31 Aralık 2011 Cumartesi

Cerrah-Tess Gerritsen

''Cerrah''cinsi-sapık bir katilin hikayesini anlatan polisiye-gerilim türü kitap...

Kitabın yazarı Tess Gerritsen,Dahiliye Uzmanlığı kariyerini yarıda bırakarak çok satan kitapların yazarı olabilmeyi başarabilmiş bir doktor.

Tess Gerritsen'in doktorluk yönü Cerrah'a maalesef kötü yönde yansımış.Kitapta bol bol ana konudan uzakta anlatılan kanlı ameliyat sahneleri mevcut.Bazı tıbbi terimlerin anlamını merak ediyorsanız gene Cerrah bu konuda size yardımcı olabilir.

Bir Amerikan filmi izlediğiniz izlenimine kapıldığınız sahnelerin anlatımı da kitapta sık sık yer verilmiş.

Son anda katilin andavallığından yararlanıp en güç durumdan kurtulmayı başaran kurban,asıl katilin yerine başka birini yanlışlıkla silahıyla mıhlayan polis,polisin rozet ve silahına el konulması offff offff ! Bir de kahrolası federaller kitaba dahil olsaymış tam olacakmış.

Özgünlük,yaratıcılık,duru anlatım bir yazarın ulaşması gereken ne zor hedeflermiş ?

Bunların dışında insanı hafiften heyecanladıran katilin kendi ağzından düşüncelerin yazıldığı,kral Agamemnon'un Truva seferi sırasında tanrılara sunduğu kurbanın anlatıldığı bölümler nefisti.

Ben Cerrah'ı iyi ve kötü arasında gidip gelen bir polisiye gerilim olarak tanımlıyorum.

Tess'le ilk tanışıklığımıza da Cerrah'la noktayı koyuyorum.

Daha da Tess Gerritsen okumam.

For ever Agatha !

29 Aralık 2011 Perşembe

Bir Kereliğine Düşme Kaldırılsın !


Bugünlerde can-ı yürekten isteğim şike yasasının 58.maddesi değiştirilerek bir kereliğine düşmenin kaldırılması.

Hem bir kereden bişicik olmaz.

Sayın spor bakanımız,klüpler birliğinin büyük başkanı,diğer klüplerin başkanları,şerefli fitbol basınımız,denyoluk sınırlarınız zorlayıp miting yapan fenev taraftarı,o mitingte ağlayan baz-ı aklı evveller, kısacası fitbol milletinin çoğunluğu,şikenin kaldırılmasını istiyor.

Eeee canım demokrasi de çoğunluğun istekleri yerine getirmek makul olan değil midir ? 

Bakalım Fitbol Federasyonu Genel Kurulundan hangi karar çıkacak,zu ha ha !

Düşmenin kaldırılmasına karşı olanlar da var...

Düşmenin kaldırılmasıyla Türk fitbolunun başına gelecekleri bilen TFF başkanı Mehmet Ali Aydınlar düşmenin kaldırılmasına karşı mesela...

Şikenin kitabı yazmış Galatasaray da düşmenin kaldırılmasına karşı.
Galatasaray'ın bu tutumu Anti Fenerlilikten mi ? yoksa Türk fitbolunun geleceğini düşünmelerinin bir sonucu mudur ? orasını ancak Allah bilir.

Janitschar olarak benim şike yasasında değişiklik yapılarak düşmenin kaldırılmasının en çok isteme nedenleri sıralayacak olursam;

Fifa Türk Milli takımlarını uluslararası müsabakalardan en az beş seneliğine men eder.
  
Bu kararın doğrultusunda UEFA Türk takımlarını en az beş seneliğine Avrupa Kupalarından men eder.

TFF düşme kararını düzeltmediği sürece bu ceza kararlarının süreleri uzar.Bu kararları TFF'nin Fİfa,Uefa üyeliğinin askıya alınması gibi yeni kararlar izler.

Türk takımlarının Avrupa Kupaları hedefi kalmayacağından Züper Ligin havası söner.

Avrupa Kupalarında piyasa yapma olanağını kaybeden;
Q7,Almeida,Elmander,Muslera,Jobo,Melo,Fernandes gibi yıldızlar Türkiye Süper Ligin den ayrılma kararı alırlar.

Tribünler boşalır,Kombine bilet,Forma ürün ve Decoder satışlarını dip yapar.

Lig Tv iflas eder.Yeniden ihaleye çıkılsa da önceki ihale de vaat edilen paralar bir daha söz konusu bile olmaz.

Klüplerin ekonomileri çöker.

Klüpler,Türk fitbolcularının maaşlarını ödeyemez duruma gelir.

Türk fitbolcuları üç kuruş paraya Avrupa'nın sıradan takımlarında top oynamak için menajerlerine talimat verir.

Avrupa'da top koşturan gurbetçiler,Türk Milli Takımı uluslararası turnuvalardan men edildiğinden,başka ülkelerin Milli takımlarında top oynamaya başlarlar.

Türk Fitbol'unun büyük klüpleri basketbol,voleybol gibi şubelere yatırım yapmayı durdurur.Türk Basketbolu çöker.Basketbol Ligi yayın ihalesi para etmemeye başlar.

Türkiye'nin Avrupa Fitbol Şampiyonası gibi turnuvalara hatta Olimpiyatlara talip olması söz konusu dahi olamaz.
Türkiye'nin dünya spor camiasındaki itibarında onarılamaz yaralar açılır. 

Türk fitbolu üzerine kurulu spor basınının tirajları dip yapar.

TV'de ki sözde fitbol programlarının ratingleri sıfırın altına düşer. 

Türk fitbol basınının amigo yazarlarının çoğu işsiz kalır.

Kısacası,her yerinden bok akan pislik fitbol sistemimiz çöker.

Düşmenin kaldırılmasını işte ben bu olası sonuçlarından dolayı istiyorum.

Düşmenin kaldırıldığı gün içimin yağları eriyecek.

Ve belki temiz fitbola ulaşma özlemimizin ilk harcı bu şekilde atılacak.

Saftirik fenerlilere bir mesajla yazımızı sonlandıralım.

Bakın yavrularım,yarın Ömer Çavuşoğlu Fifa,Rıdvan UEFA başkanı olsa siz gene içine düştüğünüz bataktan kurtulamazsınız. 

27 Aralık 2011 Salı

Ara Transferde,En Verimli Hamle Fink


2011-12 sezonu Süper Şike Ligi'nin ilk devresinin sona ermesiyle birlikte,adi fitbol basınımız uyduruk transfer haberleriyle gene desteksiz atmaya başladı.

Bugünlerde Beşiktaş'a yakıştırılan isimler;Tevez,Alex,Olcan.İyi de hangi parayla ?

Beşiktaş'ın görünen borcu 383 TL'miş.

Büyük Başgan ! bu borcun günü kurtaran ödemelerini yapabilmek için şahane tasarruf tedbirleri açıklamış.

Bu tedbirlere göre artık klubte Başgan'dan habersiz fotokopi çektirmek,faturalı hattan menajerlerle konuşmak,ocakbaşı'ndan klüb adına kebap söylemek yasaklanmış.

''Eeee Başgan'ım ! sezon başında Alves'in yarı bonservis bedeline 3,5 Milyon Avro öderken neredeydiniz ?''diye sorsak...alacağımız yanıt büyük olasılıkla mantık ilminin kurucusu Aristo'yu mezarında osurta osurta güldürürdü.

Çizdiğimiz karanlık tablodan,kitabını yazdığımız :) fitbol menajerliği işine dönersek.

Şike davası öncesinde bu takımın Hoca'sı Tayfur Havutçu,Tayfur Hoca'nın benimsediği formasyon 4-2-3-1'di.

Eldeki kadroda defans önünde oynayabilecek fitbolcuları sıralayacak olursak;Aurelio,Ernst,Necip benim santrafor arkası oynamasını tercih ettiğim Fernandes ve en sıkışık anda zoraki defansif midfilyt Toraman.

Kaç topçu yaptı ? beş topçu

O vakitler Play-Off zamazingosu da yoktu.

Tayfur Havutçu eldeki bu beş topçuyla defans önünü,sezon sonuna kadar çıkartabileceğini hesaplıyordu.Bu yüzden bonservisi elinde olan Ceyhun Gülselam'ı transfer etmeyi bile düşünmedi.

Fink o zamanlar Tayfur Havutçu'nun planları dahilinde miydi ? hatırlamıyorum

Sonra neler oldu ?

Tayfur Havutçu mapus damına düştü.Takımın teknik direktörlüğüne CarvalhaL getirildi.

Gözden çıkarılan Fink'te Eylül başında Samsunspor'a kiralık yollandı.

CarvalhaL iş başı yapar yapmaz takımına 4-3-3 formasyonunu benimsetmeye çalıştı.

Bu tercihle takım içinde,oyunun her iki yönünü tempolu oynayabilecek orta saha ihtiyacı arttı.

İlk zamanlarda geniş alanda Ernst'siz oynamaya çalışan Beşiktaş orta sahası dağılma emareleri verse de,Carvahal'ın zaman içinde Alamanlar'ı hatırlamasıyla takımın orta sahası toparlandı.

Amma fikstür o kadar sıkışıktı ki,Toraman bile kırıcı maç trafiğinde Beşiktaş Orta sahasında forma giymek zorunda kaldı.

Soruyorum,Süper Şike Liginin İkinci yarısında,Avrupa Ligi ve Türkiye Kupa'sı maçlarıyla daha da sıkışacak fikstür de,

Orta saha da Ernst'e,Necip'e,Aurelio'ya alternatif olacak ve

Beşiktaş'ın çöken mali tablosu içinde,BELEŞ'e alınabilecek topçu kimdir ?

Yanıt Fink'tir.

Kesinlikle ama kesinlikle,devre arası transfer döneminde birilerinin gazına gelip abuk subuk transfer işlerine girilmemelidir.

Fink kadroya dahil edilip,Sivok'la sözleşme yenilenip transfer hikayesi sonlandırılmadır.

Kadrodan illa birileri gönderilmek isteniyorsa Ersan'ın geri dönme olasılığını göz önünde tutularak Sidnei'le yollar ayrılmalıdır.

Ağır sakatlıktan çıkan Bebe'nin önümüzdeki aylarda nasıl bir performans sergileyeceği büyük muamma olduğundan benim beğenmediğim topçu Edu dahi kadroda tutulmalıdır.

Hep derim Berezilyalı topçu sevmem,Alaman olsun çamurdan olsun !

İmmer Fink !

24 Aralık 2011 Cumartesi

Prag Mezarlığı (Umberto Eco)

Umberto Eco'nun son kitabı Prag Mezarlığı'nı raflara düşer düşmez aldım.
Umberto Usta,bu kitabında yaşanmış tarihi olayların -Yüzbaşı Dreyfus Olayı gibi- perde arkasını kendince kurgulayarak okuyucuya aktarmış.
Kurguda adı geçen karakterlerin çoğunluğu gerçek tarihi şahsiyetler.
Yazarın daldan dala atlayan anlatım tarzı kitabı okunmasını zor hale getirmiş.
Tarihe ilgi duymayanların kitapla bağ kurması zor.Eco hayranları dışında bu kitabı beğenip öneren çok az okur olacaktır.Kitapta en beğendiğim bölüm Stanley Kubrick'İn son filmi eyes wide shut'ın ünlü şeytana tapınma ayinine benzer bir kara ayinin anlatıldığı bölümdür.

Sıkı bir Eco takipçisi olarak bu kitabı kimseye önermiyorum.

Bugünlerde okuduğum diğer tarihi romanlar;

Drina Köprüsü-İvo Andriç Osmanlı Bosna'sının Avusturya işgaline uğramasıyla geçirdiği değişim Sokullu Mehmet Paşa'nın yaptırdığı Drina Köprüsü merkez alınarak anlatılır.Harika öyküleri barındıran bu kitaptan beni en çok etkileyen öykü kumar tutkusunun anlatıldığı öyküdür.

Moğol Kurdu (Cengiz Han)-Homeric
Moğol Kurdu'n da adı Demirci manasına gelen Temuçin'in Moğolları tek bayrak altında toplayıp nasıl bir dünya imparatorluğu kurduğunun hikayesi anlatılır..
Kitap Moğollar'ın siyasi tarihinden çok,Moğollar'ın yaşam tarzına ilişkin ayrıntılı bilgileri içerir.
Savaş sahnelerine meraklı olanlara bu kitabı pek önermiyorum.

23 Aralık 2011 Cuma

Beşiktaş:1 - Karabükspor:0


Beşiktaş seyircisinin takımını yalnız bıraktığı bir Şeref Bey gecesinde,CarvalhaL'ın Beşiktaş'ı,Süper Şike Ligi'nin 2011-12 sezonunun ilk yarısını zorlanarak da olsa galibiyetle kapatmasını bildi.

CarvalhaL maç yapmaktan yorulan takımını,hafiften rotasyona sokarak sahaya sürmüş.

Orta sahanın yerli dinamosu Necip yedeğe çekilirken,orta saha da Ernst'in solunda Veli görev almış.

Veli'nin orta sahada görev almasıyla boşalan sol açıkta Edu'ya forma verilmiş.

Sağ açıkta ise süpriz denebilecek bir Ekrem tercihini gördük.

Yukarıda ki diziliş Beşiktaş'ın daha çok savunmadaki durumu gösterir.

Beşiktaş hücuma başladığında yukarıdaki diziliş farklılaşır.

Beşiktaş hücuma başlarken;Egemen-Sivok ikilisinin kendi aralarında yanlamasına yaptıkları sözde hücuma hazırlık paslaşmaları görüntü olarak aldatıcıdır.

Bir türlü ileri oynanmayan,yan paslarla oyalanan top,meşin yuvarlağın asıl sahibi Fernandes geriye gelip meşin yuvarlağı alıncaya kadar devam eder.

Fernandes gerilere kadar gelip defansından top çıkarmaya çalıştığı anlarda Veli-Ernst ikilisi ileri doğru yönlenir.

Hilbert,İsmail bekleri kanatlardan rakip bek bölgelerine çapraz koşular yaparak Fernandes'e pas opsiyonları yaratır.

Sonuç,Oyunun odağı Fernandes olur.Sahada ki tüm oyuncular Fernandes'in ayağına bakar hale gelir.Sahanın içinde Beşiktaş adına oyunu yönlendirebilecek Fernandes'den başka bir fitbol aklı zeminde belirmez.

''İlk yarıyı harika oynayan Beşiktaş,maçın ikinci yarısında gene 1-0'ın üstüne yatmaya çalıştı.''

Yukarıdaki yargı,maçı izleyen pek çok fitbolseverin birleştiği noktadır.

Ortaya çıkan bu durumun nedenlerini sayarsak; 

..Yoğun maç trafiğinin Beşiktaş'ın kondisyonunu emmesi.
..Takımın oyunu geniş alanda oynama isteği.(Egemen'le zaten buna mecbursun)
..Defans tandemi stoperlerinin hücuma hazırlık paslarını verimli şekilde yapamamaları.(gene Egemen faktörü)
..Ve Defans tandemi stoperlerinin hücuma katkı rolünü yorulana kadar Fernandes'in üstlenmesi.

En azından mahalle arası halı saha maçlarından topla hamle yapmanın ne kadar yorucu olduğunu biliriz.Buna dayanaraktan,bu gece sahada en çok efor sarf eden adam bence Fernandes'dir diyorum.

Oyunun ana kumanda merkezini yöneten Fernandes yorulunca da ileriye top gitmiyor,ileride ki Edu-Almeida ikilisi Fernandes'in oyundan düşmesiyle pasifize oluyor ve Beşiktaş'ın hücumda ki etkinliği pat-da da-na-nak düşüveriyor.

Rakip Karabük gibi ligin en kötü takımlarından biri olsa da Beşiktaş kalesi oyunun sonlarında tehlike cenderesine giriyor. 

Maçın kısa hikayesini kısacıktan değinmek;

Almeida'nın santrafor da rakip savunma için yem görevini üstlenmesiyle rakip ceza sahası içinde boş alanlar bulan Ekrem 2 ve 5. dakikalarda üst üste girdiği iki gol net gol pozisyonundan yararlanamaz.Pektemek sahada olsaydı o pozisyonlardan en az bir tanesi golle sonuçlanırdı :) PekTabii

Almeida'nın ilk şutu 10.dakika'da sol çaprazdan geldi.Şut güzeldi fakat rakip kaleci Orkun için kolay top oldu.

20.dakika'da de marke forvet Ekrem :) bu kez ceza sahası yayından topa falsolu vurdu topu rakip kaleci bunalım Orkun çeldi.

31.dakika'da Hilbert sağ açıktan topu Almeida'nın kafasına kondurdu.Almeida topu yakın kale direğine kafayla gönderdi,top kaleyi bulmadı.

37.dakika'da ki golümüz...Aslında bu golde iki tane asist var :) I.asist Fernandes'in Karabük defansını etkisizleştiren olağanüstü pası...II.asist sıfırda topla buluşan İsmaiL'in fevkalade bir pasla Almeida'ya al da at pasını vermesi.Almeida bu sefer gol imkanını iyi değerlendirerek takımımızı öne geçirir.(1-0) GOLLLL

Golden maçın 88.dakikasına kadar Beşiktaş sahada Net gol pozisyonu üretemez.88.dakika'da sağ açıkta Hilbert topla buluştuğu anda önce vücut çalımıyla rakibini ekarte eder sonra altı pasta ki Veli'ye topu aktarır.
Veli yüzde bir milyonluk gol pozisyonunu topu kafasıyla auta atarak heba eder.

90+'lar da Necip 30 mt'den rakip kaleye nefis sert bir şut çeker.Top Kaleci Orkun'un bakışları arasında üst direkte patlar.Topu takip eden Fernandes kaçan gole üzülür.  

Bu gecenin oyuncu değişiklikleri ?

58.dakika'da Ekrem'le-Necip yer değiştirirken aslında sahadan çıkması gereken bir diğer oyuncumuzda Veli'dir.Bu değişikliğin ardından Necip Orta saha'da görev alırken Veli kanada geçer.

71.dakika'da seyircinin en çok istediği adam Pektemek oyuna Almeida'nın yerine dahil olur.Ben bu değişikliği yanlış buluyorum.Nitekim bu değişikliğin ardından Karabük Beşiktaş kalesi önlerinde görülmeye başlamıştır.

Pektemek'ten santrafor olmaz.Pektemek oyuna dahil olduktan sonra Edu-Pektemek ikilisi Santrafor bölgesinde değişerek oynasalar da takımı ileride tutmayı başaramamışlardır.

Almeida'nın sahada olmadığı anlar,eldeki kadroda Almeida'nın Beşiktaş sisteminin temel direği olduğunu bir kez daha cümle aleme göstermiştir.

Bu gece Almeida gol attı,Pektemek atamadı.
Pektemek Samsunspor maçında da gol atamamıştı.
Ama Pektemek'in ligte beş golü var Almeida'nın üç golü var :) 

boşverin bu lafları,bu sözler geyik muhabbetidir.

Sahada takımı var kılan etken sistemdir.

Almeida'da sistemin temel direğidir.  

90+'lar da son oyuncu değişikliğinde Veli oyundan çıkarken Tanju oyuna dahil oldu.
Tekniği iyi Tanju ?
Et mi balık mı ? olduğu anlaşılamayan Tümer Metin'e benzetilen Tanju sahaya adım attı.

Skor 1-0,2-1 gibi sürüncemedeyken son saniye oyuncu değişikliklerine ben karşıyım.Son saniye de yapılan oyuncu değişikliklerinin,rakibe dinlenme,hakeme maçı bir iki dakika daha uzatma fırsatı verdiğini teknik direktörler acaba neden gözardı ederler ?

Bu gece 85. dakika bir Beşiktaş'lı daha oyuna dahil oldu.Karabük'te Shelton çıktı,Ali Kuçik sahaya girdi.
Geçen sezon pişmez dediğimiz,topa vurmayı bile hala öğrenemeyen Ali Kuçik.

Geçen gün kanalları zaplarken Demirkol'un ''Türk fitbolunun altyapısı Bienvenu,Edu gibi kötü forvetlerin alternatifi adamları bile üretemiyor'' lafına tanık oldum.

Ürettiğimiz son adam Ali Kuçik..

Birde Batuhan diye bir çocuk vardı onu da yönetemedik.Yok yaramazmış yok adam olmazmış diye diye bitirdik çocuğu.Fener devre arası transfer sezonunda Nobre'yi alırsa şaşırmayın :)

Oyuncu performansları;

Maçın adamı,yıldızı olağanüstü paslarla Beşiktaş'ı yöneten Fernandes'dir.

Maçı başından sonuna kadar aynı tempoyla oynayan oyuncu Ernst'tir.

Maçın 20.dakika'sın da attığı tuhaf pasla seyirciden yuh yiyen,sonra maçın 37.dakikasında Almeida'ya yaptığı asistle seyirci baskısının altında kalmadığını seyirciye ilan eden,maçı ortalama bir sol bek performansıyla bitiren güzel adam İsmail'i de artık bu seyirci kabullenmelidir.

Kaptan Sivok bu gece ki tek hatasını rakibini yere indirerek ve karşılında sarı kart görerek ödemiştir.

Egemen olağanüstü kademe anlayışına sahip.

Almeida bu takımın santrafor özelliğine sahip tek oyuncusu.

Hilbert bir türlü seyirciden istediği sevgiyi göremeyen oyuncumuz.

Edu Beşiktaş'ın oyuncusu değil.

Veli çok koşuyor fakat sahada hiç görünmüyor.

Cenk bugün kendisine hiç top gelmedi.

Ekrem maç bugün berabere bitseydi maçın en çok konuşulan adamı olurdu.Kaçırdığı gollerde yeteneği ölçüsünde elinden gelen en iyi vuruşları yaptı.Kaçırdığı gollerden ötürü gol pozisyonlarına girmesine üzüldüm.

Sonuçlar;  
..Tayfur Havutçu'nun CarvalhaL'ın yerine teknik direktörlüğü kabul etmeyişi Beşiktaş adına son derece olumlu bir gelişmedir.
Bu gece CarvalhaL yedek klubesinde oldukça neşeli ve hırslı bir görüntü çizdi.
Attığımız golde heyecanlanıp havalara uçtu sonra sevincini abarttığını düşünüp Karabük yedek klübesinden özür diledi. 

..Şike davasının Beşiktaş'la ilgili kısmı az çok aydınlanmışken yönetim boş durmamalı,tribünlerin boşluğuna çare amacıyla makul fiyatlarla kombineleri tekrardan satışa sunmalı.

..Bülent Korkmaz inanılmaz derecede kötü bir vücut diline sahip.Bu da fitbolcularıyla iletişimin önünde ki en büyük engel.
 Aynı durum Tolunay Kafkas içinde söz konusu.

..Bu arada Barca-Hospitalet maçı 9-0 oldu.Dakika daha 80.

..Geçen hafta Nihat Doğan'ın eskiden Seda Sayan'la evli olduğunu keşfettim :) 

Kimdir bu Nihat Doğan ? merakım devam ediyor. 

21 Aralık 2011 Çarşamba

Türkiye'nin 2014 Dünya Kupası elemeleri fikstürü

7   Eylül 2012 Hollanda - Türkiye
11 Eylül 2012 Türkiye - Estonya
12 Ekim 2012 Türkiye - Romanya
16 Ekim 2012 Macaristan - Türkiye
22 Mart 2013 Andorra - Türkiye
26 Mart 2013 Türkiye - Macaristan
6   Eylül 2013 Türkiye - Andorra
10 Eylül 2013 Romanya - Türkiye
11 Ekim 2013 Estonya - Türkiye
15 Ekim 2013 Türkiye - Hollanda



A Milli Fitbol Takımının eleme maçlarını oynayabilmesinin bir şartı da TFF'nin şike soruşturmasını Fifa ve Uefa'nın talimatları doğrultusunda sonuçlandırmasından geçmektedir.
Mehmet Ali Aydınlar'ın bugünlerde yaptığı ''TFF'nin küme düşürmeyi kaldırma gibi bir düşüncesinin olmadığı'' beyanatı Fifa ve UEFA tehdidine dayanmaktadır.

20 Aralık 2011 Salı

Hafta İçi Maçlar

20 Aralık Salı
19.00 Siena – Fiorentina  Euro Futbol
21.00 Real Madrid – Ponferradina  TRT Haber
21.45 Cagliari – Milan  Euro Futbol
21.45 Wolverhampton – Norwich City  Lig TV3
22.00 Nancy – Marsilya  Lig TV2


21 Aralık Çarşamba
18.00 Antalyaspor – Fenerbahçe  Lig TV
18.00 Mersin İY – Eskişehirspor  Lig TV3
18.00 Kayserispor – Ankaragücü  Lig TV2
19.00 Udinese – Juventus  Euro Futbol
20.30 Galatasaray – Manisaspor  Lig TV
20.30 Sivasspor – Samsunspor  Lig TV2
21.00 A.Madrid – Albacete  TRT Haber
21.45 Man. City – Stoke City  Lig TV3
21.45 Inter – Lecce  Euro Futbol


22 Aralık Perşembe
18.00 Gençlerbirliği – İstanbul BŞB  Lig TV2
18.00 Trabzonspor – Orduspor  Lig TV
20.30 Gaziantepspor – Bursaspor  Lig TV2

20.30 Beşiktaş – Karabük  Lig TV
22.00 Tottenham – Chelsea  Lig TV3

16 Aralık 2011 Cuma

HaftaSonu Maçlar



16 Aralık Cuma
20.00 Orduspor – Galatasaray (LİG TV)
21.30 Bayern Munich – Köln (TRT HD)


17 Aralık Cumartesi
13.00 Ankaragücü – Gaziantepspor (LİG TV)
13.00 Kardemir Karabük – Mersin İdman Yurdu (LİG TV2)
13.30 Kartalspor – Adanaspor (TRT 6)
16.00 Eskişehirspor – Kayserispor (LİG TV)
16.30 Freiburg – Borussia Dortmund (TRT HD)
17.00 Fulham – Bolton (LİG TV2)
17.00 Newcastle – Swansea (LİG TV3)
19.00 Bursaspor – Antalyaspor (LİG TV)
19.00 Mallorca – Getafe (NTVSPOR)
19.00 Denizlispor – Gaziantep Belediye (TRT ANADOLU)
19.30 Wigan – Chelsea (LİG TV2)
19.30 Schalke – Werder Bremen (TRT HD)
21.00 Athletic Bilbao – Zaragoza (NTVSPOR)
21.45 Milan – Siena (EURO FUTBOL)
22.00 Lyon – Evian (LİG TV2)
23.00 Sevilla – Real Madrid (NTVSPOR)


18 Aralık Pazar
12.30 Barcelona – Santos (TRT HD – Dünya Kulüpler Finali)
13.00 Atletico Madrid – Betis (NTVSPOR)
13.00 Manisaspor – Gençlerbirliği (LİG TV2)
13.00 Sivasspor – İstanbul Belediye (LİG TV)
13.30 Karşıyaka – Akhisar Belediye (TRT 1)
13.30 Tavşanlı Linyit – Kasımpaşa (TRT ANADOLU)
14.00 QPR – Manchester United (LİG TV3)
16.00 Cesena – Inter (SMART 3D)
16.00 Juventus – Novara (EUROFUTBOL)
16.00 Samsunspor – Beşiktaş (LİG TV)
16.05 Aston Villa – Liverpool (LİG TV2)
16.30 Kaiserlautern – Hannover (TRT HD)
18.10 Manchester City – Arsenal (LİG TV2)
18.30 Mönchengladbach – Mainz (TRT HD)
19.00 Fenerbahçe – Trabzonspor (LİG TV)
19.00 Osasuna – Villarreal (NTVSPOR)
19.00 Bucaspor – Elazığspor (TRT ANADOLU)
21.45 Lazio – Udinese (SMART 3D)
21.45 Napoli – Roma (EURO FUTBOL)
22.00 PSG – Lille (LİG TV3)
22.30 Valencia – Malaga (NTVSPOR)


19 Aralık Pazartesi
19.00 Çaykur Rize – Boluspor (TRT ANADOLU)

15 Aralık 2011 Perşembe

Carvalhal,Pektemek,Almeida,Tayfur Hoca


Beşiktaş'ın İBBelediyespor ve Stoke'la oynadığı maçlarını izledim fakat can sıkkınlığı ve zamansızlıktan bu maçların yorumlarını bloğa asamadım.

Yalnız,yakın zamandaki maçlarda ortaya çıkan gelişmeler ve CarvalhaL'ın Pektemek tercihleri üzerine bir kaç kelam etmek isterim.

Önce CarvalhaL'ın Pektemek tercihleri.....

Manisaspor deplasmanında CarvalhaL,Mustafa Pektemek'e Santrafor rolünde görev verdi.

Tüm takımın yükünü kara bir lokomotif gibi çekmek zorunda kalan Pektemek,bu görevi maçın ilk yarısı boyunca hakkıyla,maçın ikinci yarısından 60.dakika'ya kadar idareten yaptı.Beşiktaş rakipten baskı yemeye başladığı anlarda CarvalhaL Beşiktaş'ın İkinci golüne imza atan Pektemek'i 73.dakika'da oyundan alıp Almeida'yı sahaya sürdü.

Carvalhal'ın bu değişiklikle amacı teklemeye başlayan sisteminin işlerliğini devam ettirmekti.

Bence Manisaspor maçında CarvalhaL,Pektemek'ten santrafor olmayacağının tam kararını verdi.

Sonraki İB Belediyespor maçında gol yollarının sessiz adamı Almeida tekrar Santrafor bölgesinde görev aldı, bu sefer Pektemek uzak forvet olarak sağ açıkta oynadı.

CarvarhaL bu fitbol doğrusuyla Pektemek'i gol yollarında daha etkin kılmayı amaçlamıştı.

Ancak İB Belediyespor'un şahane sistemi,Pektemek'in tam randıman vermesini önledi.

Maçın Beşiktaş adına golü Pektemek'in ayağına çarpıp rakip ağlarla buluşsa da bu gol asla şans golü olarak nitelendirilmemelidir.

Gol topu isteyen,doğru yerde doğru zamanda topla buluşan adamların işidir.

Belediyespor maçında iyi oynamayan Almeida'yı,CarvalhaL'ın oyunda tutmasının sebebi gene sistemdir.

O maçta Pektemek yerine Toraman'ın oyuna girmesi Belediyespor'un golü gelmese maçtan sonra belki de hiç tartışılmayacaktı.

Manisaspor maçı sonrasında CarvalhaL'a Pektemek için inşallah Stoke'a karşı ilk devre Pektemek'i oynatır,gittiği yere kadar da Pektemek sahada kalmalı temennisinde bulunmuştuk.

CarvalhaL bizim temennimizin de ötesine geçti.

Maça başlarken CarvalhaL,Almeida'yı santrafor bölgesinde görev verdi.Pektemek'i ilk yarı boyunca yedek oturtup,Pektemek'i ikinci yarıda Holosko'nun yerine sağ açıkta uzak forvet olarak oyuna sürdü.

Sonuçta Almeida üzerine odaklanmış Stoke defansı içinde hareketli Pektemek harika verim verdi.

CarvalhaL Pektemek'ten Santrafor olarak yararlanmanın fazla verim getirmeyeceği o kadar çabuk kavramış ki dün yorulan Almeida'nın yerine kimi oyuna sürdü ? EDU'yu :) Edu'nun uzun zaman sonra forma şansı bulmasının en önemli nedeni bana göre kadro içinde Almeida'dan sonra Santrafor oynayabilecek ikinci topçu olmasıdır.

Edu'nun oynamasına sebepte Pektemek'ten uzak forvette verim alınmak istenmesidir.

Karşıt görüşlülerin sloganı cümle :) ''Pektemek Almeida yerine forvet oynasın'' Pas fotomaç lehçesiyle yazan karşıt görüşlü arkadaş aslında burada,Pektemek Santrafor oynasın demeye çalışıyor :) Amma pasfotomaç lehçesinde tüm santraforlara forvet dendiğinden ne dediği pek anlaşılmıyor :)

Pektemek zaten Forvet oynuyor :)

Sonuç;(merkez Forvet'in) Santrafor'un Sol,Sağ ya da arkasında oynayabilen Pektemek forvettir ve bu mevkilerde de markeliği ile gole Almeida'dan daha yakındır.

Aslı forvet olan zorunluluktan Santrafor  oynayan ve giderek yıpranan Burak Yılmaz'ın durumuna Pektemek'i sokmak istemiyorsanız,Pektemek'i forvet oynatmalısınız.

Allah'tan CarvalhaL Pektemek'i doğru analiz ediyor.

Blogta asıp yolladığımız CarvalhaL artık fitbol olayını aşmaya başladı.Adam bir kere denediği ve verim alamadığı hamleyi diğer maçta kesinlikle denemiyor.İşte son altı maçta beş galibiyet bir beraberlik alan Carvalhal'ın başarısının sırrı burada yatıyor.

DemirkoL Stoke maçından sonra Beşiktaş kadrosunda Bobo ayarında bir oyuncunun olmadığını söyledi :)

Bonservisi elindeyken Avrupa piyasasında kendisine klüp bulamayan Bobo'da,Demirkol Avrupalı Scoutların göremediği hangi cevheri gördüğü bir açıklasa hepimiz aydınlanırız.

