1 Aralık 2013 Pazar

Fenerbahçe:3 - Beşiktaş:3


İki takımın ilk onbirleri belli olduğunda,Biliç'in Atiba'yı solbeke çekip;Motta'yı yedekte bırakmasının az da olsa şaşkınlığını yaşıyordum.
Kendi kendime Biliç'in bu seçiminin sebeblerini düşünürken ulaştığım sonuçlar şunlardı:
1.Motta ısınırken sakatlandı.   
2.Biliç sol bek bölgesinde Gökhan-Kuyt ikilisini durdurmaya Motta'nın yetmeyeceğine inanıyordu.
3.Biliç,Motta'nın riskli pozisyonlarda topu durmaksızın taça yada kornere atıp rakibe duran top kullanma imkanı vermesinden bıkmıştı.
4.Duran toplarda çok etkili olan rakibe karşı Biliç,kısa boylu Motta'nın yerine uzun boylu Atiba'yı bu bölgede oynatıp hava topu zaafiyetini ortadan kaldırmak istiyordu.(Biliç'in korkusu Kuyt'un golüyle gerçeğe dönüştü ) 

Kadrosu dar Beşiktaş'ta bir Motta'nın yedek bırakılıp Atiba'nın solbek bölgesine çekilmesi sahada çok şeyi değiştirdi.

Ön libero oynamayı bilmeyen Veli'nin gene bu pozisyonda görev almasına yol açtı.

Maç başladı Alper'in ara pasıyla buluşan Kuyt Tolga'yla karşı karşıya kaldı.Rakibe verilen bu ilk pozisyonun baş sorumlusu ön libero oynamayı bilmeyen Veli'dir.

Veli geride kaldığından savunması gereken bölgede YOK,Sivok Alper'in pasını kesme amacıyla öne doğru hareketlenip bölgesini terk ediyor ve Sivok'un bölgesine boş koşu yapan Kuyt'ta,Tolga'yla karşı karşıya kalıp Beşiktaş kalesinde gol tehlikesi yaratabilecek bir pozisyona giriyor...

Aşağıdaki foto ÖN LİBERO oynayan Veli'nin olduğu yer ve olması gerektiği yeri gösterir.

  Bu foto da aynı pozisyonun yandan görüntüsü.
Fernandes orta alanda Alves'in faulüne maruz kalıp yere düşerken oyunu oynamak isteyen Almeida sol açıktan kaçan Olcay'a nefis bir pas atarak topla buluşturur.
Olcay'da önce Gökhan'ı yatırır,sonra da Volkan'ın yanından topu filelerle buluşturur (1-0)
Cüneyt Çakır'ın pozisyonu faulle kesmeyip oynatması bizim şansımızadır.

Rakibi önde karşılayıp,oyun kurmasını önlemek amacıyla yapmaya çalıştığımız pres aslında tesirsizdir.
Orta alan çizgisine yakın sol kanatta ayağında top varken sıkışan Caner'in önündeki fitbolcu Oğuzhan'dır.Caner pas opsiyonlarının yetersizliğinden uzun top oynamayı tercih eder.Sow'a uzun bir top atar.Bu esnada Serdar ileri doğru hamle yaparken ofsayt'ı bozan oyuncumuz Ersan'dır.
Sow topla buluşup şutunu çekerken Serdar katrajda dahi değildir.Tolga'nın kurtardığı şut Sivok-Ersan-Atiba üçlüsünün tam orasındaki Emenike'nin önüne düşer Emenike'de boş kaleye golü atmakta zorlanmaz.(1-1) 

Golü yememizin akabinde bir başka önemli pozisyonda Veli defansımızın önündeki topu ön alana taşımaya çalışırken panik yapar ve topu bu kez havaya diker.Ersan'la hava topuna çıkan Kuyt bu ikramı kaçırmaz hava topunu kafasıyla Emenike'nin önüne indirir.Topu süren Emenike yanında kendisine eşlik eden Atiba'nın hafif dokunuşlarına maruz kalır,Tolga'yla karşı karşıya kaldığı anda da vuruşunu yapar Tolga golü çıkarır. 

Bu pozisyon size neyi hatırlattı ? 
+sen söyle çocuğumm   

örtmenim,
Galatasaray maçında Veli topu ön alana taşımaya çalışırken aniden panikler ve o topu alakasız pozisyonda bulunan Burak'ın koluna nişanlar.Topu koluyla düzelten Burak Drogba'yı görür,Drogba'da Beşiktaş'ın baş aşağı gitmesine sebep olacak o golü atar...

Veli Galatasaray maçında yediği haltın aynısını dün gece Kadıköy'de yemiştir lakin yaptığı hata gol yememize sebebiyet vermediğinden bu pozisyonun üzerinden kimseler doğru düzgün durmamıştır.

Bin kere aynı şeyi yazdım ''VELİ'Yİ ORTA ALANDA OYNATMAK FİTBOL CİNAYETİDİR.'' 
Veli ön alan savunmasını bilmez,Veli'nin tekniği Beşiktaş orta alanında oynamak için son derece yetersizdir.
Veli bu dezavantajları sebebiyle olmadık anlarda,sahada başınızı belaya sokar.
Veli çok koştuğundan,fitbolu az bilen efkar-ı umumiye tarafından iyi oyuncu sanılır.

Efkar-ı Umumiye'yi boşverin,daha geçenlerde bu işin profesyonellerinden Bağış Erten Veli-Necip-Oğuzhan üçlüsünün beraber oynaması gerektiğini ekranlardan zikretti.
Ne yazık ki ben sesimi Bağış Erten kadar duyuramıyorum ve dahası TV'ye çıkan fitbol yazarlarının fikirlerinden zehirlenen ergenlere karşı Blog ve Twitter üzerinden hiç kazanamayacağım tartışmaların mücadelesini veriyorum.

Bakın ! vakt-i zamanında Pato-ROnaldinho,Robinho üçlüsü Milan'da forvet hattında beraberce oynarken bir Chievo maçının ardından bu blogta şu sözü etmiştim:''Milan'ın bu üçlüyle turnuva kazanması imkansız''

Aynı sözleri orta alanında Veli-Necip ikilisini oynatan Beşiktaş için de söylüyorum.Bu tip oyuncularla büyük maçları ve Lig,Kupa gibi turnuvaları kazanmak imkansıza yakındır. 

Veli asist yaptı Veli Almeida'ya asist yaptı Veli asist Veli koşuyor Veli şöyle....
iki dakika bi sakin ol kardeşim !

Hadi Veli'nin tekniği yetersiz,ya Fernandes'e ne demeli ? Veli'nin yaptığı hatanın aynısını bu pozisyonun hemen ardından Fernandes yaptı.
Defanstan top çıkarmaya çalışırken Fernandes'in kaptırdığı top sonrası,Kuyt'un pasında topla buluşan Mehmet Topal'ın çektiği şut kalemizin üstünden auta gitti.
Pozisyonun sonunda Fernandes arkadaşlarından özür diledi :) bu pozisyondan sonra Fernandes bir daha defanstan top çıkarmaya tövbe etmiş olacak ki maç boyu bir daha kendisinin sorumluluk aldığına şahit olmadık.

Bu kez Veli ve Fernandes'in yaptığı hatalara canı çeken Tolga var sırada.
Tolga eliyle topu sol açıkta bekleyen Oğuzhan'a atmak isterken Mehmet Topal araya girip topu kapar ve sağ açıktaki Kuyt'a aktarır.Kuyt'un ortasında top defansımızdan seker,o anda Emenike sinsice araya dalar ve gol vuruşu yapar lakin top yan ağlardan auta çıkar.
Bu pozisyonda Tolga'nın geç çıkışı da gözlerden kaçmamalı,Tolga bu tip pozisyonlarda Cenk'in aksine kalesini terketmekte hep geç kalıyor.

Peşpeşe üç farklı oyuncudan aynı hata...Defanstan top çıkarırken rakibe top kaptırma hastalığı,inanılır gibi değil !

Dakikalar 30'u gösterirken Beşiktaş'ın gene defansından top çıkarmakta zorlandığı bir anda,Meireles'in Veli'ye yaptığı gaddarca hareket gecenin esas oğlanı Cüneyt Çakır tarafından kırmızı kartla cezalandırılır.Rakip artık on kişidir.

Fenerbahçe 10 kişi kalmıştır lakin Fenerbahçe'nin baskısı devam etmektedir.
Alper Potuk topla ceza sahamız yayı önüne geldiğinde o bölgeyi savunması gereken Veli Reis gene geride kalmıştır.Sol bek bölgesindeki Atiba ön libero iç güdüsünün kendisini dürtüklemesiyle bölgesini terkedip,Alper'i durdurmaya çabalar.Üç Beşiktaş'lı arasında kalan Alper,Atiba'nın boşalttığı bölgeden sarkan Emenike'ye nefis bir top atar, Emenike tek top oynar Sow'da golü rahatça atar.(1-2) 
Alper Emenike'ye pası atarken ofsaytı bozan oyuncu Serdar'dır,dahası Serdar arkasındaki golü atacak Sow'u engellemeyi başaramaz.
İşte Veli'nin ön alan savunma beceriksizliğiyle başlayıp ard arda yapılan hatalarla yenilen gol öncesi an.
 
