlar U20'deki adama yetişmiş fitbolcu gözüyle baktıklarından artık daha genç adamlara yönelmişler...

U20'de Dünya Şampiyonu olsan ne yazar ? Almanlar gelecekte seni her halükarda yenecektir.

Samet Hoca hangi genci takıma monte edecek bana bir söyler misiniz ? O kadar yetenekli ve fizik gücüne erişmiş bir genç oyuncu bizim kadroda YOK...

Samet Aybaba yada yönetim devre arasında Fenerbahçe'den Salih'in değerini henüz anlamadığı zamanlarda Q7 Salih takasını bile denememiştir.

Ben bu takas hamlesini taaaa Salih hatalı pas verip rakibi gol pozisyonuna soktuğunda kendi seyircisi tarafından ıslıklandığında yazmıştım...

Beşiktaş'ta bunları düşünecek bir fitbol aklı bile yok....

Samet Hoca tek derdi ''Oğuzhan şımarmasın :)'' Seksenlerin arabesk kafası :)

Bu sezon başında yazdım genç sol bek Ümit Karaal gelecekte büyük topçu olacak diye...topu topu onbeş dakika izlemişimdir...Bir oyuncu da büyük topçu kafasını görebilmek için bence bu süre yeterlidir...

Unutmayın Ümit Karaal...

Dentinho :)

Dünyanın en iyi teknik direktörü Lucescu Galatasaray'ın başındayken Bülent Akın,Perez,Victoria,Florquin gibi adı sanı duyulmamış adamlarla Şampiyonlar Liginde fırtına gibi esen bir takım yaratmıştır.

Lucescu'nun elinde dünyanın en kazma fitbolcusu bile işe yarar bir yıldıza dönüşür...

Eğer Dentinho'yu Lucescu parlatamamışsa başka da hiç kimse parlatamaz.

Dünkü maçtan sonra Haber1903'te Dentinho hakkında yapılan yorumları okuduğumda şaştım kaldım...Bir övgüler,bir beğenmeler inanılacak gibi değil...

Bu Dentinho dün gece ne yaptı,bir tane olumlu hareketini söyleyebilir misiniz ? soldan bir keresinde rakibi geçmeye çalıştı sonra da topla auta çıktı başka da bir nane yediğini ben şahit olmadım...

Neyini beğendiniz ya ? Allah aşkına bir yazın...Yok efendim top taca çıkmış da Dentinho el hareketiyle seyirciyi havaya sokmaya çalışmış :) Ulan en önce o kendini bir havaya soksun...

Beşiktaş taraftar forumları,blogları şu sıralar doğru ve kaliteli yorum bakımından yerlerde sürünüyor...

Yahu adamın kariyerinde Brezilya'da,Shaktar'da vasat istikrarlı bir kariyeri bile yokken siz bu adamdan ne bekliyorsunuz akıl alacak gibi değil...Açın bakın Dentinho kariyerinde kaç gol atmış kaç asist yapmış...

''Dentinho yürüyerek adam geçiyor,hatta Dentinho topla duruyor rakip fitbolcu yürüyerek yanından geçiyor o derece büyük topçu'' benim maçtan sonra Twitter'dan yaptığım Dentinho yorumum buydu...

 Alper Potuk ve Onur Kıvrak transferleri fayda getirir mi?

Alper Potuk'u genç milli takımlardan beridir izlerim,kendisi o takımlar içinde sivrilen bir oyuncudur...

Alper Potuk benim gözümde Oğuzhan ve Salih'in altında bir oyuncudur,Alper'i piyasanın gözdesi yapan husus  Türkiye'deki genç fitbolcu kıtlığıdır...

Benim fikrim
Melo-Selçuk-----Meireless-Emre-----ikililerine karşı Beşiktaş Necip ve Veli'yle üstünlük sağlayamaz...

Bugün itibariyle Beşiktaş'ta ekonomik olarak işler yolunda gitseydi ben kaliteli yerli oyuncu sıkıntısının had safhada olduğu Beşiktaş'a Alper potuk isminin transfer edilmesine karşı çıkmazdım...

Onur Kıvrak fiyatı 7 Milyon Avro...Galatasaray'a darbe vurmak istiyorsan yabancı kontenjanından +1 oyuncu kazanmak istiyorsan dahası gelecek 5-6 sezonda kalede kafan rahat olsun istiyorsan ben bu oyuncuya 7 Milyon Avroyu çok görmem...

