29 Temmuz 2010 Perşembe

Ucuz Kurtulduk !

Victoria PilZen:1 - Beşiktaş:1

.....................Hakan...................
..Erhan..Sivok..Toraman..Ernesto (Üzülmez)
..Hilbert..Ernst..Delgado.....Q7
.......................Nihat...................
.......................Nobre..................

Bu gece,
Shuster'le ilk ciddi maçımıza Laubalice çıktık,Hakan'la paçayı sıyırdık.
Bu gece özellikle ilk yarıdaki Onbir ve dizilişle Beşiktaş Süper Lig'te hiçbir takıma üstünlük sağlayamaz.

Shuster'in İLk Onbirinde ilk yarıda Q7,Nobre,Nihat taktik disipline uymayan fitbolculardır;

Sol açıkta,Sanki Tek Santrafor arkasında oynayan serbest oyuncu tavırları ergileyen Q7,
Top rakipteyken,topun arkasına geçmeyen ve defansif yerleşime katılmayan gölge Nihat,
Tek başına takımdan kopuk rakibi ısırmaya çalışan,takımın boyunu uzatan Nobre.....

Bu üç Savruk oyuncunun arkasında Ernst tek başına ayakta kalmaya çalışırken Ernst'İn yardımcısı Shuster'in fantazisi Delgado idi.

Böyle yanlış kadroyla Prag deplasmanına çıkan Shuster'i Deli Cesaretinden ötürü kutlamak lazım.

Ernst-Delgado ikilisinin önündeki Dörtlü içinde Taktik disipline bağlı kalan tek oyuncu Hilbert'ti.

EKOL sahibi bir ülkenin takımı Victoria Pilsen,
Bulmuş Muşmula gibi Beşiktaş ortasahasını arda arda ataklar geliştiriyor.

Victoria Pilsenliler Atak geliştirdikçe goller kaçırdıkça bunları nasıl yapabildiklerine şaşırıp iyicene gaza geliyorlar.

Maçı Yorumlayan Sergen Yalçın bu bölümde az daha sinirden kriz geçirecekti.

28.dakika'da duran top Organizasyonuyla Pilsen'Liler golü bulurken Tüm Beşiktaş takımı uyumuştur. (1-0)

Bu golden sonra çoşan Pilsenliler'in bir kafa topunu da 29.dakika'da Hakan DOKSAN'DAn son anda çelmiştir.

31.dakikada Kolar bomboş pozisyonda Hakan'La karşı karşıya kalmış ama golü yapamamıştır.

Bu bölümde Pilsenliler biraz daha becerikli olsalar maç 2 veya 3-0 olabilirdi.

41.dakikada Nihat'In serbest vuruşundan sonra top barajdan sekti ve üst direkte patladı.
Az daha gol olacak diye saçma bir umuda kapılmıştım..

Dakika 44 maçın kopma anı.
Beşiktaş adına her bi şey kötü giderken,
Pilsen kalecisinin kullandığı aut atışından gelen top Nobre'nin derinlemesine pasıyla Pilsenli defans oyuncusunun ayağına gelir..Topa doğru hamle yapan Q7 rakibine omuz şarjı yaparak topu kapar,kaleye yönelir ancak rakibi tarafından düşürülür.
Penaltı :)
Olacak İş değil !
Olmayacak pozisyondan verim üreten Yıldız fitbolcu farkı..
Penaltıyı gol yapan Delgado (1-1)
II.yarının başında Shuster Nihat-Necip değişikliğiyle takımını sahaya sürer.
Ernst'in Eküriliğine gelen NEcip'Le Ortasahamız toparlanır.
Bu değişiklikle Önliberodan forvet arkasına geçen Delgado maalesef burada da başarılı olamaz.
Herhalde Q7'nin soyunma odasında kulaklarını çeken Shuster onun maç bitene kadar taktik disipline uymasını sağlar.

Maçın kontrolü Beşiktaş'ta dır artık.İlk yarıdaki o kAbus dolu anlar geride kalmıştır.
İkinci yarıda önce Necip'İn kaleyi bulmayan şutu daha sonra Hilbert'İn direkten topu güzel enstantenelerdir..

66.dakika'da Tabata Hilbert'in yerine oyuna dahil olur,
76'da Bobo'da Nobre'Nin yerine....

II.gole en çok yaklaştığımız an Delgado'nun ortasına dönerek harika şekilde vuran Bobo'Yla olur.

Skor değişmez 1-1

Sonuçlar;

...Fitbol Laubalilik kaldırmaz,Rakibe saygı duymak Şart ! Maçtan önceki korkularım az daha gerçeğe dönüşüyordu ancak buna rakibin kalitesizliği ve gününde olan Hakan izin vermedi.

...Takımını tanımaya çalışan yeni bir teknik direktörün elinde Delgado,Tabata,Nobre gibi oyuncular bir anda takımın başına bela olur.

...Bu takımın Forvete değil tek Santrafor oynayabilme kapasitesine sahip oyuncuya ihtiyacı vardır.
Bu oyuncu Altidore,Carlton Cole,Carew,Batuhan olabilir.
Bu oyuncu Baptista,Robinho,Bobo olursa işe yaramaz.

...Shuster Ferarri'siz ve Fink'siz yola çıkarsa,sezonun sonunu göremez.

...Shuster göndereceği fitbolculara bir an önce karar vermelidir.
Sonraya bırakılan karar Fink'in ve Ferrari'nin kafa olarak takımdan kopmasıyla sonuçlanabilir.

Bugünkü şartlarda,Beşiktaş için en doğru kadro budur;
..Erhan...Sivok...Ferrari...İsmail
Hilbert..Ernst...Guti...NEcip...Q7..
.......................Nihat.........................

27 Temmuz 2010 Salı

Guti İnönü'de




Guti İnönü'ye ayak bastı,kendisini iki seneliğine Beşiktaş'Lı yapan sözleşmeye imzayı çaktı.
Yirmibin Beşiktaş taraftarı gene kendine Has Şovunu yaptı,Guti'yle birlikte çoştu.

Q7'nin İmza töreni kadar gösterişli bir tören oldu.

Töreni yüzden fazla yabancı basın mensubunun takip etmesi bir başka önemli gelişmeydi.

Havalimanında fitbolcu karşılamaların galiba olumlu tarafları da Var.
Bir kere ülkemize gelen yabancı topçu ne kadar büyük bir Klübe geldiği daha İstanbul'a ayak basar basmaz anlıyor.
Dahası bunun sağladığı Motivasyonla daha çabuk Klube uyum sağlayabiliyor.
Misal Portekiz dışında uyum problemi çeken Q7'nin gösterdiği İSteklilik..

Guti Beşiktaş'Imıza HAyırlı oLSun.
Kötü transfer diyenler,
Guti yaşlıdır diyenler en kısa zamanda çok utanacaklar.

Not:
İmza törenini TV başında NTVSpor'dan takip edenler...
Guti üçlü çektirirken taraftarla uyumsuzluk gösterdiğini sanmasınlar,
bu durum Ntvspor'Un ses problemi yüzünden bize yanlış şekilde aksemiştir...
Guti Üçlüyü Nizami şekilde çektirmiştir.
Önemle duyrulur :)

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Guti Haz. İstanbul'da



İstanbul Atatürk Havalimanı Guti HAZ. vesilesiyle II.defa Apaçhi istilasına uğradı.

Türkiye'ye gelen tüm zamanların en kariyerli oyuncusunu Beşiktaş'Lı taraftarlar bağırlarına bastı, Guti arabaya kendisini zor attı.

Tüm dünya basını Beşiktaş'ın Guti transferiyle gözlerini Türkiye'ye çevirmişken,

Kıskanç,taraflı fitbol basınımız ise Guti transferinin önemini henüz idrak etmiş değil.

Bugün Memlekette Q7 Fenerbahçe'ye teklif edilmiş te Aykut Hoca Q7'yi istememiş diye haber yapan adam var yaw.üfffff Yılların eskitemediği yalaka haberler :)

Guti Beşiktaş'ta ne yapar ?

Fitbol 11 kişiyle oynandığına göre,
Her şey Shuster'in kadroyu nasıl şekillendireceğine bağlı..

Gelen çok giden sadece Tello..

