12 Mart 2011 Cumartesi

Manisaspor:0-Beşiktaş:0

Üç gün önce ''Beşiktaş'ın takım tertibi'' adlı yazımızda Beşiktaş'ın hangi sistemde,hangi kadroyla mücadele etmesi gerektiği yazmıştık.

O yazı ışığında Manisa maçına dem vuralım.

İniesta,Xavi çağın fitbol piyasasında bulunmaz hint kumaşı iki şahane fitbolcudur.
Bu fitbolcular Barca'nın 4-3-3 sistemini ayakta tutan ana kolonlardır.

Para babası Real Madrid bile transfer döneminde Xavi ve İniesta'nın muadili fitbolcular bulup transfer edememiştir.

Mourinho oyunun iki yönünü fevkalade oynayan Xavi,İniesta gibi oyuncuya sahip olamamasından dolayı orta saha'da Lass ve Alonso'yu çift önlibero oynatıp,Mesut'a bu ikilinin önünde yer vererek,Real Madrid'i rakip kale önünde en etkili olabileceği 4-2-3-1 sistemiyle oynatmaktadır. 

Biz burada çok kereler Schuster Dayı'dan buna benzer bir oyun planına yönelmesi gerektiğini yazdık.Yani Ernst-Necip çift ön libero onların önünde Guti (yedek Fernandes) tek santrafor Almeida..

Dayı sezonun II.yarısından bu yana bu doğruya bir kere yönelmedi.

Yeterli fiziki özelliklere sahip olmayan Fernandes,Guti'yi tek ön libero Aurelio'nun önünde 4-3-3 sistemsizliğin de oynatmakta inat etti.

Hele defans çizgisinin orta sahadan biraz daha geriye çekildiği bugünlerde Guti'nin verimsizliğini göremez hale geldi.

Ortaya çıkan tabloya bakın;
Defans çizgisi geride kurulu,hantal tek santrafor Bobo ile defansın arasında ki mesafe 65 mt.
Bu geniş alanda Guti ile Fernandes defans önüne gelip top çıkarmaya çalışıyor :) Defans dörtlüsü Ve Aurelio'nun bu durumda hücuma katkısı Sıfır.

Mustafa Denizli Dönemi'nde bu geniş alanda Ernst'le-Fink oynuyordu bu günlerde idmana çıkamayan 35'lik Guti ile baygın Fernandes oynuyor doğal olarak da oynayamıyor.  

Lig Tv spikeri maç esnasında ''Beşiktaş ileride çoğalamıyor'' diyor.Neden acaba :) Komik misiniz ?

Mustafa Denizli'yi özleyenler Manisaspor maçını canınız sıkıldıkça döndürün döndürün tekrar izleyin.

60'ların fitbolu örneğiyle Türk fitbolunu eleştiren Schuster;Senin Manisa'da oynattığın sistemin sıfatı nedir?

Hem ortaya çıkıp Artizlik yapıyorsun hem de zorunlu kaldığında çağdaş sisteminden taviz veriyorsun :)

Bu nasıl iştir ?

Dünkü maç;
Mustafa Denizli sistemiyle Manisaspor maçına çıkan Beşiktaş'ta Denizli dönemi'nin defansta ki sivrilen adamı Ferrari tekrar eski verimli dönemine kavuştu.

Bu sistemsizlikte Guti fiziksel olarak gebermiş Schuster Dayı 92 dakika olan biteni kenardan izlemiş maçın bitimine 45 saniye kala bizimle alay edercesine Guti'yi kenara alıp Ernst'i sahaya sürmüştür.

Benim iki hafta öncesinden kalemini kırdığım Fernandes dün 4-3-3 sisteminin istediği Orta saha adamı olmadığını bir kez daha izleyenlere haykırmıştır.