Gelecek sezon Mcgregor gittiğinde yerine başkası geldiğinde daha mı iyi olacak ? Cenk'ten ben umudu keseli çok oluyor...Kalede gelgit transferlerle kapalı kutu adamlara milyon avrolar ödeneceğine Onur Kıvrağın transferine bir kerede 7 milyon Avro verilmesinden yanayım...  

Samet Hoca Kalmalı !

Samet Hoca'nın gelecek sezon da takımın başında olması felaketimiz olur lakin

Fitbol Şubesinin varlığına son verilmedikçe,yöneticilerimiz her seferinde fitbola müdahale ettikleri sürece Samet Hoca gitse yerine Prandelli ya da Mourinho gelse de bizde bir şey değişmez....

Bugünkü yönetim zihniyetiyle bu Arabesk düzen devam edecekse Samet hoca kalsın daha iyi...

Daha bu sezon Ahmet Kavalcı'yı üzerinden eşofman olduğu halde idman sahasında Samet Ayababa'nın yanında gördüm...

Dentinho'nun imza töreninde Beşiktaş Fitbol İdari Direktörü Semih Usta katılırken,Niang'ın imza törenine Ahmet Nur Çebi katıldı :)      (parayı veririm reklamımı da yaparım...)
Şu Semih Usta Beşiktaş'ta ne görev yaptığı da merakımı celbediyor...Beşiktaş fitbol İdari direktörü:) Unvanı müthiş fiyakalı da lakin ne iş yapar bu Beşiktaş fitbol idari direktörü ??????
Ahmet Nur Çebi'nin Q7 hakkında sarfettiği lafları da hala unutmadım ben bu lafları terbiyesizliğin yanında anti profesyonellik iş bilmezlik olarak da nitelendiriyorum...

Tamer Kıran'ın Beşiktaş'ın fitbol yapılanmasını anlattığı fiyasko basın toplantısı da bir şaheserdir.
Fitbol yapılanmasının en üstünde gene yöneticilerimizden oluşan Fitbol Şubesi var :) şaka gibi ahahaha !
Bu yöneticilerimiz Beşiktaş fitbol yapılanmasındaki asıl sorunun kendileri olduğunu bir türlü anlayamıyorlar :)

Del Bosque davasında gösterdiği üstün başarı ve güleş takımımıza yaptığı sponsorluktan ötürü Levent Erdoğan'ı da es geçmemeli...

Beşiktaş klübü yöneticilerimizin vereceği iki kuruşa muhtaç,böyle bir ortamda da Fikret Başkan tek tabanca olarak kurumsallaşma adına klüpte bir gelişme sağlayamaz.

Bugün Beşiktaş'a borç veren yöneticiler önümüzdeki Mayıs'ta yapılacak seçimler sonrasında da büyük olasılıkla yeni yönetimde görev alacaktırlar...

elimiz mahkum...(İbrahim Altınsay'ı şimdiden unutun)

Samet Hoca'nın yerine kim gelmeli :)  


Önce başarılı olamayacaklarına inandığım isimleri yazayım misal Ertuğrul Sağlam ? neden başarılı olmayacağını fitbol açısından bir sayfa dolusu yazarım,keza diğer isimlerde öyle...
Mehmet Özdilek
Mustafa Denizli
Ersun Yenal
Rıza Çalımbay vesayre vesayre.
Benim Türk Teknik Direktörler içinde ismini sindirebileceğimn tek adam Şenol Güneş'tir.

Yabancı Hocalar da Beşiktaş'ta fitbol profesyonellere emanet edilmediği sürece çok zor başarılı olur...
Önder Özen'in lafı Beşiktaş'la geçtiğinden beridir adamın NTVspor'daki yorumları bile değişti :) Geçen gün Metin Tekin'i canlı yayında bozdu attı,çok kızdım...Ama gene de Önder Özen+Zico ikilisi olabilir

Ya da fitbolu İbrahim Altınsay'a tümden teslim edelim o istediği teknik direktörü,sportif direktörü başa getirsin dicem de bizim yöneticilerin arabesk kafasıyla bu iş zor...