15 Temmuz 2013 Pazartesi

Sezon Öncesi İlk İzlenimler


Sağlıklı Yönetilemeyen Fitbol

Fikret Orman,fitbol şubesini lağvedip,fitbolu tamamiyle profesyonellere emanet etme sözünü tutmadı.

Böylelikle Fitbol Şubesinde zihni bir devrimin kıyısından dönülmüş oldu.

Bugün Beşiktaş yönetiminde,müteahhit veya çeşitli işkollarına mensup iş adamlarından oluşan,adı fitbol şubesi olan bir birim yok.

Lakin resmi olmayan fitbol şubesi halen daha faaliyette.

Geçen sezon Samet Aybaba'yla idmanlara çıkan Ahmet Kavalcı bu sezonda takımın kamp başganı.  

Fikret Orman,Ahmet Nur Çebi,Ahmet Kavalcı mikrofonlar önlerine geldikçe her mevzu da görüş bildiriyorlar.

Bu görüşler zaman zaman Önder Özen'in görüşleriyle uyuşmuyor.

Önder Özen'in ''Fenerbahçe'den fitbolcu almayacağız'' sözü henüz tazeyken Beşiktaş yönetimi kendi kafasına göre,iki sezondur top oynamayan Sezer Öztürk'ü çok rahatlıkla transfer edebiliyor.

Önder Özen'de çaresizce mikrofonlara Sezer Öztürk için benim planmam da bu yoktu diyebiliyor.

Önder Özen menajerlerin kampa girişini yasaklayıp,menajerlerin önereceği fitbolcular için sadece ve sadece scout ekibimizi muhattab gösterdi.

Bunun sonucunda Almanya kampının ilk günlerinde ortalıkta görünmeyen menajerlerimiz bu sefer yöneticilerimiz vasıtasıyla gene kampı mesken tutmaya başladılar.

Böylelikle işimize yaramayacak fitbolcuların transfer haberleri gündemimize gelmiş oldu.
(Sezer,Enaramo,Ronaldinho,Adebayor,Bobo vs) bu kümeden Sezer alındı,Eenaramo transfer edilmek üzere..

Beşiktaş'ın fitbol planlamasında üç farklı ayak rol oynuyor Biliç,Önder Özen ve fitboldan çakmayan reklam delisi yöneticilerimiz.

Bu üç aklın uyumlu çalışması çok zor.

Lafı hiç dolandırmayacağım Önder Özen gider,Beşiktaş yönetimi de iplerini tamamen elinde tuttuğu kukla bir sportif direktörü o koltuğa oturdur.

İşte bakın fitbolda profesyonelleşme hamlemiz falanca Beşiktaş'ın çocuğuyla devam ediyor yalanını taraftara zerketmeye çalışır.

Biliç Seçimi 

Kendimizi kandırmayalım,Beşiktaş'ın harıl harıl Hoca aradığı dönemde Biliç Beşiktaş'ın gündeminde yoktu.

Hatta bir basın toplantısında Fikret Orman Biliç'in Hoca adaylarımızın bulunduğu transfer listesinde adının olmadığını bile dile getirdi.

Belki Fikret Orman bu sözü transfer ortamına uygun bir beyaz yalan olarak da zikretmiş olabilir.  

Orasını ben bilmem.

Tek bildiğim Beşiktaş'ın Biliç'i kısıtlı zaman aralığında zorunlu bir tercih olarak kabul ettiğidir.

Geçen sezon sonunda (before the Sir Samet) Biliç'in Beşiktaş'la adı anılmaya başladığında benim bu transfere karşı olduğumu bloğumu okuyanlar veya twitter'dan benimle muhabbeti olanlar bilir.

Biliç Lokomotif  Moskova'ya gittiğinde başarılı olamayacağından da adım gibi emindim,o günlerde mevzusu geçmediği için bu görüşlerimizin yazıya geçmesi mümkün olmadı.(Olsaydı zaten Ben Söylemiştim Diyerekten gözünüze sokardım :D )

Nitekim Biliç 16 takımlı Rus Liginde en fazla para harcayan 9 Rus klübü içinde takımını,9.yani sonuncu yaptığından Lokomotif Moskova tarafından kapının önüne konuldu

Bu durumda teknik direktörlüğünde toplamda 95 (resmi+dostluk) maça çıkan Biliç,teknik direktörlük hayatına ya Türkiye'de,ya Arabistan Katar'da,ya Afrika'da ya da Asya'da Özbekistanda,Çin'de devam edecekti.

Piyango bize vurdu...Beşiktaş -kariyerinde düşüş yaşayan demeyeceğim çünkü zaten Biliç'in doğru düzgün bir kariyeri yok- Biliç'e hayatının en büyük fırsatını verdi.
 
