21 Temmuz 2012 Cumartesi

Beşiktaş:0 - Mancester City:2


Beceri yetersizliğinden maçı kaybettik.

Beşiktaş sahaya klasik 4-4-1-1 formasyonuyla yayıldı. 

Sahada Fernandes dahil taktik disipline uymayan,tembel niyetli tek adam yoktu.

Özellikle maçın ilk yarısında yardımlaşarak rakibi presleyen Beşiktaş,orta alanda rakibin rahat top kullanmasına izin vermedi. 

Veli-Necip-Olcay-Akyüz Mehmet dörtlüsü presle rakipten kaptıkları topları teknik becerilerinin yetersizliğinden ötürü hücumda tam verime dönüştüremediler.

Bu noktada gene top kullanmadaki tüm yük Fernandes'in omuzlara yıkıldı.

Özellikle ilk yarıda ürettiğimiz tehlikeli atakların baş rolünde Fernandes'i ve onun şık ve etkili paslarını gördük

İlk yarıda akılda kalan gol pozisyonlarımız;

Sağ kanattaki Olcay'ın pasında Fernandes'in rakip altı pastan çektiği şutun rakibe çarpıp kornere çıkması...

Fernandes'in yerden derinleme pasıyla buluşan Pektemek'in kaleciyle karşı karşıya kaldığı anda topu geriye çıkarması ve Mehmet Akyüz'ün rakip boş kaleye yolladığı şutun kaleyi tutmaması...

Gene Fernandes'in uzun pasında Mehmet Akyüz'ün topla buluşması soldan gelen Uğur Boral'a açılan top,sıfıra inen Uğur'un nefis kesmesi ve Fernandes'in altıpastan yaptığı % 100'lük gol vuruşunun rakip kaleciden dönmesi..

Güzel gol ataklarımızdı...

Bu gol ataklarında Veli-Necip ikilisinin ortalarda görünmemesi takım için negatif bir durumdur...

Dakikalara 45'i gösterirken atamayana atarlar kehaneti bir kez daha gerçekleşecektir.

Takımın kollektif defans konsantrasyonundaki bir anlık zaafiyet,Tevez'in pasıyla buluşan Aguero'nun sırtındaki Uğur Boral'a aldırmaksızın yaptığı vuruş ve ağlarımıza giden top..

Yenilen golde Ersan'ın gereksiz yere rakibe müdahale çabasının da etkisi vardır.

Cenk bir topu da çıkar bea diyenler,abiler o top çıkmaz bea diyorum.

Maçın ilk yarısı 0-1'lık skorla sona ererken,maçı izlediğim Kanal ESPN'in spikeri aynen şu sözü söyledi:''İyi top oynayan Beşiktaş'tı,golü Mancester City attı'' ki bende aynı fikirdeyim.

55.dakika'da defansımızın arkasına atılan topla buluşan Kompany Cenk'le karşı karşıya kaldığı anda mükemmel bir gol vuruşuyla topu ikinci kez ağlarımızla buluşturur.
Kompany gol vuruşunu yaptığı anda Toraman'ın kayarak rakibini engelleme çabası başarılı olamaz.
Kompany'nin gol vuruşuna Cenk hafifçe dokunsa da top gene ağlara gider.  
Bu pozisyonda Cenk keşke çıkmasaydı diyenlere bir şey demiyorum.

Benim asıl üzüldüğüm nokta skor 0-2 olduktan sonra Beşiktaş'ta başlayan moral çöküntüdür.

Golden sonra Fernandes'in pasıyla topla buluşan Veli 20 mt'den sağ ayağının içiyle hayatının plasesini yapar,top direkten döner :(

70.dakika'dan sonra üst üste gelen oyuncu değişiklikleriyle maçın içine edilir.Biz her bir dakikada bir oyuncu değiştirirken Mancester City üç oyuncuyu aynı anda değiştirmesi oyunun devamını sağlamak açısından önemlidir.

Bu girenin çıkanın belli olmadığı anlarda oyuna giren Muhammed,Kadir,Mertcan,Erkan,Hasan Türk gibi gençler kendilerini gösteremeden maç biter.

Maçın Yıldızı,şerefsiz basınımız tarafından kampın mutsuz isteksiz adamı diye nitelenen Fernandes'dir.

Fernandes niyeti bozup çoştuğu anlarda neler yapabileceğini bir kez daha ortaya koymuştur.

Sonuçlar;

Premier League şampiyonu Mancester City karşısında takımımız taktik disipline sadık şekilde elinden geldiğini sahada ortaya koymuştur.

Bu takım bu gece oynadığı oyunla hiçbir şekilde ağır eleştiriyi hak etmiyor.

Eleştirilecek en önemli nokta oyuncuların kapasitesidir ki bu da bu yazının ilk cümlesidir.

Samet Hoca ve ekibi,
Veli'den orta saha oyuncusu olmayacağını,

Pektemek'in santrafordan çok sağ veya sol açıkta uzak forvet şeklinde oynadığından daha verimli olacağını,

Alan daraltmayı seven Ersan'la,defansta derinlik yaratma sevdalısı çağdışı Toraman arasındaki uyumsuzluğu en kısa zamanda görür diye düşünüyorum. 

İsmail'in yokluğunda zayıf Anadolu takımlarına karşı Uğur Boral belki sol bekte riske edilebilir.

Sonsözler;

Ospina hadi neyse de,Aluka'nun YOUTUBE'dan videosunu izleyip,bu fitbolcuya anında hayran olup,transferi için bastıranlara hayret ediyorum.

Bu takımın I.derece ihtiyacı olan adam defanstan top çıkarmayı bilen tecrübeli bir stoperdir.

Bu takımın II.derece ihtiyacı olan adam ön libero mevkiinde,topun peşinden bıdır bıdır koşmak yerine,alan kaplamayı bilen Zokora tipinde bir ön liberodur.

Kaleci bile alınmayıp Cenk'le bir sezon geçirilebilir lakin yukarıdaki transfer hamleleri bence şarttır. 

Sonsözün sonsözü;

Bu takım bu geceki sade,iyi niyetli oyunuyla desteklenmeyi fazlasıyla hak ediyor,kombinelere hücum.

Ulvi ve Recep Çetin'i klübede her gördüğümde Gordon'lu eski günlere gidip duygulanıyorum.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

sence ismail uğur boraldan daha mı iyi anlamadım:S

JANiTSCHAR dedi ki...

Uğur Sol açık,İSmail sol bek...

İsmail sakatlığında zor maçlarda sol bek Tanju oynamalı,

kolay maçlarda sol bek Uğur Boral oynayabilir diyorum..