Belediyespor maçında muhtemelen Figer'in de üfürmesiyle İnönü'ye gelen,transfer piyasasına adını tekrardan hatırlatmaya çalışan Bobo'yu tribünde gördük ve o Bobo fazlaca ses getirmeden gerisin geriye memleketine döndü.

CarvalhaL mı ? Tayfur mu ? 

''Beşiktaş'ın çocuğu Tayfur Havutçu''duygusallığına teslim olup CarvalhaL'ı kenara itmek gelinen nokta itibariyle bence çok hatalı bir hamle olur.

UEFA Avrupa Ligi'in de grubunu lider olarak tamamlamış bir Beşiktaş'tan bahsediyoruz.

Mümtaz fitbol basınımızda bu başarıyı bile küçük gören fitboldan çakmayan sözde Beşiktaş'lı yazarları okumak üzücü.

Tayfur Hoca 4-2-3-1'i takımına oynatmaya çalışırken,CarvalhaL başarılı sağladığı 4-3-3'te takımın başına geçtiğinden bu yana ısrarcı.

Durum böyleyken Tayfur Hoca'nın dönüşüyle küçük,ıstırapsız bir geçiş döneminin yaşanacağını beklemek iyimserliktir.

Tayfur Hoca CarvalhaL ile makineleşen Beşiktaş'a karışmamamalı hatta mümkünse idman sahasına dahi girmemelidir.  

Tayfur Hoca Beşiktaş'ın iyiliği için en azından sezon sonuna kadar CarvalhaL'ın üzerinde idari menajerlik gibi bir görev üstlenmelidir.

Fernandes ?

Bu adam iyicene kudurdu.

Dün gece Güntekin Onay,Metin Tekin diyaloğu :)

Güntekin:Stoke'ta Upson kırmızı kart gördükten sonra üç numaralı sol bek stoper mevkiine geçti.

Metin Tekin'in cevabı:Evet :)

Stoke'luların herhangi bir mevkiinde oynayan fitbolcuların sanki hepsi aynı kalıptan çıkma.O nedenle sol bekin stopere geçmesi sahada pek fazla bir şeyi değiştirmiyor.Ben menajer olsam bu Stoke'luları anca idman tesislerine koruma niyetine alırım.Böyle bir takım olabilir mi ? yav

Warrior (2011)

Warrior,2011 ABD yapımı atraksiyondan çok bir aile dramını anlatan film..

İlişkileri nefret boyutuna ulaşmış alkolik bir baba,iki kardeşten oluşan bir tipik Amerikan ailesi.

Irak savaşına katılmış,asker küçük kardeş Tom Conlon,bir gece ansızın baba evinin kapısında beliriverir.Eski bir antrenör olan babasından kendisini Spartan denilen her şeyin serbest olduğu dövüş turnuvasına hazırlamasını ister.

Büyük kardeş Brendon Conlon ise lise'de muallimlik yapan,geceleri bar fedailiği ve küçük dövüş turnuvalarından kazandığı paralarla,ailesini içine düştüğü ekonomik bunalımdan kurtarmaya çabalayan sıradan bir adamdır.

İşte bu iki kardeş Spartan denilen turnuvada buluşacaktır.

Dövüş sahneleri vasatın altında olan Warrior'sa benden 5 puan...

Warrior'sı izlerken çok sıkıldım.

Van Dame'ın eski filmleri bu filme tercih ederim.

Yani demem o ki bir dövüş filmi izledikten sonra içinizde kavga etme isteği doğmuyorsa o film sıradandır.

The Thing (2011)

Bu günlerde iyi film izlemek,bahtLI bedevinin çölde kutup ayısına rastlaması kadar zor.

The Thing yakın zamanda izlediğim kötü filmlerin içinde küçük bir vaha gibiydi.

Bilim-kurgu,korku türünde olan ilk The Thing,1982'de çekilmiş.

Abd-Kanada yapımı 2011 versiyonu da,1982 yapımına sadık olarak beyaz perdeye aktarılmış.

The Thing'in konusu klasik;Antartika'da araştırma yapan bilim adamları karlar altında tanımlayamadıkları bir cisimle karşılaşırlar.

Gora'da ki keltoş cüce'nin durmaksızın ''bir cisim yaklaşıyor efendim'' dediği cisim her halde bu olsa gerek.

Meraklı bilim adamlarımız şey,cisim veya uzay gemisinden buz tutmuş bir yaratığı araştırma merkezine getirirler.

Sonra bu insanlık tarihi için önemli buluşu kutlama faslına geçildiğinde,hiç bitmeyecek bir kuşku yumağı içinde atraksiyon başlar.

Filmin izleyeni geren can alıcı noktası kuşku..

İzlerken hop oturup hop kalktığım ve son sahnesine hayran kaldığım The Thing'e benden 10 üzerinden 7.

İzleyen pişman olmaz.

13 Aralık 2011 Salı

Hafta İçi Maçlar


14 Aralık Çarşamba
09:30 Monterrey - Esparance Tunis (TRT HD)
12:30 Kashiwa Reysol - Santos (TRT HD)
17:45 Trabzonspor - Gençlerbirliği (Ligtv)
20:00 Beşiktaş - Stoke City (Star)
20:00 Dinamo Kiev - Maccabi Tel Aviv (Euro Futbol)
22:05 Fulham - Odense (Euro Futbol)

15 Aralık Perşembe
12:30 Al Sadd - Barcelona (TRT HD)
20:00 PAOK - Rubin Kazan (Euro Futbol)
22:05 AZ Alkmaar - Metalist Kharkiv (Euro Futbol)


Tribündergi.com

9 Aralık 2011 Cuma

Şike Davası Beşiktaş Aleyhine Deliller


















İddianame toplam 401 sayfa...
Bu 401 sayfanın çoğunluğun da Fenerbahçe'nin aleyhine deliller ve şüphelilerin ifadeleri yer alıyor.