Biliç Beşiktaş'ın başına ilk geçtiğinde konuşulan mevzular:Biliç gitar çalıyor,bir Rock grubunun üyesi,Solcu Aktivist,kulağında küpe var,hukuk eğitimi almış,yakışıklı,genç kızların sevgilisi..

bu sayılan vasıfların fitbolla bağı ne ? yok...Biliç'in bu vasıfları iyi bir teknik direktörlük kariyeri olmadığı için medya tarafından ön plana çıkarıldı.Fitbolla günibirlik ilgilenen ergenlerde mevzuyu Twitter yoluyla köpürttüler.

Bielsa,Lucescu,Prandelli küpe takmıyorlar,bir rock grubuna üye değiller,aktivist değiller,solcular mı orasını da bilmem lakin bu üçlü iyi teknik direktörlerdir,bu üçlüden biri Beşitaş'ın başına gelseydi fitboldan başka şey konuşulmazdı.

Yok efendim İbrahim Altınsay'ın Avrupa Fitbol Şampiyonasında Biliç'i öven yazısı varmış,İbrahim Altınsay görevinde kalsaymış teknik direktörlükteki ilk tercihi Biliç'miş...okudum o yazıyı

Biliç'in kariyerini gözardı edip buralardan Biliç'e bir pay çıkarılmaya çalışılıyorsak yazık bizim büyük camialık iddiamıza.
Şayet Beşiktaş geçen sezon Biliç'le anlaşsaydı en ağır eleştirileri gene bu satırlardan okurdunuz.

Ali Ece'nin Biliç'la alakalı yazdığı yazı da çok doyurucu değil.Yazı Biliç hayat hikayesini içeriyor Beşiktaş'la gelecekte ne yapar sorusunun cevabı tam olarak yok.

Benim söylediğim ise basit;Üst düzey orta düzey ya da alt düzey bir Alaman,bir Fransız,bir İngiliz takımı Biliç'in bu kariyerine bakıp Biliç'i transfer etmezdi,biz Biliç'i ya tutarsa diye transfer ettik.

St Pauli ve Biliç'ten ilk izlerimlerimi bu yazının altında okuyacaksınız.

Biliç transferini ne kadar eleştiriyorsak ta Biliç'in olumlu hamlelerini yiğidin hakkını yiğide vererek gene yazarız.

Zamanında Schuster'e yaptığımız gibi..  

Fitbolcu Transferleri

Önder Özen'in transfer planının ilk amacı sahada yer alacak beş Türk'ü bulmak,yabancıyı bulmak zaten kolay

bu plan doğrultusunda yapılan ve Önder Özen imzası taşıyan Ömer Şişmanoğlu,Gökhan Töre,Pedro Franko,Günay Güvenç transferleri fevkalade iyi seçimlerdir

Lakin iyi fitbol iyi oyuncularla oynanır

Misal Önder Özen iş başı yaptığında Toraman,Veli gibi oyunculardan bir tanesini gönderseydi,biz derdik ha Beşiktaş'ın fitbol zihninde bir gelişme var

Lakin olmadı Önder Özen Veli'yi göndermeyi bırakın,bir basın toplantısında Veli'yi öven cümleler sarfetti

Bakın hatalı transfer = BAŞ BELASI'dır

Guti'nin orta alan performansından memnun kalmayan Carvalhal sol açık Veli'yi orta alana çektiğinden beridir Veli Beşiktaş orta alanının kalitesini kemiren bir virüstür.

Veli'nin görev aldığı bir orta alanla turnuva kazanılmaz.

Diğer bir misal yıllardır kurtulamadığımız Toraman.

SON St Pauli maçında Toraman-Veli ikilisi orta alanda gene yan yana oynadı,haliyle de Beşiktaş'ın fitbolunda bir gelişim göze çarpmadı.

Aynı kötü malzemeyi kullanırsanız aynı kötü fitbolu elde etmiş olursunuz...

Bakın (bu bakın lafıda Twitter'dan dilime pelesenk oldu,biriniz de çıkıp demiyor ki nereye bakayım) Beşiktaş yönetiminin Önder Özen'den izinsiz yaptığı her transfer yanlış transferdir ki transfer edilen fitbolcu İbrahimoviç olsa dahi...

Beşiktaş yönetimi Önder Özen'den izinsiz Sezer'i aldı über yanlış transfer ve şimdi de Enaramo'yu transfer etmek üzere...

Bunlar hep takımın omurgasını kemiren virüs transferlerdir..

Rıza Hoca geçenlerde Enaramo'yu şöyle tarif etti: ''Çok çalışırsa başarılı olur'' demek ki Enaramo'yu Türkiye'ye getiren Rıza Hoca Enaramo'nun performansından memnun değil hatta üstü örtülü Enaramo'ya tembel diyor.

Enaramo'nun transferde talibinin olmaması ve Enaramo'yu Türkiye'ye getiren Rıza Hoca'nın yeni takımı Rize'ye Enaramo'yu götürmeyip başka bir siyahi oyuncu Kweuke'yi transfer etmesi Enaramo seçiminin ta en başından bize yanlışlığını gösteren önemli emarelerdir.

ve acı son 500 Milyon TL borçtan ders almayan yönetim gene bildiğini okuyp Enaramo'yu transfer edecektir :)  

geçen sezonda Dentinho alınmıştı :) (WUNDER KİND)

St.Pauli Maçı

Yukarı da neredeyse yarım sayfa Slaven Biliç seçiminin yanlışlığından bahsettik.