Bu bayık Fernandes'e Valencia'nın neden yol verdiği belli.Adam ne tam bir ön libero ne de oyunu her iki yönüyle oynayabilen tam bir orta saha elemanı.Ham meyvayı koparmışlar dalından timsali bir adam.İnşallah bu adamla sezon sonunda sözleşme yenilenmez.

Aurelio ? Tenkite bakın :) Aurelio rakip ataklarda defans stoperlerin arasında çok giriyormuş :) ÜH !
Geniş alanda,Guti,Fernandes arkasında oynayan bir Ön Libero top kendisini geçtiğinde ne yapar doğal olarak geriye çekilir.İşte Aurelio'nun yaptığı budur.

Hilbert dünkü maçı en çok tırmalayan adamıdır.Hilbert tek başına pres yapar,Bobo-Simao izler.Var mı böyle bir şey ?

Bobo doğal hantallığı,kabiliyetsizliğiyle goller kaçırarak dün gece kendisinden beklediğim verimsizliliği gene sahaya yansıtmıştır.

Guti ? Q7 ? bu yıldızlara ilk bakıldığında yüzlerinden okunan duygu bıkkınlıkla karışık mutsuzluktur.
Sezon sonu ayrılmaları benim için süpriz olmaz.

Doğukan ? sırıtmadan gene baya bir top oynadı.Yaptığı falsolu sert ortalara koşup kafayı yapıştıracak adam sahada Bobo olduğundan,ceza alanı içine gönderdiği toplar pas yanlışı olarak gözüktü.

Sonuç;
Schuster'e başta yönetim olmak üzere destek verenler neden Schuster'i desteklediklerinin bilmiyorlar.
Öylesine kör bir destek bu.
Takımın II.yarının başlangıcından bu yana aldığı kötü sonuçları olgunlukla karşılamalarının nedeni de bu.
Körlük

Sabır diye bir şey tutturmuşlar gidiyor.
Sabra verdikleri en baş örnek Ferguson'un 24 yıllık Mancester United dönemi.
Sanki Türkiye İngiltere ya da Fransa gibi bir yer.
Sanki Türkiye'de ki fitbol organizasyonu İngiltere'de ki kusursuz olmaya çalışan bir organizma.
Türkiye'ye örnek arıyorsanız yakın coğrafyasından örnek bulmalısınız.Bu bölge insanları İngilizler kadar soğukkanlı değil.Bizim Türkler biraz İspanyollara biraz İtalyanlar'a çokca da Yunanlılar'a benziyor.
Yani sabırsız,sıcakkanlı aniden sinirlenen aniden yatışan cinsten.
Akdeniz liglerinde bir Alex Ferguson örneği bulmak haliyle zor.

24 senedir Mancester United'ın başındayla başlayan cümleler..
Sanki Barca'nın oynadığını fitbolu yaratan adam Rijkaart..Sanki Guardiola çok büyük tekniktör olduğu için Barca bu dünya dışı fitbolu oynuyor.
Hayır efendiler bunlar hep Klup ikliminden kaynaklanıyor.
40 senelik felsefelerin klubün aşağısından yukarısına kadar aynı inançla uygulanmasından kaynaklanıyor.

Bizler organizasyonun tavan yaptığı ülke liglerinden Rijkaart,Schuster,Aragones,Del Bosgue,Skibbe gibi isimleri takımlarımızın başına getirip,
Klup organizasyonlarının idman sahasında elinde cep telefonuyla dolaşan,sporla alakasız yöneticilerimiz tarafından yapıldığı bir ülkede bu isimlerin başarılı olmasını bekliyoruz.

Bu beklenti büyük inekliktir.

Son söz;
Beşiktaş Schuster'i göndermediği her dakika gelecek sezondan yemekte...
Mutlaka Beşiktaş'a fitbol organizasyonu yeniden kuracak bir teknik direktör bulunmalı,Türkçesi Galatasaray uyanmadan Fatih Terim'le 5 senelik sözleşme imzalanarak Ümraniye'nin anahtarları Terim'e teslim edilmeli.

Hiç yorum yok: