Beşiktaş:0 - Galatasaray:2

Volume değil,EPİSODE I

İlk önce çuvaldızı kendimize batırıp mevzuyu hakeme kadar getireceğiz...

Carvalhal'ın 4-3-3 sistemsizliğine,göreve geldiğinden bu yana bağlı kalan Tayfur Havutçu;bu gece takımının sahada eriyip yok olmasını,kenardan çaresiz bakışlarla izledi.

Tayfur Havutçu'nun Beşiktaş'ının sahada verdiği görüntü şöyledir.

geri dörtlü,geri dörtlünün önünde yalnız adam Ernst.....Holosko,Pektemek,Q7'den oluşan takımın ana gövdesinden kopuk forvet hattı....forvet hattıyla defans önündeki geniş alanda mekik dokumak zorunda kalan kabiliyetsiz Veli ve bazen ileride bazen geride oynayan Fernandes..

Aşağıdaki tabloda bu paragrafın sahada şekillenmiş halidir;

Beşiktaş'ın sahadaki bu rezil görüntüsü Galatasaray'ın ekmeğine yağ sürdü.

Galatasaraylılar her atak yaptıklarında Beşiktaş'ın geri dörtlüsü ve Ernst'le baş başa kaldılar.

Bu görüntüyü nasıl verimli hale getirebilirdiniz ? Ailenizin kendini teknik direktör sanan yarı-deli Blog yazarı Janitschar'da tabiki çareler tükenmez :) 

Pektemek-Holosko ikilisinden bir tanesini kenara alırdınız..Ben Pektemek'i kenara alırdım.

oyundan aldığınınız oyuncunun yerine sahaya Necip'i sürer,Necip'i sağ açığa Veli'yi sol açığa koyar,defans önünü Fernandes-Ernst'le kapatır,ileri ikiliyi de Holosko-Q7 şeklinde yaparsanız sizi Galatasaray değil Fener-Galatasaray karması gelse yenemez.

Aha bu da benim 4-4-1-1 oyun planım...

Fenerbahçe'nin yıllardır oynadığı Galatasaray'ın bu sezon oynadığı oyun planının Beşiktaş'a uyarlanmış hali..

CarvalhaL'la 50 kere denenen ELLİ KERE denenen ve verim vermeyen bu 4-3-3'te ne var ben anlamış değilim...

Volume değil,EPİSODE II

Hakem triosu...

Kendi çıkarından başka şey düşünmeyen,sahte Beşiktaşlı TFF Başganını bir kenara koyarak...Beşiktaş'ın eski fitbolcusu adam gibi adam şimdinin MHK başkanı Zekeriya Abi'den söze girmek isterim.

Sevgili Zekeriya Alp memlekette hakem kıtlığı mı vardı da Hüseyin Göçek'i bu maç için seçtiniz ?

BİLLİCA'nın penaltı üzeri kazı çalışmasına göz yuman bir hakemden ne bekliyordunuz ?

Hüseyin Gökçek cinayet atamasının,Galatasaray'ı memnun etmekten başka ne amacı olabilir ?

MHK'nın Beşiktaş-Galatasaray maçına Hüseyin Göçek'i atadığını açıklamasıyla birlikte sosyal medya'da maçın hakemine karşı tepki yağmuru başladı.

Hakem ve yardımcıları bu tepkilerden hiç tınmamış halde maça başladı.Tribünlerin galeyana geldiği anlarda bile Hüseyin Gökçek umursamazlığıyla,eyyamcılığıyla ön plana çıktı.

Hüseyin Gökçek maçı öylecene de bitirdi.

Hüseyin Göçek'ten fazla maça ihanet eden adam numaralı tribünün önünde görev yapan yardımcı hakem Baki Tunçay Akkın'dır.

Baki Tunçay Akkın ince ince çaktırmadan Beşiktaş'ı doğrarken,tribünlerden en ufak tepki görmemesi kendisi için büyük şanstır.

Kurnaz Baki'yi çözen adam Hilbert'tir.Hilbert'in 89.dakika'da topu Baki'ye fırlatması boşa bir tepki değildir.

Sonuç;MHK başkanı Beşiktaş'ın eski topçusu,maç kendi evimizde dolu tribünler önünde oynanmakta ve hakemin teki geliyor yardımcısıyla beraber Beşiktaş'ı doğrayıp gidiyor.

Kusura bakmayın bu durum Beşiktaş Camiasının Türk fitbolunda en ufak ağırlığının olmadığının güzel bir kanıtıdır.

Kendimizi kandırmaya gerek yok.Ben memlekette yıllardır bu oyunu izlerim,yıllardır da bu durum her sezon aynı şekilde tekerrür eder durur.

Gelecek sezon Hüseyin Göçek'i bir Beşiktaş maçında,Beşiktaş'ı saha içinde doğrarken izlerseniz hiç şaşırmayın.

Bu memlekette hakem cinayetleri yaşanmasaydı,emin olun Beşiktaş şampiyonluk sayısında rakiplerine fark atar ve Türkiye'nin tek büyüğü olarak arayı açıp giderdi.

Fenerbahçe Galatasaray şu kadar şampiyon olmuş bunların hepsi hikayedir.

Volume değil EPİSODE III

Bu bölümü büyük teknik direktör,imparator hazretleri Fatih Terim'e ayırdım.

