9 Mart 2012 Cuma

Atletico Madrid:3 - Beşiktaş:1

Atletico Madrid'te Diego,Arda,Tiago'nun olmayışı bizim Sempatik CarvalhaL'ı ters köşeye yatırdı.

''Atletico Madrid'te usta ayaklar sahada olmayacak,Allahhh kısmete bak'' diyen CarvalhaL büyük ihtimal sevinçten maç gecesi sabah kadar uyuyamamıştır.

Bu rahatlık,CarvalhaL'ın Braga deplasmanındaki savunma disiplininden sapmasına ve Calderon'da oyunu yanlış temeller üzerine kurmasına yol açtı.

Braga deplasmanının aksine son derece yumuşak bir on bir le sahaya çıkan Beşiktaş,ilk dakikalardan itibaren oyunun kontrolünü rakibe kaptırdığı gibi sahada tel tel dökülmeye başladı.

Oyuna müdahaleden ziyade,sahada olup biteni acı acı,belkide içinden ağlayarak izleyen Carlos Hoca ilk yarı sonuna kadar kaderine razı oldu.

Bazıları ilk yarı boyu boyunca Querasma'yı oyundan almaya,Hoca'nın karizmasının yetmediğini yazacaktır.

Bunu kim bilebilir ?

Sonuçta hatalı oyun planımızın tüm yükü gariban sol bek Veli'nin üzerine yıkıldı,Veli enkazın altında ilk yarı boyunca can çekişti durdu.

Hoca hatalarından ders çıkardığında skor 3-0 olmuştu.

Beşiktaş'ın hastalıklı ilk on birini irdelemeye,daha önce yazdığımız bir cümleyi tekrarlayarak başlayalım:''Eğer bir maçın öncesinde Almeida sahada yoksa panik yapın.''

Almeida bu takımın santrafor özelliğine sahip tek oyuncusudur.

Almeida sistemi işleten,takımı bir lokomotif gibi öne doğru çeken fakat gol noktalarının istikrarsız topçusudur.

Maç öncesi Twitter'da ''Pektemek'le Beşiktaş'ın rakip baskısının altından kalkması zordur.'' yorumunu yaptık.

Bu çekincem sahada gerçek oldu.

Lakin tek başına Pektemek'i suçlamak yersizdir,

Çünkü;

PEKTEMEK Santrafor değildir,forvet'tir.Bugün zorunlu olarak Central Forvet'te yani santrafor'da görev almıştır.

Pektemek zorunluluğuna yanlışlarda eklenince gelince sonuç ne oldu ?

Ayağında top tutamayan,rakip defans tarafından ezilen yalnız Pektemek'e,balık etli Q7 (artık kendisine şişman demiyorum) ve Simao'nun savunmadaki etkisizliğini......Fernandes'in ileri çıkışlarda,geriye dönEMEYİŞleri eklenince,Beşiktaş orta sahasını savunma görevi Necip'le Ernst'te kaldı.

Necip'le Ernst kanatları mı savunsunlar yoksa defans önünü mü savunsunlar der iken,Atletico Madrid'in sağ beki,sağ orta sahası,sağ açığı bizim sol bek bölgemizde küçük üçgenler kurup,basit ver kaçlarla gariban Veli'yi takır takır geçip durdular.O anlarda Yetiş MEMATiiiii diye bağırmışım ! Ne alakaysa...

O bölgeyi o kadar çok bellediler ki,defansımızın arkasına sarkmak için bile hep Veli'nin arkasını kullandılar.

Veli'yi geçmek kolaydı dahası Veli'nin yanında oynayan Egemen'i açık alanda yakaladın mıydı geçmek daha kolaydı.

Atletico Madrid pozisyonları arda arda gelirken,Q7 umursamadan Veli'nin önünde ense yaptı..

İlk yarı 3-0 sona erdiğinde,CarvalhaL II.yarıya Q7'yi oyundan alıp,İsmaiL'i sahaya sürerek başladı.

İsmaiL sol bek bölgesine geçerken,Veli sol açığa monte oldu.

Bu değişikliklerle Beşiktaş'ın orta sahadaki adam eksikliği giderildiği gibi,sol bekteki savunma zaafiyetimizde sona erdi.

Veli-Ernst-Necip üçlüsü rakibi ısırırken,kafasını kaldırmaya imkan bulan Fernandes takımı yönlendirmeye başladı.

Simao'da hafiften oyuna ağırlığını koyduğunda orta sahadan destek alan Pektemek kıpırdanmaya başladı.

Golü duran toptan Simao'yla bulduk.(53.dakika)

Sahada her şey yolunda :) buna bir çomak sokmak lazım..

