U17 Dünya Kupası'nda milli takımımız normal süresi 1-1 biten maçta Kolombiya'ya penaltı atışları sonucu 5-3 mağlup olarak elendi.
20. dakikada milli takımımızın kaptanı Bursasporlu Muhammed Demir kafayla takımımızı 1-0 öne geçirdi. Maçın bu skorla bitmesi beklenirken 90. dakikada defansımızın büyük hatasında oyuna 87. dakikada dahil olan Ramos beraberlik golünü attı..
Haber ve Foto ntvSpor'dan...
Benim yorumum;Büyük Hayalkırıklığına Uğradım
Bu yaş grubu oyuncularını izledikten sonra düşündüklerim;
''Sıkı Durun Teknik Kapasitesi Yüksek,Fizik Gücü Yerlerde Sürünen,Sahada Ne yaptığını Bilmez Halde Dolaşan,Ekip Ruhundan Bi Haber,Rakibin Sert Fitboluna Ancak Küfürle Karşılık Verebilen Kayıb Bir Nesil Daha Geliyor.''
A Milli Fitbol Takımımızın Güney Afrika'ya gidememesinin temel hastalıklarının aynısını U-17 Milli takımımızda da tüm çıplaklığı ile görmek mümkündü.
Oyun planımız yok,
Ekolümüz yok,
Hızımız Yok,
Devamlılık Yok,
Şut Çeken Var ama Serdar Özkanvari Şutlar,
Hadi bunları geçtim göze Batan tek Yetenekli oyuncumuz yok.
Belki biraz Beşiktaşlı Sezer vardı o da Stoper..
Bir kaç gözlemimi aktarayım;
Maç 90. dakikada yediğimiz golle 1-1 sona erdi ve uzatmalara taşındı.
O esnada Kameralar Abdullah Hoca'ya döndü.
Hocamızın çimlere serili şekilde yatan oyuncularımıza söylediği sözler aşağı yukarı şöyle;
''90. dakikada yediğimiz golü unutun,Maç 1-1 Bitti.Bunu bu şekilde düşünün.Pas yapın çıkıp top Oynayın Haydiii'' Kısacası Abdullah Hoca Kendi Hocalarından gördüğü gibi Belki Fatih Terim taktiğiyle yani GAZla takımını tekrar maça konsantre etmeye çalıştı.
Kamera bu sahneden sonra Kolombiya tarafına döndü.
Kolombiya yardımcı antrenörü taktik tahtası elinde,yerde masaj yaparak uzatmalara hazırlanan fitbolcularını tek tek dolaşarak sakin bir şekilde güler yüzle fitbolcularına sahada neler yapması gerektiğini anlatıyordu.
Kamera tekrar bizim tarafta,bizim oyuncular suya sarılıp çimlerin üzerinde yorgunluk giderirken,
Kamera Tekrar Kolombiya tarafında;Kolombiya kenar heyeti ve yedek fitbolcuları masörlüğe soyunarak sahada mücadele eden fitbolcularının gerilen kaslarını biraz olsun esnetebilmek maç başlayıncaya değin masaj yaptılar...
Bu arada Kolombiya teknik ekibinden başka bir yardımcı Hoca Elindeki Muzlarla oyuncuların enerji takviyesi yapmakta....herkese yarım ısırık Muz.
Düşünsenize yardımcı hocanız size eliyle muz yedirirken bir yandan da diğer antrenörler ve fitbolcu arkadaşlarınız bacaklarınıza Masaj yapıyor.Bu iki hareket dünya üzerinde ki en büyük hocanın söyleyeceği en anlamlı sözden daha fazla size umut ve moral verir.
Bizimkilere Masaj ve muz takviyesi yok.Öyle yatıyorlar çimlerde,sıcaklık 34 derece..Neyse lafı uzattım farkındayım..
Uzatmalarda 1-1 tamamlanır..
Maç penaltılara gider.
Kamera bizim tarafta Abdullah hoca almış eline kağıdı kalemi saha içinde ve ayakta penaltı listesini tek başına yapmaya çalışıyor..Fitbolcularımızın numaralarını ezbere bilmediğinden de bir taraftan numaraları yardımcı Hocasına soruyor.(hakem bağırıyor Hoca Liste,Cevap :Bi dakka ŞEfim)
Kamera Kolombiya tarafında; Kolombiya Teknik Direktörü ve yardımcısı oturmuşlar yedek klubesine aralarında tartışaraktan doğru listeyi çıkarmaya çalışıyorlar..Elde liste çoktan hazır ama ufak rütuşlarda bulunuyorlar.Bu arada Kolombiyalı fitbolculara mesaj seansına devam.(bizde masaj hak getire MUz da yok Türküz ya bişii olmaz bize)
Penaltılar öncesi son hamleler de Kolombiyalılar elele tutuşup Dua ve Galibiyet yemini ederken bizimkiler çimlerde emaneti dinlendirmekle meşguldüler.
Sonuç elendik;
Kolombiya Sert fitbolu ve 4-3-3 sistemi ile bizi elerken bizim onlardan eksiğimiz nedir diye düşündüm Tek bulduğum cevap Organizasyonsuzluktu.
2 yorum:
hep benim yüzümden. ilk kez bi maçlarını izleyeyim dedim.80.dkkydı açtım. gitti maç.
maalesef bende benzer şeyleri hissettim maçı seyrederken. Ha U17 ha A Milli olmuş, hepsi aynı topu oynuyor ya da oynuyormuş gibi yapıyor. Klasik sorunlar işte, şut çeken yok, orta sahayı tutan yok, ileride birtek Muhammet, fiziği yetersiz, mücadele edemez, etse destek gelmez. Hız desen hiç yok. Defansta kalıplı Sezer diye bir çocuk var, bence hemen GS'ye hediye edelim, "Gökhan Zan alana Sezer hediye" gibi bir kampanya adı altında. Çocuk Gökhan abisini seyrede seyrede büyümüş, onun kadar bile değil. Halbuki bu çocuklar formayı o hödük abilerinin elinden almaya hazırlanmalılar.
Yorum Gönder