Bobo,Tabata,Delgado,Nobre giderse Guti'yi karşılamaya gelen taraftar kadar taraftarın bu oyuncuları uğurlamaya gidececeğini hayal ediyorum..

Tabii gözlerim kapalı.

Fare Kapanı

Sıcakların beynimi süngere çevirdiği bu günlerde,masamda duran okunmamış bir dizi kitap arasından ağır kitapları sona saklayıp okunması en kolay olanlardan başladım.

Fare Kapanı'da kolay okunabilirliği ile bir Agatha Cristie klasiği..

Kitap iki bölümden oluşuyor.

İlk bölümde Aynı zamanda Dünya tiyatro tarihinin en uzun süre sahnede kalan hikayesi Fare Kapanı yer alırken,

Cinayet Bürosu başlığı adını taşıyan İkinci Bölümde ise birbirinden ilgi çekici 4 hikaye var.

Günümüzün popüler polisiye Romanları basit bir hikayeyi süsleyerek okuyucuya sunarken Agatha Cristie bu tür işlere tenezzül etmeyerek,yalınlığını ortaya koyarak neden büyük bir yazar olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Şimdi bitirdiğim Fare Kapanından yeni yetme Piyasa Kurnazı bir yazar 3-4 kitap çıkarabilir.

Fare Kapanını Kitap okumanın zor olduğu bu sıcak yaz günlerinde polisiye severlere tavsiye ederim.

24 Temmuz 2010 Cumartesi

Repo Men (2010)

2010 Kanada,Abd yapımı Bilim-Kurgu,Aksiyon türü film.....

Film,
Kendine özgü senaryosu ve kurgusuyla beni oldukça şaşırttı..
Açıkcası sinema için ölü sezon sayılan yaz mevsiminde bu kadar sıradışı bir film izlemeyi beklemiyordum..

Filmi İzlemenizi tavsiye eder,
filmde geçen Bol kanlı kasap sahneleri için sizi önceden uyarmak isterim.

Filme 10 üzerinden 7,5 veriyorum.

22 Temmuz 2010 Perşembe

Vikingur:0 - Beşiktaş:4

Beşiktaş sahaya;

.........................Hakan........................
..Erhan......Zapo......Sivok......İSmail
..Ekrem....Delgado....Ernst......Q7
..........................Nihat....................
..........................Bobo.....................

4-4-1-1 sistemi ve kadrosuyla çıktı...

Gollerimiz:
3.dakika da İsmail sol kanattan getirdiği topu ceza sahası içine ortaladı Ekrem kafayla ağları buldu 0-1,
11.dakika da Nihat Q7'den aldığı topu sağ çaprazdan uzak köşeye gönderdi 0-2,
32.dakika da cezasahası içinde topla buluşan Bobo döndü vurdu 3-0,
43.dakika da Q7'nin pasına gelişine vuran Bobo birazda şansla skoru 4-0'a taşıdı.

Beşiktaş Adına Oyuncu Değişiklikleri:
II.yarının başında Sivok'Un yerine Ferrari,Ernst'İn yerine ise Uğur oyuna dahil oldu..
Genç yetenek Onur ise 65.dakika da Ekrem'İn yerine sahada yer aldı.

Shuster'in Beşiktaş'ı,defans çizgisini ortasahaya yakın kurup oyunu dar alanda oynama kararlılığını bu maçta da sürdürdü.

Defans göbeğindeki Zapo-Sivok ikilisi oyun kurma çabası içinde olsalarda bu ikiliden biri bile hücuma yeteri kadar destek sağlamadı,rakip yarı alanı içinde yeteri kadar görünmedi.

Kendi defansı önünde oyun kurma,Forvet ile defans arasında köprü olma görevini maç boyunca Delgado üstlendi.Zayıf rakib karşısında bu görevi başarıyla yapan Delgado bir daha asla bu bölgede bu görevi üstlenmemeli.Hele ki Victoria PİLsen maçında..Yoksa eleniriz ,o kadar yani.

Ernst,
Schuster'in Beşiktaş'Inda hatların birbirine yaklaşmasının keyfini çıkardı bugün gerektiği kadar koştu.

Sağ bekte Erhan maç boyunca sağ kanatta gitti geldi.
Kanat bindirmeleriyle karşı sahaya taşıdığı topları isabetsizce kullandı,çalışkanlığını bir türlü verime dönüştüremedi.
Şu anki kadroda Erhan,Beşiktaş'In sağ bekte güvenle oynatabileceği Tek Oyuncudur.
Hatırlatalım Stutgart'Ta da bir ara sağ bekte denenen Hilbert bu bölgede başarılı olamamıştır.

Sol açıkta İsmail iyi top oynadı.Bazen zamanlama hatası sebebiyle amatör rakibine dahi faul yaptı.Oynama iştahı,oyun görüşü her zaman ki gibi harikaydı.Hele ki Ekrem'e yaptığı asist Üzülmez'in senelerdir yapamadığı işlerdendi.İsmail bence Sol bekin Bankosudur.

Sağ açıkta oynayan Ekrem enerjisiyle takıma katkı sağladı.
Geçen maçta Tabata'Nın yapamadıklarını yaptı;Pres yaptı topla içeri katetti.Kafayla Attığı gole kendisi bile inanamadı.
Sol açık Q7...
Kesinlikle Tüm zamanlarda Türkiye Ligine gelmiş en yetenekli yabancı oyuncu.
Enerji içeceği içmiş Pire gibi bir sağ kanatta bir sol kanatta..Bir anda en olmadık yerde bitiverip takımı gol pozisyonlarına sokuyor.Ortasahadan ceza sahası içine attığı paslar akıl alacak gibi değil.Son dakikalarda rakibinin içinden geçtiği bir pozisyon var ki üfffff.

Tek Santrafor arkası oynayan Nihat bu gece çok güzel gol pozisyonlarına girdi.Vuruşları sert ve isabetliydi.Tek Handikapı topa vurmaya karar verdiğinde çevrede pas bekleyen arkadaşlarını gözardı etmesi.Bu bir Striker davranışı.Müsait pozisyonda pas bekleyen arkadaşları ise bu vuruşları bencillik olarak algılıyor buna dikkat.

Tek Santafor BObo bu gece iki gol atsada,ruhsuz yalan oyunuyla bu takımın oyuncusu olmadığını bir kez daha gösterdi.
Topsuz oyunda Yokları oynayan Bobo bu takımın en büyük Kamburlarından biri..
Sevgili Turgay Demir yorumlarıyla Bobo'yu hava toplarında etkili bir oyuncu yaparak bizleri şaşırttı :)

Kaleci Hakan bu maçta bile bana güven vermedi.

Sonradan oyuna girenlerden
Onur Güçsüz,
Uğur ise inanılmaz kötüydü..Fink gönderilsin diyenler tekrar Dikkat.

Ferrari ? Acaba Shuster'İn bankosu olduğu için mi ilk yarıda kenarda oturdu yakında öğrenecez...Gönderilirse yandığımızın resmidir.

Sonuç:
Beşiktaş bugünkü kadro yapısıyla,haftaya PraG'ta,Viktoria Pilsen önüne çıkarsa,süpriz bir sonuç alıp turu zora sokabilir.

Yarından TEzi yok Beşiktaş tecrübeli sert bir takımla hazırlık maçı oynamalıdır.

Ve İvedilikle Shuster hangi topçuların gideceğine artık karar vermelidir.

6+2+2'nin 2'sini yani tribünde topçu oturtabilme kontenjanını Beşiktaş asla Kullanmamalıdır.

Tribünde oturan oyuncu takım bütünlüğü açısından BÜYÜK tehlikedir.

Kimler Kalsın Guti-Sivok-Ferrari-Hilbert-Ernst-Fink-Q7-Bobo (6+2)

Kimler Gitsin Zapo-Delgado-Tabata-Holosko (+2 fazlalık)


Benim Onbirim;

..Erhan...Sivok...Ferrari...İsmail
Hilbert..Ernst...Guti...NEcip...Q7..
.......................Nihat.........................

21 Temmuz 2010 Çarşamba

Gurbet Derbisi Rezaleti


Bu gece Züper Lig'in zirvesine ortak olabilecek Üç takımı izleme imkanı bulduk.
Borussia Dortmund karşısında Bursaspor,Gurbet Derbisinde Fener,Galatasaray...

Bu Üç takım içinde,
Lige en hazır görünen takım geçen sezonun Şampiyonu Bursaspor'du.

Ertuğrul Sağlam geçen sezondan gelen hazır kurulu sistem ve takımının üstüne yeni şeyler katma çabasındaydı.Bursaspor'un konsantresi,kollektif uyumu,disiplini Dortmund karşısında üst seviyede idi.Bursa bu sezon ligi 1. veya 2. tamamlarsa şaşırmayın..(Dortmund-Bursa maç sonucu 1-1)

Fenev ve Cincon'u ise Türkiye'deki derbi rezaletini Alamanya topraklarına taşımayı başardıkları için kutlamak lazım.

İki takım fitbolcularının,taraftarlarının gösterdiği çirkefliklere Fifa kokartlı Alaman hakem HALT (Dur) Çekti.
3.dakikada Billica'Ya,
8.dakikada Cana'Ya sarı kartlarını gösteren hakem,
14.dakika'da kendisini Türkiye'de Zanneden ve kendine çelme çakan Selçuk'u anında oyun dışında bıraktı. hahahahah
30.dakika Fenev Santos'La golü buldu,gol sevinciyle meşaleler fenevliler tarafından sahaya fırlatıldı ve Alaman hakemde anında 10 dakikalığına maça ara veriverdi.

Maçı izleyen Fenerasyon ve Türk hakemleri Maç nasıl yönetilirmiş görün ve birazcıcık Utanın !

Devre arasında Ercan VAatçi'nin D-ŞImarta verdiği röportajda hakemi eleştirmesi maça uygun bir başka rezaletti.

İkinci yarı gene kötü fitbol,gene kavga,gene sahaya atılan maddeler,gene sahaya girmeye çalışan
seyirciler üffff bea üfffff...Ya şu Dünya tarihinin en önemli Derbisi oynanamayıversin artık yaw.

İki takımı da izlerken fitboldan soğudum desem yeridir.
Yeni çocuk Stoch bile iki dakikada Billicalaştı,kazımlaştı evrimleşti.Stoch ilk önce Arda'Ya arkadan tekme attı sonra kendisine sarı kart gösteren hakeme Küfretti.

Galatasaray İzlenimleri
Rijkaart geçen seneden kalma yanlışlarını aynen sürdürüyor.Galatasaray'da en ufak bir gelişme yok.
85 mt'de kimin nerede oynadığı belli olmayan bir garip fitbolcu topluluğu görüntüsü çizen GalatasaraY'da,Rijkaart ve Neeskens geçen seneden kalma yanlışlıklarını nasıL ısrarla devam edebiliyor Anlamak mümkün değil.
Mustafa Denizli'nin Beşiktaş'Inın hastalıklarını GalatasaraY'da fazlasıyla görmek mümkün.
CAna ve Mustafa Sarp 4 önde 6 geride oynayan takımın yeni sezonda fitbolu bilmeyenler tarafından haksızca en çok eleştirilen topçuları olacaktır.
VE Rijkaart bu kafayla sezonu bence tamamlayamayacaktır.
Yok daha Pino,Baros ,Kewell girecekte bu takım kıpırdayacak diye düşünenler varsa Hiç umutlanmasınlar.ÇÜnkü Galatasaray'ın oyun Zihniyeti tam bir Facia..


Fenevbahçe izlenimleri
Aykut Hoca benimsediği Parreria sisteminin üstüyle başıyla hiç oynamadan takımını sahaya sürerek ve takımını dar alanda ayağa paslarla oynamaya yönelterek bu gece güzel bir galibiyet almıştır.Bu galibiyet Aykut Hoca'Ya zaman kazandırır ama bu FEnev başkanı ve basını Lig bitmeden Aykut hoca'Nın başını yiyebilir demedi demeyin.

Şayet Aykut Fenevin başında sezonun sonuna kadar kalmayı başarabilirse Şampiyonluğu rahatça kucaklayabilir.Burada her şey Azizeye ve her şeyi bilen fenev medyasına yani pamuk ipliğine bağlı.

Fenev 4-3-3 oynar mı ? Alex'le hayır

Derbide ilk kez forma giyen birazda olsun Işık veren topçular
biraz Mehmet Batdal,biraz Stoch..

Ali Turan büyük soru işareti ? bence forma bulması Zor

Kaleci Ufuk ? güven vermeyen yalnız adam..

İlhan ise üzgünüm ama tam bir kazma..Sevinin Fenevliler yeni bir kazmanız oldu.

2010-11 Fikstürüne İlk Bakış


Süper Lig'de 2010-2011 sezonu 15 Ağustos 2010 tarihinde başlayacak.
Ligin ilk devresi 19 Aralık 2010'da oynanacak 17. hafta karşılaşmalarıyla bitecek.
İkinci devresi 23 Ocak 2011'de başlayacak olan Süper Lig'de 2010-2011 sezonu, 22 Mayıs 2011'de oynanacak maçlarla sona erecek.

Beşiktaş Ligin ilk yarısındaki tüm derbileri Trabzon maçı dahil deplasmanda oynayacak.

Sezonun ilk derbisi
5. haftada Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında oynanacak,
9. haftada Fenerbahçe-Galatasaray
14. haftada Galatasaray-Beşiktaş derbileri oynanacak.
2. haftada Trabzonspor-Fenerbahçe karşı karşıya gelecek.
7. haftada Trabzonspor ile Beşiktaş ve
11. haftada Trabzonspor ile Galatasaray maçları yapılacak.

2010-11 Sezonunun I.Hafta programı:
Bucaspor-Beşiktaş
Ankargücü-Trabzonspor
Gaziantepspor-Kasımpaşa
Eskişehirspor-Gençlerbirliği
Fenerbahçe-Antalyaspor
Kardemir Karabükspor-Manisaspor
İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Kayserispor
Sivasspor-Galatasaray
Bursaspor-Konyaspor


Fikstürün tümü;

1.Hafta: Bucaspor - BEŞİKTAŞ
Avrupa Ligi Play-off 1.Maçı
2.Hafta: BEŞİKTAŞ - İstanbul BŞB
Avrupa Ligi Play-off 2.Maçı
3.Hafta: Karabükspor - BEŞİKTAŞ
4.Hafta: BEŞİKTAŞ - Ankaragücü
Avrupa Ligi 1.Grup Maçı
5.Hafta: Fenerbahçe - BEŞİKTAŞ
6.Hafta: BEŞİKTAŞ - Antalyaspor
Avrupa Ligi 2.Grup Maçı
7.Hafta: Trabzonspor - BEŞİKTAŞ
8.Hafta: BEŞİKTAŞ - Manisaspor
Avrupa Ligi 3.Grup Maçı
9.Hafta: Kayserispor - BEŞİKTAŞ
10.Hafta: BEŞİKTAŞ - Sivasspor
Avrupa Ligi 4.Grup Maçı
11.Hafta: BEŞİKTAŞ - Kasımpaşa
12.Hafta: Gençlerbirliği - BEŞİKTAŞ
13.Hafta: BEŞİKTAŞ - Konyaspor
14.Hafta: Galatasaray - BEŞİKTAŞ
Avrupa Ligi 5.Grup Maçı
15.Hafta: BEŞİKTAŞ - Bursaspor
16.Hafta: Eskişehirspor - BEŞİKTAŞ
Avrupa Ligi 6.Grup Maçı
17.Hafta: BEŞİKTAŞ - Gaziantepspor

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Marsilya'dan Guti'ye Red

İspanyol As gazetesinin haberine göre;

Geçtiğimiz hafta Real Madrid sözleşmeli oyuncusu Guti'yi,Fransa Şampiyonu Marsilya'ya olarak teklif etti ancak Marsilya klubü bu teklifi geri geri çevirdi.

Marsilya Sportif Direktörü'nün ; ''Ne sportif ne maddi açıdan Guti bize yararlı olacak bir topçu değil'' açıklaması Le10Sport.com sitesinde yer aldı.

Bu gelişmelerden sonra Guti kendisine en cazip teklifi sunan Shuster'li Beşiktaş'a bir adım daha yaklaştı.

Benim Yorumum;
Uyanık Real Madrid sözleşmesi devam eden ancak kadrosunda düşünmediği Guti'den acaba 1-2 kuruş para kazanırmıyızın yollarını aramaya devam ediyor.