Oyunu kontrolünü ele geçirmiş,Pektemek'in oyundan çıkışı,Holosko'nun oyuna girmesiyle II.gol için yüklenmeye başlamışken,dahası İsmail çoşmuşken CarvalhaL intihar oyuncu değişikliğine gitti.

79.dakika'da Necip çıktı,EDu oyuna dahil oldu ve oyunun kontrolü tekrar Atletico'nun eline geçti :)

İnanılacak gibi değil ! II.golü bulamadan da maç sona erdi.

Olayın bir başka boyutu:

Ben diyorum ki bugün sahada Diego,Tiago ve Arda olsaydı Beşiktaş sahada bu kadar kolay teslim olmazdı.

Ben Diego'lu,Arda'lı kadronun bu geceki Atletico Madrid kadar sahada pres yapıp,tempolu oynayıp Beşiktaş üzerinde baskı kurabileceğine inanmıyorum.

Maçın kısa pozisyon özeti;

3.dakika Ernst'i topla geçen Adrian,arkasından topla Egemen'i geçip,bizim sol bek bölgemize doğru yollandığında,önde kalan Veli Adrian'ı takipteydi.Ceza sahamıza giren Adrian'ın yerden pasını boş pozisyonda Falcao penaltı noktası üzerinden gol yapamaz.

Rakibe verilen bu gol pozisyonunun vebalinin altında en başta Q7'nin sonra Fernandes'in imzası vardır.

11.dakika'da Mustafa'nın pasıyla,rakip kaleye 30 mt kala topla buluşan Fernandes şutunu çeker,top rakip kalecinin üzerine gider.

18.dakika'da kullandığımız bir korner sonrası rakibe az adamla yakalanırız.3 Atletico'luya karşı,2 Beşiktaş'Lı.
Adrian topla kalemize yaklaştığında topu sağ açığa çıkarır,sağ açıktan Salvio'ya al da at derecesinde bir pas ceza sahamıza gelir.Salvio golü boş kaleye atamaz.

Bu gol pozisyonunun sebebi kornerden dönen topu Q7'nin laubalice kullanmasıdır.
Literatürde atağı bitirmek diye bir şey varken,Q7 artistlik peşindedir.

22.dakika'da Falcao bir duvar pasıyla Cenk'le karşı karşıya kalır.Falcao yerden şutunu çeker Cenk yüzde yüzlük golü ayağıyla önler.
Bu pozisyonda Falcao'yu rahatsız eden adam Simao'dur.

24.dakika'da Veli'nin bölgesine koşan Salvio geriden uzun atılan topu alarak Veli'yi geçer.Egemen yetişemeden de Cenk'in yanından topu ağlarımıza yollar.(1-0) gol

Golü yememizin yegane sebebi Veli'nin orta saha elemanı içgüdüsüyle topu Salvio'nun ayağından kapma arzusudur.Veli bu pozisyonda Salvio'nun önünde durup,ayakta kalsa Salvio'nun bu golü atmasının imkanı yoktur.

27.dakika'da Salvio Veli'nin arkasına atılan topla bir kez daha buluşur,kendisinin ve takımının II.golünü atar.(2-0) gol

Golün ardından Güntekin delirir :)Veli Açık veriyor,Q7 yardım etmiyor ! Güntekin çok güldürüyor beni.

36.dakika'da orta sahada iki pas yapalım derken Necip topu kaptırır.Topu alan Adrian 45 mt topu sürdükten sonra Sivok-Egemen ikilisinin arasından geçip golünü rahatça atar.(3-0) gol

53.dakika'da kulladığımız ilk kornerde top Egemen'in vuruşundan sonra rakip defanstan sekip Simao'nun önüne düşer,Simao süper bir vuruşla golünü atar.GOLLL (3-1)
Simao golden sonra sevinmez.Tıpkı bir zamanlar İlhan Mansız'ın Ankaragücü formasıyla Beşiktaş'a attığı golden sonra yaptığı gibi.

60.dakika'da Simao sağ açıktan Mustafa'ya yerden süper bir pas atar,Mustafa altı pastan golü yapamaz.

79.dakika'da Fran'ın ortası sonrası Dominguez bomboş pozisyonda ceza sahamız içinde topla buluşur,yüzde yüzlük golü atamaz.

86.dakika maçın kader anı ! Madrid'liler topla çıkmaya çalışırken topu kapan İsmaiL enfes bir hareketle çevresinde dönüp topu soldan kaçan Holosko'nun önüne al da at yapar.Holosko'nun kör vuruşu rakip kaleciden döner,böylece gol umutlarımız biter.

