Ankaragücü:1 - Beşiktaş:0

Schuster Dayı'nın her maçta kronikleşen hatalarıyla artık rakip kim olursa olsun yenilgiyi alışkanlık haline getiren bir takıma dönüştük.

İstanbul Belediye yenilgisinden sonra defans çizgisini biraz daha geriye çekip idealinde ki fitbola ihanet eden Schuster bu gece ihanetini devam ettirdi.Tabiatıyla hatlar arası mesafe uzadı,takım saha içinde organize olmakta zorlandı.

Bunun yanında yanlış ilk On bir tercihi ve maç içinde hatalı oyuncu değişiklikleriyle de Schuster mağlubiyetin mimarı oldu.

Schuster tam 93 dakika hücum da etkisiz kalmamızın ana sebebinin Nobre olduğunu Çö-Ze-Me-Di :)

Aslında Schuster'in ilk on bir tercihini gördüğümde galibiyete zerre kadar inancım kalmamıştı.

İş yapmaz iki bek Üzülmez,Ekrem ikilisi mağlup olduğumuz maçların adamları olarak takımı sabote göreviyle gene sahadaydılar.

Defans dörtlüsünün önünde ki Fernandes rakip ceza sahasına o kadar uzak oynatıldı ki  hücumda etkili olmasını beklemek büyük saflıktı.

Hatlararası mesafe uzunluğundan Almeida tek SantRafor olarak rakip defans kalabalığı içinde yok olurken,sağ ve sol açıkta oynayan Hilbert'le Simao ne beklerden ne de orta sahadan top alamadı.

Ve maçın düğümünü çözecek tek adam kalıyordı o da Kazma Nobre ! Roma'da Totti'nin,Fener'de Alex'in oynadığı mevkiide bizde Nobre oynuyor :) Hem de ne oynamak her maç 90 dakika :)

Nobre'nin yerine Bobo o bölgede görev yapsaydı ne olurdu ? Daha fazla gol yerdik :)

Düşüncem;Saha içinde ki problem ancak şöyle çözülürdü.
Ernst,Aurelio'yla ön libero bölgesi doldurulur,Nobre yedeğe çekilir.
Almeida'nın arkasında Fernandes'e görev verilerek gol bulmaya dair Verimlilik artırılabilirdi.

Dayı maç içinde yanlışlarından dönmeye çabalıysa da Nobre'den bir türlü vazgeçemedi :) En can alıcı pozisyonlarda inadına hep Nobre ön plana çıktı,hahahihoho :(

46.dakika'da Simao'yu marke eden Üzülmez'in yerine İsmail'i oyuna sürmek,Schuster'in Üzülmez yanlışından dönme çabasıydı.İsmail'in oyuna dahil olmasıyla sol kanadımız hücumda etkinlik kazandı..Beşiktaş'ın rakib üstünde baskı kurmasına sebeb oldu..

65.dakika'da Almeida'nın yerine Bobo oyuna girdi değişen ne oldu ? Gene fazlaca bir şey değişmedi.
Problem Almeida değildi Ki ! Nobre idi.
Şayet maça Bobo İlk onbirde başlasa ve maç içinde yerini Almeida'ya bıraksa gene değişen bir şey olmayacaktı.Çünkü Problem Nobre'ydi :)

Nobre gol atamadığından değil,Oyunu yönlendiren oyuncuların oynadığı yerde görev aldığından sahada bir problem olarak sivrildi,Dikkat !

73.dakika'da Ekrem'in yerine Ernst oyuna dahil oldu Nobre gene sahada kaldı :)
Ernst Sağ açığa geçti,Hilbert sağ bek'e.....

Aslında Ernst Nobre'nin yerine oyuna dahil olmuş olsa sahada tüm taşlar yerine oturacaktı.

Ama olmadı.

Dedim ya Dayı 93 dakika işi çözemedi diye :)

Sonuçlar;

1.Lafı dolandırmadan direkt söyleyeceğim Schuster Dayı gider,bizde lokmasını yeriz.
Dayı'nın oynatmak istediği çağdaş fitbolun emarelerini daha Neftçi Bakü maçından gördüğümüzden;biz burada her maç sonrasında Dayı'nın sözleşmesinin beş seneliğine uzatılması taraftarı olduğumuzu yazdık durduk.
Ancak ortada ödenmesi gereken ve üstünde başarısızlık yazan koca bir fatura var.
Bu faturayı kim öder ? Yönetim ödemez,Yeni gelen yıldızlar ödemez,en kolayı Schuster Dayı öder..
Dayı giderse sorunlar azalmaz çoğalır.
Bizim de oyun olarak Hagi'li Cim Bom'un durumuna düşme tehlikemiz ortaya çıkar.

2.Kiev şu an ki Beşiktaş sistemine en ters gelen ekolden gelmekte.Delici,dikine tempolu top oynayan Kiev'in Beşiktaş'ı zorlayacağını tahmin etmek hiç de zor değil.
   Bugünkü zihniyetle Schuster'li Beşiktaş'ın Kasım'dan bu yana resmi maç yapmayan Kiev'i eleyebileceğini düşünmüyorum.

3.Fenev maçı ? Kiev'den alınacak sonuç muhtemelen bu maçı da etkileyecektir.
   Kiev maçında yoruldular gerekçesiyle As kadrodan İsmail,Guti,Q7,Ernst,Aurelio gibi bazı oyuncular Fenev maçında yedeğe çekilirse derby maçıda bizim için hüsran olur.
      
Kaybedilen maçlardan sonra Şoka girdiğimden daha fazla saçmalamamak adına maç yazısını kısa tutuyorum:)
Kiev Maçıyla bu şoktan kurtulmayı diliyorum.Bir de Nobre'nin olmadığı bir takım diliyorum.