Beşiktaş'nın Guti ile anlaşması ve bunu tüm Dünyaya duyurması işi bozan ana etken.

Siz Sözleşmesi devam eden bir topçuyla anlaşırsanız doğal olarak Klubü devreye girip sizden bonservis ister.

Guti'nin Beşiktaş'a transfer 15 günden önce sonuçlanmaz ve Son karar gene Real Madrid'e ait.


17 Temmuz 2010 Cumartesi

Cinayet Alfabesi

172 sayfa..yalın bir dille yazılmış,kolay okunabilir bir kitap.

Okurken kitaba kendinizi kaptırıp,
kitap da bahsi geçen olaylar hakkında ister istemez hipotezler kuruyorsunuz.

Tabii,
Kurduğunuz Hipotezler,
''katil kim olabilir ?'' sorusunun yanıtına karşılık yaptığınız tahminlerin çoğu boşa çıkıyor..

Kitabın kurgusu harika,finali şaşırtıcı..

Kitap,
Benim gibi zor beğenen bir Polisiyeseveri bile fazlasıyla memnun etti.

Okumanız tavsiye olunur.

16 Temmuz 2010 Cuma

Mourinho İlk İdmanında

Jose Mourinho yeni takımı Real Madrid'in başında ilk idmanına çıktı.

Sabah 10:30'da Madrid'İn Ümraniye semti,Fiorentina NevzaT Perez tesislerinde bir araya gelen teknik ekip ve fitbolcular kısa süreli tanışma merasiminin ardından kondisyoner Stefano Moratti eşliğinde çalışmalara başladı.

Topla çalışmalara geçildiğinde Madrid'li topçuların neşeli hali gözlerden kaçmazken teknik direktör Mourinho daha ilk günden disiplinli tavırlarıyla dikkat çekti.

İdmanı takip edenler arasında Benjamin Button Lakablı,Madrid kaptanı, ÜzülmezPaslanmaz'ın Muhabir,Manken sevgilisi Monica Belluçi'de vardı.

Teknik Direktör Mourinho'nun Kikingur maçında Capon görünümlü Berezilyalı topçu Tabatinho'ya gizli Santrafor olarak görev vermesi bekleniyor.

Çalışma sonrası toplu halde basın mensublarına Poz veren Madrid'li topçular Kikingur maçı öncesi taraftarlara galibiyet sözü verdi.

Pardon hafif karıştırdım galiba..Sıcaktan beynim su kaynattı.

15 Temmuz 2010 Perşembe

Beşiktaş:3 - Vikingur:0

Beşiktaş sahaya 4-4-1-1 sistemi,

........................Hakan
Erhan..Sivok..............Toraman..Üzülmez
.............Delgado.............Ernst.......................
Tabata......................................Quaresma......
...........................Nihat.................................
...........................Bobo.....................................

ve kadrosuyla çıktı.

Kesinlikle,
Bu sezonbaşında Beşiktaş'ın en büyük kazancı;
Mustafa Denizli'nin takımdan ayrılmasıyla,Beşiktaş'ın Denizli'nin çağdışı ve külüstür oyun planından kurtulmasıdır..

Bu gece Beşiktaş'ı oh bea Oh bea diye diye izledim.

Shuster'in Ofansta ve Defansta oyunu dar alanda Oynama felsefesini takım sahada iyi kötü yansıtmaya çalıştı.

Dar alanda oynama isteğinin sonucunda Shuster takımın defansif çizgisini ortasahaya biraz daha yaklaştırınca Ofansta;
Hatlar arası bağlantı kuruldu,
Takım daha az eforla daha çok verim üretti,
Beşiktaş rakip üzerinde daha rahat baskı kurdu,
Denizli döneminin Hamal'ı Ernst bu gece Önlibero'da Delgado ile yanyana oynamasına rağmen daha az koşmak zorunda kaldı,hücumlara daha etkin katıldı..

Bunlar Shuster'in Çağdaş fitbol felsefesinin Ürünleridir.

Ofansta bu ürünler alınırken,
Defanstayken Vikingur gibi 2008'de kurulmuş bir Köy takımına dahi 2 gol pozisyonunun verilmesinin sebebleri ise;

Nihat,Bobo,Tabata,Quaresma'Nın top rakipteyken savunma yerleşimine katılmayışları,
Dar alanda bile Bobo efendi ve Tabata'nın pres yapmaya üşenmeleri,
Savunma çizgisinin ilerde kurulmasına Toraman'ın uyum sağlayamaması,
Ön libero'da Ernst'İn yanında görev alan Delgado'nun Yalan oyunu,
Vikingur karşısında takımımızın verdiği ÖNEMSİZ Gol pozisyonlarının sebebleridir.

Bu gece karşımızda ZüperLig'ten bir Belediyespor olsaydı belki maçı kaybederdik.

Shuster'in oyun felsefesi kusursuzdu ancak bunu sahada uygulayacak kadro yetersizdi.

Bence Vikingur Maçı bir hazırlık maçı mahiyetinde değerlendirilmelidir.

Ferrari,Guti,İsmail,Rüştü,Hilbert,Necip,Fink gibi Oyuncularla çok daha tempolu bir BEşiktaş izleyeceğimiz ise MuhakkaK..

Oyuncu Performansları,

Quaresma;
Yeteneği ve hırsıyla parlayan Şimal yıldızı..
Önce sol kanatta sonra sağ kanatta Yürüyerek adam geçti,ceza sahasına nefis ortalar kesti,
arkadaşlarına uzun öldürücü derinlemesine paslar attı,60 mt'den gelen topu tak diye stop etti,inanılmaz bir topuk pası verdi,hızlanırken aniden yaptığı kıvrak hareketlerle rakiplerinin başını döndürdü.Heyecandan,Bir tanecikte penaltı kaçırdı :)
Umarım bu gece bu kadar sıradan adam ile birlikte oynamaktan sıkılmamıştır.
Umarım bu geceki performansını hep korur.
Bu adamı izlerken Tabata,Bobo,Delgado vb için ''bizimkiler de ne Kazmaymış yaw'' dedim..

Bobo;
Bu gece takımın en kötülerindendi.
Ouaresma'nın sağdan soldan kestiği sert topları Premier Ligin ortasınıf bir Santraforu gol yapardı.Hatta Batuhan bu gelen topları ağlara gol diye asardı.Bizim Bobo efendide topa gitme diye birşey yok.O istiyor ki tüm toplar kafasına ayağına gelsin.Bundan dolayı gol pozisyonuna da giremiyor.
Hele ilk yarının ortalarında rakip cezasahası içinden boş durumdayken attığı kaleye attığı bir şut varki tam acemi işi.Top kaleyi bile bulmadı Shuster kenarda Saç baş yoldu.
Kesinlikle bizim takımın Santraforu değil.

Nihat;
Bobo'Nun yapması gerekenleri yaptı,İki nefis gol attı..
Bobo'nun yerine Nihat tek Santrafor oynasın.Hem Bobo'Ya nazaran daha hareketli hemde çocuğun net gol vuruşları var.
Nobre bu gece gol Attı Allah diyorum yandık.

Tabata;
Shuster'in oyunu dar alanda oynatma felsefesinden Can alarak bu gece biraz daha hareketli ve yararlı oynadı.Nihat'a yaptığı asist müthişti.Takımdan kesinlikle Gitmeli.

Delgado;
Adamın asıl yeri forvet ama bu gece oynadığı yer kaleye en uzak mevkilerden Önlibero.
Delgado'nun karakterine tam ters bir yer ve görev olmasına rağmen, kendisi bugün canı gönülden oynayarak elinden geleni yapmıştır.Tabata'ya attığı ara pas müthiştir.Tabata gibi o da kesinlikle takımdan ayrılmalıdır.

Üzülmez;
Sevgili kaptan Quaresma Sol açıktayken senin oralara gitmene gerek yok.Adam iki kişinin arasından rahatlıkla çıkıyor Zaten.Sen Quaresma'nın koşu yolunu kapama yeter.Her zaman için Solbekte İsmail oynamalıdır.

Toraman;
Tandem oynamayı bilmediğinden rakip ataklarda gereksiz panik yaptı ve gene böyle bir pozisyonda Ne yaptı ne etti gene sarı kartını gördü.Kesinlikle Ferrari.