Şimdi yiğidin hakkını verelim.

St Pauli maçında ilk önce Beşiktaş'ın sahaya nasıl yayıldığına baktım,izlenimlerim gayet iyi.

Sir Samet'in ardından Biliç'in ilk hazırlık maçında Beşiktaş'a bir şeyler kazandırdığı hemen belli oluyor.

Hatlar birbirine yakın ve ahenkli.

Defans hattının orta alana yakın olma isteği fevkalade.

Fitbolcular takımdan bağımsız şekilde kendi başlarına prese başlayıp alanlarını boşaltıp rakibe gol fırsatı yaratmıyorlar diye yazıyorum lakin St Pauli'den yenilen gol bu şekilde geldi.

Bunun üzerinde fazlaca durmuyorum Sir Samet günlerinden kalma bir kötü alışkanlık olarak niteleyip geçiyorum.

Bunlardan başka takımın fitbol oynama isteği,ciddiyeti gene fevkalade.

Biliç'in disiplini seven bir Hoca olmadığını göz önünde tutaraktan sahadaki ciddiyeti bir tek şeyle açıklayabiliriz: ''takım Hocasını seviyor takım Hocasını benimsemiş''

Beşiktaş maça aşağıdaki ilk on bir ve formasyonla başladı...

İlk on bir oyuncu seçimleri Biliç'in isteğinden ziyade kadro darlığından ötürü bir zorunluluktu.

süpriz sağ bek Holosko,sonradan öğrendik ki meğer Holosko sağ bek oynamak istemiş,Holosko'dan sağ bek olmaz,herhalde bu maçın ardından Holosko'da bu gerçeği kabullenir.

sol bek Ersan gene bir zorunluluk...

Defans tandemi Sivok-Escude ikilisi bence geçen sezonun sonunda yakalanan bu uyum devam ettirilmeli...

orta alanda Toraman tek çıpa,yanında fitbol katliamcısı Veli...ve bu ikiliden bağımsız tek başına bir şeyler yapmaya çalışan,tek ayağı düzgün orta alan elemanımız Fernandes...(Oğuzhan sakattı oynamadı)

kanatlarda Gökhan ve Olcay,ileride tek santrafor Almeida.

oyuncu performansları:

en kötü oynayan fitbolcumuz Veli Fernandes'e yardımcı olmamak için sahada kaçtı durdu  (hayır zaten Veli Fernandes'e yanaşsa Fernandes Veli'ye gene pas vermezdi) Veli ilk maçında ortaya performansla silikliğini abarttı...

bir diğer kötü oyuncumuz Toraman,artık o bir kangren...Ön liberoların stoper oynadığı 2013 yılında Toraman'ı yermek bile gereksiz. (Bielsa gelseydi anında giderdi)

asıl gerçek stoper olarak alınan Pedro Franko'nun Veli ve Toraman'dan daha teknik bir oyuncu olması

Gökhan Töre bu maçta bir başka etkisiz oyuncumuzdu

Kalecimiz Cenk,Sambade'ye rağmen gelişim göstermemekte ısrarcı.Gelişim zaten kalıtım ve yetenekler ölçüsünde olur Cenk'ten bir şey olmayacağına artık kesinkes inandım.Gene bir topu elinden kaçırdı gene kalesinde güven vermeyen bir görüntü çizdi...

bunun tam tersine Beşiktaş'ta yeni transfer olan Günay Güvenç fevkalade iyi bir kaleci olduğunu daha ilk günden belli etti..Cenk üçüncü kaleci olursa şaşırmayın

Olcay geçen sezon kaldığı yerden devam ediyor.

Atınç'ın ayakla yaptığı son müdahalalerde gelişme var.

Muhammed biraz daha olgunlaşmış,Muhammed'in sorununun mental olduğunu düşünüyorum.Çocuğun devamlı surette top oynamaya ihtiyacı var..

Almeida ise hala daha takım omurgasının tek safkan santraforu...Pektemek Almeida'nın yerini dolduramaz.

Ömer Şişmanoğlu için bir şey yazmıyorum çünkü yerinde oynamadı...

Ha bu arada Türk fitbolcu kıtlığında Ersan'ın Schuster'in yanına göndermekte büyük mallık olur..

Beşiktaş'ın ihtiyacı olan fitbolcu mevkileri;

en acil ihtiyaç ön libero ya safkan arap tayı çok koşan bir değil hatta iki zenci topçu

sağ bek ve sol bekler herkesin gene malumu

kaleci sıkıntısı Sinan'la giderilmez...Sinan+Cenk'le gelecek sezonun sonu gelmez diyorduk Günay Güvenç oynadığı fitbolla içimize su serpti..Tolga gelirse süper olur,

Almeida'nın yerine gene safkan bir santrafor alınabilirse iyi olur lakin bu adam Enaramo olmamalı...

Hiç yorum yok: