Buz Devri kaçkını Kiev'de,
Schuster Dayı'nın İlk On bir tercihlerini,Almeida-Bobo ikilisinin aynı anda sahada olması dışında son derece olumlu buldum.
Özellikla orta alanda,
Necip,Aurelio,Ernst üçlüsüne aynı anda yer verilerek,rakibin orta sahada üstünlük kurma çabası maçın en başından kırılmak istenmiş.
Eldeki kadrodan Ferrari-Sivok,Hilbert-İsmail'le en çok verim alınacak defans dörtlüsü seçilmiş.
Q7'nin olmadığı gecede kanatlar zorunlu olarak plan dışına itilerek Bobo-Almeida'dan oluşan iki Santrafor'lu bir ileri uç oluşturmuş ve bu ikiliyi besleme görevi Guti'ye verilmiş.
Almeida-Bobo-Guti arasındaki koordinasyonsuzluk şu olumsuzlukları doğurdu;
Almeida prese başlar Bobo katılmaz,Bobo Guti'nin derinlemesine paslarıyla sol kanattan bindirir Almeida doğru yere koşu yapmaz,Almeida-Bobo arasında verkacı bırakın,al gülüm ver gülüm mahiyetinde bile ufak bir pas alışverişi olmaz..
Böylelikle ÇİFT ÇIPA Santrafor Bobo-Almeida ikilisi rakip defans arasında görünmez adama dönüşür.
Çaresiz kalan Guti paslaşacak adam bulamadığından etkisizleşir.
Benimse bu maç için Beşiktaş'ı ileri uçta etkin kılma düşüncem şöyleydi :)
Almeida'yı ileride tek bırakır,arkasında Guti'yi serbest adamlığa soyundurur,Sol açıkta Ekrem'e görev vererek 4-5-1 görüntüsüyle orta saha presiyle rakibin oyunda hakimiyet kurmasını önlerdim.
Gene Ernst-Aurelip-Necip üçlüsünü bozmaz,defans dörtlüsünü aynen sahaya sürerdim.
Schuster Dayı'nın Kiev Maçı Stratejisi;
İstanbul Belediye Maçında vazgeçtiği oyunu ileride oynama prensibini defans çizgisini orta sahaya biraz daha yakınlaştırarak tekrar hayata geçirmeye çalışmış.
SonuÇ;
Schuster'in bu maça özel olumlu hamleleri,farklı bir mağlubiyet daha yaşamamıza neden oldu :)
İlk dakika Aurelio'nun,Ferrari'nin,İsmail'in buzlu zeminde kıç üstü düşüp rakibe ikram ettiği bilmem nasıl açıklamalı..
Ankaragücü maçının ilk dakikasın'da da buna benzer bir gol yemiştik hadi bu tesadüftü.
Dün gene ilk dakikada golü yedik.Bu da mı tesadüf ?
Takım üç maçtır 12 Gol yiyiyor bir kısım taraftar inadına,körlemesine Schuster diyor
Üstüne;
''Eee Schuster Dayı'ya yeterli şans verilmedi ki ? Rijkaart'ta Barca'da ki ilk senesinde az daha takımı küme düşürüyordu''diyenler var..
İstikrarlı,dört gollü yenilgileri alelade bir durum gibi algılayan,Schuster'le güzel günlerin geleceğine inanan arkadaşları ben anlamıyorum.
Ben,
Dün gece GENE sahada Schuster'e olan inancını kaybetmiş bir topluluk gördüm.
Bu topluluk Schuster'i kafasından çokdaaan silmiş daha şimdiden yeni Hoca'nın yolunu gözler olmuş.
Takım psikolojik olarak çökmüş,
Psikolojik çöküntünün izleri karakter bakımından en sağlam dediğimiz Ernst'in hal ve hareketlerinden bile belli oluyordu.
Yani demem o ki
İyi çalıştığına,iyi plan yaptığına inanmadığım Schuster önümüzde ki maçlara hatasız on bir ve oyun stratejileriyle çıksa dahi psikolojisi bitik takımın herhangi bir lig maçından galibiyet çıkarması zordur.
Olacak olacak Schuster'e biraz daha sabredilirse en sonunda Ziraat Türkiye Kupasın'dan elenme hedefine de kolayca ulaşılacak.
Beşiktaş Ziraat Türkiye Kupası'ndan elendiği gün,
Schuster görevi bırakmadan biz Schuster'i göndermeyiz diyen yönetimin samimiyeti göreceğiz.
3 yorum:
Hocam senin blogu sene başından beri okuyorum. Yanlış anlama da kafana bişey mi düştü :) Daha düne kadar ne olursa olsun Dayıyla 5 yıllık kontrat yapılsın falan diyodun. Bugün sen milleti anlamakta nasıl zorluk çekiyorsan ben de 2-3 ay önce seni anlamakta zorluk çekiyordum. Sonuç olarak ortak noktada olmak güzel ama nasıl birden fikirlerin değişti inan şaşırdım.
Bu adamın ne kadar inatçı olduğu ve futbol anlayışının ne olduğu inönüdeki ibb maçında belli olmuştu. Plezen maçında takım 2 ortasahayla faciadan dönmüş, daha sonra Necipi alarak orta sahayı üçlemiştik ve maç berabere bitmişti. Maçtan sonra canlı yayında Rıdvan buna sordu, Türkiyede de böyle mi oynayacaksınız? Evet dedi. Rıdvan da biraz zor oynarsınız demişti :)
İbb maçına aynı taktikle çıktı, Delgado ıslıklanarak gitti. Ogün kararımı vermiştim, bu adam dedim hatasından ders almayacak ve hem kendini hem bizi yakacak. İlk yarıda sakatlıklardan dolayı kafasındakini yansıtamadı, ikinci yarı 3 transfer gelince yine kendi bildiğine döndü ve takım dağıldı. Şu son 3 maçta 12 gol yedik ama belki de hocanın en az hatalı olduğu maçlardı taktik ve dizliş yönünden.
Ancak takım sürekli kaybettiği ve yarıştan koptuğu için artık taktik falan işlemez. Film koptu, bir darbe lazım. Bir şok! bu şok da hoca değişikliği olmalı... Gerçi bana kalsa hoayla birlikte başkan da değişse süper olurdu :)
2-3 Ay öncesinde Holosko,Tabata,Delgado,Yusuf,Nihat,Fatih'li bir kadro vardı..
Hatta bu kadronun bile sakatlıklardan ötürü bir türlü bir araya gelemediğini görüyorduk.
Dayı'nın oyun planındaki tavizleri buna bağlıyordum.
Yanılmışım..
Meğer
Dayı kötü sonuçlar üzerine oyun planından vazgeçme huyuna sahipmiş.
Dayı inatçı değil keşke İnatçı olsaydı.Oyun planında inandığı fitbol felsefesinde inat etseydi.
Dayı'nın kendi oyun planına ihanetleri burda maç maç yazdım.
Ardından ekledim Schsuter'le 5 senelik sözleşme imzalansın diye.Çünkü Dayı'nın sezonu Kovulmadan bitiremeyeceğini düşünüyordum.
Fikrim bir anda değişmiş değil.
Fitbolcuların Scshuter'e olan inancının yok olduğunu hissettiğim anda tamam dedim Schuster Beşiktaş'ta ki misyonunu tamamlamıştır.
Kafama bir şey düşmedi :)
Dün gece Schuster doğruya yakın bir ilk onbir Stratejiyle oyuna başlamasına rağmen takım inançsızlık,psikolojik bitiklik yüzünden bunu uygulayamadı.
Bunlar hep Schsuter'in sezon başından beridir yaptığı hataların birikimidir.
Daha ligin ilk yarısı bitmeden Beşiktaş şampiyonluk yarışından kopar dedik sonra Dinamo kiev maçı öncesinde turu geçemez dedik Şimdi de Türkiye kupasından elenir diyoruz.
Senin Algın bir an değiştiğim yönünde..Benim değil,
Belki de kafama birşey düşmüştür hatırlayamıyorumdur :)
Sahaya çıkan kadro fena değildi ama bir TD'nin tek görevi sahaya doğru kadroyu çıkarmak değil. Bu futbolcuların kondusyonu, birbiri ile uyumu, mental durumu vs hepsi hocanın sorumluluğu.
Zaten herşey doğru olsa bile takım mental olarak bitmiş. Artık dikiş tutmaz bence.
Schuster'in acil gitmesi lazım. Kupa finaline Tayfur ile çıkmamız mental olarak büyük katkı sağlar takıma, özellikle de Türk oyunuculara
Yorum Gönder