Erhan;
Çağın istediği Sağ bek değil ama elimizdeki bu.Nihat'a yaptığı Asist müthiş.
Rıdvan sakatlanmasaydı,bu gece görev alsaydı kesinlikle Sağ kanadı uçururdu.
Sağ bek için Benim ilk adayım Rıdvan sonra Erhan en sonrada Toramandır.

Sivok-Ernst
Sizler bir tanesiniz koçlar.Örnek profesyonellersiniz.

Sonsözler,
Size bugünkü şartlarda bir takım yapayım
..................Rüştü.........
Erhan..Sivok..Ferrari..İSmail
........NEcip....Ernst..........
.................Guti.............
........Hilbert..Nihat..Q7...

bu takım Süper ligi süpürür..bu takıma misal Toraman girerse takımda sistemde bozulur.

14 Temmuz 2010 Çarşamba

Guti'den Sonra Raul'da Beşiktaş'ta

LigTv Son dakika Guti'den Sonra Raul'da Beşiktaş'ta..
Bu gece Başkan iyicene Çoştu ! Resmen Los GalaKticosa döndük.
Hayırlısı ne diyelim :)

Düzeltme;Mete Düren bugün Anadolu Ajansına yaptığı açıklama da Raul'la ilgilenmediklerini belirtmiş..

Bende diyorum ki Ohhhhhhhh çok sevindim.
Ahı gitmiş vahı kalmış bir Raul'un Beşiktaş'a ne katacağı Meçhuldu.
İlla bir Santrafor alınacaksa bu Altidore tarzı bir oyuncu olmalı.
BOBO'nun gönderilmesi bile büyük transfer Olur.

Dahası Guti ile görüşmeler devam ediyormuş.
Guti transferi borsaya bildirildiğinden bu transfer ile alakalı yapılan açıklamayı pek inandırıcı bulmuyorum ve şöyle bir yorum getiriyorum:
Büyük ihtimal gönderilmesi düşünülen fitbolcuların pazarının daralmasını önleme amacıyla yapılmış bir açıklama...

Guti Beşiktaş'ta

NtvSpor Son dakika Guti 2 yıllığına Beşiktaş'ta...
Hayırlı olsun..

Bolt ve Hayranları

Usain Bolt,
Belçika'nın Kral Boudouin stadında çok sayıda hayranı ile birlikte koşarken..

13 Temmuz 2010 Salı

çubuklu forma HayaL KIRIKlığı

10-11 Sezonunun Çok beklenen Beşiktaş'ın çubuklu forma dizaynı Resmi Siteden açıklandı.
Tek kelime hayal kırıklığı.
Formanın sadece önü çubuklu,sırt kısmı gene siyah bırakılarak,sezonlardır yapılan hata bir kez daha tekrarlanmış.
Bu Formaya Dizayn edenlere Sesleniyorum:
''Bu forma Çubuklu forma değil,Bu Forma sadece Önü Çubuklu forma''

Çubuklu formayı yıllardır İstedik,anlatamadık,yaptıramadık.
Üç çeşitcik forma yapacaklardı içlerinden biri de Çubuklu Olacaktı gene beceremişler :)
Ya bu işi yapanlar kötü niyetli yada bizim bilmediğimiz başka sebebleri var.

Federasyonun çubuklu formaların sırt kısımlarındaki isimlerin ve numaraların karışmaması için farklı renkler kullanılmasını istediğine dair kuralı var.
bu kuralla mı ilişkili diye düşünüyorum ama yanıtını tam Net bilemiyorum.

Çubuklu forma nasıl Olmalıydı Bakınız 2010-11 Juve çubuklu Forma

12 Temmuz 2010 Pazartesi

İspanya Dünya Şampiyonu

Biri size transferden bahsediyorsa;Robinho'dur,Guti'dir diyorsa hemen Onun yüzüne karşı sayın:
İniesta,Xavi,Pique,PEdro,Busquets,Puyol....
Dünya kupasını kazanma Zaferi sadece İspanya ait değil aynı zamanda Altyapıya önem verenlerin de zaferidir..
Ayrıyetten Barca ve İspanya'nın saha içinde yakaladığı ahenk fantastik değil harikuladedir...

Geçen kupanın sahibi İtalya'nın gruplardan bile çıkamayıp ilk turda elenmesinin Ana nedeni yabancı fitbolcu sevdasıdır.Roma klubü battı Aceb sıradaki hangisi ?

Türk fitbolu içinde En ufak şüpheniz olmasın,
Aziz Yıldırım'ın kuklası haline gelen kişiliksiz TFF ile bizim fitbolumuz dibe çökecektir.
6+2+2 kuralıyla beraber,
Avrupa Şampiyonalarına,Dünya Kupalarına gidememek bizim için İstikrarlı bir hal alacaktır.

Dün gece ki Maça gelirsek;
Alamanya maçıyla birlikte,
Beşli ortasaha tek Santafor ile doğru kadro ve doğru sisteme geri dönen Del Bosque bu sistem ve oyuncu tercihlerini dün gece de aynen devam ettirdi.

Turnuva başında hiç şans vermediğim Hollanda,
kendi fitbol geleneğine ihanet ederek finale kadar geldi.
Bence Dünya kupası için en doğru fitbolu oynadı.Ancak Kaybetme Çaresizliğini dün gece de aşamadı.
Hollanda bari finalde eski sisteme dönseydi diyenlere sözüm : ''O zaman Hollanda Fark yerdi'' olur.

Final Maçında daha iyi fitbol bekleyenler açısında hayal kırıklığıyla sonuçlanmış olabilir.
Bana göre ise final budur,fitbol budur.

Tüm maç boyunca Hollanda İSpanya'nın Pas trafiğini sekteye uğratabilmek için defansif çizgiyi birazcıcık öne çekip,önde pres yapmaya çalıştı.Hollandalılar ikinci yarının ortalarına kadar bunu layıkiyle yaptılar.

Beklenmedik şekilde sert fitbolla maça başlayan Hollanda'ya İspanya'da karşılık verince sarı kartlar havada uçuştu.Hakem Howard Webb ilk sarı kartlarda hep cesurdu.Sarı kart listesi uzadığında ve bir daha sarı kartına başvurmak zorunda kaldığında ise kartları hep düşünerek çıkarmak zorunda kaldı.
29.dakika'da De Gong'Un Alonso'Ya attığı uçan tekme maçı erkenden bitirirdi.Hakem bu pozisyonda kırmızı kart yerine sarı kartına vurarak adeta pozisyonu geçiştirdi.

Hollandalılar için,
Koş koş nereye kadar kardeşim.İspanya 120 dakika bıkmadan usanmadan aynı şekilde ayağa pas oynamaya devam etti.Uzatmaların ikinci yarısında üst üste İspanya adına gelen gol pozisyonları Hollanda'ya teslim bayrağını çektirdi.

İniesta İnanılmaz şekilde 120 dakika aynı tempoda oynadı.
XAvi ile yaptıkları pas organizasyonları zaman zaman baş döndürdü.Attığı goldeki ustalığı, soğukkanlılığı mükemmeldi. Tartışmasız su an için dünya üzerindeki en iyi ortasaha oyuncusu.
(bizim Tabata-Delgado-Bobo-Tello gibi top kaybetme Üstadları izlesinler de belki aldıkları paradan utanırlarda giderler)

Kupa töreninde Hollandalılar kupa sahibi İspanya'yı tebrik ederek örnek bir fair play davranışı gösterdiler.Kronik kaybeden olduklarından Hollandalılar artık bu tip hayalkırıklıklarına alışmışlardır diye düşünüyorum.

Sonsözler;
Memlekette Del Bosque'Ye yakıştırılan Yeniköy kasabı lafı çok tuttu..
Çok büyük Hoca diyenler Var.
Bana göre ise orta sınıf hoca'dır.İspanya'Nın kupayı almasındaki en büyük etken altyapısıdır.Del Bosque ise Alamanya maçına kadar oynattığıo yanlış sistemle takımının önünü tıkamıştır.İspanya'Nın grup maçlarına yenilgi ile başladığını hatırlayın.