Terim'in takımları saha içinde çirkeflikleriyle ünlüdür.

Terim'in I.Galatasaray'ının Beşiktaş'ı üst üste IV.şampiyonluğundan hakem gücüyle iterken,sahada yaşanan pislikleri hatırlayanlar hatırlar.

Tugay,Arif,Kendisinin yetiştiği Bursa deplasmanında el vardı Hocam diyerekten Bursaspor'a karşı kendi takımına penaltı kazandıran Hakan Şükür,sahanın içinde hakemin yüzüne tüküren Hagi....

Say say bitmez..O günlerde Fatih Terim'in yetiştirdiği bir çocuğa lafı getirmek isterim.

Belezoğlu Emre...Bu haftanın en çok konuşulan fitbolcusunun temeli o çirkef Galatasaray takımında atılmıştır. 

Sahada bol bol çirkinlik sergileyen Belezoğlu Emre'nin kumaşında Terim'in de payı vardır.   

Bu akşam sahanın çirkefleri Baytar Engin her pozisyonda hakemi aldatmaya yöneldi...Q7'nin arkadan ayakkabısına bastığı pozisyonda ayakkabısını kendi çıkarıp Hakem'e gösterdi :)

Eboue fitbolcu değil sanırsın devlet tiyatrolarında pandomim oyuncusu...

Melo klavyemden kötü bir laf çıkmasın diye bu adamcığı geçiyorum...

Ve üzüm üzüme baka baka heba olur atasözünün bu geceki en güzel örneği Elmander :) Allah'ın İskandinav'ı bile bozulmuş...Adam Hilbert'e arkadan diz salladı..Hakem tısss zaten de boşverin gene başa dönmeyelim.

Volume değil EPİSODE IV alt yapı gerçeği...

Aydın'ın 79.dakika'da attığı gole dikkatleri çekmek isterim.Galatasaray altyapısından yetişen her oyuncu her nasılsa şut çekmeyi biliyor..Arda,Aydın,Emre Çolak hatta taraftarın dalga geçtiği Sabri..

Bizim altyapıdan yetişenlerdense bir tane şut çekmeyi bilen oyuncu yok.

Shuster Dönemi'n de Üç maç sonunda topa vurmayı bilmeyen Ali Kuçik'ten bir şey olmayacağını yazdığımı hatırlayanlar hatırlar.

Ha keza Necip...Necip'in bu haliyle,bugün Aydın'ın bize attığı golün bir benzerini atması mümkün müdür ?

Muhammed'de böyleyse eğer yanmışız ağlayanımız yok.

Altyapıdan yakın zamanda bir Nihat çıktı topa vurmayı bilen o da fitbolu bıraktı :)

Volume değil EPİSODE V yakın gelecek Play Off

Kısa Play Off Ligi saçmalığı Fenerbahçe II.sırada,Beşiktaş III.sırada tamamlarsa Şampiyonlar Ligine gitme yolu bize açılır.

Her halde aramızda Fenerbahçe'nin gelecek sezon Avrupa Kupalarına katılabileceğini sanan yoktur.

Beşiktaş bu kısa Lig'te Trabzonu mutlaka geçmelidir de ben Tayfur HAvutçu'nun takımı toplayabileceğini hiç sanmıyorum.

Büyük fırsat kaçmak üzere...

Volume değil EPİSODE V oyuncu performansları ve uzak gelecek...

Pektemek gol demekle İlhan Cavcav'ın bir güzel bizi bir daha bir güzel kazıkladığını umarım bazılarımız artık anlamıştır.(bizim Birader çok beğeniyor Pektemek'i,zamanında da Bobo'yu beğeniyordu :) )

Veli'yle 4-3-3 oynanmayacağını umarım Tayfur Havutçu anlamıştır.

Hilbert ve Ernst'in kafaca maça en hazır oyuncular olduğunu umarım seyirci görmüştür.

Q7 kafaca uçmuş..

Sivok'un takım defansının bel kemiği olduğunu umarım artık kabullenilir.

Yediğimiz golde kendi alanına gelen rakip topuna kafa vurmak yerine,başı önde rakip topçunun peşinden giden Toraman'ın,bu takım defansı için büyük tehlike oluşturduğu umarım görülmüştür.

Yediğimiz ilk golde Egemen sahada olsaydı o topu kafayla uzaklaştırırdı.

Fakat Egemen'in de bu takımın stoperi olamayacak düzeyde olduğunu umarım herkesler farkındadır

Bu takımın saha içi organizasyonunda büyük zaaflar olduğunu umarım yönetim görüyordur.

Umarım şimdiden çalışmalara başlamışlardır.

Volume değil EPİSODE Sonuç;

Bu gece Stad'da biri ciddi şekilde yaralanıp,ölmediyse bu Allah'ın büyük bir lütfudur,seyircinin galeyana geldiği anlarda en çok bundan korktum.

Emekçi Kameraman bir kardeşimizin sırtına tribünlerden atılan bir koltuk geldiğinde sarsıldım üzüldüm.

Sahaya giren seyircimize bir türlü kızamıyorum çünkü bu yılların bir birikimidir.  

Sahaya giren ilk seyirci de de baya bir ense boy pos yerindeymiş,tutmasalardı parçalardı Hüseyin'i...

 

sallamadığımız başka biri kaldı mı ?