Hakem Ericson,3 dakikalık uzatmanın ardından maçı sona erdirir.

Oyuncu Performansları;

Maçın yıldızı Adrian ve iki golün sahibi Salvio'dur..

Atletico'lu stoper Kolombiyalı Perea,çağın stoperi nasıl olunurun iyi bir örneğini sergilemiştir.Egemen ile kıyaslayın diye yazdım :)

Maçta,Beşiktaş'ın en iyi oyuncusu ? Oyuna sonradan dahil olan İsmaiL'dir.

İsmaiL sol açığa getirdiği dinamizmle,maçın II.yarısında olgun ataklar geliştirmemize yol açmıştır.

Simao attığı gol,Pektemek'in gol yapamadığı asisti ve defansta zaman zaman gösterdiği gayretle akıllarda iz bırakmıştır.

Cenk bu gece üç gol yedi,az kalsın Falcao'ya bir gol hediye ediyordu.Bunlara rağmen Cenk'te önceki maçlara nazaran bir toparlanma var.Çıkardığı iki net gol usta kaleci işidir.

Ernst zaman zaman isabetli paslarla takımın hücuma çıkışlarında etkili olurken,orta alanda Necip'le birlikte yalnızları oynadığı anlarda doğal olarak bocalamıştır.

Necip çok koştu.Rakip defansı zorlaması gereken anlarda riske girmeyişi hayal kırıklığıdır.

Veli sol bekte yalnızları oynadığı anlarda üç Atletico'lu karşısında doğal olarak ayakta durmakta zorlandı.II.yarının başından itibaren geçtiği sol açık bölgesinde Orta sahaya dinamizm kattı dahası İsmail'in iyi oyununun görünmez kahramanıdır.

Fernandes ayağına top geldiğinde maç boyu kafasını kaldıracak,pas atacak zaman bulamadı.Adamlar pirana gibiydi mübbarek..Diego ve Arda'nın sahada olması Fernandes'i biraz rahatlatabilirdi.

Pektemek gol demek...Önce milli takımda Santrafor oynadı sonra Atletico'ya karşı santrafor oynadı..Sonuç ?
Kendine güvenenleri bir kez daha mahçup etti.
Topla adam geçmeyi bıraktım,sırtı rakip kaleye dönükken aldığı bir kaç top,verdiği bir kaç pas dışında,akılda kalan bir şey yok.
Pektemek ikinci hareketleri bir türlü yapamıyor,bazı anlarda ayakta kalmakta zorlanıyor.
Koskoca Beşiktaş'ta rakip kaleye şut çekmeden maçı tamamlayan adamlar Santraforda görev alıyor.

Edu ? Çok iyi kazıklamışlar bizi.Edu oyuna girdi Beşiktaş gene sahada bir kişi eksik oynamaya başladı.
Bu Edu'yu evdeki zıpkınımla vuracam en sonunda...

Q7 ? rezil top oynadı :) Q7 transferi söz konusu olduğunda bloglar aleminde benden başka bu transfere karşı çıkan olmuş mudur ? bilmiyorum.
Q7 transfer edildikten sonra bu adamı öve öve bitiremeyen adam gene benim :) ne büyük tezat

Bu adam Messi kadar yeteneklidir..
Sorun Q7'yi yönetemeyen Beşiktaş klübüdür.Yarın Messi gelse,iki hafta da Q7'nin seviyesine inmezse fenerli olayım..

O yüzden Q7 gitsin diyenlere bol bol sağ açık Tabata dizilerini yeniden izlemelerini öneriyorum.

Holosko oyuna dahil olduktan sonra Beşiktaş'ın forvet hattına bir hareket getirmiş lakin girdiği tek gol pozisyonunu da bildiğimiz kör vuruşuyla harcamıştır.
Holosko ! o golü atsan şimdi kraldı be oğlum.

Sivok maç boyu aynı viteste yıllarca takıma verdiği verimi tekrarlamıştır.

Egemen kabiliyeti ölçüsünde elinden geleni sahaya dökmüştür.(kendisine takıldığıma bakmayın,Süt oğlan Egemen'i çok severim ben)

Toraman bölgesini iyi savunmuş,bir iki kere ileri çıktığında etkinlik sağlayamamıştır.

Adamların sol beki Filipe nasıl ama ? canavar gibi....

Sonuçlar;
..Galatasaray maçının 90.dakikasında Q7'nin ortasına Almeida boş kaleye kafayı vuramayınca,dönen topta rakip golüne dönüşünce,o andan itibaren Beşiktaş'ın sezonu kapattığını yazdık.