7 Temmuz 2010 Çarşamba

İspanya Finalde

İspanya: 1 - Almanya: 0

Meşhur Ahtapotumuz Gene Maçı bildi,Yarın hayvanı gene Midye ile kandırıp kamera önünde Taciz ederler..
Alamanya gibi Mantığın her şeyin önünde olduğu bir Ülkede bile Ahtapot sözde maç tahminleriyle ilgi topluyorsa diyecek söz Yok.Alamanya göçmenlere zeka testi yapmayı planlıyormuş :))) (Testte Önce Ahtapottan başlasınlar sonra kendileriyle devam etsinler)

Maçın Özeti;
Del Bosque Dünya Kupası'nın başından beri sürdürdüğü yanlışından vazgeçti,
İspanya'yı Avrupa Şampiyonu olduğu zamanki orta saha klasiğine döndürdü,
sonuç,
İspanya oyun sahasında Alamanya'ya top göstermeden finale uçtu.

Daha açık ve basitçe yazalım;
Paraguay maçında ki İspanya orta sahası Busquets-Alonso,
Onların önünde Xavi-İniesta-Villa (Yanlış seçim burda Villa) onun önünde Torres..
Yani Klasik İspanya ortasaha düzenini bozan 1,5 Santraforlu tuhaf Tavşan sistemi...

Bu geceki Alamanya Maçında Torres-Villa ikilisinden,Torres'i kenarda tutup Villa'Yı sahada görev veren Del Bosque
TEK Santrafora döndü,
ViLLa'nın yerine sağ kanatta Pedro'ya görev vererek ortasahaya bir adam kalabalıklaştırdı.
İniesta'nın etkinliği artırarak,Alamanya'yı bitirdi.

Olay bundan ibarettir.

İki Forvet,Çift Santafor,
Takıntısına sahip Mümtaz Türk Basınının yüce duayenleri,Umarım bu kez fitbol derslerini almıştır.Anlayana..
Löw'ün maç boyu yaptığı hamleler takımını İspanya fırtınası karşısında ayakta tutmaya yönelikti.
İlk önce Pedro karşısında dağılan sol bek Boateng'i Jansen ile değiştirdi.
Sonra Ortasahada İspanya paslarının peşinden koşmaktan sahadan silinen Trochowski'yi kenara alıp Kroos'u oyuna aldı.

Bu iki hamle doğruyken Khedira'yı kenara alıp Sahaya Gomez'i sürmesi tam bir faciaydı.
Alamanya'nın Nobresi,Gomez sahaya daldıktan sonra kendi takımının Hücum organizasyonlarına çomak sokarak İspanya'ya yardımcı oldu.Khedira'nın oyundan çıkmasıyla Alamanya ortasahası çöktü İspanya bundan sonra çok daha rahat gol pozisyonları üretmeye başladı.

Del Bosque'nin Kupanın başlangıcından beri yaptığı hatalar,
LÖW'ün Khedira'yı saha kenarına alması bana tavşansever Hocamız Denizli'yi hatırlattı.

GOL
73.dakika'da Korner'den Xavi'nin sert kavisli ortasına demarke vaziyette Puyol'un vurduğu topun ağlarla buluştuğu gol anı Müthiştir.Neuer'in bu golde yapacak bir şeyi yoktur.Top her ne kadar üstüne geldi gözükse de birincisi top serti ikincisi topun adı jabulani idi.

Mesut
Alamanya Topa sahip olamadı ki,Mesut kendini göstersin.
Mesut her topu aldığında kendini Üç İspanyol'un arasında buldu ve iş yapamadı.
Unutmadan herkesin gördüğü gibi İlk yarıda MEsut'a Ramos'un yaptığı hareket penaltıydı..

SonSöz ;
Eğer İspanya Hollanda karşısına bu geceki Onbir ve sistemiyle çıkarsa tarihinde İlk Kez Dünya Şampiyonu olur.

6 Temmuz 2010 Salı

Keita'nın Gidişi

Galatasaray 08-09 Sezonu başında Lyon'dan 7 milyon 650 bin Avro' kaşılığında aldığı 28 yaşındaki Keita'yı,

Katar'ın Al Sadd Klubüne 7 milyon 335 bin Avro karşılığı satarak bence çok akıllıca bir İş yapTı.

Keita'nın İlk alındığı gün Galatasaray'a fazlaca katkı sağlamayacağını söylediğimiz anda Galatasaray'Lı arkadaşlar Kıskanç,tirol,Beşiktaşlı yaftasını anlımıza Şak diye yapıştırmıştı :)

Lyon'da oynadığı son sezonda 22 maça çıkan Keita
Hiç gol Hiç asistle Galatasaray'a gelmiş,
VE
Süper Lig ve Avrupa Liginde SADECE Hücumdaki tempolu oyunuyla etkili olmaya çalışmıştı.

Takım oyunundan kopuk Oynayan Keita...
Santos-Arda-Jo-ELano gibi fizik gücü düşük Sosyetik topçulala birlikte Galatasaray'ın sezonun sonunu getirememesinin en büyük nedenlerinden idi.

JO ve Santos'tan sonra artık Keita da yok.

Demek Türkiye'de doğru işler yapan büyük klubler de vardır diyoruz ve Galatasaray'ı aldıkları bu karardan sonra bir kez daha tebrik ediyoruz.

Keita'nın gitmesine kızan,üzülen Galatasaray'lı dostlara da şunları söyleyelim

Kalli ile Şampiyon olunan Kadronun yapısına bakın,sonra bir daha bakın,

Geçen sezon Orta sahada Verim vermeyen Elano'dan önümüzde ki sezonda da Verim beklemek bence büyük hatadır.

Piyasası varsa Elano'da hemen gönderilmelidir.

Gönderilen oyuncular içinde kıymeti Rijkaart tarafından bilinmeyen,sol bekte harcanan oyuncu Caner Erkin'dir.

Serdar Özkan'ın Transferi ise büyük hatadır.

KEita'Nın gidişinden Beşiktaş için çıkarılacak ders;

Adı sanı duyulmamış fitbolcuları yüksek bonservis bedeli ödeyerek transfer etmek büyük enayiliktir ve Keita'da olduğu gibi Kolayca göndermek Zordur.

Tabata,Delgado,Holosko Vb

5 Temmuz 2010 Pazartesi

Jabulani Mahallesi

Gazoz Kasasından kale kurup mahalle arasında Capon kale maç yapan çocukların olduğu yer;
Güney Afrika'da Johannesburg şehrinin Soweto Bölgesinin JABULANi mahallesi...

Dünya Kupasının resmi topuyla aynı adı taşıyan Mahallenin çocukları ise Henüz Jabulani ile tanışma fırsatı bulamamışlar.

Haritadan yer bulmaya meraklı olanlarımız;
Google Map'ten Saweto-Jabulani'yi aratıp Jabulani mahallesinin kesin yerini görebilirler.
Ne işimize yarayacaksa :) merak işte
Bir gereksiz bilgi daha: Jabulani'nin Zulu dilindeki anlamı Kutlama

Arjantin Evine Döndü



Alamanya karşısında aldığı 4-0'lık yenilgiden sonra evine dönen moralsiz Arjantini,
Buenos Aires'te ,Arjantin halkı bağrına bastı..

Hatırlamaya çalışıyorum bizim milli takım Dünya Üçüncüsü Olduğunda bu kadar büyük bir kalabalık tarafından karşılanmışmıydı ?

From Paris With Love (2010)

Yaz aylarında Vizyona girmese,John Travolta markasına rağmen hiç kimsenin ilgisini çekmeyecek ve arada kaynayıp gidecek nitelikte bir film.
Uyduruk senaryo,özensizce çekilmiş Aksiyon sahneleri,Pakistanlı uyuşturucu satıcıları,Müslüman teröristler....
Filmdeki kahramanların deyimiyle Masum insanları kurtarmaya çalışan Biri yeni yetme diğeri Kaşarlanmış iki Ajan..
Doğru düzgün,Kötü adamı bile Olmayan bir Film.
Zaman kaybı bu filme 10 üzerinden 1 bile Çok..

3 Temmuz 2010 Cumartesi

Beşiktaş:1 - Neftçi Bakü:1


Takım 1 haftadır beraber çalışıyormuş,
YENi Sezonda,
Shuster'in ilk Hazırlık maçıymış demeden Kafadan Maçın Analizine dalıyorum.

