31 Ekim 2011 Pazartesi

Beşiktaş:3 - Sivasspor:1


Beşiktaş fitbol takımı,süper şike liginin en çok gol yiyen takımı Sivasspor'u bile kendi sahasında rahatça yenemeyecekse hangi takımı rahatça yenecek ?

Dinamo Kiew'i mi ?

Bir fitbol takımının,en kötü gününde bile yapabildiği bir organizasyonu olmalı.

Bu organizasyon disiplin olur,Katenaçço olur,rakiple sinir harbi olur,duran top olur,üstün fizik kondisyon olur,inat olur,ayağa top olur,rakibi boğan ani pres olur,vesaire vesaire olur.

Amma tek başına Q7 olmaz.

MisaL;Fener'in oyun içinde sallandığı anlarda tutunduğu daL inatla topu ayağa oynamaktır.
Parreira'dan bu yana Fener bu organizasyonu maç içinde inatla uygular.

Bugün ''Sezonlardır Beşiktaş'ın sahada en iyi yaptığı iş nedir ?'' sorusunun yanıtı yoktur.

Sezonlardır değişmeyen görüntü;Oyun içinde zaman zaman parlayan bir Beşiktaş,bunun yanında rakip kim olursa olsun oyunun kotrolünü bir şekilde rakibine teslim eden bir Beşiktaş.

Bu gece Sivasspor'a karşı,ilk yarının son dakikalarında girdiğimiz hal izah ettiğimiz durumun en iyi örneğidir.

Fizik güce dayalı tempolu oyunu GENİŞ ALANDA rakibin ekmeğine yağ sürercesine oynamaya çalışan,Sivas karşısında;metrelerce boş alan bulup,bu nimet alanları hücumda Lakaytlık ve organizasyonsuzluktan dolayı değerlendiremeyişimiz feci kötü bir durumdur.


Beşiktaş'ın makine dairesi Ernst...
Ernst hızlanırsa takım hızlanıyor,Ernst yavaşlarsa takım yavaşlıyor.
Tek Ön libero Ernst'in doğru zamanlarda rakip ceza sahası önlerinde tek başına pres yaparken verdiği görüntü Ernst'in büyük gururu iken,takım için çok acı bir görüntüdür.
Bu pres anlarından bir tanesinde Ernst'in yardımcısı SAĞ BEK Hilbert :) idi.
Ernst rakibi boğma amacıyla prese başladığında Simao,Veli,Q7,Almeida,Necip..Neden pres sinyalini alıp bu Aziz Profesyonel Ernst'e ayak uymaya bile tenezzül etmez.
Bizim takım,takımdaşlık ruhundan bu kadar mı yoksun ?

ERNST KAPTAN OLSUN.
Terlikçiler Toraman,Üzülmez,Nobre,Delgado,Gececi Guti,aklı eserse top oynayan Q7 ve aklıma gelmeyen niceleri Beşiktaş'ın kutsal Kaptanlık Pazubandını koluna taktı,nedense takımın en profesyoneli Ernst bir kez olsun Kaptanlığa layık görülmedi.

Bu takımın kaptanı en fazla iş ahlakına sahip Ernst olsun.İkinci kaptanı da Hilbert olsun.

Hilbert-Ernst ve Veli

Bizim takım tam uçuruma düşecek iken hatta ben bu blogta Carlos'u yollamışken,bu takımı uçuruma düşmekten kurtaran Ernst,Veli,Hilbert üçlüsünün takıma kattığı Germen enerjisi ve disiplinidir.

Bu üçlüyü son anda keşfeden Carlos'u kutlasak mı ?

Bir az önce Güntekin,% 100 fitbol programına CarvalhaL geldikten sonra CarvalhaL'ın oyuncu seçimlerinde değişikliğe gittiği söyledi.Yani Güntekin diyor ki CarvalhaL sufleyi benle Rıdvan Hoca'dan aldı :)

Gene Q7 Konusu ?

Hoh hoh hOY....An itibariyle Q7'yi övme zamanı !
Fener maçının aksine,Sivas maçında daha verimli ve disiplinli görüntü çizen Q7 önce stadyumda ki taraftarın sonra Rıdvan'ın övgülerine mazhar oldu.

FitboL işte böyle,şimdinin konuşulduğu dünün hemen cicik unutulduğu bir dünya...