İnsan beyni bir kabullenme kararı verdikten sonra bundan geri dönüş zordur.

Ernst'in 74.dakika'da gördüğü sarı kart sonrası gülmesi de buna bir kanıttır.

II.maçta sarı kart cezalısı durumuna düşen Ernst bile durumu pek fazla ciddiye almamıştır.

Ernst'siz Beşiktaş İnönü'de 2 golle Madrid'i eleyebilir mi? Bence zor ötesi.

..SerdaL Adalı'nın takımı yalnız bırakmamak adına Madrid'e gelmesi,iyi bir Beşiktaşlılık örneğidir.SerdaL bey başkanlık için son kararını Pazartesi veya Salı günü açıklayacakmış..Hakkımızda Hayırlısı

Zannedersem ayın 15'ine kadar yönetim listelerinin belli olması lazım..

..CarvalhaL'in yerine iyi bir teknik direktör muhabbetleri için daha erken...

  Portekizliler gitsin demek kolay,yerine yenilerini bulmak zor.

2 yorum:

EC dedi ki...

Degerlendirmeleriniz oldukca yerinde ve dogru.
Anlayamadigim bir diger husus ise hem Necip, hem Veli hemde Mustafa surekli kayarak dustuler ayakta kalmalari gerekirken. Ayakkabilarinda mi sorun var?
Adamlarda Guntekin in de dedigi gibi genc takimdan 3-4 kisi oynadi, ve 70 ci dakikalarda da 17 yasinda Saul girdi oyuna, yina alt yapidan.
Son 1-2 haftadir bazi BJK bloglarini yaziyorum, BJK nin gencleri neden denenmiyor.
Hem futbolcularin yorgunlugundan bahsedilirken, araya bir iki tane A2 elemani serpistirse de cikanlara dinlenme olanagi saglansa, iyi olmaz mi? Bize yildiz oyuncu degil, genc, hirsli yildiz oyuncu olmaya aday futbolcular lazim. Bu sekilde alinmis Alves'i neredeyse 40 mac oynanmasina ragmen henuz goremedik.
Neden Muhammed'e sans verilmiyor? Barcelona kendisini yetenekli oldugunu dusundugu icin almak istemisti alt yapisina, BJK nin teknik direktorleri ( Mustafa Denizli haric) ayni fikirde degiller demek ki.
Ciddi olarak soyluyorum bu Almeida, Simao, Quaresma ile cikarsak, Pazar gunu Orduspor bizi 3'ler...
Luksemburg dan

JANiTSCHAR dedi ki...

EC,

Saha zemini süper,zeminde kaymak için her hangi bir sebep yok...

Zemin yağmurlu olsa,zemine uygun olmayan ayakkabılarla maça çıktılar yorumunu yapabilirdik...

benim yorumum;

oyunun hızlı oynandığı anlarda bizimkilerin şaşkınlıktan ayakları kaydı...

oyuna ayak uyduramadıklarından ayakta kalamadılar.

Ha ! bir fitbolcunun zemine sağlam basmasının ana etkeni karın kaslarının gelişmişliğidir.

Veli,Necip'in ve Mustafa'nın fiziki durumunu da ancak teknik heyet bilir.

biz uzaktan sadece atar tutarız..

bana göre Mustafa'nın fizik gücü yerlerde sürünüyor.

Atleticolularda bizim aksimize fit ve kemik gibiydiler.

Alt yapı meselesi çok derin bir mesele...

Türkiye'de eğitim sıfır..Eğitimin olmadığı bir Ülkede altyapıdan fitbolcu çıkmaz.

Çünkü gelişim bir bütündür.

Zeka+Fiziksel Gelişim+Bilişsel gelişim+Çevre+Kültür gibi hepsi bir zincirin halkası.

Bu yüzden Türk klüblerinin altyapılarıyla Avrupa Klüblerinin altyapılarını karşılaştırmak bizi doğru sonuçlara ulaştırmaz.

Ben Beşiktaş Altyapısındaki oyuncuların pek çok eksikliğinin olduğunu düşünüyorum.

Altyapı Hocası sempatik CarvalhaL'de bunları gördüğünden hiç altyapıya bakmıyor.

Atletico'nun altyapısından gelen oyuncuların fizik gücünde bizim altyapıda oyuncu var MI?

bence yok..

Muhammed şu an için büyük soru işareti ?

Alves de bir Mendes kazığı...

Bu TransferLe klübten birileri zengin oldu.

Ha sen diyorsun ki hiç biri Edu'dan daha kötü olamaz.

Doğru sende haklısın..

Luksemburg'a selamlar..