Testinin kırılmaması için bugünden yazıyorum,kimse sinirlenip kızmasın.

İlk söz;
Herhangi bir fitbol felsefesine göre kurulmayan,
Kör transferlerle,Fitbolcu Guru Kalabalığına dönüşen bugünkü Beşiktaş kadrosuyla Shuster'in işi zor..

Maçı ilk yarısı;
Shuster'in sistemi bana daha Maçın Başında Denizli bıkkını biri olarak oh be dedirtti.

Oyunu Dar Alanda oynamayı isteyen,
Savunma oyuncularını takım hücumdayken Hücuma katkı sağlamaya çalıştığı,
Aceleci dikine oynayan takımdan oyunu Kontrol etmeye çalışan bir takımı sahada gördüğüm için baya bir sevindim.

Hazırlık maçının Yer kamerası görüntülerinden I.yarıdaki sistemi çözdüğüm kadarıyla;

4-4-1-1
Kale Rüştü,
Erkam,Toraman,Zapo,İsmail'li geri dörtlü,
Önlerinde Çift önlibero Uğur-Fink
,Sol Açık Quaresma,Sağ açık Ali,
Tek Santrafor Nobre,Arkasında serbest adam Tabata.

İşte sistem budur..

İlk yarıyı İzleyenlerin oyundan tatmin olmamasının ana nedeni bu kadroda Hiç olmaması gereken oyuncuların sahada olmasıdır.
Nobre Sahada gene yokları oynarken,
Tabata Oynayabileceği en uygun sistem de bile Hatta Bakü NEfçi Karşısında bile en ufak ışık vermedi.
Dahası Uğur ve Defansta oynayan Toraman Zapo ikilisinin Hücumdaki katkısı Kötü manzaranın diğer sebebleriydi.

Umarım Shuster İlk yarıda bu oyuncuların sebeb olduğu Arızalardan dolayı bence Doğru sistem 4-4-1-1'den Vaz geçmez.(Çünkü II.Yarı Sistem Biraz çorbaya döndü Oraya da gelecez)

İlk Yarının Yıldızı KİM İDi ?
BEnim Transferine karşı olduğum Quaresma..
Yürüyerek adam geçti,Şık çalımlar ve paslar attı,Sakatlanma pahasına toplara girdi.Top Rakipteyken pres bile yaptı.Sahadaki En diri oyuncuydu.Kalitesini ilk maçtan ortaya koyarak beni şaşırttı.

İlk yarı Bakü'Nün 1-0 üstünlüğü ile kapandı ise de,
Skoru Boşverin,Ben Beşiktaş'ın İlk yarıdaki Oyun felsefesini çok beğendim.
II.yarı da ise sahadaki Onbir ve sistemin değişmesiyle birlikte Beşiktaş adına sahada tam bir KAos Vardı.
Sistem 4-3-3 Müydü 4-2-3-1 Miydi Pek çözemedim..
Kale Hakan,
Defans dörtlüsü Erhan,Sivok,Ferrari,Üzülmez
önlerinde Orada ne işi var dediğim Delgado onun yanında Doğru tercih Ernst,
Onların önünde Solda Erkan,Ortada Nihat,Sağda Hilbert üçlüsü,
VE tek Santrafor (forvet değil) BOBO..

Oyunu dar alanda oynama hatları birbirine yakın tutma Prensibi,II.yarıda da aynen devam ettirilmeye çalışıldı ancak bir türlü Ahenk tutturulamadı.

Bunun en büyük nedeni Delgado'nun Ernst'in önünde Ortasahada Görev alarak rakip kaleye uzak kalmasıydı.
Yanında Fink veya NEcip olmadan Ernst'in TEk önlibero da başarılı olamadığını bunca zamandır zaten öğrendik.
Bundan dolayı Ernst ve Delgado ortasahada İş yapamadı.
Nihat zaten kendini SantaforLAr kralı Sandığından topsuz Oyunda Yoktu,Kafadan O da gitti.
Hilbert Sağ Açıkta sıkıştı kaldı.Ortasahadan pas alamadı.
Bobo en iyi yaptığı işi tekrar yaptı asistle Genç Erkan'a Gol attırdı Ancak Rakip Ceza sahası yayından yaptığı kötü vuruşla bir kez daha BEşiktaş'In Santaforu Olamayacağını Cümle aleme gösterdi.Bunun yanında Bobo topsuz oyunda gene yoktu.

II.yarıda Sahanın en iyisi Diriliği,Hızı,Arzusu ve Müthiş Ayak Hareketleriyle Erkan Kaş'tı.
Bobo aheste aheste sahada Dolanırken Erkan rakibe pres yapmaya çalıştı.
Erkan'In Attığı Golü boşverin onu Gülizar bile atardı.
Bu Güzel oyununa karşın Erkan'ın önünde ki en büyük engel Quaresma...Onu kesmesi ve forma şansı bulması Zor değil imkansız.Umarım diğer genç oyuncularımız gibi Silinip gitmez.


YEni Sezonda Beşiktaş'ın oyununa Orta Sahada hücum anlamında en büyük Katkıyı sağlayacak oyuncu Necip'tir.
Ortasahada oyunu İki yönüyle Oynayabilen NEcip,
Bu Vasfıyla Kadronun ve ilk Onbirin TEk vazgeçilmez oyuncusu Olacaktır.
(Delgado,Tabata,İnceman'ı Ortasahada kaç defadır Gördük)
Benim Çok önemsediğim Necip Bugün sahada Yoktu.
Umarım en kısa sürede sahalara döner.

Sonuç:
Shuster yeni sezonun kadrosunu Şekillendirirken çok çok dikkatli olmalı..
Bugünler Çok önemli o yüzden bir hazırlık maçının üzerine bu kadar uzun yazı yazıyorum.
Temel Taş Fink'tir.
Düz oyuncudur Ama Fİnk'tir.
Alamanya'nın Türk Fitbol bAsını Mantelitesine göre Düz oyuncu denilen topçularla Arjantin'İ Nasıl dörtlük yaptığını gördünüz.Alamanya'da Topsuz Oyunda Varlık gösteremeyen tek oyuncu Var O da Bizim Mesut.

Beşiktaş Kadrosundan,
Kimler gönderilmeli ? herkesin merakı bu..
Tello,Holosko,Tello,Tabata,Nihat,Bobo,Nobre kafadan gönderilmeli...

Nobre'nin Türk pasaportu iptal edilip Tazmanya Pasaportu alabilmesi İçin Beşiktaşlı Devlet büyükleri ağırlığını koymalı.
Pasaport değişikliğiyle yabancı Sınırlamasına takılmasını umduğum Nobre'den bizde belki bu şekilde kurtulabiliriz.Nası fikir!

Bobo'yu da Nihat'ı da gönderdik peki Kimi alalım ?
(Nihat YENi Sezonda Süper Oynayacak diyenleri duyuyorum ve Beyhude bir bekleyiş diyorum)

DenizliZede,
Batuhan'ı alırsak süper Olur..

Batu olmassa Geleceğin Premier Lig yıldızı,
Zenci-Arap tarzında,
SırıksıZ,Sırıkla Yüksek Atlama yarışmalarına Katılabilecek kapasitede Olan,
ABD'nin 21 yaşındaki genç Santaforu ALtidore neden bizim yeni Ferdinandı'mız Olmasın.

Haydi Alti (DOR) Zamanı geldi..

2 Temmuz 2010 Cuma

Hollanda,Berezilya'YI Gömçürdü

Hollanda:2 - Berezilya:1

Acaip Çuvalladık,
Dünya Kupası'nda ki en büyük Favorim Berezilya Çeyrek finalin ilk maçında Elenirken,Tur için şans tanımayıp dalga geçtiğimiz Hollanda Yarı finale adını yazdıran takım oldu :)

Maçın başlamasıyla Oyunun kontrolünü eline alan Berezilya tüm ilk yarı boyunca Hollanda'ya sahada hayat hakkı tanımadı.

Berezilyalılar;
alanı daraltıp oyunu rakip sahaya yıktılar,
Hollanda defansını presle boğup portakalların oyun kurmasını önlediler,
topu kaptıklarında ise ayağa yaptıkları sakin paslarla Hollandalılar'ı iyicene bayıltıp Morallerini bozdular.