Sow'un attığı golün üzerinden henüz altı dakika geçmişken Oğuzhan geriden tek topla orta alanda Veli'yi görür,Veli'de Fenerbahçe defansının arkasına sarkan Almeida'ya nefis bir pas atar.
Almeida kendisinden beklenmeyen bir klas sergileyip tek vuruşla topu Fenerbahçe ağlarına gönderir.(2-2)
Veli'nin bu pası atış anındaki rahatlığı,rakibin orta alanda bir kişi eksik oynamasının katkısı da vardır.

Attığımız golün iki dakika sonrasında orta alanda Oğuzhan-Gökhan arasındaki paslaşmalar Fenerbahçe defansının dengesini bozar.Önce Mehmet Topal sonrada Alves oyundan düşer ve Oğuzhan boştaki Almeida'yı topla buluşturur.Almeida bekletmeden topa abanıp rakip ağları bir kez daha sarsar. (2-3)
Cüneyt Çakır golün ardından maçın ilk yarısını bitirir.

Takımlar soyunma odasına giderken,Cüneyt Çakır'ın maçın ikinci yarısında Beşiktaş'ı haksız yere on kişi bırakacağına dair korkumu Twiter'dan dile getiririm...

İkinci yarı başlar başlamaz eksik Fenerbahçe Beşiktaş'ın üzerine dalga dalga gelmeye başlar.Bu anlarda Oğuzhan,Fernandes,Gökhan,Olcay (Veli'yi boşverin) gibi sahaya karakter koymasını umut ettiğimiz fitbolcularımız ortalarda yoktur.

İlk tehlikeli şutu Tolga çıkarır.
Mehmet Topal top ayağındayken rahatça ceza sahamız önüne kadar gelip şutunu çeker,topu görmekte zorlanan Tolga şutu çeler.Bu pozisyonda Mehmet Topal'ın şutunu önlemesi gereken adam Oğuzhan'dır lakin fitbolcumuz rakibe o anda sadece eşlik etmektedir.

Bu pozisyonun bir kaç dakika sonrasında,fitbolcularımızın saçmalıklar silsilesiyle bir türlü topu rakip sahaya taşımayı başaramayız.En sonunda pozisyon,Oğuzhan'ın bir frikikte topu elle oynaması sonucunda ceza sahamız önünde rakibin bir frikik kazanmasına kadar dayanır.Alves'in kullandığı frikiği Tolga çıkarır,sonrasında ceza sahamızda oluşan karambolden rakip gol çıkaramaz,pozisyon en son Tolga'nın ellerinde erir.

Fenerbahçe kendi sahasından Alper'le hızla çıkarken biz Yugoslav faulünü yapmakta geç kalırız,Alper topla ceza sahamıza yaklaştığında arkadan yetişen Necip rakibini indirir ve son derece haklı şekilde sarı kartını görür.
Necip'in sakatlanan Veli'nin yerine oyuna girdiği dakika 50. Necip'in sarı kartı gördüğü dakika 54 :)
Şaka gibi...

Kuyt'un sağ açıktan dalıp sol açıkta bekleyen Sow'a çıkaramadığı bir top var ki tam akıllara zarar.O topu kesen Serdar'dır,tam Serdar ağzıyla bir kuş tuttu derken,Serdar'ın kestiği top Kuyt'a bu sefer asist olur.Kuyt topa bekletmeden vurur golü Tolga çıkarır.

Fenerbahçe'nin üstümüze çullandığı ve dakikaların geçmek bilmediği bu anlarda baş rolde hep Alper vardır.
Alper ne zaman topu ayağına alsa ön alan savunmamızı hızla geçer ve defasımızın dengesini bozmayı her seferinde başarır.
Gene böyle bir anda Oğuzhan ve Gökhan'ı ekarte eden Alper sol açıktaki EGEMEN'i görür,yanlış okumadınız sol açıkta bekleyen adam rakibin stoperi Egemen'dir.Egemen'in pasında Sow golü atar lakin gol ofsayttır.

Alper'in pası attığı an,ofsaytı bozan oyuncumuz Atiba...

Alper bu kamikaze dalışları çok yaptı ve çoğunda da başarılı oldu,işte bu anlarda Biliç biz defans önünü neden savunamıyoruz diye bir kez olsun kendine sormuş mudur ? Hem bu anlarda rakip bir kişi eksik.

Maçın devamında Caner'in kullandığı frikikte Kuyt'un Tolga'ya yaptığı faul ve hakemin golü iptal edişi...Bu pozisyonun üzerinde durmaya gerek yok sanırım.

Ve maçın kader anının fotoğrafı,ilk önce bir fotoya göz atın.

50.dakikada oyuna giren,sahada ön alan savunma sorumluluğuyla,ön libero göreviyle oynayan Necip'in,on kişi mücadele eden rakibin,sol bek bölgesinde,rakibin sol bekini kovalarkenki ibretlik hali.

Yukarıdaki Foto bir ön liberonun sahada en son olması gerektiği yeri gösterir.Biz Beşiktaş'ın kadrosunda Atiba'dan başka ön libero oynamayı bilen topçu yok derken işte hep bunları kastediyoruz da bizi takan yok ki !

50.dakika'da Veli sakatlandığında harbiden sevindim,işte dedim şimdi Motta Veli'nin yerine oyuna dahil olacak ve Alper'i savunmakta zorlanan ön alanımız Atiba'nın o bölgeye kaymasıyla düzelecek derken bir de baktık ki kenarda Motta değil Necip var :)

O an mutfağa gidip ekmek pıçağıyla kendimi pıçaklayasım geldi...

Maalesef  Veli'nin Necip'in ön libero oynamayı bilmediğinin farkına varamamış Önder Özen'in de buna dahil olduğu bir teknik ekibe sahibiz. 

Rakipte Baroni,Mehmet Topal,Selçuk gibi üç tane ön libero varken bizde bu oyuncuların karşılığında sadece Atiba var.Teknik ekipte Atiba'yı her ne hikmetse Motta'nın sağlam olduğu maç günü sol bek oynatmakta ısrarlı hakikaten yuh yani !

sol bek Atiba maç içersinde benim yanıma gelse ve şöyle dese : ''Teknik Direktörüm Hüsam,bir Ön liberonun yeri defansının önüdür'' 
dese,ben o Atiba'yı alnından öper, ve onu ön liberoya koyardım lakin nerdeeeee bizimkilerdeki o çap !

Pozisyonun devamını biliyorsunuz Caner'le ikili mücadele giren Necip karşılıklı fauller sonucunda kendini yere bırakır ve kafasında kırmızı kartları eşitlemek olan Cüneyt Çakır'da bu pozisyonu fırsata çevirip,haksız yere Necip'i oyun dışına yollar.
Omuz omuza mücadelelerde sarı kart gösteren Cüneyt Çakır,maçın ilerleyen dakikalarında Alves'in,Mehmet Topal'ın,Selçuk'un faullü müdahalerine bazen faul çalar bazen es geçer ama sarı kartını ise hiç kullanmaz...  

Nitekim böyle bir pozisyonda Emenike'nin Sivok'a atmaya çalıştığı kafayı Cüneyt Çakır sarı kartla geçiştirir.Sivok o pozisyonda kafasını geri çekmese suratı çok rahat dağılırdı. 

Fitbol çok tuhaf bir oyun,saha içi hadiseleri size doğruya gösterse de kenardaki teknik adam doğru hamleyi yapmamakta ısrarcı olabiliyor.

Biliç özellikle maçın ikinci yarısında sahada gezinen Gökhan'ı kenara almayı anca 73.dakika akıl edebildi. 
Motta oyuna dahil olur,Atiba da nihayet asıl bölgesine geçer.
Bu geciken değişiklik Beşiktaş'a Necip'in oyun dışına atılmasına ve rakiple oyuncu sayısının eşitlenmesine sebep olmuştur.Nitekim Atiba'nın orta alana geçmesiyle o bölge biraz toparlanır.

Dakikalar 83. gösterdiğinde Caner'in sol açıktan kestiği topa ceza sahamız içinde Ersan kafayı vuramaz,geriden gelen Kuyt sert bir kafa vuruşuyla golü atar.(3-3) Caner'in ortası öncesi Oğuzhan'ın Caner'i kapatamayışı,Ersan'ın ve hemen ardındaki Motta'nın Kuyt'a kafayı vurdurması hatalar silsilesidir.

Belki Atiba sol bek bölgesinde maça devam etseydi Kuyt o golü atamayacaktı.Şimdi Biliç haklı mı çıktı :)  

Golü atan Fenerbahçe sahada durur ve Beşiktaş'ın atakları başlar.

Motta'nın ortasına 81.dakikada oyuna giren Pektemek'in vurduğu kafanın Egemen'den dönmesi,pozisyonun devamında Oğuzhan'ın topu boştaki Pektemek'e çıkarmayıp topu sert bir şutla harcaması bize saç baş yoldurur.