Rıdvan Dilmen bu delillerin hangi bir tarafını savunacak merakla bekliyorum

İddianame'nin Beşiktaş'la ilgili bölümü şüphelilerin ifadeleriyle beraber toplam 13 sayfa.

Savcı'nın Beşiktaş aleyhine koyduğu delillerden kendimce en önemlilerini kesip yukarıya koydum.

Delillere bakarak Serdar Adalı ve Tayfur Havutçu'nun direkt olarak şike teklifinde bulunduğuna dair bende bir kanaat oluşmadı.

Delillerde Menajer Yusuf  Turanlı sözde Serdar Adalı adına,Kupa Finali'nden önce İbrahim Akın ve İskender Alın'ı maç için ayartmaya çalıştığı görülüyor.

At mevzuuda İbrahim Akın'a yöneltilen transfer teklifiyle ortaya çıkıyor.

İbrahim Akın'ın at tutkusuyla,Serdar Adalı'nın atına göz koyması Yusuf Turanlı'nın bunu Adalı'ya iletmesi, Adalı'nın güya tamam demesi gene Menejer Yusuf Turanlı'nın ağzından delillendirilmiş.

Aleyhimize olan deliller hep işgüzar menajer Yusuf  Turanlı'nın beyanatlarından oluşturulmuş.

İlk delil biraz garip;Bu Delil'de Yusuf  Turanlı'nın Tayfur Havutçu adına İbrahim Akın'a Kupa Finali öncesi ilk kez transfer teklifinde bulunuyor.

Yusuf  Turanlı İbrahim Akın'a bu teklifi sunarken,Tayfur Havutçu'nun kupa finali için akıllara bir şey gelmemesi konusunda ki tembihleri ve bu tembihlerin Yusuf  Turanlı tarafından İbrahim Akın'a iletilmesi bizim açımızdan iyi bir referans olarak görülmekte.      

Yalnız son Delil'de Tayfur Havutçu'nun Yusuf  Turanlı ile bir konuşması var.Tayfur Hoca Yusuf  Turan'lı dan Kupa Finali öncesi İBB'nin bazı topçuları hakkında bilgi istiyor ve Yusuf  Turanlı'da bu bilgiyi İBB'li fitbolculardan öğrenip Tayfur Havutçu'ya iletiyor.

Bu delil biraz sıkıntı oluşturabilir.

Yaz kızım Kereviz;Bu deliller ışığında Beşiktaş aleyhinde kuvvetli suç görülmediğinden Beşiktaş'ın beraatine....

Not;Ahkam kesmeme takılmayın ! Hukuğun H'sinden anlamam.Yolda kanun kitabı bulsam,karpuz diye eve götürürüm.


HaftaSonu Maçlar

9 Aralık Cuma
21:30 Hertha Berlin – Schalke (TRT HD)

10 Aralık Cumartesi
13:30 Güngören – Sakaryaspor (TRT 6)
13:30 Akhisar Belediye – Denizlispor (TRT ANADOLU)
16:30 Werder Bremen – Wolfsburg (TRT HD)
17:00 Arsenal – Everton (LİG TV 2)
19:00 Adanaspor – Konyaspor (TRT 6)
19:00 Gaziantepspor – Eskişehirspor (LİG TV)
19:00 Levante – Sevilla (NTVSPOR)
19:30 Hannover – Bayer Leverkusen (TRT HD)
20:00 Sochaux – PSG (LİG TV 2)
21:00 Betis – Valencia (NTVSPOR)
21:45 PSV Eindhoven - Nac Breda (Stv Haber)
21:45 Inter – Fiorentina (EURO FUTBOL)
22:00 Marseille – Bordeaux (LİG TV 2)
23:00 Real Madrid – Barcelona (NTVSPOR)

11 Aralık Pazar
13:00 Antalyaspor – MKE Ankaragücü (LİG TV 2)
13:00 Gençlerbirliği – Orduspor (LİG TV)
13:00 Rayo – Sporting Gijon (NTVSPOR)
13:30 Kayseri Erciyes – Kasımpaşa (TRT ANADOLU)
13:30 Giresunspor – Çaykur Rizespor (TRT 1)
15:30 Sunderland – Blackburn (LİG TV 3)
15:30 RKC Waalwijk - Ajax (Stv Haber)
16:00 Beşiktaş – İstanbul Belediye (LİG TV)
16:00 Mersin İdman Yurdu – Samsunspor (LİG TV 2)
16:00 Elazığspor – Tavşanlı Linyit (TRT ANADOLU)
16:00 Bologna – Milan (EURO FUTBOL)
16:00 Udinese – Chievo (SMART 3D)
16:30 Borussia Dortmund – Kaiserslautern (TRT HD)
17:00 Villarreal – Real Sociedad (NTVSPOR)
18:00 Stoke City – Tottenham (LİG TV 3)
18:30 Stuttgart – Bayern Münich (TRT HD)
19:00 Malaga – Osasuna (NTVSPOR)
19:00 Trabzonspor – Galatasaray (LİG TV)
19:00 Göztepe – Bucaspor (TRT ANADOLU)
22:00 Lorient – Lyon (LİG TV 3)
22:30 Espanyol – Atletico Madrid (NTVSPOR)

12 Aralık Pazartesi
18:00 Kayserispor – Karabük (LİG TV 2)
18:00 Sivasspor – Manisaspor (LİG TV 3)
20:00 Gaziantep Belediye – Kartalspor (TRT 6)
20:00 Bursaspor – Fenerbahçe (LİG TV)
21:45 Roma – Juventus (EURO FUTBOL)
22:00 Chelsea – Manchester City (LİG TV 2)