Size,yaşadığımız zamanda dünya da top koşturan en yetenekli On fitbolcunun ismini sayın deseler;(dikkat edin size göre dünyanın en iyi On fitbolcusunun ismini sayın demiyorum,yetenek kelimesinin ısrarla altını çiziyorum)

Messi'yi herkes bir numaraya yazar,iki numara taçsız kral Nadya Komenacçi olur,üçüncü sıraya Cristiano Ronaldo'yu yoksa Q7'yi yazalım dersek kavga çıkar.
Çok tartışma götürür bir konu olduğundan Xavi,Mata,Robinho,Kaka,Mesut,Pirlo diyen çok olacaktır fakat SweinSteiger adını kimse kendi listesine yazmayacaktır.

Abiler,ister kabul edelim ister etmeyelim Q7 bu gezegenin en yetenekli fitbolcularından.Kadromuzda olduğu sürece bizde bu adamdan yararlanmalıyız.
Nasıl yararlanmamızın yollarını da Fener maçı analizinde yazmıştım.

Asıl soru;Yetenek abidesi Q7'nin,Beşiktaş taraftarının sezon içinde en çok önem verdiği Fener maçında neden bu kadar savruk görüntü çizdiğidir.

Sivas maçında Hilbert'in kademesine giren bir Q7,Fener maçında kademeden kaçıp Caner'in şutuna sebeple Alex'in ayağından gol yememize sebep olan bir Q7....Q7 Sivas maçında değil Fener maçında kademeye girmeliydi.
Q7'yi Derby kıvamına sokamayan asıl sorumlu bence CarvalhaL'dır.


Kısa Sivas maçı özeti;

Maçın hemen başında,Ernst her yere yetişemez,defans arkasına atılan topta Eneramo topla buluşup gol atacakken araya giren Egemen topa vurur,top Eneramo'nun suratında patlar.Egemen'in böyle vukuatlarına alışır olduk.  

12.dakika'da Ernst'in sol açığa attığı topa koşan Veli,topla buluştuktan sonra rakip ceza sahasına yaklaşır yaklaşmaz yerden sert pasını Almeida'ya atar.Almeida top dokunamaz,arkasından gelen Hilbert çaprazdan tek vuruşla ağları görür.(1-0) CarvalhaL'ın ilk sağ bek aşkı Toraman'ı hatırlatan bir gol :)
Ernst-Veli-Hilbert'le başlayıp golle sonuçlanan Germen ittifakı..

14.dakika'da Almeida göğsüyle topu indirir Veli'nin sert şutu kaleyi bulmaz.

22.dakika'da Veli,Hilbert'in ortasında rakipten seken topu gene sert şekilde rakip kaleye şutlar top kaleciden dışarı çıkar.

İki pozisyonda Veli'nin doğru yerde doğru zamanda olması güzeldir...

33.dakika'da Q7 derin topla rakip kaleye yönelir,gol açısını bulur şutunu çekmez ve mutlak gollük pozisyonu topu rakibe kaptırarak harcar.

35.dakika'da Almeida'nın sağ çaprazdan vurduğu pis burun şut üstten dışarı çıkar.

Bu ataklar Sivas'ın arkada bıraktığı boş alanlarda yapılan bir-iki kişilik gol girişimleridir.

Bu dakikalardan sonra oyunu kendi ceza sahamız içinde kabul etme hastalığına yeniden tutulup Sivas ataklarına davetiye çıkarırız.

39.dakika'da Sivas'lı MahmuT Boz'un direkten dönen kafa vuruşu bize derin bir oh çektirir.

bir kaç dakika sonrası Sivaslı Pedriel altı pastan topu kafayla boş kaleye gol yapamaz.Rakibe rezilce verilmiş bir gol pozisyonudur.

51.dakika'da Q7'nin sağ açıktan yaptığı ortayı Sivaslı oyuncu yaptığı ters vuruşla  kendi kalesine gönderir,Sivas kalesinin direğinden dönen topu kafasıyla Almeida tamamlamak ister fakat top gene direkten seker sonra da kalecinin müdahalesiyle kornere çıkar :)

57.dakika'da Q7'nin ortasını Tanju kafayla indirir,Almeida yumuşak bir kafa vuruşuyla topu rakip kaleye yollar fakat kaleci bu topu kolayca çeler.

59.dakika'da Sivas'lıların hızlı kullandığı serbest vuruş sonrasında defansımızın arkasına sarkan Kamil Grosicki harika aşırtma vuruşla öne çıkan Cenk'i avlar.(1-1)

78.dakika'da kullandığımız serbest vuruşta Sivaslı Mahmut Boz ceza sahası içinde Egemen'i formasından çekerek düşürür.Hakem Kuddusü penaltı noktasına yürür.Mahmut Boz'u da ikinci sarı karttan oyun dışına yollar.Penaltıyı kullanan Simao skoru 2-1'e taşır.