Gene Pektemek'in sol açıktan getirdiği topta Oğuzhan'a yapılan asistin Mehmet Topal tarafından kesilmesi maçın sonlarında bizi heyecana boğan bir başka atağımızdır.

maç 3-3 sona ererken maçı izleyenler fazla adrenalinden dayak yemişe döner...

Oyuncu Performansları

Maçın yıldızı sahaya karakter koyan Alper Potuk'tur.

Beşiktaş'ın en iyi oyuncusu Tolga'dır.Gol toplarını çıkararak yıllar sonra özlediğimiz eldiven olarak kaleci işte budur dedirtmiştir

Sahanın en kötü oyuncusu Necip'tir.
Necip fitbolu iyi oynadığı sanan zerre fitbolu bilmeyen bir oyuncu.Önder Özen Necip'le yolları ayırmayı denemelidir.

Beşiktaş'ta bir diğer kötü oyuncu,takımda en çok parayı alan Fernandes'dir.
Maç boyu Alper Potuk'un ortaya koyduğu karakterin onda birini gösterememiş,fevkalade silik top oynamıştır.

Gene Gökhan Töre özellikle maçın ikinci yarısında sahadan silinip giden bir başka oyuncumuzdur.

Sivok Ersan ikilisinden Ersan beklenen hava topu hatasını yapıp Kuyt'a kıyağına geçmiştir.Sivok her zamanki vasat fitbolunu oynamıştır.

Serdar Kurtuluş defansta ve ofansta ne idüğü belirsiz bir top oynamıştır.Fenerbahçe'nin yenilen ikinci golde ofsaytı bozan adamdır

Çok koşan Oğuzhan bu kondisyonla anca 60.dakikaya kadar sahada var olabiliyor,Oğuzhan'ı az koşturup onun oyun zekasından yararlanmak için Fernandes'i geriye Oğuzhan'ı ileriye atmak gerek lakin Biliç hiç oralı değil

Atiba sol bek bölgesinde sadece savundu,asıl bölgesine geçtiğinde orta alanı biraz toparladı.
Veli'den yukarıda bol bol bahsettik,boşa koşmasıyla izleyenleri kandıran bu tip oyuncuların Beşiktaş'ın kadrosunda yeri yok.Veli'yi beğeniyorsanız bence fitbol izlemeyin başka spor dallarına yönelin.
Ha Necip'in oyuna girişinden sonra Veli'yi bile aradık mı evet aradık...

hayırsız Pektemek,az kalsın 90.dakika yaptığı penaltıyla maçı rakibe hediye ediyordu.Cüneyt'in basireti bağlanmış olacak ki penaltıyı çalmadı.Pektemek'in yerine Enaramo oyuna dahil olmalıydı.

Motta yorulan Fenerbahçe'yi oyuna girişinden sonra bir kez zorladı.Maçın başından itibaren sahada olmalıydı.

Almeida'ya Portekiz milli takım kampı sonrası bir şeyler olmuş.Dünya Kupasında oynama isteği bu oyuncumuzun derby'de iki gol bir asist yapmasına vesile olmuş gibi.Böyle oynasın canımızı yesin !  

Son Sözler

-Maç berabere bitmiş olabilir lakin oyunun galibi tartışmasız Fenerbahçe'dir.
Fenerbahçe,fiziken kuvvetli oyuncularıyla maç boyu Beşiktaş'ın nefes almasına izin vermemiştir.

-Biliç ve teknik heyeti bu maçta sınıfta kalmıştır.

Biliç maçın başında Motta'yı yedek oturtarak ilk hatasını yapmış,Veli'nin sakatlığı sonrası bile Motta'yı oyuna almayıp Necip'i sahaya sürerek hatasının üzerine mum dikmiştir.
Biliç'in bu hatası Beşiktaş'ı olası bir Kadıköy zaferinden etmiştir.

Biliç'in ve teknik heyetin sol ve sağ beklerde Atiba'yı hor kullanması,Veli-Necip ikilisinin ön libero oynamayı bilmediğinin farkında olmaması akıl alır cinsten değildir.

Geçen sezon Beşiktaş'ta safkan bir Ön Libero yok diyerek geçti,bu sezon da Beşiktaş'ta safkan bi Ön Libero var lakin o Ön Libero yerinde oynamıyor diyerek geçiyor.

Neymiş bizim şu ön libero çilemiz anlamadım gitti ya !

Biliç bu maçın ardından taraftar ve Fikret Başkan'ın gözünde güven kaybına uğradığının umarım farkındadır.