10.dakika'da Robinho'nun ayağından da ilk Berezilya Golü gelince sahadaki Görüntüye aldanıp Berezilya turu aldı götürdü düşüncesine kapıldık.

Nasıl Aldanmayalım Ki ? Hollanda'nın dağınık,bıkkın görüntüsü Tv'den başında bizi kolayca aldattı.

Çılgın Yorumcu Ömer Hürümbül ise Hollanda'nın bu durgunluğunu Yorgunluğa bağladı,İşi iki dakkada Çözdü..

Hollanda böylesine kötü görüntü çizerken Tek tabanca Kuyt Hırsı,Arzusu ve enerjisiyle sahada Şimal yıldızı gibi parlıyordu.Kuyt 90 dakika boyunca aynı Azmi devam ettirdi.

Ben çoktandır böylesine sahada olup bitene İsyan eden bir oyuncu daha hatırlamıyorum.

İlk yarı biterken İkinci Yarı için Hollanda'dan umudu kesmiştim..

Nitekim ikinci Yarıya da Hollanda,İlk yarıya benzer bir görüntüyle başladı.
VE
Sahada herşey Süt Liman giderken Bastos'un kendi sol kanadında Robben'e yaptığı gereksiz faul sonrasında Serbest vuruşu kullanan Sneijder topu sert falsolu şekilde Berezilya cezasahasına Gönderdi.Cesar boşa çıktı,sert top Melo'nun kafasından sekip ağlarla buluştu.(1-1) dakika 53.

Ömer Hürümbül olayı çözemeyip ''Top MElo'nun kafasına Çarpmasaydı Kaleye Girmezdi'' yorumu yaptı.Aslında top Melo'nun kafasından sekmeseydi gene ağlarla buluşacaktı gözden Kaçtı heralde olur böyle şeyleR..

Gol sonrasında ben Hala Berezilya 2. ve hatta 3. golü atar ve Turu Atlar düşüncesindeydim.

Ama O gol sahadaki tüm dengeleri Bozdu.Beraberlik golü sonrasında Silkinip kendine gelen Hollanda Oyunun hakimiyetini tümüyle ele geçirip Berezilya'Yı moralmen göçertti.

Robben'li-Sneijder'li Hollanda akınları,
KuyT'un bitmek bilmeyen enerjisinin moralle daha üst seviyelere çıkması,
Ooijer'in Hollanda soğukkanlılığından sıyrılıp bir Sicilyalı italyan defans oyuncusuna dönüşmesi,
Van Persie'nin yavaş yavaş Oyuna dönmesi ve Van Bommel'in orta sahadaki deli oyunu eklenince,
Berezilya,Oyun sahasında Hollanda'ya Diz çöktü.

Robinho,Kaka,Lois Fabiano iyicene Oyundan düştü ve kendi ortasahasıyla bağlantıyı kopardı.
Dunga kenardan olup biteni izledi mi ? Pek emin değilim..Bence Dunga'Nın yapacak bir şeyi yoktu.

Dunga'nın Sarı kartlı BastoS'u kırmızı karta giderken kenara alması doğru hamleyken,
Sahada Yokları oynayan Fabiano'yu skor 2-1 iken kenara alması,Nilmar'ı sahaya sürmesi bence yanlıştı.

Ben Yokları oynayan Fabiano'yu Nilmar'a her zaman için tercih ederim.
68.dakika'da Adamım Stoper Juan rahat pozisyondayken topu kornere atarken heralde Hollanda'nın II.golüne sebeb olacağı aklının ucundan geçmiyordu.Kuyt korner vuruşundan gelen topu aşırdı Robben sert gelen topu Berezilya Ağlarına gönderdi,Berezilya Yıkıldı.(2-1) dakika 68.

Ben şoklarda...

5 dakika sonra Hollanda'nın ilk golünün Kahramanı Berezilyalı Melo bu sefer ortasahada Robben'i sert bir hareketle düşürdü ancak hınçını alamamış olacak ki gitti Robben'in baldırına Kasten bastı.Olayı Süzen Capon Hakem Direkt Kırmız kartla MElo'yu saha dışına gönderdi.

Aslında bu Gelişme Berezilya'Nın II Hollanda golÜNden sonra soğukkanlılığını ne kadar yitirdiğinin göstergesidir.

Hollanda bu dakika'dan sonra sahada On kişi kalan Rakibi karşısında Büyüdükçe büyüdü.İnanılmaz boş kontra ataklar sonucunda Gol pozisyonlarını Çömertçe harcayan HollandalılaR maçı 2-1'e bağlamasını bildiler.

İşte Dünya Kupası Maçı Böyle Olur

Sonsözler;
Bana çoğu zaman antipatik gelen Berezilya'Nın elenmesine Arjantin adına sevindim..
Ancak hala Arjantin'in Alamanya'yı geçebiLeceğini düşünmüyorum.

İnşallah bir kez daha yanılırım.

Prince Of Persia (2010)

İki gündür maç yok,fırsattan istifade hemen kendimizi Sinemaya attık..
Atmaz Olaydık,
Keşke Prince Of Persia yerine Shrek'e girseydim :)

Yıllar yıllar önce,
Bilgisayar oyunlarının siyah beyaz olduğu,oyun karakterlerinin çöp adamdan oluştuğu,
Dönemde,
Prince Of Persia çocukluğumuzda severek oynadığımız,
İlk göz ağrısı oyunlarındandı.

Bugüne geldiğimizde bizim çocukluk oyunumuz Prince Of Persia'nın HolyWood'un elinde oyuncağa dönüştüğü görmek Şok ediciydi.

Filmin Senaristi olacak Hergele tarihi gerçeklerle Dalgasını geçip,öyle bir saçmalamış ki yanlışları dile getirmeye kalksak burada sayfalar dolusu yazı yazmak zorunda kalırız.

Hergele Senarist,
Suikastçi pislik,uyuşurucuyu silah gibi kullanan Hasan Sabbah'In Meşhur Üssü Alamut kalesini Olağanüstü gizemli hoş bir yeRmiş gibi anlatırken,
Hasan Sabbah'ın Haşhaşiler denen Suikastçi topluluğunu filmde kötü adamlığa soyundurmuş..
Dahası Tarihte Alamut Kalesini alanlar Moğollar ancak filmde Alamut'u fethedenler Persler Olmuş..Sonra tarih dersinde Filmi izleyen çocukların kafasında oluşan bu tarihi yanlışlıkları düzeltmeye çalış..
Başka,
ABD'nin Irak'ı işgal gerekçesi olan Kitle imha silahları mevzunu da,Filmin ana teması olarak senaryoya MOnte ederek ortaya Garip bir hikaye çıkarmış :))))))

Senarist bu iŞleriyle Doğunun yani bizim tarihimize düpedüz saygısızlık etmiş.
Alamut'Un gerçeğe yakın hikayesini öğrenmek isteyenler Armin Maalouf'un Semerkant adlı Romanını Okuyabilirler.Kitap'da Ömer Hayyam,Tuğrul ve Çağrı beyler ile Hasan Sabbah'ın Gerçek Hikayesi ve Alamut kalesinin neden bu kadar Ünlü olduğu harika şekilde anlatılmıştır.

Film Sözde Aksiyon filmi ama siz Aksiyon sahnelerini Filmin içinden seçemiyorsunuz.
Sahneler Net değil.
Sahneler de sizi Yoran bir karmaşa Hakim.
Yönetmen burada İşin biraz Kolayına kaçIp uğraşmamış.

Filmin Ambiansı fena değil,
Ancak İnandırıcı mı diye sorarsanız Bence DeĞil ! Buram buram Bilgisayar efekti kokuyor.

Pers Krallarını ve prenslerini oynayan Avrupalıar Filme tipleri ve davranışlarıyla hiç uymamış.
İngilizce konuşan,Amerikan Hal ve hareketlerini sergileyen Persli olur mu Hiç :) arka pLandaki yerli Halk ise batılı gözündeki Doğu İnsanı..

Sonuç;
Sİz kendi tarihinizin hikayesini HollyWood'un parasever ellerine bırakırsanız İşte ortaya böyle abuk bir film çıkar.

Filmi çok kişi beğenecektir,
bense filme 10 üzerinden 1,5 veriyorum.
İğrençti.