Hakemin kararı doğru olmasına karşın böyle penaltı kararına alışkın olmayan Beşiktaş'Lılar biraz şaşırmıştır.

83.dakika'da Almeida'nın yerine Holosko oyuna dahil olur.

90.dakika'da Q7 sağ açık bölgesinde rakibinden sıyrılır ve bir trivele pasla uzak direkte topu Holosko'yla buluşturur.Geriden çılgınca koşup gelen Holosko sert kafa vuruşuyla ağları bulur.(3-1)

Dikkat çeken oyuncularımız;
En iyi oyuncumuz Ernst,takımın ağır topu.
Q7 fener maçında bir asist,sivas maçında bir asist fakat iki maç arasında dağlar kadar fark olan bir oyun anlayışı.
Veli'nin de marke vaziyette rakip ceza sahası yay bölgesine yaptığı koşular harika.
Sivok ilk geldiği günleri hatırlatan,topla öne doğru hücuma çıkışlarından hafif esintiler sergiledi.
Adamım Hilbert çoğu sağ bekin kovalamayacağı toptan gol çıkardı.   
Cenk,Hakan Arıkan'da olmayan kaleci şansı Cenk'te kat be kat var. 
Necip ayaklarının yavaş olduğunu kabullenip,rakipten olmayacak yerde top çalmaya çalışmaktan vazgeçmeli.Bu tür girişimlerin çoğunun faulle sonuçlandığını görmeli.Bunun yerine daha akıllı olup alan kaplar vaziyette pozisyon almalı.
İsmail bir maçta hata yapar Tanju badem gözlü olur niye oynatılmıyor naraları atılır.Tanju bu gece oynar bir hata yapar bu sefer İsmail badem gözlü olur.Bu takımın sol beki tartışmasız şekilde İsmail'dir.

Sonuç;
..Beşiktaş bu dizilişle Dinamo Kiew karşısına çıkarsa kendi evinde yenilir.
  Takımın ana gövdesinden kopuk vaziyette hareket eden forvet üçlüsünün yarattığı defansif zaafiyet Kiew karşısında hortlarsa yenilgi farklı da olabilir.

  Bence Aurelio-Ernst defans önünde çift çıpa oynamalı.Fernandes en azından 18 kişilik kadroda yer almalı. 

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Bugün Carvalhal ile ilgili ilginç ve üzüzcü seyler okudum bloglarda. Yaşadığı acılar, Beşiktaş'a gelişi vs. Açıkçası çok saygı duydum. Eğer doğruysa Rüştü'nün yorumlarına da katılıyorum.

Sence gerçekten Q7'yi derbi havasınba sokamayan carvalhal midir yoksa Tayfur'un maketinin yanında poz vermek zorunda bırakan, oyuncuyların gözünde her geçen gün hocayı yerle bir eden yönetim midir?

Sonuçta 'special one' da Q7'yi havaya sokamamıştı. Yanlış mı hatırlıyorum?

Beşiktaş'ın arkasında durulacak tek kadrosu varsa bu teknik kadrodur..

JANiTSCHAR dedi ki...

Q7'yi adam ederim diyerekten İnter'e aldıran Mourinho...

Q7 ile Mourinho'nun menajerleri Mendes.

O transferin ardında başka şeyler olabilir.

Kaldı ki,
Mourinho'nun elinde yıldızlarla dolu bir kadro vardı.

Ve Q7'yi kazanma gibi bir zorunluluğu yoktu.

Mourinho,
Q7'yi Avrupa kadrosuna almayarak Q7'yi kazanma gibi bir amacının olmadığını bana göre en baştan gösterdi.



CarvalhaL'ın başından geçen üzücü olaylarla teknik direktörlüğü arasında bağlantı kurulmamalıdır.

Eğer CarvalhaL'ın psikolojik durumu Beşiktaş'ta Hocalık uygun değilse,kenara çekilip dinlenmelidir.

Kimsenin CarvalhaL'a kötü insandır dediği falan yok.

CarvahaL'ı zorlana Beşiktaş Teknik direktörü yapan da yok.

Bizim söylediğimiz CarvalhaL kötü Hoca'dır.


Fener derbisine konsantre olamayan Q7 ile taraftarın arasına kara kedi girdi.

Bu kara kedi olayı Q7'nin Beşiktaş'tan ayrılmasına kadar gider.

Q7 gittikten bir kaç ay sonra da Beşiktaş rakip kaleye gidemiyor yorumları yapılmaya başlar..

Bu taraftar Mustafa Denizli'nin karşı kaleye gidemeyen Beşiktaş'ını çok çabuk unuttu.